Longevity İçerik İçi Banner 2

300x600

Longevity İçerik İçi Banner

Masthead (970 x Auto)

Orta banner (970 x Auto)

Odea Bank 16 Ocak 2025

zsa-zsa-zsu-lansman-2

zsa-zsa-zsu-lansman

Odea Bank_9 Ocak 2025

Chanel_Ocak_2025_4

Chanel_Ocak_2025_3

Chanel_Ocak_2025_2

Chanel_Ocak_2025_1

Oggusto2025Trendleri_RAMS

maserati-16

maserati-15

maserati-14

maserati-13

maserati-12

maserati-11

maserati-10

maserati-9

maserati-8

maserati-7

maserati-6

maserati-5

maserati-4

maserati-3

maserati-2

maserati-1

Aksoy Holding_300x600

Aksoy Holding_970x250

mercedes-g580-2

mercedes-g580

Akbank Sürdürülebilirlik_Ekim_KV2_

Akbank Sürdürülebilirlik_Ekim_KV1_

Mercedes2_2409

Mercedes_240924

Mercedes Benz IKSV_Mayıs 2024

oggusto club

boş banner Zehra

boş banner

Gizlilik İlkeleri

Çerezler

Reklam ve İş Birliği

Hakkımızda

Künye

OGGUSTO Academy

Etkinlikler

İletişim

2025 Trendleri by RAMS

Seyahat

Gentlemen by Maserati

Moda

Sanat

Güzellik

Pets

Mücevher / Aksesuar

Spor

Lifestyle

Well-Being

Wedding

Dekorasyon by Zsa Zsa Zsu

Gastronomi

Teknoloji

Business &amp; Yatırım by Odea

Sürdürülebilir Yaşam

Astroloji

Sevgililer Günü

Şehir Rehberleri

Yurt İçi

Yurt Dışı

Otomobil

Saat

Erkek Bakımı

Erkek Modası

Trendler

Markalar &amp; Tasarımcılar

Stil

Türkiye

İstanbul

Röportajlar

Makyaj

Saç

Cilt Bakımı

Dekorasyon Trendleri

Dekorasyon Fikirleri

Bitki ve Outdoor Yaşam

Renk Önerileri

Yatırım by Odea

Home Office

Etkinlik

Film ve Dizi Önerileri

Çocuk

Düğün Hazırlığı

Gelinlik

Eser ve Müze İncelemeleri

Sanatçı

Sergi


<p><em>Hayallerinizi, tutkularınızı, yeteneklerinizi, duruşunuzu, duygularınızı; içinizdeki tüm renkleri yansıtmaya hazır mısınız?</em></p>



<p>Korkmadan, cesurca ve özgürce kendi renklerinizi gösterme zamanı! Makyajdan stilinize renkleri kendinize göre nasıl yansıtacağınızı ele alıyoruz&#8230;</p>



<h2 class="wp-block-heading"><strong>Renkleri Kendinize Göre Tanımlayın</strong></h2>



<p>Renkler hayatımızın sessiz ama güçlü ifadecileridir, değil mi? Her renk, her insanda farklı bir duygu uyandırıyor. Kırmızı kimimiz için tutkunun canlılığını temsil ederken, kimimiz için sakinliği ifade ediyor. Bizleri özgün kılan şey ise duygularımızın, hayallerimizin ve tutkularımızın renklerle olan ilişkisi…</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini"><img decoding="async" width="730" height="487" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/M-0673-1.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C487&ssl=1" alt="" class="wp-image-210161"/></a><figcaption class="wp-element-caption"><em><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini">M.A.C #GösterRenklerini Yolculuğu, Kalben</a></em></figcaption></figure></div>


<p>Kişisel stilimiz, duruşumuz ve hayata bakış açımız, sahip olduğumuz renk tercihlerinde kendini gösteriyor. Renklerin tanımlanması sürecindeki bu kişisellik, sadece bizi değil, hikâyelerimizi de şekillendiriyor. Bizim benzersiz yolculuğumuzda, renkleri keşfetmek ve onları tutkuyla ifade etmek, kim olduğumuzun ve dünyayı nasıl gördüğümüzün bir yansıması. Bu yüzden renkler, sadece görsel bir zevkten çok daha fazlasını temsil ediyor; onlar aynı zamanda kişiliğimizin ve ruhumuzun bir parçası olarak öne çıkıyor. Siz de hangi renklerle kendinizi nasıl tanımlayacağınızı keşfedebilirsiniz! Bu noktada M.A.C&#8217;in manifestosunu paylaşmak istiyoruz; <em>&#8220;Seni sen yapan tüm renkleri; tarzınla, cesurca, özgürce ve içinde geldiği gibi #GösterRenklerini.&#8221;</em></p>



<h2 class="wp-block-heading"><strong>Makyajla Kişisel İfadenizi Yansıtın</strong></h2>



<p>Makyaj, renklerin oyununu yüzümüzde sergileyerek bize sınırsız bir ifade özgürlüğü sunuyor. Her bir fırça darbesiyle, kendimize dair yeni bir hikâye anlatabilir, her bir palet değişiminde ruh halimizin farklı bir yönünü keşfedebiliriz. Bu yüzden makyaj, bir güzellik ritüelinden öte kişisel ifademizin ve özgünlüğümüzün en etkileyici aracı diyebiliriz.</p>



<h3 class="wp-block-heading has-text-align-center"><strong>Bireylerin Kendilerini İfade Etme Gücüne Odaklanan Yolculuğu:<br>M.A.C&#8217;in #GösterRenklerini</strong></h3>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini"><img decoding="async" width="730" height="487" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/MB-0438.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C487&ssl=1" alt="" class="wp-image-210163"/></a><figcaption class="wp-element-caption"><em><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini">M.A.C #GösterRenklerini Yolculuğu, Zehra Güneş</a></em></figcaption></figure></div>


<p><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini">M.A.C’in #GösterRenklerini</a> yolculuğunu sizinle paylaşalım&#8230; Markanın, bireylerin kendilerini ifade etme gücüne odaklandığı bu iletişimi, özellikle genç kitlenin kendilerini özgürce ve cesurca ifade etmelerine destek oluyor ve onlara bu yolculukta ilham veriyor.</p>



<p><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini">M.A.C’in #GösterRenklerini</a> yolculuğuyla renklerin iki yönlü anlamını vurgulayarak, her hayalin, tutkunun, duygunun ve tarzın ifade edilmesi gereken bir renk olduğunu belirtiyor. Renklerin hayallerimizin, tutkularımızın ve duygularımızın birer ifadesi olarak hayat bulduğuna vurgu yapıyor. Makyajın sadece dış görünüşü güzelleştiren bir araç olmadığını, aynı zamanda iç gücümüzü ve özgünlüğümüzü de cesurca ifade etmemizi sağlayan bir ifade biçimi olduğunu söylüyor. &#8220;Seni sen yapan tüm değerleri, inançları, tutkuları, hayalleri &#8211; yani içindeki tüm sınırsız renkleri &#8211; özgürce ve tutkuyla göster&#8221; mesajını veriyor.</p>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
<iframe loading="lazy" title="M•A•C | Tutkuyla, Cesurca, İçinden Geldiği Gibi #GösterRenklerini" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/uNblZbt2-nQ?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>Yolculuğu daha geniş kitlelere tanıtmak amacıyla yayınlanan dijital filmde, gerçek hayattan ilham verici rol modeller görüyoruz. Kalıplaşmış güzellik normlarına uymayan, hayatlarının farklı alanlarından gelen ve milyonlara ilham veren 3 gerçek ve güçlü isim… Besteci ve müzisyen Kalben, oyuncu Nilperi Şahinkaya ve sporcu Zehra Güneş. Dijital filmde, bu kişilerin hikâyeleri sadece olumlu yönleriyle değil, aynı zamanda tüm gerçekliğiyle anlatılıyor. Aynı zamanda hayallerini, tutkularını ve renklerini nasıl özgürce gösterdikleri ve makyajın bu süreçteki gücü de aktarılıyor.</p>



<h3 class="wp-block-heading has-text-align-center"><strong>Kalben</strong></h3>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
<iframe loading="lazy" title="Kalben&#039;in İlham Veren Yolculuğunu Keşfet, Makyajın Sihirli Gücü ile #GösterRenklerini" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/u1GywoPlZPE?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>Kalben&#8217;in, çoçukluk döneminde annesinin ürünlerini kullanarak başladığı makyaj hikâyesinde kırmızı ruj, yıllar içerisinde kendini bütünüyle keşfedişi ve kalıplara sığmaya çalışmayarak tutkularının peşinden gidişinin bir sembolü olmuş. Kırmızı rengin bilinen ve kabul edilen hali ile temsil ettiği aşk, dinamizm, güç, heyecan gibi kavramlar Kalben için; kendini bütünüyle kabul edebilmek, her gün cesurca kendin olabilmek…</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/product/13854/88565/urunler/makyaj/dudak/ruj/lustreglass-sheer-shine-ruj?shade=Lady_Bug" target="_blank" rel="noreferrer noopener"><img decoding="async" width="499" height="500" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/mac-kirmizi.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=499%2C500&ssl=1" alt="" class="wp-image-210168"/></a><figcaption class="wp-element-caption"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/product/13854/88565/urunler/makyaj/dudak/ruj/lustreglass-sheer-shine-ruj?shade=Lady_Bug" target="_blank" rel="noreferrer noopener">Satın Al</a></figcaption></figure></div>


<p></p>



<h2 class="wp-block-heading has-text-align-center"><strong>Zehra Güneş</strong></h2>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
<iframe loading="lazy" title="Zehra Güneş&#039;in İlham Veren Yolculuğunu Keşfet, Makyajın Sihirli Gücü ile #GösterRenklerini" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/QKNLeONQzto?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>Voleybol şampiyonluk maçlarında, Zehra Güneş’in güzelliği ve sahadaki yüksek performansının yanında kendisiyle eşleşen makyaj ürünü ise ikonik eyeliner ve maskarası. Burada da Güneş&#8217;in hem sahada hem de günlük hayatında, bakışlarını cesurca ve özgürce öne çıkarması ele alınıyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="498" height="500" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/mac-eyeliner.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=498%2C500&ssl=1" alt="" class="wp-image-210170"/><figcaption class="wp-element-caption"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/product/13838/64916/urunler/makyaj/goz/eyeliner-goz-kalemi/brushstroke-24-hour-eyeliner?shade=Brushblack">Satın Al</a></figcaption></figure></div>


<p></p>



<h2 class="wp-block-heading has-text-align-center"><strong>Nilperi Şahinkaya</strong></h2>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
 <iframe loading="lazy" title="Nilperi Şahinkaya&#039;nın İlham Veren Yolculuğunu Keşfet, Makyajın Sihirli Gücü ile #GösterRenklerini" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/F0PMTx4fdzs?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>Nilperi Şahinkaya; babasının büyükelçilik görevi nedeniyle birçok şehirde yaşamış ve içine kapanık bir çocukluk geçirdikten sonra kariyerini oyunculuk üzerine şekillendirmiş. Bu yolculukta kendi özgün renklerini; hayal ve duygularını daha özgürce ifade etmenin de yollarını keşfetmiş. Karakteri ve duruşu ile cesurca kendini ortaya koyan bir isim olarak, <strong>#GösterRenklerini</strong> hikâyesinde tuvalindeki renkleri ortaya koyan ve başkasına benzemeden kendi peşinden gidenleri temsil ediyor. Kariyeri boyunca canlandırdığı her bir karakter özüne nasıl dönüşebileceği konusunda ona ilham veriyor. Nilperi, &#8220;Makyaj benim yaratıcı sürecimin önemli bir parçası. Karakter analizi yapar gibi makyaj yapmayı seviyorum&#8221; diyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="500" height="500" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/mac-far.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=500%2C500&ssl=1" alt="" class="wp-image-210173"/><figcaption class="wp-element-caption"><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/product/13840/363/urunler/makyaj/goz/far-far-paleti/eye-shadow-goz-far?shade=Power_To_The_Purple">Satın Al</a></figcaption></figure></div>


<p></p>



<h2 class="wp-block-heading"><strong>Modayla Özgünlüğünüzü Kutlayın</strong></h2>



<div class="wp-block-media-text is-stacked-on-mobile"><figure class="wp-block-media-text__media"><img decoding="async" width="434" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/M-1225.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=434%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-210164 size-full"/></figure><div class="wp-block-media-text__content">
<p>Kendimizi ifade etmenin en kuvvetli ve renkli yollarından bir diğeri ise moda… Modanın akıntısına kapılmadan, özgünlüğümüzü koruyarak kendimizi ifade etmek, kişisel tarzımızı oluşturmanın temelini atıyor. Ana moda akımlarını yalnızca bir ilham kaynağı olarak kullanıp, onları kendi özgün hikâyelerimizle harmanlamak, gerçek moda bilincinin bir göstergesi. Bu süreçte, giysilerimiz ve aksesuarlarımız; duygularımızın, karakterimizin ve dünyaya bakış açımızın dışavurumları haline geliyor. Dolayısıyla, kendi moda dilimizi geliştirmek, sadece estetik bir tercih değil, aynı zamanda bizi biz yapan özgünlüğümüzü kutlamaktır.</p>



<p><em><a href="https://www.maccosmetics.com.tr/goster-renklerini">M.A.C #GösterRenklerini Yolculuğu, Nilperi Şahinkaya</a></em></p>
</div></div>



<p><em>*Bu içerik M.A.C Cosmetics iş birliğinde hazırlanmıştır.</em></p>


medium

thumbnail

medium_large

300x300

slider

big_card

card

interest

mac_gr_oggusto_1000x800_v2

Renkleri Göstermenin Yolları


<p><em>Hyatt Regency İzmir İstinyePark Genel Müdürü Zafer Canbaz, iyi bir kariyer hikayesi yaratmanın yollarını anlatıyor.</em></p>



<h3 class="wp-block-heading">Başarılı bir kariyer inşa ettiğini düşündüğünüz kişilerin ortak özellikleri nelerdir?</h3>



<p>Tüm başarılı kariyerlerin ortak profilleri bence şöyledir;&nbsp;kendilerine ve hedeflerine inanırlar, disiplinli çalışırlar, başarıya ulaşmak için gidilecek yolun zor ve ciddi uğraşı gerektiren bir yolculuk olduğunu bilirler. Geçmişten ders alırlar ama geçmiş olaylar / kişilerle uğraşmazlar. Hata yaptıklarında kabul eder ve başkalarını suçlamazlar, risk alırlar, dinlemesini bilirler ve öğrenmenin ömür boyu sürecek bir yolculuk olduğunu bilirler.</p>



<h3 class="wp-block-heading">İyi bir kariyer hikayesi yaratmak için nasıl bir yol izlenmeli?</h3>



<p>İyi bir eğitim (şöhretli bir okuldan bahsetmiyorum), kariyer planının ve buna bağlı olarak yol haritasının belirlenmesi, beceri setinin ne olduğunu bilmek ve kariyeri buna göre planlamak, disiplinden vazgeçmeden çok çalışmak, dünya insanı olmanın ne demek olduğunu bilmek ve bir dünya insanı gibi global bakabilmek günümüz iş hayatında iyi bir kariyerin adımları bence.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="486" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/11/kariyer-2.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C486&ssl=1" alt="" class="wp-image-211414"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading">Başarılı bir kariyer yaratmak için önce hangi ezberleri bozmak gerekir?</h3>



<p>Bir çoğumuz kariyer yolculuğunda yapılmış, denenmiş ve bizi güvenli bölgede tutacak yollardan gideriz. İyi bir okul diploması, ailemizin ve çevremizin bizim için uygun gördüğü meslek seçimi, iyi referans alabileceğimiz bir-iki iş yeri , aile ve sevdiklerimizin olduğu şehirde kalmak gibi konfor alanımızı bozmadan başarı ve buna bağlı olan maddi kazancın gelmesini isteriz. Oysa ki global dünyada insanlar artık daha mobil, bir şehirden veya ülkeden diğerine çok hızlı hareket ediyorlar. Diploma bazı meslek dalları hariç neredeyse hiç sorulmayan bir kağıt parçası haline geldi. 40-45 yaşlar artık yeni bir kariyere başlamak için geç sayılmıyor.</p>



