Doğru Fondöten Seçimi ve Uygulama Yöntemleri

Kusursuz bir makyajın temelini doğru fondöten seçimi ve uygulama teknikleri oluşturur. Cilt tipinize ve tonunuza uygun fondöteni bulmak, hem doğal bir görünüm elde etmenizi sağlar hem de makyajın kalıcılığını artırır. Ancak doğru fondöteni seçmek kadar, onu nasıl uyguladığınız da önemli. Bu yazımızda, cildinizin mükemmel görünmesini sağlayacak fondöten seçimi ipuçlarını ve profesyonel uygulama yöntemlerini adım adım inceleyeceğiz. Doğru fondötenle pürüzsüz ve doğal bir cilde ulaşmanın sırlarını keşfetmeye hazır olun!

Makyaj trendleri her sene değişse de değişmeyen ve modası geçmeyen tek şey, doğal görünen ve pürüzsüz bir ten makyajı. Özellikle son yıllarda “makyajsız makyaj” görünümü tüm dikkatleri pürüzsüz tenin üzerine çekiyor. Artık fondötenimizin değil, cildimizin güzel görünmesini tercih ediyoruz. Bu noktada da devreye kendimiz için en doğru fondöteni seçebilmek ve doğru uygulayabilmek giriyor.

Sürüldüğünde ciltle uyum sağlayan renklerin zamanla turunculaşması ve koyulaşması, çizgilere dolması kusması, eşit durmaması gibi problemlerin yanı sıra, ciltle çok iyi örtüşen ürünlerin de kusurları istenilen düzeyde kapatmaması veya gözenekleri tıkayarak cilt bariyerinin bütünlüğünü bozması en büyük problemlerin başında geliyor. Özellikle yağlanmaya meyilli ancak çok nemsiz ciltler için doğru fondöteni bulabilmek zorlayıcı olabiliyor.

Şanslıyız ki teknolojik gelişmeleri yakından takip eden kozmetik şirketleri, ciltle hızla örtüşen, serum ve bakım etkisi sunan, farklı cilt tonlarına göre üretilen yeni fondötenleriyle bu konuda imdadımıza yetişiyor. Fondöteni kusursuz uygulayabilmek ve daha doğal bir görünüm yaratabilmek için bu adımları deneyin!

1

Fondötenden Önce Cildinizi Pürüzsüzleştirin, Nemlendirin

Özellikle haftada 1-2 defa (cildinizin durumuna göre daha az veya fazla olabilir) yapacağınız bir peeling veya soyma işlemi, ölü hücreleri ciltten uzaklaştıracağı için cildinizin ve fondötenin çok daha eşit ve pürüzsüz görünmesini destekler. Ancak ölü hücrelerden temizlenen cilt güneşe karşı daha hassas olabileceği için gündüz SPF’li bir ürün kullanmayı ihmal etmemelisiniz.

Özellikle nemsiz ciltlerde (ki yağlı ciltler de bazen çok nemsiz olabiliyor) cilt kendini koruma altına almak ve mevcut nemini koruyabilmek için ekstra yağ salgılayabiliyor. Yağlı olduğunu düşündüğünüz cildinizin nem dengesini doğru ürünlerle sağladığınızda bu problemin de yavaş yavaş iyileştiğini gözlemleyebilirsiniz. Söz konusu makyaj olduğundaysa, cildin yağlanması nedeniyle fondötende kusma veya oksitlenme gibi yapı ve renk değişiklikleri meydana gelebiliyor. Bunu engellemek için makyaja başlamadan önce yüzünüzü temizleyip yağlı olmayan bir serum ve nemlendiriciyle cildinizi iyice neme doyurabilirsiniz. Bir kez daha hatırlatalım; özellikle yağlı ciltler için etkili nemlendirme çok önemli!

Editörün Önerisi: Yağlandırmadan nemlendiren bu bazlar makyajınızın çok daha sağlıklı ve uzun ömürlü görünmesini destekler.

