preloader

Güzelleştiren Markalara Hayat Veren İsimler: Rose&Cure, Gülce Altıntaş

04.07.2024
Güzelleştiren Markalara Hayat Veren İsimler: Rose&Cure, Gülce Altıntaş
OGGUSTO CLUB’A ücretsiz üye olarak yazıyı sesli dinleyebilirsiniz.

Yazı Boyutu:

Türk kozmetik markalarının yükselişiyle beraber, bu gururu yaşatan marka kurucularını daha yakından tanımak istedik. Stilleri, hayata dair seçimleri, motivasyonları, günlük rutinleri ve hedefleriyle karşınızda size ilham verecek kadınlar… Rose&Cure markasının kurucusu Gülce Altıntaş ile beraberiz.

Güle duyduğunuz meraktan ve marka hikayenizden bahseder misiniz? Kendi adınız da bu geleneğin bir parçası mı?

Güle olan tutkum bir Tıp Tarihçisi olan annem Ayten Altıntaş’ın, tıp tarihi araştırmalarında yolunun gülle kesişmesiyle başladı. Osmanlı’da gülün doktorlar tarafından reçetelendiğini keşfetmesiyle, gülün iyileştirici özelliği ilgisini çekiyor ve araştırmalarını bu yönde derinleştirmeye karar veriyor. 20 yıldır devam eden bu yolculuğunda, Türkiye’de ve dünyada gülün duyulara hitap eden özelliğinin yanı sıra, kuvvetli şifasının varlığını ve bu yöndeki kullanım alanlarını, yayınladığı yazılarla aktarmayı sürdürüyor. Bu alanda, 5 Türkçe, 1 İngilizce kitabı ve sayısız makalesi bulunuyor.

İşte ben de, annemden gelen bu değerli birikimle, 9 yıl görev aldığım kurumsal pazarlama alanındaki görevime veda ederek, çok değerli olduğuna inandığım bu mirası devraldım. Adım da Gülce evet ama annem güllerle son 20 yıldır ilgilendiği için öncesinde ben doğduğumda gülle bir ilgisi bulunmuyordu. Adımı Gül Ece’nin kısaltılmışı olan Gülce olarak koymak istemiş çünkü anlamını çok sevmiş. Gülce, Güller kraliçesi anlamına geliyor. Bu kadersel olarak gördüğüm durum da aslında benim sektöre olan merakıma bambaşka bir sorumluluk yüklüyor diyebiliriz.

Organik ve sürdürülebilir gül yetiştiriciliği yapıyorsunuz. Türkiye’de bu sistem ne denli yaygın?

Organik tarım çok meşakkatli ve verim anlamında hem çiftçiyi hem de üreticiyi zorlayan bir yöntem. Bu nedenle, Türkiye’de ve dünyada henüz çok yaygın değil. Özellikle gül alanında organik tarımın öneminin anlaşabilmesi için ilk önce, hali hazırda kullanılan kimyasal tarım metodlarının ne gibi olumsuz sonuçlar doğurabileceğinin çok iyi anlatılması gerekiyor. Bu yalnızca gül gibi aromaterapik çiçekler değil, tüm meyve-sebze ve bitkiler özelinde kullanılan pestisitli kansarojen ilaçlama tekniklerini de içeriyor. Artık pestisitli zirai ilaç kullanımının dünyada bir çok ülkede yasakladığını görüyoruz. Rose&Cure olarak öncelikli amacımız aynı bilincin toprakları çok verimli olan ülkemizin topraklarında yapılan üretim süreçlerine yerleşmesine öncülük etmek. Bu amaçtan yola çıkarak 5 yıldır organik tarım ile pestisit kullanmadan tamamen geleneksel yöntemlerle, genetiği ile oynanmamış Isparta güllerinden, ‘Gül Kültürüne ve Mirasına’ sadık kalarak üretim yapıyoruz. Bu alanda hali hazırdaki nadir konumumuzun örnek ve öncü olması en büyük dileğimiz.

Bu yılki hasat zamanına dair paylaşacağınız deneyimleriniz neler?