<figure class="wp-block-pullquote"><blockquote><p><strong><em>Hiç risk almadan çıkılan bir kariyer yolculuğu, belli risklerini kabul ederek çıktığımız yolculuktan daha tehlikeli.</em></strong></p></blockquote></figure>



<h3 class="wp-block-heading">Kariyer yolculuğunda bizi geride bırakacak tuzaklar neler? Bunlara karşı önerileriniz nedir?</h3>



<p>Başkalarının ne yaptığı, hangi pozisyonda olduğu veya ne kadar&nbsp;kazandığı ile ilgili bir yarışın içinde olmak kanımca ciddi bir sorun ve risk. Yol boyu bu yarış mutlaka bize kaza yaptırır. Hiç risk almadan çıkılan bir kariyer yolculuğu, belli risklerini kabul ederek çıktığımız yolculuktan daha da tehlikeli.</p>



<h3 class="wp-block-heading">Başarılı bir kariyer hikayesi yaratmada esin kaynağı olabilecek önerileriniz nelerdir?</h3>



<p>Ben hep Gladiator filmindeki efsane repliklerden faydalandım. Otel yöneten bir yönetici olarak disiplin, ekibi kontrol edebilmek ve güvenlerini sağlamak gibi birçok konuya dokunan replikler var. <em>&#8220;Stay with me, hold the line, win the crowd, win your freedom, anyone can trained to be a gladiator, what marks you out is having the mindset of a champion, falling down is how we grow, staying down is how we die.”</em></p>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
<iframe loading="lazy" title="Invictus" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/YNsm8uka6B4?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>Ayrıca Morgan Freeman ve Matt Damon’ın başrolünde olduğu Invictus filmi imkansız gibi görünen bir başarının inanç, azim, zorluklardan yılmadan çok çalışmak ve sonunda başarmak ile ilgili harika bir hikaye anlatıyor.</p>


Adsiz-tasarim-kopyasi-2

Başarılı Bir Kariyer İnşa Etmenin Yolları: Zafer Canbaz, Hyatt Regency İzmir İstinyePark


<p><em>Philips LatteGo 5400 14 -17 Eylül tarihlerinde Kahve Festivali’nin yeni adresi Tersane İstanbul’da farklı kahve sunumları ve özel etkinlikleriyle kahve severlerle buluşmaya hazırlanıyor.</em></p>



<h2 class="wp-block-heading">Kahve Festivalinde Philips LatteGo 5400 Deneyimi Yaşayın!</h2>



<p>Her yıl on binlerce katılımcıya ev sahipliği yapan İstanbul Kahve Festivali bu yıl yeni adresi olan Tersane İstanbul’da gerçekleşiyor. Festival boyunca Philips kahve makineleri deneyim alanını ziyaret eden kahve tutkunları, Türkiye&#8217;nin bir numaralı kahve makinesi olan <strong><a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips</a> LatteGo</strong> tam otomatik espresso makineleri ile kaliteli kahve deneyimi yaşarken, sektör uzmanları ve özel konuklarla bir araya gelecek.</p>



<p>Geçtiğimiz dönemde Philips Ev Aletleri, şirket adını global çapta <strong>Versuni </strong>olarak değiştirdiğini duyurmuştu. Bu isim güçlü bir konspete vurgu yapıyor &#8211; EVREN. &nbsp;Versuni&#8217;de ev ile evren birbiri ile eşdeğer. Şirket ismi&nbsp;aynı zamanda UNIVERSAL kelimesine de referans veriyor. Çünkü nerede yaşarsak yaşayalım, <strong>hepimizin içinin rahat olduğu bir alana ihtiyaç duyduğumuza olan inanç şirket prensibini oluşturuyor</strong>.</p>



<h2 class="wp-block-heading">Philips Etkinliklerini Keşfedin</h2>



<p><strong>16 Eylül Cumartesi günü 18.00- 18.45</strong> saatlerinde, <strong>Coffee Manifesto Barista Eğitmeni Koray Erdoğdu</strong> sunumuyla gerçekleştirilecek &#8220;kendi evinin baristası ol&#8221; söyleşisiyle, profesyonel ve lezzetli kahve hazırlama konusunda pratik bilgiler paylaşılacak.</p>



<p><strong>17 Eylül Pazar günü 17.00- 17.45</strong> saatlerinde, ünlü tasarımcı Mert Çelebi rehberliğinde gerçekleşecek <strong>‘<a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips</a> ile Linol Baskı Atölyesi’</strong> çalışmasıyla, katılımcılar kahve tutkusu ve sanatı bir arada deneyimleme fırsatı yakalayacak.</p>



<figure class="wp-block-pullquote"><blockquote><p>Son dönem raporlarına göre Türkiye’deki kahve makinesi pazarında “Tam Otomatik Espresso Makineleri” kategorisinde <strong>lider marka</strong> olmaktan büyük mutluluk duyuyoruz. <strong>“<a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips</a> LatteGo Espresso Makinesi” </strong>ürünümüz ile de tüketicilerin oylarıyla YILIN SEÇİLMİŞ ÜRÜNÜ olduk. Tüketicilerimizin deneyimiyle taçlanan bu başarımızın mutluluğunu İstanbul Kahve Festivali’nde katılımcılarla bir araya gelerek paylaşacak, keyifli anlar yaşayacağız.</p><cite><strong>Philips Ev Aletleri Türkiye Pazarlama Lideri Nil Şahinbaşoğlu</strong></cite></blockquote></figure>



<h2 class="wp-block-heading">Peki 12 kahve çeşidini evinizde deneyimlemeye ne dersiniz?</h2>



<p>Evi saran kahve kokusuyla güne başlamanın; gün içerisinde küçük bir mola verildiğinde enfes bir kahvenin tadını almanın güzelliği başka hiçbir şeyde yok. Bunun için <a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips</a>, hayattaki keyifli anları ve tutkuyu bir araya getiren kahve için  kişiselleştirilmiş deneyimler sunan bir model geliştirdi. İlham veren teknolojisi ve eşsiz tasarımı ile kişiselleştirilmiş kahve lezzeti sunan <a href="https://www.philips.com.tr/c-p/EP5447_90/philips-5400-series-tam-otomatik-espresso-makineleri" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips LatteGo 5400 </a>tam otomatik espresso makinesi ile en lezzetli kahveleri baristalar gibi evinizde yapmanıza olanak sağlıyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener"><img decoding="async" width="730" height="449" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/09/lattego1.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C449&ssl=1" alt="" class="wp-image-184833"/></a></figure></div>


<p>Philips LatteGo, farklı damak tadlarına sahip kahve tutkunlarına zengin bir kahve deneyimi sunuyor. Yumuşak bir espressodan köpüklü bir cappuccinoya kadar, taze çekirdekten öğütülmüş ve birbirinden lezzetli 12 farklı kahve çeşidi yapabiliyor. Sezgisel dokunmatik ekrana sahip Philips LatteGo sertlik, sıcaklık veya süt miktarı gibi kişisel damak zevklerinin kaydedilmesine olanak vererek; evde kişiselleştirilmiş bir kahve deneyimi sunuyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener"><img decoding="async" width="554" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/09/lattego3.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=554%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-184834"/></a></figure></div>


<p>LatteGo süt sistemi sayesinde yumuşacık süt köpüğü sağlayan Philips LatteGo tam otomatik espresso makineleri, yuvarlak köpürtme haznesinde süt ve havayı yüksek hızda karıştırır ve ardından da etrafa sıçratmadan doğru sıcaklıkta ve krema kıvamında bir süt köpüğü katmanı ekliyor. Su sıcaklığını 90°C ve 98°C arasında tutarken su akış hızını düzenleyerek demleme sıcaklığı ve aroma çıkarma arasında optimum bir denge yakalayan akıllı Aroma Extract sistemi nefis kahveler hazırlıyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener"><img decoding="async" width="730" height="411" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2023/09/lattego-2.webp?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C411&ssl=1" alt="" class="wp-image-184835"/></a></figure></div>


<p>Şimdiye kadarki en hızlı süt temizleme sistemine sahip <a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener">Philips</a> LatteGo, damla tepsisi ve kahve öğütme haznesi bulaşık makinesinde kolayca yıkanabilir olması nedeniyle zaman tasarrufu ve hijyenik temizlik ile kullanıcılarına büyük bir kolaylık sunuyor.</p>



<h2 class="wp-block-heading">Philips LatteGo 5400 ile Hayatın Tadını Artırın!</h2>



<p><a href="https://www.trendyol.com/philips-x-b577" target="_blank" rel="noreferrer noopener sponsored nofollow">Philips</a> markası kahvenin keyifli anlar yarattığını ve kahve içmenin insanların birbirleriyle bağlantı kurmasının önemini biliyor ve bu doğrultuda ürünler geliştiriyor. Günün başlamasına yardımcı olan ya da akşam üzeri keyifle içilen bir eşlikçi olarak kahve hayatın büyük kısmında varlık gösteriyor.</p>



<p><em>* Bu içerik Philips Ev Ürünleri işbirliği ile hazırlanmıştır.</em></p>


lattego kapak

Evinizde Barista Gibi Kahve Yapmanın Yolu


<p><em>OGGUSTO kurucusu Özlem Güsar’ın seçkin 25 kişilik davetlisi, Lancôme&#8217;un yeni serumuyla tanışmak için Santral İstanbul Enerji Müzesi&#8217;nde bir araya geldi. Davette hem Lancôme&#8217;un yeni ürünü Rénergie Serumu tanıtıldı hem de Skin Screen cihazıyla gelen davetlilerin cilt analizleri yapıldı.</em></p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="433" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/lancome-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98532"/><figcaption class="wp-element-caption">Ufuk Batur, Özlem Güsar</figcaption></figure></div>


<p>Bugün A’dan Z’ye hayatımızda olan her şeyin içinde teknoloji ve bilim de var. Güzellik de bunlardan biri ve Lancôme Rénergie Triple Serum bunu bize ispatladı!</p>



<figure class="wp-block-gallery has-nested-images columns-default is-cropped wp-block-gallery-1 is-layout-flex wp-block-gallery-is-layout-flex">
<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98528" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01537.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98528"/></figure>



<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98529" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01578.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98529"/></figure>
</figure>



<p><br>29 Kasım sabahında Lancôme Rénergie Triple Serum’u keşfetmek için 25 davetlimizle birlikte keyifli bir kahvaltıda buluştuk. Serumun içeriğinde yer alan cildin 3 süper kahramanı; “Hyalüronik Asit, C Vitamini+Niasinamid, Ferülik Asit” bileşenlerinin bir araya gelişinin cildimize faydalarını Dermatalog Eylem Acar’dan dinlerken Lancôme Rénergie Triple Serum’u yakından tanıdık.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="487" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/lancome-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C487&ssl=1" alt="" class="wp-image-98518"/><figcaption class="wp-element-caption">Can Cicioğlu, Eylem Acar</figcaption></figure></div>


<p>“Lancôme Skin Screen” cilt analiz cihazı ile teknolojiden direkt olarak anında faydalandığımız bu etkinlikte, cihaz 13 klinik cilt parametresini ölçümleyerek cilt ihtiyacını kişiselleştirilmiş bakım önerileriyle buluşturdu.</p>



<figure class="wp-block-gallery has-nested-images columns-default is-cropped wp-block-gallery-2 is-layout-flex wp-block-gallery-is-layout-flex">
<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98519" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01795.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98519"/><figcaption class="wp-element-caption">Nazlı Yazıcı Sert</figcaption></figure>



<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98521" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01779.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98521"/><figcaption class="wp-element-caption">Pınar Tezcan</figcaption></figure>



<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98520" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01807.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98520"/><figcaption class="wp-element-caption">Zeynephan Gemicioğlu</figcaption></figure>
</figure>



<p><br>Peki, nedir bu 13 parametre? Kırışıklıklar, sıkılık, kaz ayağı görünümü, cilt dokusu, kızarıklıklar, siyah noktalar, tıkalı gözenekler, göz altı torbaları, mor halkalar, UV etkileri, nem, belirgin gözenekler ve cilt lekeleri&#8230; </p>



<figure class="wp-block-gallery has-nested-images columns-default is-cropped wp-block-gallery-3 is-layout-flex wp-block-gallery-is-layout-flex">
<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98524" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/CNR01836.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98524"/><figcaption class="wp-element-caption">Can Cicioğlu, Yağmur Tanrısevsin</figcaption></figure>



<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98525" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/J42A6395.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98525"/></figure>
</figure>



<p><br>Lancôme&#8217;un yüksek performanslı yaşlanma karşıtı ürünü Rénergie Triple Serum, cildin 3 süper kahramanı içeriğini tek şişede farklı kanallardan sunarak cildin en temel ihtiyaçlarına karşılık veriyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="487" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/lancome.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C487&ssl=1" alt="" class="wp-image-98526"/></figure></div>


<p><br>Sağlıklı cilt ve kaliteli yaş almak güzellikte en temel önceliklerimiz&#8230; Ve bunun için yeni şeyler deneyimleyip öğrendiğimiz etkinliğimizde bizimle birlikte olan herkese teşekkür ederiz.</p>



<figure class="wp-block-gallery has-nested-images columns-default is-cropped wp-block-gallery-4 is-layout-flex wp-block-gallery-is-layout-flex">
<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98523" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/J42A6708.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98523"/></figure>



<figure class="wp-block-image size-large"><img decoding="async" width="433" height="650" data-id="98522" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/J42A6423.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=433%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-98522"/></figure>
</figure>


kapak-8

OGGUSTO Ev Sahipliğinde Lancôme Rénergie Serum Lansman Daveti


<p><em>Her zaman birlikte büyümeye inanan ve bunu her alanda devam ettirmek için elinden geleni yapan OGGUSTO olarak, Walkers Market’te keyifli bir Network buluşması gerçekleştirdik.</em></p>



<p>OGGUSTO Genel Yayın Yönetmeni Melis Topaloğlu Kasnaklı’nın hoşgeldiniz konuşması ve OGGUSTO Proje Yöneticileri Zeynep Ülgen ve Başak Güsar&#8217;ın açılışı yapmasıyla başlayan etkinlikte, hep beraber daha güzel projelere <strong><em>¨Yürüyoruz di mi¨</em></strong> diyerek kadeh kaldırdık.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="450" height="676" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/WhatsApp-Image-2022-11-11-at-14.49.14...jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C676&ssl=1" alt="" class="wp-image-93020"/></figure></div>


<p>Hem öğretici hem eğlendirici olarak aklımıza kazınan bu davete, farklı sektörlerden olmak üzere iş dünyasından birçok isim katıldı. <strong><em>¨Walkers Gathering x OGGUSTO¨</em></strong> olarak düzenlediğimiz bu ilk etkinlik, Onur Balk’ın Highball workshop’uyla başladı.</p>



<figure class="wp-block-embed is-type-video is-provider-youtube wp-block-embed-youtube wp-embed-aspect-16-9 wp-has-aspect-ratio"><div class="wp-block-embed__wrapper">
<iframe loading="lazy" title="Farklı Sektörlerden İş İnsanları Walkers Gathering x OGGUSTO Davetinde Buluştu" width="500" height="281" src="https://www.youtube.com/embed/tf46NxlrMLo?feature=oembed" frameborder="0" allow="accelerometer; autoplay; clipboard-write; encrypted-media; gyroscope; picture-in-picture; web-share" referrerpolicy="strict-origin-when-cross-origin" allowfullscreen></iframe>
</div></figure>



<p>25 seçkin davetli, Satsuma kokteyl ve NewYork Sour adı verilen 2 kokteyli Onur Balk’ın keyifli anlatımıyla beraber yaptılar ve keyifle kendi yaptıkları kokteylleri içtiler. Workshop sırasında birçok katılımcı birbiriyle tanışarak networking yapma fırsatı buldu.</p>



<p>Workshop sonrası müziğin ses ayarı biraz daha artarak parti moduna geçildi ve davetliler hem eğlenip hem sohbet ederek kokteylleri denemeye devam etti.</p>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-1 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/walkers5.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88165"/></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/walkers1-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88166"/></figure>
</div>
</div>