Eğer özel bir hazırlık veya davet makyajı yapmanız gerekiyorsa, hızlı nem ve yatıştırma özellikli kağıt maskelerden de faydalanabilirsiniz.

2

Cilt Tipinizle Uyumlu Bir Fondöten Tercih Edin

Konu fondöten olduğunda cildiniz ya ışıl ışıl olsun istersiniz ya da olabildiğince mat! Bazen bu durum cilt tipinizin ne kadar yağlanmaya meyilli veya kuru olduğuna bağlı olsa da aslında tamamen görsel bir tercihten ibaret.

Yağlı ciltler genel olarak daha mat bir bitiş tercih ederken, kuru ciltlerse daha ışıltılı bir görünüm tercih edebilir. Işıltılı bitiş sunan formüller çoğunlukla orta örtücü bir bitişe sahipken, mat fondötenlerde daha yoğun bir kapatıcılık mümkün.

Dolayısıyla sadece bitiş tercihinize değil, cildinizdeki kusurlara, kapatıcılık önceliğinize göre fondöten seçmeniz gerek.

Eğer yağlı cilde sahipseniz ve yine de ışıltılı bir bitiş tercih ediyorsanız yağsız ve komedojenik olmayan formülleri denemenizi öneririm. Ürünün cildinizde oynamaması ve gün boyu aynı performansı koruyabilmesi için sabitleyici pudralardan yardım alabilirsiniz.

Işıltılı Bitiş Sunan, Karma ve Kuruya Dönük Ciltleri Mutlu Edebilecek, Komedojenik Olmayan Fondötenler

Yağlanmaya meyilli bir cilde sahip olarak çok memnun kaldığım şahsi deneyimlerim;

Giorgio Armani Luminous Silk Foundation

Lancome Teint Idole Ultra Wear Care & Glow Fondöten

Teknolojiyi etkili biçimde kullanan Lancome’un, Shade Finder cihazı ise en doğru fondöten tonunu bulmanıza imkân sağlıyor.

Givenchy Prisme Libre Skin-Caring Glow Fondöten

Shiseido Revitalessence Skin Glow Fondöten

Mat Bitiş Tercih Eden ve Yağlı Ciltlerle Uyumlu Fondötenler

Guerlain Terracotta Le Teint Fondöten

Editörün Notu: Pudra teknolojisini fondötenle birleştiren Guerlain Terracotta özellikle yazın sıcak günlerinde ciltle bütünleşerek akma yapmamasıyla kalbimi fethetti! Mat bitiş tercih etmesem de, yoğun örtücülüğüne rağmen cildin doğal ve sağlıklı ışıltısını çok iyi yansıttığı ve ciltle çok iyi örtüştüğü için öneriyorum.

Dior Backstage Face & Body Foundation – Yüz ve Vücut Fondöteni

Bobbi Brown Skin Long-Wear Weightless Foundöten

3

Alt Tonunuza Uygun Olarak Kendi Renginizi Bulun

Genelde renginizi bulabilmek için, ayna karşısında çeneyle yanak arasındaki bölgeye fondöteni sürüp, uzaktan bakmamızı önerirler. Ancak bunu hangi ışıkta yaptığınız da fark yaratıyor, yani sarı ışıkta yaptığınız bir ten makyajıyla gün ışığına çıktığınızda bambaşka bir renk görmeniz mümkün. Bu durumun önüne geçebilmek için öncelikle cilt alt tonunuzu bilmeniz önemli. Peki cilt alt tonu ne demek? Cilt alt tonu, cildin altındaki pigmentasyonun ölçüsüdür ve cilt renginizi tanımlamanıza olanak sağlar.