İklimdeki değişikliklerin geldiği nokta bugün tarımı çok zorluyor. Mevsimler farklı bir dinamikte gerçekleşiyor, yağmurlar azaldı ve beklenmedik ani don olayları tohumları olumsuz etkiliyor. Gül açısından bu olumsuz etkilenme, çiçek açmama gibi kritik sonuçlara neden olabiliyor. Örneğin hiç yağış ve güneş almadığımız dönemler, ya da dolu şeklindeki kuvvetli ve sağanak yağışlar çiftçiği ve üreticileri çok zorladı, verim de doğru orantılı olarak düştü. Bu nedenle, her sene 15 Mayıs-15 Haziran arasında gerçekleşen gül hasatı, bu yıl aşırı sıcak hava koşulları nedeniyle Mayıs-15 Haziran arasında gerçekleşen gül hasatı, bu yıl aşırı sıcak hava koşulları nedeniyle Nisan sonu itibariyle başladı. Amacımız, son iki yıldır azalan gül hacmi nedeniyle karaborsaya düşen gül üretimine rağmen, gübrelerle doping, pestisitli ilaçlar gibi sağlıksız yöntemlerden uzak kalmaya devam ederek, iklim krizi şartları altında mümkün olan en geniş gül hacmini korumak ve organik gül yetiştiriciliği alanındaki öncülüğümüzü korumak. Standartlarımız yüksek ve çok kıymetli Isparta Gül’lerimizi korumak için elimizden gelenin en iyisini yapmaya devam ediyoruz.

Sizi şu an için en çok heyecanlandıran ürününüz hangisi?

Güzelleştiren Markalara Hayat Veren İsimler: Rose&Cure, Gülce Altıntaş

Bu yıl en çok tercih edilen, beni de en çok heyecanlandıran ürünümüz Saf Gül Maya’sı. Sadece yağlı gül suyu değil, farklı bir teknikle ürettiğimiz gül mayamız kısa sürede çok beğenildi. Biz de haliyle tüketicilerimizden gelen olumlu geri dönüşler sayesinde gururlanıyoruz. Bugün bu ürünümüz, doğal ve temiz içerikli kozmetik kullanımını sahiplenen tüketicilerimizin günlük bakım rutinlerinin vazgeçilmez bir parçası haline geldi.

Amacımız, popülerlikten öte fayda sağlayan ürünlerin yaratıcısı olmak. Bu hedeften yola çıkarak, sırada en az gül mayası kadar ses getirecek yeni bir ürünümüz daha hazırlık aşamasında. Pazarda bir ilk olacak bu yeni ürünümüzün, diğer ürünlerimiz gibi vazgeçilmez olacağına dair hiç kuşkum yok. Varolan ürünlerimize olan heyecanımızın yanı sıra hazırlık aşamasındaki ürünlerimiz için de aynı heyecan ve tutkuyla çalışmalarımızı sürdürüyoruz.

Favori yaz rotanız neresi? Seyahat planınızı neye göre oluşturursunuz?

Kişisel anlamda, kış aylarını ve soğuğu pek sevmeyen biri olarak her zaman sıcak iklimi olan lokasyonları tercih ediyorum. Favorim, Muğla ili içerisinde yer alan tüm tatil beldeleri diyebilirim. Akyaka, Bodrum, Göcek en sevdiklerim arasında. Çalışma yoğunluğumuzdan kaynaklı seyahatleri çok uzun tutamasam da hafta sonu tatilleriyle dengeliyorum. Daha uzun yurt dışı tatilleri için fırsat bulabilirsem, yine Akdeniz kıyıları en keyif aldığım yerler.

Klasik bir pazar gününe neleri dahil edersiniz?

Klasik bir Pazar gününde, sabah evde vakit geçirmeyi seviyorum. Evden hemen çıkmamaya özen gösteriyorum, sonra mutlaka akşamüstü arkadaşlarımla buluşuyorum. Buluşmalarımız genelde yeme içme üzerine, sofra başında uzun sohbetlerle geçiyor.

POP QUIZ

Sabah keyfi: Kahve mi çay mı?

Kahve.

Tatil planı: Deniz, kum güneş mi kar tatili mi?

Deniz, kum, güneş.

Bilgi edinmek için: Podcast dinlemek mi dergi okumak mı?

Podcast dinlemek.

Çalışma şekli: Not defteri mi dijital ajanda mı?

Not defteri.

Pelin Hasçalık
Pelin Hasçalık Tüm Yazıları