<p>Walkers Market, İstanbul’un merkezinde, Zorlu Center meydan katında, bir yeme içme noktasından öte sanat ve kültürün buluşma noktası. Söyleşilerden workshoplara, mini konserlerden tadım etkinliklerine kadar birçok farklı içeriği çatısı altında toplayan bir merkez. </p>



<p>Ayrıca Walkers Gathering ile keşfe çıktığımız Walkers Market, İstanbul’un en güzel kokteyl barı olmasının yanında, minik dükkanıyla da yeme içme tutkunlarının ilgisini çekebilecek ürünlere ulaşma imkanı sunuyor. </p>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-2 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/ozlem-gusar...jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-92928"/><figcaption class="wp-element-caption">Özlem Güsar</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Can-Erol.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-88219"/><figcaption class="wp-element-caption">Can Erol</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Cem-Acaroglu-Pelin-Umay-xxx-Melis.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-88220"/><figcaption class="wp-element-caption">Cem Acaroğlu, Umay Pelin Akdoğan, Sarp Alp, Melis Topaloğlu Kasnaklı</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-3 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Adsiz-tasarim-32.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89796"/><figcaption class="wp-element-caption">Derya Çelik Doğancı</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Ege-Esen.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88222"/><figcaption class="wp-element-caption">Ege Esen</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Elif-Nuhoglu-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88224"/><figcaption class="wp-element-caption">Elif Nuhoğlu</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-4 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/ezgi-boztepe-1...jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-92297"/><figcaption class="wp-element-caption">Ezgi Boztepe</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Gizem-Gulmek-yanindakini-soralim.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88227"/><figcaption class="wp-element-caption">Gizem Gülmek, Simin Toker</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Kerem-Koc-Zeynep-Ulgen.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88228"/><figcaption class="wp-element-caption">Kerem Koç, Zeynep Ülgen</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-5 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Caner-Kasnakli.1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89709"/><figcaption class="wp-element-caption">Caner Kasnaklı</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/basak..jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89957"/><figcaption class="wp-element-caption">Başak Gürtuna</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Sera-Turker.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88231"/><figcaption class="wp-element-caption">Sera Türker</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-6 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/Ufuk-Batur.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-88232"/><figcaption class="wp-element-caption">Ufuk Batur</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/10/xxxx-Burcu-Meric-Baysan.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-88233"/><figcaption class="wp-element-caption">Ödül Soydan, Burcu Cacina , Meriç Baysan </figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/walkers1.jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-89136"/><figcaption class="wp-element-caption">Sera Gökçay, Tanalp Tokgöz, Başak Güsar</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-7 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/walkers2.jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-89137"/><figcaption class="wp-element-caption">Ceren Cavlak</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/walkers8.jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89158"/><figcaption class="wp-element-caption">Can Erol, Cansu Coşkunseda, Papatya Karadede, Gonca İlkmen</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="674" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/walkers3.jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C674&ssl=1" alt="" class="wp-image-89138"/><figcaption class="wp-element-caption">Sertaç Özküçükparlak</figcaption></figure>
</div>
</div>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-8 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Nil-Ozgur-Bulut-Yucel.1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89714"/><figcaption class="wp-element-caption"> Nil Özgür, Bulut Yücel</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Ege-Ozgur.1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89715"/><figcaption class="wp-element-caption">Ege Özgür</figcaption></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="675" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Imran-Erdi-Talimlier.1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C675&ssl=1" alt="" class="wp-image-89717"/><figcaption class="wp-element-caption">İmran &amp; Erdi Talimlier</figcaption></figure>
</div>
</div>


Adsız tasarım (8)

Farklı Sektörlerden İş İnsanları Walkers Gathering x OGGUSTO Davetinde Buluştu


<p><em>Yves Rocher Türkiye,&nbsp;Artweeks@Akaretler 7. Edisyon’da sanat yolu ile toplumsal farkındalık adına bir yolculuğa adım attı.&nbsp;Yves Rocher çalışanlarından ve müşterilerinden toplanan geri dönüştürülebilir veya geri dönüştürülmüş atık ambalajlar ile hayata geçirdiği SEV, KORU, DÖNÜŞTÜR sanat üçlemesi farkındalığı tetiklemek amacıyla Akaretler Meydan’da hayat buldu.</em></p>



<h3 class="wp-block-heading">Doruk Cenkçi, Yves Rocher Türkiye Pazarlama Direktörü proje hakkında soruları yanıtladı.</h3>



<p><strong>Yves Rocher Türkiye, Artweeks@Akaretler’in 7. Edisyonunda nasıl konumlanıyor?</strong></p>



<p>Yves Rocher Türkiye, Artweeks@Akaretler’in 7. Edisyonunda, kamusal alanda sergilenen tek eser olma özelliğini de taşıyan, Gönül Nuhoğlu tarafından, 55 Yves Rocher mağazasındaki geri dönüştürülebilir atık toplama kutularından gelen atık ambalajlarımız ile hayata geçirilen <strong>Sev, Koru, Dönüştür</strong> üçlemesiyle gerek sanat severlerin gerekse halkın dikkatini çevreye ve dünyamızın geleceğine çekmeye ve toplumsal farkındalık yaratmaya çalışıyor.</p>



<p><strong>Artweeks@Akaretler’in 7. Edisyonu için Gönül Nuhoğlu’yla beraber yaptığınız bu ortak çalışmada izleyicilere verdiğiniz mesajlar neler?</strong></p>



<p>Hey Warrior Keep Going, adını verdiğimiz eserle, bireylere ‘Seçimlerinizi hafife almayın çünkü tek hareketiniz dünyayı değiştirebilir!’ mesajını vermek istedik.</p>



<p>İnsan ve birey olarak dünyaya bıraktığımız her çöp, geri dönüştürdüğümüz her atık, bu anlamda aldığımız her karar, dünyamız için tahmin edemeyeceğimiz değişiklikleri tetikleyecek niteliktedir. Herkesin, bu bakış açısıyla etrafına bakmasını, doğayı sevmesini, korumasını ve bunu yaparken de dönüştürmenin önemini vurgulamak istedik.</p>



<p><strong>Sıfır atık ilkesi doğrultusunda attığınız adımlar neler?</strong></p>



<p>Sıfır atık’ ilkesi doğrultusunda daha az ambalaj, daha az plastik ve daha sürdürülebilir bir yaklaşım için her gün çalışmalarımıza devam ediyoruz. Atık oluşumunu her geçen gün daha da azaltabilmek amacıyla ambalajlarımızı ve alışkanlıklarımızı değiştirmek için titizlikle çalışıyoruz.</p>



<p>Yves Rocher olarak, 2020 itibari ile artık tüm ürünlerimizde kullanılan plastik şişeler, %100 geri dönüştürülmüş ve %100 geri dönüştürülebilen plastikten üretiliyor. Bağlı olduğumuz Grup Rocher olarak ise 2030’a kadar grup bünyesinde yer alan markaların tamamının B Corp sertifikası alması hedefleniyor ve 2030’a kadar plastik tüketimini %30 azaltmayı, geri kalan kısımda ise tamamen geri dönüştürülebilir plastik kullanmayı taahhüt ediyoruz. Yine grup olarak 2030 hedeflerimizden bir tanesi de sera gazı emisyonlarını 2010 yılına göre %50 azaltmak.</p>



<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="730" height="344" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/IMG_6413...jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C344&ssl=1" alt="" class="wp-image-93359"/></figure>



<p><strong>Sürdürülebilirliğe dair gelecek hedeflerinizden bahseder misiniz?</strong></p>



<p>Hem yetiştirici hem üretici hem de perakendeciyiz. Bizim için her alanda sürdürülebilirlik çok önemli. Sürdürülebilir ve adil tarım için her geçen gün daha fazla çalışıyoruz. Yenilikçi yaklaşımlarla 2030&#8217;a kadar karbon emisyonunu %50 azaltacak aksiyon planını hayata geçirdik ve çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yves Rocher Vakfı&#8217;nın ana destekçisi olarak bu zamana kadar dünyada 100 milyondan fazla ağaç dikilmesine destek olduk. 2025 sonunda 135 milyona ulaşmayı hedefliyoruz.</p>



<p><strong>Dünyayla kıyasladığınızda Türkiye’de tüketicilerin sosyal sorumluluk ve doğa bilinci hangi noktada?</strong></p>



<p>Dünyanın çeşitli ülkeleri kıyasladığımızda daha gidecek yolumuz ve yapacak çok işimiz olduğunu düşünüyoruz. Sosyal bilinç bireyde başlayıp, kolektif bir düşünceye dönüşene kadar uzun bir zaman alıyor. Ülkemizde her marka bu dönüşümün hızlanması için daha çok çaba sarf etmeli ve süreci hızlandırmak için elinden gelenin daha fazlasını yapmalı. Doğa yoksa yaşam yok insan yok.</p>



<p><strong>Artweeks Akaretler 7. Edisyon nasıl geçti, hangi galeriler katıldı?</strong></p>



<p>Artweeks Akaretler’in yedinci edisyonu tarihi Sıraevler’deki bina ve rezidans alanlarında, sadece ülkemizde değil tüm dünyada ilgiyle takip edilen 26 galeri katılımcısıyla gerçekleşti. Geçen sene katılan galerilerin hemen hepsi bu edisyonda da yer aldı ve ilave olarak aramıza yeni galeriler de katıldı.</p>



<p>Artweeks Akaretler’in yedinci edisyonuna katılan galeriler arasında; Ambidexter, Anna Laudel, Art On, Bosfor, Büyükdere 35, DifoArt, Doğançay Müzesi, Ferda Art Platform, Galeri 77, Galeri Nev, Krank Art Gallery, Labirent Sanat, Martch Art Project, Merkur, Mine Sanat Galerisi, Mixer, Onearc, Öktem Aykut, Pi Artworks, Pilevneli, Sanatorium, Taksim Sanat, The Empire Project, The Pill, Versus Art Project ve X-ist yer aldı.</p>



<p><strong>Artweeks Akaretler’de bu yıl sanatseverlere nasıl bir seçki sunuldu?</strong></p>



<p>“Dünyanın en havalı caddeleri listesi”ne bu yıl Türkiye’den tek giren Akaretler’de her zaman sanatçıları ve izleyicileri bir araya getirerek sanatı erişilebilir kılmayı hedefledik. Önceki edisyonlarda olduğu gibi, Artweeks Akaretler 7.Edisyon’da da, dünyanın ve Türkiye’nin önde gelen galerilerinin temsil ettikleri sanatçılara ait farklı disiplinlerden pek çok özgün ve yeni eserler ile sanatseverlerin buluşması için alan açmak üzere çalıştık.</p>



<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="730" height="456" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/IMG_6334-1...jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C456&ssl=1" alt="" class="wp-image-93356"/></figure>



<p>Dünyanın en büyük varlık yöneticisi UBS ana sponsorluğunda gerçekleşen Artweeks Akaretler 7. Edisyon’da destekçilerimiz arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden Kültür AŞ,</p>



<p>Samsung Galaxy, Yves Rocher, Jotun, ADCO ve W İstanbul yer aldı.</p>



<p> 14 gün süren Artweeks Akaretler 7.Edisyon’da 12 farklı mekanda, 26 galeri, 550’yi aşkın sanat eseri ve 300’ün üzerinde sanatçı yer aldı. Bunun yanı sıra yine medya partnerlerimizin destekleri ve galerilerin katılımlarıyla sanat söyleşileri gerçekleştirdik.</p>



<p>Ön izleme günleriyle birlikte ziyaret sayımız da önceki edisyona kıyasla yüzde 60 civarında artış gösterdi ki böyle bir dönemde oldukça umut vadedici. Genele baktığımızda, koleksiyonerlerin ve özel davetlilerinin katıldığı ön izleme günlerindeki yoğunluk, sanat dünyasının bir araya gelmesi ve sanat piyasasındaki hareketlilik adına da mutluluk verici.</p>



<p><strong>Artweeks Akaretler İstanbul sanat hayatına yaptığı katkıları nasıl tanımlarsınız?</strong></p>



<p>Sanatı şehrin içine alan Artweeks Akaretlerin şehrin sanatsal enerjisine önemli bir katkısı olduğunu düşünüyorum.</p>



<p>Diğer yandan Artweeks Akaretler gibi sanat etkinliklerinin, hızlı akan hayatın içinde yarattığı “durup bakma” anlarının da kolektif adına çok önemli bir katkı olduğuna inanıyorum. Akaretler günün çok büyük bir kısmında sürekli bir hareket halindedir, aynı “şehir” gibi. Artweeks boyunca burada sürekli hareketliliğin içindeki insanlar durup, ilham aldıkları, keyif aldıkları, kendilerine hitap eden birbirinden değerli sanat eserlerini izlerken sanat yoluyla bambaşka açılardan beslenip zenginleşiyor.</p>



<p>Artweeks’in en güzel tarafı kapılarının tüm sanatseverlere açık olması, bu da etkinliği daha dinamik kılıyor diye düşünüyorum.  Artweeks Akaretler 7. Edisyon’u tüm sanatseverlerin, özellikle gençlerin erişimine açıyor olmaktan çok memnunuz.</p>



<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="730" height="548" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/yves-rocher...jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C548&ssl=1" alt="" class="wp-image-93605"/></figure>



<p>Sanat eserlerini, Artweeks kapsamında ziyaretçiler ile buluşturmanın ötesinde koleksiyonerler, galeriler ve bizlerle aynı anlayışı paylaşan farklı kişiler, kurumlar ile ortak bir paydada buluşarak, fark yaratan etkinliklere alan açmak için çalışıyoruz. Her sene üzerine koyarak, geliştirerek, büyüyerek ve dönüştürerek hayata geçiriyoruz. Bu sene yaptığımız açılış davetinde beklediğimizin çok üzerinde bir ilgiyle karşılaştık, şehrin kültür sanat alanındaki önemli aktörleri bir araya getirici bir rol üstlenmek keyifli olduğu kadar önemli sorumlulukları da beraberinde getiriyor.</p>



<p>Koleksiyonerlerin ve kurumsal katılımcıların ziyaretleri ise bizim için oldukça önemli; olumlu bir akışa ve ilgi çekici sohbetlere, koleksiyonerler ve galeriler arasındaki bağlantıların pozitif satışlara dönüştüğüne şahit olmak, sanat piyasasında hareketliliğin devamına katkı olmak adına da çok sevindirici.</p>



<p><strong>Toplumsal farkındalık ve çevre bilinci adına Artweeks Akaretler 7. Edisyon’da Yves Rocher Türkiye, sanatçı Gönül Nuhoğlu’yla bir proje yarattı. Siz bu anlamda sanat yoluyla farkındalığı arttırmak için neler hedefliyorsunuz?</strong></p>



<p><strong><em>Bilgili Holding olarak Artweeks yanında başka sanat projeleri de var mı?</em></strong></p>



<p>Son dönemde uluslararası bir kent yaşam yayını tarafından da Dünyanın en havalı caddeleri arasına Türkiye’den giren tek cadde olan Akaretler, sonbaharda birbirinden farklı, özgün ve özel sergilere de ev sahipliği yaptı.</p>



<p>Bunlardan birkaçına örnek vermek gerekir ise;</p>



<p>Bilgili Holding Kültür ve Sanat&nbsp; Projeleri Yöneticisi Begüm Güney küratörlüğünde, çağdaş fotoğraf sanatının en önemli temsilcilerinden Christina Dimitriadis’in gerçekleştirdiği fotoğraf sergisi “Island Hoping” ve Bilgili Sanat ev sahipliğinde Öktem Aykut sanat galerisi tarafından düzenlenen Renée Levi ve Janiv Oron ikili sergisi “Alba” Akaretler’de sanat severler ile buluştu.</p>



<p>Bilgili Sanat’ın destek verdiği “Açık Sergi” yakın zamanda yaşamını yitiren, çağdaş sanatın öncülerinden, değerli sanatçı Prof. Balkan Naci İslimyeli anısına Akaretler’de yine yer aldı. Kıymetli sanatçının 1980-1988 yılları arasında eğitim verdiği Akaretler’de düzenlenen “Açık Sergi”ye de büyük bir ilgi olması da bizleri çok memnun etti.</p>