Cilt alt tonu, genellikle sıcak (warm), soğuk (cool) ve nötr (neutral) olarak üç ana kategori altında toplanır. Sıcak alt tonlar sarı, altın veya şeftali alt tonlarına sahiptir ve bu alt tonlara sahip bir fondötenle daha iyi uyum sağlar. Soğuk alt tonlar pembe, mavi veya mor alt tonlara sahiptir ve bu alt tonlara sahip renklerden tercih ederseniz daha uygun bir seçim olur. Nötr alt tonlar ise hem sıcak hem de soğuk tonlara eşit olarak sahip olabilir. Alt ton olarak tanımlanması zor bir kategori. Ancak konu fondöten olduğunda, benim de dahil olduğum, nötr tonlar şanslı çünkü hem sarı hem de pembe alt tonlu renklere uyum sağlayabilirler. Yüzde 100 doğru sonuç veren bir yöntem olmasa da kolunuzun iç kısmındaki damarlara bakarak yaklaşık alt tonunuzu tahmin edebilmeniz mümkün.

Kolunuzun iç kısmındaki deri, damarlarınızı;

• Yeşil gösteriyorsa cildinizde sarı, yani sıcak alt tonlar daha yoğun demek olabilir.

• Mor görüyorsanız, cildinizdeki pembe pigmentler daha yoğun, yani soğuk alt tonlusunuz, demek olabilir.

• Hem mor hem de yeşil görüyorsanız sıcak tonlarla da soğuk tonlarla da uyum sağlayan nötr alt tonda olma ihtimaliniz yüksek olabilir.

Eğer alt tonunuz konusunda emin olmak istiyorsanız, teknolojiden faydalanın. Yukarıda kısaca bahsettiğimiz Lancôme Shade Finder cihazı, bu sorunuzun cevabını saniyeler içerisinde bulmanıza olanak sağlayan bir teknoloji. L’Oreal Luxe Makeup Category Executive İlgi ERAY, Shade Finder cihazının öncelikle kendi alt tonunuzu belirlediğine dikkat çekerek, tercihinize göre bir ton daha açık veya koyu kullanmanıza imkân tanıyan, doğru alt tonda üç farklı renk alternatifine risksiz ulaşabileceğinizi belirtiyor. Shade Finder cihazı için Nişantaşı, Zorlu ve İstinye Park Sephora Mağazaları’yla iletişime geçebilirsiniz. Emin olmadığınız durumlarda güvendiğiniz bir makyaj artistinden de yardım alabilirsiniz.

4

Doğru Miktarda Uygulayın

Konu fondöten olduğunda az, çok demektir!

Gereğinden fazla fondöten kullanmak doğal görünümden uzaklaştıracaktır. Sadece kusurları kapatmak istediğiniz veya renk eşitlemeye ihtiyacınız olan bölgelere (örneğin, burun kenarları veya göz çevresi gibi) az miktarda uyguladığınız fondöteni, tampon hareketiyle yaydığınızda ten makyajınızın daha doğal göründüğünü fark edeceksiniz. Unutmayın, az miktarda ürünün her zaman çaresi vardır, yavaş yavaş artırmanız mümkündür ancak bir anda çok uyguladığınız bir fondöteni geri almak daha çok uğraştırır ve doğal görünümden uzaklaştırır. Bu nedenle de azar azar kusurlu bölgelerden başlayıp kalan miktarı diğer bölgelere doğru yayarak en doğal görünüme kavuşmanız mümkün. Yeter ki doğru alt tonunuza uygun rengi seçmiş olun.

5

Fırça vs Sünger? Fondöteni Nasıl Uygulamalısınız?

Kusursuz ve Yoğun Kapatıcılık için; FIRÇA

Özellikle yoğun kapatıcılık tercih ediyorsanız fırçayı değerlendirebilirsiniz. Fırçayla yapacağınız uygulama, ürünü cilde daha iyi yedirmenize olanak sağlayacağı için daha düzgün ve kusursuz bir görünüm yaratır. Kuru cilde sahipseniz, ürünün fazla nemini emmediği için, fırça süngere oranla daha iyi bir tercih olur. Ancak ilk defa kullanacaksanız eliniz alışana kadar fırça izleri oluşması ve uygulama süresinin normalden uzun olmasını bekleyebilirsiniz. Uygulamadan önce ürünü fırçaya iyice yedirmeniz daha doğal bir görünümü destekler.