<p>Bilgili Holding, sanat ile olan aile ve kişisel bağlarını kurumsal çalışmalara da fazlasıyla yansıtan bir yönetime sahiptir. Sanatla kurulan bu kuvvetli bağın, yaptığımız ve gerçekleştireceğimiz tüm projelerin içinde olmasını fazlasıyla önemsiyoruz. Bilgili Holding çatısı altında oluşturduğumuz “Bilgili Sanat” platformunu da bu sene başında kurduk.&nbsp;</p>



<p>Uluslararası ve Türkiye’nin önde gelen galerileri ve bağımsız sanatçılar ile ortak projeler gerçekleştiren Bilgili Sanat; birçok solo ve grup sergisine de Akaretler’de ev sahipliği yapmaya devam ediyor.</p>



<p>Bilgili Holding ev sahipliğinde, geçtiğimiz sene ilki düzenlenen, bağımsız sanatçıları desteklemek amacıyla hayata geçirilen sanat etkinliği One Akaretler’in ikincisini düzenlemek üzere de çalışmalara başlıyoruz. Bunun yanısıra “Affordable Art”, sanatçı ve marka iş birlikleri gibi alanlarda da yeni projeler üzerine çalışıyoruz.</p>



<p>Diğer yandan belirtmek isterim ki sadece Akaretler’de değil, dahil olduğumuz tüm alanlarda, Holding’in vizyon ve misyonunun parçası bu bakış açısıyla örtüşen, kültür&amp;sanat alanını destekleyen, dahil eden, öne çıkaran, alan açan projelerimize de yine sanattan aldığımız ilhamla devam edeceğiz.</p>



<p><strong>Dünyayla kıyasladığınızda Türkiye sanat yoluyla toplumsal farkındalığı arttırma noktasında nerede? Gün geçtikçe sürdürülebilir sanat daha çok ilgili görüyor diyebilir miyiz?</strong></p>



<p>Günümüzde yaşanılan küresel iklim değişikliği ve yaşamsal kaynakların tükenme tehlikesi tüm dünyayı derinden etkiledi. Sanatın da bu değişimden etkilenmemesi elbette mümkün değil. Bugün Türkiye’de de, birçok sanatsal faaliyet ve üretimde, sanat ve sanatın sürdürülebilirliği kavramlarının daha çok görülmesi ve farkındalık yaratılması da memnuniyet verici. Ülkemiz sanatçılarının da son dönemde özellikle tüketim kavramı ve sıfır atık üzerine yaptıkları çalışmaları oldukça dikkat çekici. Bilgili Holding olarak bizim de yurt içi ve yurt dışındaki tüm projelerimizdeki yol haritalarında “sürdürülebilirlik ilkesi” başı çekiyor, dolayısıyla sürdürülebilir sanat yoluyla kendisi ifade eden markalarla işbirliği yapmaktan ve sanatçılara da alan açmaktan dolayı çok mutluyuz.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="250" height="250" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/11/Adsiz-tasarim-20.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=250%2C250&ssl=1" alt="" class="wp-image-93361"/><figcaption class="wp-element-caption">Gönül Nuhoğlu</figcaption></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading">Sanatçı Gönül Nuhoğlu da merak edilenleri cevapladı</h3>



<p><strong>Doğayı ve çevreyi korumak için farkındalık yaratmayı hedefleyen eserinizin yapım aşamalarından bahseder misiniz?</strong></p>



<p>İklim değişimi konusunda işler yapan bir sanatçı olarak Yves Rocher tarafından Artweeks@Akaretler kapsamında kendi geri dönüştürülmüş ürün ambalajlarından bir iş yapma önerisi alınca çok mutlu oldum tabii ki. Önce hem Yves Rocher çalışanlarından hem de mağazalarda bulunan atık kutulara müşteriler tarafından bırakılan ürün kutuları toplandı tasniflendi, yıkandı ve kurutuldu. Bu aşamada bana gönülden destek olan Yves Rocher ekibine çok teşekkür ederim. Aslında bu iş geri dönüşüme ve onun önemine inanan ve onu destekleyen birçok insanın kollektif bir işi gibi&#8230; Ben sadece şekillendirdim.</p>



<p><strong>Sanat ve sürdürülebilirlik arasındaki o çok kıymetli yerde duruyorsunuz, malzemeye getirdiğiniz yeni bakış açısıyla ilham veren eserler ortaya çıkarıyorsunuz. Bu anlamda Yves Rocher Türkiye atıklarından yarattığınız eser size ne anlam ifade ediyor?</strong></p>



<p>Ben politik, sosyolojik, ekolojik güncel sorunlardan yola çıkarak mekana özgü işler üreten bir sanatçıyım. Pandeminin ilk başladığı dönemde doğa ekosisteminin hayatımızdaki yeri, önemi ve insan-doğa ilişkisinde iklim krizinin doğanın geleceğini nasıl etkileyeceğini kavramsallaştıran “Direniş” isimli sergi projesi için The Artisan İstanbul Hotel’in Koleksiyon Küratörü Yasemin Vargı Emirdağ ve Sanat Yöneticisi Meriç Aktaş Ateş ile çalışmaya başlamıştık. 15 Eylül-6 Kasım tarihleri arasında The Artisan İstanbul Hotel’de Çöpüne Sahip Çık Vakfı iş birliğinde gerçekleşen bu sergide yer alan “Overflow” isimli 150x150x150 cm ebatındaki küp şeklindeki eserim bu serinin ilk çalışmasıdır. Overflow’da çevreden topladığım pet suşişeleri,bira kutuları,izmaritler gibi atıkları kullanmıştım. Bu serinin ikinci işi ‘’Hey Warrior Keep Going’’ de ise Yves Roche’nin geri dönüşümlü ürün kutularından yola çıktım. İşin tekniği sonucu işin karşısına geçip baktığınızda işler geriye yönelik çoğalıyor. Geri dönüşümün önemine vurgu yapmak ve sürdürebilirlik konusunda farkındalık yaratmaya destek olabilmek benim için önemliydi.</p>


Adsız tasarım (18)

Yves Rocher Türkiye Sanat Yolu ile Toplumsal Farkındalık Adına Bir Yolculuğa Adım Attı


<p>3-4 Eylül&#8217;de İstanbul&#8217;da oldukça heyecanlı bir yarış var: Deniz Kızı Yelken Kupası.  Sadece kadınların yarıştığı ve uluslararası olan turnuva öncesinde organizasyon komitesindeki Arzu Çekirge Paksoy, Diana Misim, Serap Gökçebay ile bir araya geldik ve bu yıl yedincisi düzenlenecek olan Deniz Kızı Yelken Kupası hakkında merak ettiklerimizi sorduk.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="1000" height="666" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/deniz-kizi-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=1000%2C666&ssl=1" alt="" class="wp-image-64328"/><figcaption>Arzu Çekirge Paksoy, Diana Misim, Serap Gökçebay</figcaption></figure></div>


<p><strong>Bu yıl 7&#8217;nci kez düzenlediğiniz Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nın doğuş hikâyesini ve amaçlarını paylaşabilir misiniz?</strong></p>



<p><strong>Arzu Çekirge Paksoy:  </strong>Türkiye’nin ilk ulusal kadın yelken kupası olan Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası, üç arkadaşın bir hayali gerçekleştirme hikâyesi diyebiliriz. Cinsiyet eşitliğine yürekten inanan ve yıllardır iş dünyasında kurumsal şirketlerde üst düzey pozisyonlarda çalışmış, sonrasında kendi işlerini kurarak girişimci olmuş kadınlar olarak, erkek ağırlıklı bir spor olan yelkendeki kadın sayısını artırmayı, ülkemize yeni sporcular kazandırmayı hedefledik. Ayrıca kupamızın kadın duyarlılığını gösteren bir sosyal sorumluluk boyutu da olsun istedik. Her yıl kupa gelirlerinin bir bölümü ile saygın STK’ların sürdürülebilirliğine katkıda bulunuyor; bir anlamda &#8216;iyiliğe yelken açıyoruz&#8217;. Bu yıl 3- 4 Eylül tarihlerinde 7. kez düzenlenecek Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nda katılımcı takımlarımızla birlikte <a href="https://www.acev.org/" target="_blank" rel="noreferrer noopener">AÇEV</a> ve <a href="https://www.tog.org.tr/" target="_blank" rel="noreferrer noopener">TOG</a> Vakfı için yarışacağız.</p>



<p>Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’yla iş hayatındaki kadının takım olma, hedefe ulaşma, zor koşullarla mücadele etme ve doğa ile bütünleşme gibi yeteneklerinin keşfedilmesi için de fırsat yaratmayı amaçlıyoruz. Her yıl kupamızdan sonra çok değerli geri bildirimler alıyoruz, pek çok kadın, yelken sporu ile içindeki güçlü kadını keşfettiğini, özgüven kazandığını ve takım ruhunun güçlendiğini belirtiyor. Bu güzel duyguları paylaşmak ve kadının gücünü yelkende de göstermek bizim için büyük gurur kaynağı.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="900" height="600" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/deniz-kizi-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=900%2C600&ssl=1" alt="" class="wp-image-64330"/></figure></div>


<p><strong>Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası bugüne kadar kaç kadını </strong><strong>ve tak</strong><strong>ımı yelken sporuyla buluşturdu?</strong></p>



<p><strong>Diana Misim:</strong> 2016 yılında başlattığımız Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’na bugüne kadar 50’den fazla kadın yelken takımı ile yüzde 80’i yelkenle ilk kez tanışan 500’den fazla kadın sporcu katıldı.</p>



<p>Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nda kurumsal ve bireysel kadın yelken takımları IRC I, IRC II, IRC III, IRC IV ve Gezgin sınıfında yarışıyorlar. Ayrıca, geçtiğimiz yıl kupamıza üniversite kategorisini de dâhil ederek daha fazla kadın yelkenciyi heyecanımıza ortak etmek istedik. Böylece 3 ayrı kategoride kadınların yarışabileceği bir organizasyon haline geldik. Kupamız her yıl katılımcı kurumlar, sporcular ve sponsorlarımızın destekleriyle büyüyor, gelişiyor. Medyanın da büyük ilgi gösterdiği kupa ile ilgili haberlerle yaklaşık 40 milyon kişiye ulaştık. Tüm bu gelişmeler bizleri çok heyecanlandırıyor ve daha iyisini yapmak için yüreklendiriyor.</p>



<p>Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nda önceliğimiz, kadın duyarlılığını önemseyen ve bunu bir değer olarak benimsemiş olan takımlara yer vermekti. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda hassasiyet gösteren ve bu kapsamda kadın sporculardan desteğini esirgemeyen bütün kurumlara kapımız açık. Bugüne kadar Kupaya katılan takımlar arasında; Arçelik A.Ş.,&nbsp;&nbsp;Akpa Chemicals, Borusan Otomotiv, Borusan Holding, Burgan Bank, Dunapack Packaging, Doğuş Grubu, Edenred, Eker,&nbsp;ETİ, Fiba Faktoring, Ford Otosan, Garanti BBVA,&nbsp;Garanti Emeklilik, GlaxoSmithKline,&nbsp; Innova,&nbsp; Mercedes Benz Türk, MSI Sailing Team, Pegasus, Permolit Team Ladies First, Pfizer, Sahibinden.com, Şenpiliç RC Girls Sailing Team, Türk Telekom, &nbsp;TWRE Woman Empowering Kadın Platformu, Atak Akademi, Sultans of the Sea, Bahçeşehir Üniversitesi, Pupa Doğuş Üniversitesi, Mersin Rota Yelken Kulubü, White Angels Sailing Team, Kadın Yelkenciler SKD, Kupa Kızları, Alize Kadın Yelken Takımı, İYK ve&nbsp;AÇEV<strong> </strong>yer aldı. Yeni takımları da bekliyoruz.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="900" height="600" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/deniz-kizi-4.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=900%2C600&ssl=1" alt="" class="wp-image-64331"/></figure></div>


<p><strong>Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası ile ilgili geleceğe dair hedefleriniz nelerdir?</strong></p>



<p><strong>Serap Gökçebay:</strong> Ben yelkenle kupamız vesilesiyle birkaç yıl önce tanıştım ve tutkuyla bu sporu yapıyorum. Genelde yelken denizle ve rüzgarla bir mücadele olarak tasvir edilir. Halbuki yelken benim için doğayla bir uyumu simgeliyor. Yelken doğayla bir savaş değil barıştır. Biz Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası&#8217;nı başlatmadan önce <a href="https://www.tyf.org.tr/" target="_blank" rel="noreferrer noopener">Türkiye Yelken Federasyonu</a>’ndaki lisanslı kadın yelken sporcu sayısı çok azdı, kupamızla birlikte bu durum değişmeye başladı. Bundan büyük mutluluk duyuyoruz. Kadınların yelken konusundaki yeteneklerini gösterebilecekleri özel bir platform yarattığımızı düşünüyoruz. Dileğimiz her yıl daha çok kadın sporcuya ulaşabilmek ve kupamızın uluslararası arenada da tanınan bir kupa haline gelmesi. Bunun için çalışmaya devam edeceğiz.</p>



<p>Kupa ile ilgili bilgilere ve katılım koşullarına <a href="http://www.denizkiziyelkenkupasi.com">www.denizkiziyelkenkupasi.com</a> web sitemizden ulaşabilir, gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.</p>


deniz-kızı-kapak

Yedinci Deniz Kızı Yelken Kupası Başlıyor


<p><em>Tarihi figürleri kendine hikâye edinen müzikaller, tiyatro izleyicileri tarafından ilgiyle karşılanan bir tarz olarak çok seviliyor. Müziikaller arasında en çok ses getiren tarihi isimleri listeledik.</em></p>



<p>Tiyatronun en sevilen tarzlarından olan müzikaller bir öykünün dans ve müzikle en eğlenceli şekilde anlatım biçimlerinden. Farklı teatral formları içinde bulundurmasıyla tiyatro tarihi boyunca kendine has bir seyirci kitlesine kavuşan bu tür, şarkılarıyla da ön plana çıkıyor. <strong>Müzikal tiyatro oyunları</strong> için bestelenen şarkılar müzik dünyasında da oldukça ses getiren eserler olarak yıllar yılı hafızalarda yer etti. Londra&#8217;daki West End ve New York&#8217;taki Broadway’de sergilenen müzikallerdeki şarkılar tüm dünyada dillerden dile dolaştı.</p>



<p>Tiyatronun kendine konu edindiği <strong>epik ve tarihi temalardan</strong> nasibini alan müzikaller bu yönüyle de unutulmaz eserleri izleyicilerle buluşturdu. Müzikallere yakın tarihten bugüne kadar öyle isimler konu oldu ki hem uzun yıllar unutulmadı hem bugün halen devam eden oyunlar salonları doldurmaya devam ediyor. Biz de buradan yola çıkarak<strong> tarihi figürlerin yaşamlarını içeren müzikallerin en çok sevilen ve ses getirenlerini</strong> sizler için derledik.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Eva Peron – “Evita” </strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="507" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/evita-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C507&ssl=1" alt="" class="wp-image-60252"/></figure></div>


<p>Arjantin&#8217;in efsane siyasi figürü Eva Peron&#8217;u konu edinen Evita müzikali dünyanın birçok bölgesinde yıllarca çok büyük ilgiyle izlendi. Arjantin Devlet Başkanı Juan Peron&#8217;un eşi Eva Peron&#8217;u gençlik yıllarından başlayarak güç mücadelesi ve yükselişine kadar, tüm yönleriyle anlatan müzikal birçok ödülle başarısını taçlandırdı. Andrew Lloyd Webber tarafından, Tim Rice&#8217;ın metinleri üzerine bestelenen müzikal &#8220;Don&#8217;t Cry for me Argentina!&#8221; (Benim İçin Ağlama Arjantin!) adlı bölümüyle hafızalara kazındı ve neredeyse bu isimle özdeşleşmiş hâle geldi.</p>



<p>1996 yılında başrollerini Madonna ve Antonio Banderas’ın paylaştığı müzikal Alan Parker tarafından aynı adla beyaz perdeye de uyarlandı. Madonna bu rolle en iyi kadın oyuncu Altın Küre Ödülü&#8217;nün sahibi oldu.</p>



<p>Evita müzikali ile Türkiye&#8217;deki izleyiciler ise 1989’da tanışmıştı. Gencay Gürün’ün sahneye koyduğu “Evita”yı dönüşümlü olarak Zuhal Olcay, Füsun Önal, Deniz Türkali ve Arsen Gürzap oynarken, Che rolü Cihan Ünal ve Neco’ya verilmişti. Peron karakterini ise opera sanatçısı Suat Arıkan canlandırmıştı. Cihan Ünal müzikali 1990’ların ortasına kadar yeni Evitalar, Nurseli İdiz ve Ruhsar Öcal ile oynamaya devam etti.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Hz. İsa – “Jesus Christ Superstar”</strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="411" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/Jesus-Christ-Superstar-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C411&ssl=1" alt="" class="wp-image-60254"/></figure></div>


<p>Dünyanın en ilgi çekici rock-operaları arasında gösterilen müzikal, sahne aldığı dönem epeyce ses getirmiş bir yapım olarak biliniyor. Müzikleri Andrew Lloyd Webber&#8217;e, sözleri Tim Rice&#8217;a ait olan rock-operası Hz.İsa&#8217;nın hayatına hippilerin gözüyle çarpıcı bir bakış sunuyor. İlk kez 1969 sahnelenen oyunda Hz. İsa&#8217;yı ünlü oyuncu Ian Gillan canlandırmıştı. 1973&#8217;te sinemaya da uyarlanan oyun İsa&#8217;nın ve diğer karakterlerin psikolojisini yorumluyor ve olay örgüsünün çoğu, İsa&#8217;nın öğrencilerini olan ve yönlendirmelerden memnun olmayan Yahuda&#8217;ya odaklanıyor. Modern hayata ironik göndermeler yapan yapımın şarkı sözleri uzun yıllar etkisini korudu. 1971&#8217;de Broadway&#8217;de de oynanmaya başlayan müzikal 1972 ve 1980 yılları arasında Londra&#8217;da sekiz yıldan fazla bir süre boyunca kapalı gişe oynadı. Oyun 1980 yılında ise dünya çapında 237 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Alexander Hamilton – “Hamilton”</strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="412" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/hamilton-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C412&ssl=1" alt="" class="wp-image-60256"/></figure></div>


<p>Amerika&#8217;nın kurucu babası sayılan Alexander Hamilton&#8217;ın hikâyesinin anlatıldığı müzikalde rap tarzında söylenen şarkılarla Hamilton&#8217;ın çocukluğu, Amerika’nın kuruluş yolundaki hikâyesi ve Amerika’nın bağımsızlığında oynadığı önemli rolü konu ediniyor. Söz ve müziği Lin-Manuel Miranda&#8217;nın yazdığı müzikal, Ron Chernow’un 2004 yılında yazdığı Alexander Hamilton’ın biyografisinden esinlenilmiş.&nbsp; Hip-hop, blues ve rap müzik yorumların olduğu oyunda bunun yanı sıra R&amp;B, pop ve geleneksel tarzdaki gösteri melodilerinden de yararlanılıyor.</p>



<p>İlk olarak 17 Şubat 2015’te sergilen oyun 2016’da Broadway’de sahnelendikten sonra Tony Ödülleri’ne 16 dalda aday gösterildi ve&nbsp; “En İyi Müzikal” ödülü de dâhil olmak üzere 11 ödül kazandı.</p>



<p>{771861}</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Marie Antoinette</strong> – “<strong>Marie Antoinette Müzikali” </strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="487" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/marie-antoinette-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C487&ssl=1" alt="" class="wp-image-60258"/></figure></div>


<p>Elisabeth ve Mozart müzikallerinin yazarı Michael Kunze&#8217;nin kitabından uyarlanan ve müziğini Sylvester Levay&#8217;ın yaptığı Marie Antoinette müzikali iki paralel hayatın hikâyesini anlatıyor. Fransa&#8217;nın kötü şöhretli kraliçesi olan Marie Antoinette ve fakir bir kadın olan Margrid Arnaud&#8217;a odaklanan yapım; ikisi de aynı yaşta olan iki güzel kadının farklılıklarını sahneye taşıyor. Margrid, Paris sokaklarında paçavralar içinde dolaşırken, Marie Antoinette, Palais-Royal&#8217;de dans eden bir kadındır. Fransız Devrimi bütün bu ayrımları değiştirir. Margrid Arnaud yükselirken Marie Antoinette gücünü kaybeder ve bu iki kadının farklı dünyaları çatıştığında drama gelişir. Müzikal, Fransız Devrimi olaylarını muhteşem bir fon olarak ele alıyor. Monarşinin yıkılışı ile birlikte Marie Antoinette&#8217;in ve dünyasının yok olması ve mutsuz kraliçenin kaderi gözler önüne seriliyor.</p>



<p>1 Kasım 2006&#8217;da Tokyo&#8217;da gerçekleştirilen prömiyer sonrası 30 Ocak 2009&#8217;da Bremen Müzikal Tiyatrosu&#8217;nda sahnelenen oyun müzikal tiyatronun en önemli temsillerinden.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>III. Vlad (Kazıklı Voyvoda) – “Dracula”</strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="573" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/dracula-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C573&ssl=1" alt="" class="wp-image-60264"/></figure></div>


<p>Ulah prensi III. Vlad&#8217;tan esinlenerek yaratılan Kont Dracula karakteri tiyatro tarihinin önemli yapımları arasında gösteriliyor. Karel Svoboda, Zdeněk Borovec ve Richard Hes tarafından yaratılan Çek müzikalinin dünya prömiyeri 13 Ekim 1995&#8217;te Prag Kongre Merkezi&#8217;nde gerçekleştirildi. Daniel Hitlelka&#8217;nın başrolünü oynadığı müzikal Bram Stoker&#8217;in 1897 yayımlanan romanı Dracula&#8217;ya dayanıyor.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Wolfgang Amedeus Mozart – “Amedeus”</strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="433" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/amedeus-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C433&ssl=1" alt="" class="wp-image-60265"/></figure></div>


<p></p>



<p>Müzik tarihinin en büyük dehalarından Mozart&#8217;ın sıra dışı yaşamına odaklanan Amedeus, bestecinin çağdaşı olan Antonio Salieri ile çatışmasını ele alıyor. Peter Shaffer&#8217;in yazdığı müzikal yaşamı ile müziği zıt kutuplarda ilerleyen Mozart’a göre çok daha disiplinli ve müzik konusunda hırslı olan Salieri&#8217;nin zamanla kurdukları farklı ilişkinin detaylarını gözler önüne seriyor. Sanat ile sanatçının kişiliği arasındaki ilişkiye odaklanan ve usta müzisyenin yaşamını Salieri üzerinden anlatan eser müzikal klasiklerinden biri olarak sahneleniyor.</p>



<p>1984 yılında Milos Forman’ın yönettiği sinema filmi ise “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama” dahil olmak üzere toplam 8 dalda Oscar kazandı. Tiyatro uyarlamasıyla ülkemizde de Işıl Kasapoğlu&#8217;nun yönettiği Amadeus oyununun başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri) ve -bir dönem Okan Bayülgen oynadıktan sonra- Tansu Biçer (Wolfgang Amadeus Mozart) üstleniyor.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Lady Diana – “Queen of the People’s Hearts” </strong></span></h2>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full"><img decoding="async" width="730" height="411" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/queen-of-the-peoples-hearts-sahne-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=730%2C411&ssl=1" alt="" class="wp-image-60267"/></figure></div>


<p>Washington National Opera sanatçılarının hayat verdiği ve ilk gösterimi ABD&#8217;de yapılan müzikal, Lady Diana&#8217;nın yaşamına odaklanıyor. Çalkantılı hayatı yaşadığı dönem gündemden hiç düşmeyen Lady Di&#8217;nin tiyatro sahnesine taşınan hikâyesi Türkiye&#8217;de de aynı isimle sahneleniyor. İtalyanlar tarafından &#8216;La Diva Turca&#8217; olarak anılan opera sanatçısı mezzo sopranolardan biri olan Lori Şen&#8217;in Lady Diana&#8217;yı canlandırdığı eser, Diana&#8217;nın Prens Charles ile tanışmasından Kraliçe ve Camilla ile yüzleşmesine, Beyaz Saray’da John Travolta ile dansından Dodi ile geçirdikleri kazaya kadar harika müziklerle sahneleniyor.</p>



<p>{775264}</p>


large

file-20200203-41532-1awqtu2

Müzikallere Konu Olan Tarihi İsimler


<p><em>Tiffany&amp;Co.&#8217;nun son yıllarda düzenlediği en büyük sergi Vision &amp; Virtuosity, Londra Saatchi Gallery&#8217;de; markanın sıradışı mücevhercilik mirasını sergileyen vitrinlerin ışıltıları eşliğinde yaratıcılık ve zanaati kutluyor.</em></p>



<p><span style="font-size: revert; color: initial;">Son günlerde Tiffany &amp; Co. markasının daha çok &#8216;annenizin markası&#8217; algısını yıkmaya çalıştığını duysak da aslında onun için çok önemli bir kutlamayı ve ona eşlik eden sergiyi gözden kaçırmamak gerekiyor.</span></p>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-9 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/kare-t-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-61420"/></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/kare-t-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-61421"/></figure>
</div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow">
<figure class="wp-block-image size-full"><img decoding="async" width="450" height="650" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/kare-t-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=450%2C650&ssl=1" alt="" class="wp-image-61422"/></figure>
</div>
</div>



<p>Mücevherleriyle olduğu kadar gündelik aksesuarlarıyla hatta objeleriyle de bilinen Tiffany &amp; Co.<span dir="RTL">“</span>Vision &amp; Virtuosity” sergisinde kendi arşivlerinde yer aslan çok özel 400 parçadan oluşan bu sergiyle bir süreliğine Saatchi Gallery&#8217;de olacak.</p>



<p>{773229}</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tiffany-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=535%2C357&ssl=1" alt="" class="wp-image-61424" width="535" height="357"/></figure></div>


<p>1837&#8217;de New York&#8217;ta kurulan <a href="https://www.tiffany.co.uk/stories/events/vision-and-virtuosity-exhibition/" target="_blank" rel="noopener"><em>Tiffany &amp; Co.</em></a> markasının bu en değerli 400 objesi arasında seçkin mücevher tasarımlarından örnekler, meşhur vitrinleri, yakın zamanda satın aldıkları 80 karatlık Empire Diamond isimli pırlanta, Tiffany&#8217;de Kahvaltı filminin orijinal senaryosu bulunuyor. Tüm bunlar dünyanın en ünlü mücevher evi olarak bilinen Tiffany &amp; Co.&#8217;nun 185 yıldır ayakta durabilmesini sağlayan gücünü iki önemli faktör, vizyon ve ustalık üzerinden anlatıyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tiffany-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=326%2C435&ssl=1" alt="" class="wp-image-61426" width="326" height="435"/></figure></div>


<p>İki boyutta mevcut olan bir sergi kataloğu, Louis Comfort Tiffany ve Gene Moore&#8217;dan Jean Schlumberger, Elsa Peretti, Paloma Picasso, John Loring ve Tiffany &amp; Co.&#8217;nun tarihindeki en etkili vizyonerlerinin hepsine ait kreasyonları sergileyerek bir mirası gözler önüne seriyor. Merhum Andre Leon Talley&#8217;in önsözü ve Vivienne Becker&#8217;in metni ile 160 sayfalık metin Assouline New York tarafından yayınlandı ve 10 Haziran&#8217;dan itibaren serginin hediyelik eşya dükkânında ve Tiffany&#8217;s Old Bond Street mağazasında satışa sunulacak. Sergi ise 19 Ağustos&#8217;a dek <a href="https://www.saatchigallery.com/exhibition/vision_virtuosity_by_tiffany_co" target="_blank" rel="noopener">Saatchi Gallery</a>&#8216;nin Londra&#8217;daki yerinde görülebilir.</p>



<p>{773192}</p>


oggusto1920-533A6783_cv_RUSH-2_TiffanyLove-1920×1200

Tiffany&Co. Londra Saatchi Gallery’deki Sergisiyle Zanaatini Kutluyor

<blockquote><p><em>Havacılık sektörü için pandemi sonrası dijitalleşme ile yeni bir dönem başladı!&nbsp;Dijitalleşmenin etkilerini&nbsp;TAV İşletme Hizmetleri CEO’su Güçlü Batkın ile konuştuk.</em></p></blockquote>
<p>Havacılık pandeminin en fazla etkilendiği sektörlerden biri oldu. Eurocontrol verilerine göre sektör Avrupa&#8217;da 2020 yılında 56,2 milyar euro maddi kayba uğradı. 6 milyondan fazla uçuş iptal edildi ve 190 bin havacılık çalışanı işinden oldu. 2021’in sonu itibarıyla toparlanmaya başlayan havacılık sektörü diğer birçok endüstrinin de deneyimlediği üzere hızlı bir dijitalleşme sürecine girdi. Pandemi ile ürün ve hizmetlere erişimi genellikle online kanallar üzerinden alan tüketicinin günlük hayatın her alanında alıştığı hız ve konforu seyahatin tüm adımlarında da istemesi dijitalleşme yolculuğunun odak noktası oldu. Diğer yandan hijyen konusunda artan hassasiyetlerle temassız teknolojilere artan ilgi de özellikle bazı fiziksel adımların dijitalleşmesini zorunlu kıldı. Bu bağlamda yıllar itibarıyla kendi iç dinamikleri nedeniyle konforu çok daha geleneksel yöntemlerle sunan havalimanı ekosisteminin oyuncuları için pandemi sonrası dijitalleşme ile yeni bir dönem başladı.</p>
<p>Dijitalleşmenin havacılık sektöründeki etkilerini ve yeni TAV&nbsp;Passport mobil uygulamasını TAV İşletme Hizmetleri CEO’su Güçlü Batkın ile konuştuk.</p>
<p style="text-align: center"><img decoding="async" alt="" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/07/tav.jpeg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" style="width: 200px;height: 200px"></p>
<p style="text-align: center"><em>Güçlü Batkın</em></p>
<h4><strong><span style="font-size:18px">Havacılık sektörünün pandemi sonrası yaşadığı dijitalleşmeyi özetleyebilir misiniz?</span> </strong></h4>
<p>Pandemi öncesi süreçte mobil uygulama kullanımlarına baktığımızda bizim sektör çok alt sıralarda idi. Dünyada da benzer bir trend var aslında. Hatta havacılık sektörünün Türkiye ve dünyadaki ayak izlerinin çok benzer olduğunu söylemek mümkün. Biraz daha kendi kendine konfor alanı yaratan bir sektör. Pandemi diğer tüm sektörlerde de olduğu gibi bizim sektörümüzde de dijitalleşmeyi zorunlu kıldı.</p>
<p><img decoding="async" alt="" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/07/havacilik-sektoru-600x400.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&ssl=1" style="width: 730px;height: 487px"></p>
<h4><span style="font-size:18px"><strong>Havayolları müşterisinin seyahat alışkanlıkları nasıl değişiyor?</strong></span></h4>
<p>Artık süre anlamında daha uzun seyahat etmeyi istiyoruz. Pandemi sonrası dönemde daha bilinçli, tüm adımların planlandığı ve stresten uzak bir seyahat programlama anlayışı ortaya çıktı. Cumadan pazara kısa iş seyahatlerini 1-2 gün ekleyip uzatmak gibi planlamaların ötesinde daha uzun tatiller organize ediliyor. Bu bağlamda da tüketiciler kötü sürprizlerle karşılaşmak istemiyor. Dijital araçlar ise bu noktada işleri hızlandırıyor ve hayatı kolaylaştırıyor.</p>
<p>&nbsp;</p>
<p style="text-align: center"><em><strong><span style="font-size:20px">“Avrupa&#8217;da 2020 yılında 56,2 milyar euro maddi kayba uğradı. 6 milyondan fazla uçuş iptal edildi ve 190 bin havacılık çalışanı işinden oldu.”</span></strong></em></p>
<p>&nbsp;</p>
<h4><span style="font-size:18px"><strong>Dijitalleşmeye hızlı ayak uyduran bir şirketsiniz… TAV&nbsp;Passport mobil uygulamasını hangi ihtiyaçlardan yola çıkarak hayata geçirdiğinizi anlatır mısınız?</strong></span></h4>
<p>Tav Passport bildiğiniz gibi offline bir sadakat programı. Bu yıl 11. yılımızı kutluyoruz. Kart zaman içerisinde çok ciddi bir prestij kazandı ve insanların cüzdanında her zaman taşımak istediği bir nesneye dönüştü. Ancak son dönemlerde sunduğumuz hizmetlerle ilgili yaptığımız araştırmalarda karşımıza çıkan üç önemli iç görü bizi mobil uygulama konusunda hızlı adımlar atmaya itti. Günümüz hava yolları müşterilerinin TAV gibi bir sadakat programından beklentilerinin ortak paydası olan bu iç görüler: Hız, konfor ve ulaşılabilirlik. Bununla birlikte seyahat etmek aslında her zaman güzel bir motivasyondur. TAV Passport kartın en öne çıkan özelliği de insanlar için çok özel olan bu deneyim süresi içinde onları ayrıcalıklı hissettirmek. Günümüz tüketicisini ayrıcalıklı hissettirmek için ise sunduğunuz ürün ve hizmetlerde artık bu üç özelliği mutlaka entegre etmeniz gerek.</p>
<p>Bunun yanı sıra dijitalleşmeye hızlıca adapte olarak tüm ülkelerde bütün verilerimizi daha kolay yönetebilmek için bulut tabanlı sisteme geçtik. Sonrasında iş birliği içerisinde olduğumuz partnerlerimizle daha verimli çalışabilmek için tek bir platform oluşturduk. Bizim müşterimizle ilişkimizde sadece lounge hizmeti yok. Müşteri havalimanına girdiği andan itibaren toplam bir deneyim var. Bizim avantajımız bu toplam deneyimi onlara yaşatabilmek. Çıkış noktamız ise tüm ekosistem oyuncularını bir araya getirme motivasyonu oldu.</p>
<p style="text-align: center"><img decoding="async" alt="" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/07/havalimani-400x600.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&ssl=1" style="width: 433px;height: 650px"></p>
<h4><span style="font-size:18px"><strong>Peki, bu uygulama kullanıcıya neler vadediyor?</strong></span></h4>
<p>Müşteri havalimanına gidince Fast Track’ten hızlı bir şekilde giriş yapabiliyor. Girişlerde QR kod okutarak geçiyor. Bizim CRM altyapımızdaki müşterilerin ne yediğini, ne içtiğini, en çok nereye seyahat ettiğini ölçümlemeye çalışıyoruz. Bunun dışında bizim çok fazla ilgi gören bir havalimanı ve şehir içi araç transfer hizmetimiz var. Uygulama üzerinden online rezervasyon ile bu hizmetin çok daha hızlı ve kolay olmasını sağlıyoruz. Belirli noktalarda veya AVM’lerde anlamalı vale hizmetlerimiz var. Kullanıcı uygulama üzerinden kendi hareketlerini, kalan kullanım haklarını takip edebiliyor. Çok fazla kampanya ve teklif sunuyoruz. Tüm bunlar havalimanı deneyiminin ötesinde toplam bir müşteri deneyimi yaratma odaklı bir yaklaşımın ürünü. Yakın gelecekte ise otopark, biriktir&amp;harca puan kazanımı ve özellikle ödeme sistemleri sektöründe farklı iş ortakları ile entegrasyonlar da devreye girecek.</p>
<p>{772703}</p>