Hızlı ve Kolay bir Uygulama için; SÜNGER

Hızlı ve kolay bir uygulama imkanı sağlayan bu yöntem, ürünü cilde yedirmek ve daha doğal bir görünüm sağlamak için ideal bir alternatif. Özellikle hafif bir kapatıcılık tercih ediyorsanız, nemli bir sünger kullanabilirsiniz. Yağlı cilde sahipseniz, yağı emerek daha etkili bir görünüm sağlama konusunda süngerden destek alabilirsiniz. Sünger kullanımının en büyük dezavantajı bakteri oluşumu… Sürekli temiz tuttuğunuzdan ve sıklıkla değiştirdiğinizden emin olmalısınız.

Doğal ve Sıcak bir Görünüm için; EL

Vücut sıcaklığınızla ısınan ürünü daha iyi yedirip daha doğal bir görünüm yaratabilirsiniz. Ancak tıpkı sünger gibi bu yöntemde de hijyene dikkat etmek, bateri ve sivilce oluşumu konusunda ekstra özen göstermek gerekiyor.

Hangi yöntemi tercih ederseniz edin, fırça veya süngerinizi düzenli temizlemenin, bakteri oluşumunu engellemek ve cilt sağlığınızı korumak için büyük önem taşıdığını aklınızdan çıkarmayın.

Cilt tiplerine göre daha fazla fondöten önerisi görmek için tıklayın.

Likit vs Stick: Hangisini Seçmeliyim?

Bu konuda dikkate alınması gereken birkaç ipucu var. İlk ve en önemlisi, doğru tonu belirlemek ve farklı formül türleri hakkında genel bir bilgiye sahip olmak. Cilt tipinize, istenen bitişe veya uygulama tercihinize bağlı olarak, bir fondöten diğerinden daha iyi olabilir.

Likit Fondöten

Likit fondötenin farklı cilt tiplerine ve endişelere göre uyarlanmış çeşitli formülleri var. Farklı formüller farklı seviyelerde kapatıcılık, pigment yoğunluğu ve hatta cilt bakımı tedavileri sunuyor. Likit fondötenler, günlük makyajda uygulanması ve karıştırılması kolay olmasıyla ünlü. Ciltte doğal görünebildiği için, kapatıcılık isteyen ancak makyaj yaptıklarının belli olmasını istemeyenler için uygun bir seçim. Likit fondöten birkaç farklı kapatıcılık sağlıyor. En iyi formülü ararken dikkate alınmanız gereken üç unsur var: Kapatıcılık seviyesi, SPF ihtiyaçları ve cilt tipiniz! Kuru veya daha bir cildiniz varsa, cildi dolgunlaştırıp nemlendiren, aynı zamanda serum görevi de gören bir formülü tercih edebilirsiniz. Yağlı veya karma cilde sahip olanlar su bazlı bir formül seçebilir. Likit fondöteni ister fırçayla, ister süngerle, isterseniz de parmaklarınızı kullanarak uygulayabilirsiniz.

Stick Fondöten

Stick fondötenlerin kapatıcılığı şeffaftan tam kapatıcılığa kadar değişiyor. İster hafif bir cilt tonu ister suya dayanıklı faydalarla tam kapatıcılık isteyin, stick fondöten formülleri hepsini sunar. Ürünü doğrudan cildinize çok az uğraşla uygulayabiliyorsunuz. Gözlerinizin altına az miktarda uygulayabilir, kapatıcı olarak kullanabilir veya sadece bir lekeyi kapatmak için kullanabilirsiniz. Çoğu stick fondöten formülü tam kapatıcılık sağlıyor. Dolayısıyla gün boyunca çok rötuş yapmanıza gerek kalmıyor. Doğru stick fondöten formülünü seçmenin ilk adımı ise, ne tür bir kapatıcılığa ihtiyacınız olduğunu bilmek. Örneğin, yağlı bir cildiniz varsa ve cildinizi matlaştırmak istiyorsanız, parlamayı gidermek için formüle edilmiş ürünler tercih edin.

*Kapak görseli: Bobbi Brown