batch_Ekran-goruntusu-2022-09-01-191341

TAV İşletme Hizmetlerinden Havacılık Sektöründe Dijitalleşme


<p><em>Çağdaş sanatta yepyeni bir çığır açan Bio Art disiplinini sanatçıları ve kavramları ile&nbsp;birlikte ele aldık.</em></p>



<p>Geleneksel sanat anlayışına getirdiği yeni yorumla 2000&#8217;li yıllara damga vuran Bio Art,&nbsp;günümüz sanatının farklı boyut ve açıdan bir uygulaması olarak dikkat çekiyor.&nbsp;Biyolojiyle ilgilendiği için İspanyol ressam Salvador Dali’nin öncüsü olarak kabul edildiği, şimdilerde ise günümüz&nbsp;sanatında yeni bir gelişme olarak görülen<strong>&nbsp;Bio Art</strong>&nbsp;hakkında bilmeniz gerekenlere göz atın.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><strong><span style="font-size: 20px;">Bio Art Nedir? </span></strong></h2>



<p>Bir görsel sanat türü olarak Bio Art, insanların canlı dokular, bakteriler, canlı organizmalar ve yaşam süreçleriyle çalıştığı sanat pratiğine verilen genel ad olarak biliniyor. Bio Art disiplininde üretilen eserler, biyoteknoloji gibi bilimsel süreçler kullanılarak laboratuvarlarda, galerilerde veya sanatçı stüdyolarında üretiliyor. Bilimdeki teknik araçları kullanarak yapılan bu üretim, çağdaş sanatta yeni gelişmekte olan bir sanat alanı yaratmasıyla tüm dünyada ilgiyle karşılanıyor.</p>



<p>Canlı dokular üzerinde gelişen bu tasarımlar; teknolojinin olanakları dâhilinde biyoloji ve sanatı sentezleyerek yeni bir görsel estetiğin kapılarını aralıyor. İspanyol ressam Salvador Dali biyolojiyle ilgilendiği için Bio Art&#8217;ın öncüsü olarak kabul ediliyor. Yunanca Bios (yaşam) kelimesinden ilhamla yaşam sanatı anlamına gelen Bio Art geleneksel sanat anlayışına getirdiği yeni yorumla 2000&#8217;li yıllara damga vurdu. Son 20 yılda tüm dünyada hızla gelişen Bio Art günümüz sanatının farklı boyut ve açıdan bir uygulaması olarak dikkat çekiyor.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/bio-art-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=465%2C465&ssl=1" alt="" class="wp-image-64096" width="465" height="465"/></figure></div>


<p class="has-text-align-center"><em><strong>Fotoğraf:&nbsp;</strong><a href="https://www.instagram.com/bad__award/" target="_blank" rel="noopener">@Bio Art &amp; Design Award</a></em></p>



<p>Gen, hücre, doku, hayvan gibi hayatın biyolojik ve bilimsel metotlar ile ham madde olarak kullanıldığı bir geçiş sanatı olan Bio Art, biyoteknolojideki konseptler ile birlikte gelecek yıllarda da gelişim göstereceğe benziyor.</p>



<p>Yaşamsal materyallerin ve biyoteknolojik malzemelerin yaratıcı bir yöntemle kullanıldığı teknikte bioartistler çalışmalarını yaratmak için bitkiler, böcekler, genler, bakteriler, mantar ve diğer organik elementlerin yanı sıra doku kültürleri, hayvan kanı transfüzyonları, DNA ve hatta doğrudan insan vücudunu kullanabiliyorlar.</p>



<p>Bio Art çalışmalarının ortaya çıkışı ve giderek dünyada çoğalması; teknolojinin ve bilimin demokratikleşmesi ile parelel bir gelişim gösterdi. 2008 yılında teorisyen Pier Luigi Capucci, organik ve inorganik yaşam alanındaki sanat çalışmaları arasındaki bağlantıyı bir şema haline getirdi. Bio Art’ın ve bio sanat çalışmalarında kullanılan ortak elemanlar; biyolojik madde, yani canlı organizmalar veya bunların çeşitleri olarak belirlendi. Capucci’nin çalışmasına göre Bio Art alt başlıklara ayrılıyor.&nbsp;</p>



<h2 class="wp-block-heading"><strong><span style="font-size: 20px;">Bio Art’ın Çeşitleri</span></strong></h2>



<h3 class="wp-block-heading"><strong><span style="font-size: 18px;">Biyoteknoloji sanatı </span></strong></h3>



<p>Biyoteknolojik uygulamaları içeren, genetiği değiştirilmiş veya değiştirilmemiş organizmaların kullanıldığı, kromozomları değiştirilmiş, doku kültürünün kullanıldığı sanat alanı olarak karşımıza çıkıyor.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><strong><span style="font-size: 18px;">Transgenik sanat </span></strong></h3>



<p>Genetiği değiştirilmiş organizmaların sanatı olarak biliyor.</p>



<h2 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 20px;"><strong>Bio Art Sanatçıları</strong></span></h2>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-10 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/bio-art-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=293%2C293&ssl=1" alt="" class="wp-image-64097" width="293" height="293"/><figcaption><em>Eduardo Kac, “GFP Bunny”</em><br><em><strong>Fotoğraf:</strong>&nbsp;<a href="https://www.ekac.org/" target="_blank" rel="noreferrer noopener">www.ekac.org</a></em></figcaption></figure></div></div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/bio-art-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=306%2C306&ssl=1" alt="" class="wp-image-64098" width="306" height="306"/><figcaption><em>Orlan, “SK-Interface”</em><br><em><strong>Fotoğraf:</strong>&nbsp;<a href="https://www.instagram.com/orlan.officiel/?hl=en" target="_blank" rel="noreferrer noopener">@orlan.officiel</a></em></figcaption></figure></div></div>
</div>



<p>İçinde sanal gerçeklik, robotlar, DNA kodlaması, transgenik sanat da dâhil olan birçok farklı sanat alanıyla uğraşan Brezilyalı sanatçı <strong>Eduardo Kac</strong>, uluslararası alanda tanınan bir Fransız sanatçı <strong>Orlan</strong>, çalışmaları ağırlıklı olarak insan vücudunun yeteneklerini genişletmeye odaklanan <strong>Stelarc</strong>, biyo-sanat akımının en tanınmış sanatçılarından biri olan <strong>George Gessert</strong> ve <strong>Marta de Menezes</strong> bu akımın dünyada en bilinen sanatçıları olarak tanınıyor. Küf, mantar ve diğer organizmalarla dolu Petri yemekleriyle çalışmalar yapan ve çalışmalarını &#8220;yaşayan bir stüdyo&#8221; olarak ifade eden görsel bir sanatçı ve biyolog olan Selin Balcı ise Türkiye&#8217;de bu alanda üretim veren en bilindik isimlerden.</p>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-11 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/bio-art-4.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=342%2C222&ssl=1" alt="" class="wp-image-64099" width="342" height="222"/><figcaption><em>Stelarc, “Multiple Hand”</em><br><em><strong>Fotoğraf:</strong>&nbsp;<a href="http://stelarc.org/?catID=20239" target="_blank" rel="noreferrer noopener">stelarc.org</a></em></figcaption></figure></div></div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/bio-art-5.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=349%2C226&ssl=1" alt="" class="wp-image-64100" width="349" height="226"/><figcaption><em>George Gessert, “The Hybridization of Irises”</em><br><em><strong>Fotoğraf:</strong>&nbsp;<a href="https://www.instagram.com/orlan.officiel/?hl=en" target="_blank" rel="noreferrer noopener">@</a><a href="https://www.instagram.com/quoartis/?hl=en" target="_blank" rel="noreferrer noopener">quoartis</a></em><br></figcaption></figure></div></div>
</div>



<p>Günümüzün doğa bilimleri ve teknolojileri düşünüldüğünde Bio Art sanatının beden, evrim, sosyal bilimler ve sağlık alanları üzerine yoğunlaşan yeni sanatçıların üretimlerine gebe olacağı ve gelecek yıllara damga vurması bekleniyor.</p>



<p>{772847}</p>


batch_bio-art-hakkinda-bilmeniz-gerekenler-bio-art-hakkinda-bilmeniz-gerekenler-248

Bio Art Hakkında Bilmeniz Gerekenler


<p><em>Süperstar tasarımcılar Ajax Law ve Virginia Lung! Tasarım dünyasının son yıllarda gördüğü en üretken ve en sıra dışı ikilisi,&nbsp;tasarımlarına dair merak edilenleri OGGUSTO&#8217;ya özel anlatıyor.</em></p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/rop.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"></p>



<p class="has-text-align-center"><em>Ajax Law &amp; Virginia Lung</em></p>



<p>Tasarım nedir veya daha doğru sorarsak soruyu iyi tasarım nedir? Bu hepimizin kendimize göre yorumladığımız cevabını bilmediğimiz sorulardan. Aslında tasarımın kendi başına bir iş kolu olmasının ve tasarımcıların da gerçek birer yıldız muamelesi görmesinin sebebi de bu sorunun cevabında gizli. Çünkü bir tasarımı iyi yapan nedir sorusuna vereceğiniz cevabı bir ürünle gösterebilseydiniz o zaman eminim çok zorlanırdınız. Oysa ideal olarak iyi bir tasarım nedir diye sayfalarca döktürmek mümkün.</p>



<p><a href="https://onepluspartnership.com" target="_blank" rel="noopener">One Plus Partnership Limited</a> isimli şirketin sahipleri Virginia Lung ve eşi Ajax Law tasarım dünyasının son yıllarda gördüğü hem en üretken hem de en sıra dışı ikilisi. Özellikle iç tasarım alanında yaptıkları sinema salonları, mücevher butikleri, kulüp evleri, satış ofisleri, perakende mağazaları ve restoranlar o kadar iyi ki (bu da aslında sübjektif bir yorum olmasına rağmen kullanacağım) tüm dünya onları ayakta alkışlıyor. Her yıl onlarca yeni tasarım ödülü alıyorlar. Sürekli dünyanın başka bir yerine bu ödülleri almaya ve konuşma yapmaya gidiyor ve bu kadar takdir edilmenin işlerini etkilemediğini düşünüyorlar. Aslına bakarsanız onların tamamen kafalarına göre bir tasarım anlayışı var dersek yerinde olur. Fonksiyonellik çoğu zaman ikinci planda geliyor. Boşluk ve onun içindeki insan ölçeğiyle oynamayı, farklı malzemelerin sıradışı kullanımlarıyla şaşırtmayı, renkle etkilemeyi ve hiç tasarımla ilişkiniz olmasa bile evrensel bir takdir duygusu oluşturmayı seviyor ve bunu da çok iyi yapıyorlar.</p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/otel-tasarimi.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"><em>Agile Egret Lake Show Flat</em></p>



<p>İzin verirseniz ben övgüyü biraz daha ileri götürüp kendilerini Charles &amp; Ray Eames ile bir tutayım. Aslında tamamen farklı birer çift olmalarına rağmen uyumluluk, birliktelik, ortak düşünce ve birbirini tamamlama hususunda daha iyi başka bir örnek düşünemedim. Şirketlerini 2014 yılında kurmuş Hong Kong&#8217;da yaşayan ve üreten bu enteresan iki tasarımcı aynı zamanda evliler. Aslına bakarsanız bende bıraktıkları izlenim aslında bir olan iki insanın yeniden birleşmesi gibi hissettirdi. Son yıllarda hayranı olduğum tasarımlarıyla One Plus Partnership Limited ile samimi birkaç soruluk bir görüşmeyi aşağıda okuyabilirsiniz. Umarım tasarımları sizde de hayranlık uyandıracak kadar güçlü bir etki yaratır. Çünkü tasarım dünyasının son zamanlardaki sıkıcılığını delmek için böyle ruhların katkılarının takdir edilmesine çok ihtiyaç var. &nbsp;&nbsp;</p>



<p class="has-text-align-center"><strong><em><span style="font-size: 20px;">“İyi bir tasarım, güvenlik, pratiklik ve yeniliğin birleşimidir.”</span></em></strong></p>



<p class="has-text-align-center">&nbsp;</p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Öncelikle iki kişilik bir ekip olmanızdan bahsetmek istiyorum. Bazı şeylere yalnızken bile karar vermek zorken, iki kişiyle bu süreci nasıl atlatıyorsunuz?</strong></span></h4>



<p>Aslında iki kişinin ekip olarak çalışmasının kendi başınıza karar vermekten çok daha iyi olduğunu düşünüyoruz. Kendi başınıza olduğunuzda, öznel yargılarda bulunma eğilimindesinizdir ve bazen kendi algınızla gölgelenirsiniz. Ama işin içinde ikinci bir kişi varsa bu çeşitli bakış açılarına kapıyı açar. Biz çoğu zaman sorunları açıkça tartışır ve en iyi çözümleri veya yürütme yöntemlerini hep birlikte araştırırız.</p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/siradisi-tasarimlar.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"></p>



<p class="has-text-align-center"><em>Chow&nbsp;Tai Fook&nbsp;Jewellery&nbsp;Group, CTF K11 Experince Shop</em></p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>İş dışında nasıl bir hayatınız var? Ve işteki başarınızın bununla bir ilgisi var mı?</strong></span></h4>



<p>Açıkçası ikimiz de yeni tasarımlara bakmayı çok seviyoruz. Ancak Ajax, benden daha çok internetten veya kitap okuyarak yeni bilgiler edinmeyi sever. Karşılaştırıldığında, ben daha çok olaylara kendi gözlerimle bakmayı tercih eden &#8216;eski tarz&#8217; bir insanım. Çoğu zaman, yeni yerleri ziyaret etmek için seyahatlerimizi planlayan ben olurum. Onu da peşimden sürüklerim. İlk başta isteksiz görünür ancak günün sonunda gittiğimiz yere daldığında çok keyif alır.</p>



<p>Ajax yeni tasarım fikirlerinden bahsederken ve genellikle kafasında fikirler uçuşuyorken, ben şahsen saatlerce resim yapmak veya çeşitli el işlerine vakit harcarım. Farklı sanat biçimlerini takdir edebiliriz ancak günün sonunda ikimiz de aynı temel değerlere dokunuruz.</p>



<p>{773187}</p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Tasarımla çözülemeyecek bir problem söyler misiniz?</strong></span></h4>



<p>Güvenlik veya kanunlarla ilgili yapmanız zorunlu olan birçok tasarım detayı var. Örneğin,&nbsp;yönetmelikler nedeniyle tasarımını yaptığınız bir mekanda muhakkak kullanmanız gereken yangınla ilgili güvenlik işaretleri gibi. Tabii ki, bu küçük detayların bile iç mekanlara daha iyi entegre edilebilmesi için tasarımı iyileştirmenin yollarını arıyoruz.</p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/rop-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"><strong></strong></p>



<p class="has-text-align-center"><em>Omnijol&nbsp;International&nbsp;Cinema at&nbsp;Yanziji&nbsp;Merchants&nbsp;Huayuan&nbsp;City</em></p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Ne için ve ne zaman &#8220;bu iyi bir tasarım&#8221; diyebilirsiniz?</strong></span></h4>



<p>İyi bir tasarım, güvenlik, pratiklik ve yeniliğin birleşimidir. Temel gereksinimleri karşılayabilecek bir şey tasarlamak zor değil. Ancak sadece estetik değil aynı zamanda insanların keyfini çıkartabileceği ekstra faydalar da sağlayan bir şey yaratmaktır iyi tasarım.</p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Sizce bir tasarımın temel sorunu işlevsel olmak mı? Her tasarım kullanışlı olmak zorunda mıdır?</strong></span></h4>



<p>Tasarım mutlaka kullanışlı olmak zorunda değildir. Bir sanat eseri veya heykel hayal edin. Varlıkları herhangi bir pratik işlev getirmeyebilir ancak bir şekilde insanlarda farklı duygular uyandırabilirler. Zaman zaman kullandığımız aletler, örneğin bir makas, kullanmamız gerekmiyorsa o kadar da işlevsel değildir. Bunları günlük olarak ne sıklıkla kullanmanız gerekir? Her alet ancak uygun zaman geldiğinde kendi kullanım amacına hizmet eder.</p>



<p>Ancak tasarım sürecinde insanoğlu için belirli sorunları çözebilirseniz; bunun bir başka &#8216;başarılı tasarım&#8217;a giden yoldaki aşamalardan olduğu gerçeğini inkar edemeyiz. Optik olarak çekici bir şey tasarlamak çok zor değildir ancak onu sadece bir nesne olarak görmenin ötesinde işlevsel hale getirmek, daha derin bir düşünme ve değerlendirme gerektiriyor.</p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/rop-3.JPG?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"><strong></strong></p>



<p class="has-text-align-center"><em>Chow&nbsp;Tai Fook&nbsp;Jewellery&nbsp;Group, CTF K11 Experince Shop</em></p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Siz de sürdürülebilir malzemelerden yeniden yarattığınız bir ofiste çalışıyorsunuz. Bazı atık malzemeleri veya eşyaları yeniden kullanmak veya dönüştürmek sürdürülebilirlik pratikleri adına sizce yeterli mi? Gezegenimizin bunlardan daha radikal eylemlere ihtiyacı olduğuna siz de inanıyor musunuz? Tasarım özellikle bu konuda, bir şeyleri dönüştürmekten başka ne yapabilir?</strong></span></h4>



<p>Kesinlikle inanıyoruz. Bu uygulamaları biz yıllardır uyguluyoruz. Örneğin yeni tasarımlar oluşturmak için ileri dönüşüm yoluyla elde edeceğimiz elemanları kullanmak üzere çalıştığımız firmaları ikna etmeye gayret ediyoruz. Ne yazık ki bu tür bir fikir, özellikle bazı müşterilerimiz için hala oldukça yeni. Ancak yine de bu bizi gelecekteki projelerimizde de müşterilerimize bu tipte çözümleri kabul ettirmeye çalışmaktan alıkoymayacak.</p>



<p>{772139}</p>



<h4 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Mevcut bir tasarımı değiştirmek, dönüştürmek veya yeniden tasarlamak hakkında ne düşünüyorsunuz? Böyle bir iş teklifine nasıl cevap verirsiniz?</strong></span></h4>



<p>Tabii ki önce projeyi incelememiz ve ne kadar değişiklik yapabileceğimizi görmemiz gerekir. Sadece küçük ayarlamalar yapmak bizim için çok ilginç bir iş olmayacaksa tercih edeceğimizi sanmıyoruz. Ancak orijinal tasarımı korurken, tasarım özgürlüğünün değişebileceği bir alan varsa bunun da çok zorlu bir iş olacağını düşünüyoruz.</p>



<figure class="wp-block-image"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/06/sinema-tasarim.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&w=1920&ssl=1" alt=""/></figure>



<p class="has-text-align-center"></p>



<p class="has-text-align-center"><em>Omnijol&nbsp;International&nbsp;Cinema at&nbsp;Yanziji&nbsp;Merchants&nbsp;Huayuan&nbsp;City</em></p>


oggustoweb_BW_Frame_Mag_OPP_2206201720709_v2

Tasarım Dünyasının Sıra Dışı İsimleri: Virginia Lung ve Ajax Law


<p><em>Mistik semboller üzerine kendince geliştirdiği dille, efsunlu bir dünya yaratan sanatçı Canan son çalışmasını ve kurduğu bu gizemli evreni anlattı. </em></p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/sanatci-sohbetleri-canan.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=247%2C247&ssl=1" alt="" class="wp-image-64432" width="247" height="247"/><figcaption><em>Canan</em></figcaption></figure></div>


<p>Farklı anlatım biçimleri üzerine ürettiği eserleriyle mistik unsurlara kendi yorumunu getiren, mitolojiden ilhamla sembolik formların sınırlarında gezen sanatçı <strong>Canan</strong> bu kez takipçilerine &#8216;efsunlu bir dünyadan&#8217; sesleniyor. Nilüfer Belediyesi ve Türkiye Fransız Kültür Merkezi’nin iş birliğinde gerçekleşen &#8220;Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları&#8221; isimli grup sergisine katılan Canan&#8217;ın <strong>“Efsunlu Dünya Hayal Değil, Üstündeyiz”</strong> adlı sergisi 14 Mayıs – 31 Temmuz tarihleri arasında Nâzım Hikmet Kültürevi&#8217;nde görülebilir.</p>



<p>Canan kullandığı malzemeler ve özgün işleriyle mitolojik sembolleri kendince şekillendirdiği sergisinde imajlardan oluşan mistik bir dünya yaratıyor. Kokunun ve sembollerin olduğu bu gizemli evreni merkeze alarak sanatçı Canan ile son sergisi üzerine konuştuk.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Serginizi gezerken eski dünyanın mitolojik unsurları sizin elinizde egzajere edilmiş formlara dönüşmüş gibi bir hisse kapıldım. Serginizi siz nasıl tanımlarsınız? </strong></span></h3>



<p>Eski dünya tanımı bu sergi için yabancı geldi bana. Sergiyi kurarken Yekhan’ın başlığı olan Yukarı Bak’tan da ilham aldım. Bir cennet gibi pozitif bakmak üzerine bir tema kullanmıştı. Ben zaten pozitif bakan bir insanım. Son yıllarda kehanet ve dilek dünyası üzerine yoğunlaştım ve serginin bütününde bunlar var. Büyü, cadılar, cadı küreleri, yer altı, yeryüzü,  yer üstü ve aslında dünya. Benim için cennet imgesi buraya ait bir kavram. İçinde hayvanların suların, şehvetin, aşkın olduğu imge dünyamıza baktığımızda aslında cennet burası. Mutluluk buraya ait bir kavram. Son dört yıldır semboller üzerine çalışıyorum. Sembollerin de anlamları vardı orada. Yeryüzü bir ceylanla tasvir ediliyordu, Burak ise gökyüzünü temsil ediyordu. Bütün tema; aşk, yeryüzü, yer altı ve dilek dünyası. Günlük hayatta yaşadığımız şeylerin masal diliyle anlatılması aslında. Serginin ağırlığı hem sezgisel olarak algılanıyordu hem de koku vardı. Şahmeran’da adaçayı kullandım mesela. Sanatı bir oyun olarak görüyorum dolayısıyla izleyicinin de orada oyun oynamasını istiyorum. </p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/canan-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=533%2C300&ssl=1" alt="" class="wp-image-64433" width="533" height="300"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Dinler tarihi ve mitolojiler sizin sanatınızda ne kadar yer kaplıyor? </strong></span></h3>



<p>Dinler tarihiyle çok ilgilenmiyorum ama mitolojilerle ilgileniyorum. Adem’le Havva analizi yapıyorum mesela. Adem ve Havva mitolojisi Sümer ve Babiller’den beri var. Bir var oluş hikâyesi aslında. Yasak meyve Kuran’da buğday, İncil’de elma, Tevrat’ta da bilge ağaç olarak geçiyor. Bildiğiniz gibi yılan ve tavus kuşuyla birlikte cennetten kovuluyorlar. Bunun analizi çok basit biz doğarız, tüyleniriz, sonra da aile evinden ayrılırız. İkinci analiz ise masalları algıladığımız zaman pamuk prensesin yerleri silmesini cinsiyet eşitliği açısından eleştirel görürüz. Ben öyle görmüyorum ama insanlar öyle görüyor. Masallar analiz edildiğinde sezgisel olarak algılanır. İlla analiz etmemiz gerekmiyor ama sezgimiz bizim için algılıyor. Diğer bir analiz ise önce eril enerji Adem, sonra Havva. Bizim bilincimizin sol tarafı eril, sağ tarafı dişil enerji. Önce bilinç sonra bilinçaltı. Bir diğeri ise buğday metaforuyla ilgili. İlk insan olduğumuzda aklımızda kalan ilk bilgi buğdayla başlıyor. İnsan olmanın, hayvandan ‘homo sapiens’e geçişin ilk bilgisi olarak analiz ediliyor. Dolayısıyla evrim teorisiyle çelişmeyen ama insanların kuşaktan kuşağa bize aktardığı mitolojik hikâye olarak düşünüyoruz. Sümer ve Babiller’de ilk defa yazılıya geçmiş bu hikâye.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Sergiye başlığını veren Efsunlu Dünya, Hayal Değil Burası’ndan ilhamla bu efsunlu dünyaya karşı sizin hayallerinizde içeriksel olarak nasıl bir dokunuş oldu? </strong></span></h3>



<p>Ben eskiden yapıtlarımda kendimi yansıttığımı düşünüyordum ama insanlar kendilerini görüyorlar. O benim dünyam değil. Aslında hepimizin dünyası tabii ki bir sanatçı olarak estetik bakış açımı yansıtıyorum. Efsunlu dünya derken bir masal dünyası sanki. Bize ait değil  başka bir dünyaya aitmiş gibi gözüküyor. Adem’le Havva ve diğer masallar aslında bize dair bir şey söylüyor. O efsunlu dünya da hayal değil. O ulaşamadığımız masalsı dünyanın da bize ait olduğunu düşünüyorum. Efsunlu dünya hayal değil burası derken dünyayı kastediyorum. Bakış açısıyla alakalı bir şey bu. Hayatın ne kadar güzel olduğunu fark etmek arzuladığın her şeyi gerçekleştirebileceğine inanmak zaten o efsunlu dünyayı yaratıyor. Sen burayı bir cehennem ve içinden çıkamayacağın bir yer olarak görürsen algın öyle olur. Sergideki gibi pozitif bakarsan arzuladığın şekilde yaşayabileceğine inanmak mümkün olur.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/canan-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=541%2C406&ssl=1" alt="" class="wp-image-64434" width="541" height="406"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Doğu mitosları sizin işlerinizde vücut bulmuş gibi, genel olarak beslendiğiniz kaynaklarla ilgili bir şeyler söylemek ister misiniz? </strong></span></h3>



<p>Buraya ait bir insanım. Burasının estetiği beni çok çekiyor, öyle giyiniyorum hatta. Dolayısıyla o estetik yaptığım işlere de yansıyor. Minyatürleri de seviyorum. Oradaki enstalasyonları üç boyutlu minyatürler olarak tanımlıyorum. O karakterleri de seviyorum çok. Cin mesela; kulaklarının olması bize hayvanî bir görüntüyü çağrıştırıyor. Bizim için korkutucu bir imge olan cin bir anda Alaaddin’in Sihirli Lambası’ndaki hediyeler getiren bir cine dönüşüyor. Mesela vakvak ağacı cehennemdeki ağaç olarak bilinir. Dallarında insan ve hayvan başı olan ağaca deniyor. Bu korkutucu ağaç daha sonra Orta Doğu’daki halılara motif olarak geçiyor. İnsanlar korkularını güzelliklere çevirmeyi başarmışlar.</p>



<p class="has-text-align-center"><span style="font-size: 18px;"><em><strong>“Psikolojik travmalarda acının tedavisi yine acıdan bir doz almaktır.” –&nbsp;Canan</strong></em></span></p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Şahmeran da öyle değil mi, görüntüsü ürperti verici gibi ama yıllarca Anadolu’da insanlar evlerinin duvarına Şahmeran motifli örtüler astılar…</strong></span></h3>



<p>Belki nazarlık olarak bile kullanıldı. Şahmeran’ın hikâyesi şifa üzerinedir. Dişil bir tanrıça aynı zamanda. O açıdan da Orta Doğu’daki karakterler açısından da önemli bir şey. Hüzünlü bir aşk hikâyesi. Ben Şahmeran motiflerini çok kullanıyorum yapıtlarımda çünkü şifanın kaynağı olarak düşünüyorum. Psikolojik travmalarda acının tedavisi yine acıdan bir doz almaktır.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Eserlerinizde genelde hangi enstrümanları kullanıyorsunuz? </strong></span></h3>



<p>Bunun bir genellemesi yok. Bazen malzeme beni esinlendiriyor. Bazen bir imge, bazen bir konsept. Hiçbir zaman da kendimi sınırlandırmıyorum. İşe göre belirleniyor malzeme. Beni mesela tuval ve sulu boya yapmak hiç çekmiyor. Onun dışında yapmadığım şey kalmadı. Performans, fotoğraf, minyatür, enstalasyon, video yaptığım disiplinler. Şu anda aklımda tamamen ışıklarla heykeller yapmak var. Bitkiler girmeye başladı, evde kırılan tabakları topluyorum, kumaşlar, kurutulmuş çiçekler sevdiğim malzemeler arasında.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/canan-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=540%2C304&ssl=1" alt="" class="wp-image-64435" width="540" height="304"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Yukarı Bak sergisine nasıl dâhil oldunuz ve serginin genel başlığıyla sizin temanız ne ölçüde örtüşüyor? </strong></span></h3>



<p>Yekhan Pınarlıgil beni davet etti. Biz Nilüfer Belediyesi’yle zaten bir solo sergi düşünüyorduk. Böyle bir sergi planladıkları zaman beni de dâhil ettiler sergiye. Bana serginin genel teması anlatıldığında ben de hangi işleri koyabileceğimizin üzerine düşündüm. Yukarı bakmakla, pozitif bakmak yakın bir tema. Birçok ortak nokta çıktı.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Sizin felsefenizin temelinde yatan “Pozitif bak, pozitifi yarat” düşüncesi işlerinize de yansıyor. Bunu biraz anlatır mısınız, tam olarak neyi vurgulamak istiyorsunuz? </strong></span></h3>



<p>İnsanın arzuladığı tüm arzularının gerçek olacağına inanıyorum. Yapamayacağına inanırsan yapamazsın. Hiç öyle enerjiler, gizemler, mistik konuları kastetmiyorum. Ben zihnimizin falcı olduğuna inanıyorum. Pandemide mesela herkes kaygılandı ve endişelendi. Ben hiç kaygılanmadım. Sadece aklımda kuşaklar boyunca salgınlar olmuş ve çaresi bulunmuş diye düşündüm. Ben bu çare bulunana kadar pozitif bakıyordum. Bu pozitif bakmak kaygılanmadan, endişelenmeden hayatımı idame ettirmemi sağladı. Bu beni koruyan bir şey.</p>


batch_sanatci-sohbetleri-canan-sanatci-sohbetleri-canan-440

Sanatçı Sohbetleri: Canan


<p><em>145 yıl sonra Dr. Abdullah Bey’e ait Doğa Tarihi Müzesi’ni Bursa’da sergileyen sanatçı Tayfun Serttaş ile müzenin hikâyesini antropolojiden yakın tarihe kadar tüm yönleriyle ele aldık. </em></p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-foto.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=245%2C245&ssl=1" alt="" class="wp-image-64440" width="245" height="245"/><figcaption><em>Tayfun Serttaş</em></figcaption></figure></div>


<p>Nilüfer Belediyesi&#8217;nin altı&nbsp;farklı mekânda, 27 sanatçının çalışmalarına yer veren; &#8220;Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları” adlı sergisi sanatseverlerle buluştu. Yekhan Pınarlıgil küratörlüğünde her mekânın atmosferine uygun bir şekilde kurgulanan sergi şehrin kültürel kimliği, tarihi, dönüşümü ve geleceği ile diyaloğa geçen lokasyonlarda mekân ve sanat arasında güçlü ilişkiler kurmayı amaçlıyor.</p>



<p>İzleyicilere birbirinden bağımsız atmosfer yaratmayı başaran mekânlar farklı disiplinlerdeki sanatçılar için eserlerini sergileyebilecekleri bir olanak sunuyor. 14 Mayıs – 31 Temmuz tarihleri arasında görülebilecek grup sergisinin en dikkat çekici çalışmalarından biri ise <strong>Nâzım Hikmet Kültürevi</strong>’nde sergilenen sanatçı <strong>Tayfun Serttaş</strong>’ın <strong>“Doğa Tarihi Müzesi” </strong>adlı sergisi. &nbsp;</p>



<p>Post – kolonyalizm ve sanat antropolojisi konularında üretimler veren Serttaş çalışmalarında sosyal bilimler ve disiplinlerarası sanat metodolojilerinden yararlanarak kendi diliyle bir yakın tarih anlatısı sunuyor. Uzmanlık alanı olan antropolojiden referansla sanatsal bir estetikle ekolojik formların sergilendiği çalışma çarpıcı bir görsel sunum sağlıyor. Doğa – özne perspektifinden hareketle ortaya çıkan çalışma izleyenlere doğa için yeniden bir keşfin kapılarını açıyor.</p>



<p>145 yıl sonra sanatçı Tayfun Serttaş’ın kısmen bugüne ulaşan bir dizi kurumsal dokümana dayandırarak araştırmaları sonucu oluşturulan Doğa Tarihi Müzesi “Le Musée d&#8217;Histoire Naturelle de Constantinople”&nbsp;adıyla yeniden izleyicilerinin karşısına çıkıyor. 1871 senesinde Dr. Abdullah Bey’in (1800 Viyana &#8211; 1874 İstanbul) girişimleriyle Mekteb-i Tıbbiye-i Askeriye-i Şahane (bugünkü Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü) bünyesinde kurulan Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk doğa tarihi müzesi ile ilgili Tayfun Serttaş sorularımızı yanıtladı.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><strong><span style="font-size: 18px;">Doğa tarihi müzesinin kuruluş hikâyesini sizden dinleyebilir miyiz? </span></strong></h3>



<p>Mektebi Tıbbiye-i Şahane, Osmanlı’nın o günkü ikonik okullarından biri. Aynı zamanda Cumhuriyet devriminin ve aydınlanmasının ilk jenerasyonunu yetiştiren okul. Aslında Cumhuriyet’i kuran çocuklar buna benzer okullardan çıktılar. O tarihlerde Fransız aydınlanmasına daha yakın bir aydınlanmacı fikir önem taşıyordu. Biz Osmanlı batılılaşmasını genelde mimariden, sanattan, müzikten ve buna benzer şeylerden okumaktan yanayız. Bunun yanı sıra bilimsel alanda da çok ciddi bir dönüşüm vardı o günlerde de. Doktor Abdullah Bey, Viyana ayaklanmasından kaçıp Osmanlı’ya sığındıktan sonra bir natüralist olarak ilk başta kendi işini yapamasa da zaman içinde kendi işini yapabilmek adına çeşitli olanaklar talep etti ve bu olanaklar ona sunuldu. İlk müzenin yeri bugünkü Marmara Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü’dür. Orası Askeri Tıbbıye-i Şahane’ydi. İlk anatomi deneyleri, ilk modern anlamda tıp, matematik gibi derslerin yanı sıra sanat da burada okutulmaya başlandı. İlk ciddi koleksiyon bir müze anlamında burada kamuya açıldı. 1871’de o günkü tam adıyla “Le Musée d&#8217;Histoire Naturelle de Constantinople” adıyla açıldı. </p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=472%2C266&ssl=1" alt="" class="wp-image-64442" width="472" height="266"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Kurumsallaşmış anlamda böylesi ciddi bir konunun resmi makamlar tarafından desteklenmemiş ve kapsamlı bir çalışma yapılmamış olmasını neye bağlıyorsunuz? Bir göz ardı etme durumu mu var yoksa bununla ilgili bir geleneğin olmaması mı altında yatıyor? Sizce neden?&nbsp; </strong></span></h3>



<p>Modernizmin üzerine bilimsel alandan değil de başka bir açıdan ele geçirme arzusu diye okuyorum. Buradaki toplum, modernizmi biraz gösterişli unsurlarıyla aldı. İçselleşmiş bir modernizm ve aydınlanan yeni bir ulus, bilimsel teorilerin üzerinden çok sığ ve çok yüzeysel geçti aslında. Sadece tarihi alanda değil, birkaç farklı alanda da bu durum karşımıza çıkıyor. Mimariyi de bir gösteriş ve iktidar unsuru olarak aldı 19’uncu yüzyılda. Kısmen orduyu kuvvetlendirdi, müziği aldı, çeşitli sanatlarda böyle şeyler oldu ama müze kısmı bir şekilde atıl kaldı. Bunun üzerine çok net bir tartışma yapılamadı Türkiye’de ne yazık ki. Neden tercih edilmedi? Aslında edilmiş gibi anlıyoruz. Devrimden sonra da insanlar bu konuya yeterli özeni göstermiyor gibi okuyoruz.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Osmanlı’da kurumsal anlamda bilimsel olarak çalışılmış bir antropoloji envanteri var mı? </strong></span></h3>



<p>Evet var, çalışmışlar. Cumhuriyet döneminde de çalışmışlar, kafatası ölçümleri var. Daha nasyonalizme giden bir antropoloji yaklaşımı var. Osmanlı’da bu çalışmalar kurumlar bazında değil de daha çok padişahın himayesinde oluyor. Onun özel ilgileriyle, hayata bakış açısıyla, yaşamı nasıl algıladığıyla alakalı bir durum. Zaten Tanzimat sonrası son bir modernleşme hamlesi var ki imparatorluk ayakta kalabilsin diye ama olmuyor. Ne kadar samimiydi ne kadar değildi bilemiyoruz tabii. O günlerde padişah himayesinde olsa dahi yapılan şeyler daha sonra bir süreklilik kazanmıyor. Ülke muhtemelen bir kıtlıklar dönemine girdi o dönem. Son 40 yılı çok sıkıntılı. O süreçte müze kuracak halleri yoktu. Arada “karambol”e geldi diye anlıyoruz ama net olarak şu nedenle yapılmadı diyebileceğimiz bir neden yok.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Abdullah Bey’den aldığınız ilhamla 145 yıl sonra sadece kurumsal yazışmalar üzerine nasıl bir çalışma gerçekleştirdiniz ve sizin bu girişiminiz bir ilk mi? </strong></span></h3>



<p>Ben Doktor Abdullah Bey’i ilk başta Türkiye’deki kaynaklarda değil Fransa’daki kaynaklarda keşfettim. Daha sonra buradaki Osmanlı arşivlerinde çalışma yapma imkânım oldu. Kızılay arşivlerinden birkaç şey bulabildim. Çok temel monografilerle ilgili karşılaşma yapılabilecek metinlerdi. Şu an mesela Doktor Abdullah Bey’in wikipedia’sı var, o zaman yoktu. Daha sonra öyle zannediyorum ki birileri ilgilendi sadece ben değil. Ben bu müzeyi yaptıktan sonra açanlar oldu. Saint Joseph’te bir sergi yapıldı.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=528%2C297&ssl=1" alt="" class="wp-image-64443" width="528" height="297"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Sadece yazılı envanter vardı değil mi, görsel bir done yoktu? </strong></span></h3>



<p>Görsel bir iki şey var ama tam emin değiliz onunla ilgili. Bu işin 450 sayfa civarında çok kapsamlı bir kitabı da var ayrıca. Ben onları kitaba da koymadım. Hiçbir zaman basılamadı bu kitap. Çünkü kaynak ve fon yaratılamadı kitap bütçesi için. Ben aslında natüralist ya da doğa bilimci değilim. Benim yaptığım genel verilere ulaşmak. Müzenin bir koleksiyonu var, epey kapsamlı bir koleksiyon. Abdullah Bey hayatının son dönemini bir İttihatçı olarak geçiriyor. Bunlar bir şekilde oradaki imparatorluğu yıkmaya çalışıyorlar. Sanırım onların akıbetleri de çok parlak olmuyor sonra. Abdullah Bey’in bireysel monografileri çok fazla açık kalmıyor. Hâlâ malzeme toplamaya değer bir adam diye düşünüyorum.</p>



<p class="has-text-align-center"><span style="line-height: 1.25;"><strong><span style="font-size: 18px;"><em>“İnsanlık yüzünü doğaya döndü, yukarı bak’ biraz da ‘doğaya bak’ demek.” </em></span></strong></span></p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="line-height: 1.25;"><strong><span style="font-size: 18px;"><em>Tayfun Serttaş</em></span></strong></span></h3>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Bursa’daki “Yukarı Bak, Sınırlı Coğrafyanın Yıldızlı Ufukları”</strong>&nbsp;<strong>sergisine nasıl dâhil oldunuz?</strong></span></h3>



<p>Ortaçağ biterken Mendel gibi papazlar bezelyelere baktı, Darwin gibi bilim insanları ispinoz kuşlarına baktı. Aslında insanlık yüzünü doğaya döndü. Doğa bazı şeyler söyledi ve doğadan gelen verilerin ezoterik anlamdaki tahakküm ilkeleriyle uyuşmadığı ortaya çıktı. Doğanın kendi başına yeni bir söylem ve yeni bir tavır geliştirmesi söz konusuydu. Reform ve rönesans hareketlerinde bu tüm dünyaya dalga dalga yansıdı. Bugünkü ulus devletlere kadar bu okumayı devam ettirmek mümkün. Bugün son derece ezoterik, insan gerçekliğine ve doğasına aykırı, Türkiye’deki 200 yıllık modernizm projesine de tezat bir söylem var ortada. Böyle bir ortamda ortaya çıktı bu sergi. Aydınlanma fikrinin sorgulanmasıyla ilgili Yukarı Bak’a da bu bağlamda eklendi. “Yukarı Bak” aslında biraz da doğaya bak demek.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=531%2C299&ssl=1" alt="" class="wp-image-64444" width="531" height="299"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Müzedeki eserler yalnızca Türkiye florasını içermiyor değil mi? </strong></span></h3>



<p>Abdullah Bey’in kendi adını verdiği dört tane hamamböceği türü var. Sanırım Avusturya’ya gidip gelirken orada kendi kariyerini ve bağlantılarını kullanıp getiriyor. Yine Paris’te ona gönderilenler var ama ağırlıklı olarak kullanılan Türkiye coğrafyasından ama şempaze ve aslan&nbsp; da var.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Onu belirlerken kendince içeriksel bir konsept düşünmüş mü peki? </strong></span></h3>



<p>Kendisi küratif bir yaklaşımda bulunmamış.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Siz peki küratif bir dokunuşta bulunurken tematik olarak nasıl bir yaklaşım belirlediniz?</strong></span></h3>



<p>Benim temam; bugün böyle bir müze olsa hangi fikirlerden yola çıkardım ve nasıl bir “context” içerisinde şekillenirdi üzerine gelişti. Aslında bir “antimüze” gibi ortaya çıktı. O yüzden daha küçük köşe taşlarıyla meydana geldi. Şu anda görünen koleksiyon toplam serginin içeriğinin biraz eksiği. Akdeniz’in son vurulmuş foklarından bir tanesi orada. Anadolu coğrafyasında yakın tarihte vurulmuş son leopar örneğine dair fotoğraf da resmedilmişti. Osmanlı’dan kalmış baskılar da vardı orada. Hem sosyal, hem siyasal, hem toplumsal atmosfere bakan işler bütünü diyebilirim. Kaçan ceylanlar gibi, sistemden ve kendi sorumluluklarından ve gerçekliğin de içinden kaçan bir yapı oluşturuldu. Benim müzemin iddiası bilimsel olması.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-4.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=591%2C333&ssl=1" alt="" class="wp-image-64445" width="591" height="333"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Bir antropolog olarak sizi en çok şaşırtan hangi bulgular oldu? </strong></span></h3>



<p>Hikâyenin toplamı zaten çok çarpıcı. Böyle bir müzenin varlığı ve eğitim sisteminde okutulmuyor olması çok çarpıcı benim açımdan. Bizim bugün teknik olarak arkeoloji müzelerine gider gibi büyük kentlerimizde doğa tarihi müzelerine gidebiliyor olmamız lazım. Çok ciddi bir kurumsal altyapı ne yazık ki yok. Beni en şaşırtan olmayışı aslında. Bulduklarım değil de bulamadıklarım. Yakın zamana kadar boğazdaki balık türlerini düşünün, 25 yıl içerisinde boğazda 70’e yakın balık türü yok oldu. Galiba 5-6 tür kaldı. Geriye kalan 70 türü bugün görebileceğimiz bir müze yok. Bir “Boğaz Ekoloji Müzesi” yok mesela. Benim bulduklarım küçük veriler, küçük analizler, küçük anekdotlar. Tabii ki Osmanlı metinlerinin tamamını okumak mümkün değil. O dönemde yabancı uyruklu daha sonra Osmanlı tebaasına geçmiş bilim insanlarının iki kat dezavantajlı olduğunu görüyoruz. Abdullah Bey Bursalı bir adam olsaydı üzerinden daha farklı bir söylem geliştirilebilirdi.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Eserler içeriksel olarak gerçekçilikle kurmacayı sentezliyor mu? Var olan doğal gerçekliğin üzerine sizin dokunuşunuzla estetize edildiğini söyleyebilir miyiz? </strong></span></h3>



<p>Benim sergimde bir klasifikasyon mümkün değil. Benim bireysel çabalarımla zaten bir doğa tarihi müzesi kurmam mümkün değil. Çok maliyetli müzeler bunlar. Çok özel birikimler gerektiren ve devletin yapması gereken şeyler. Benim sergimde bir doğa tarihi müzesi nasıl olmalı ya da nasıl olmamalı gibi küçük güzergâhlı arayışlar var. Aslında işlerin hepsi kendi içinde bir arayış içerisinde. Tam yerini bulamamışlık var. Yoksa benim sergim bir müzenin rasyonel anlamda bir doğa tarihi müzesinin ortaya koyduğu hiçbir iddiayı ortaya koymuyor. Eleştirel bir dille açıklanmak isteyen, kendi temsiliyetini ironiden ve espriden alan bir tarafı var. O kurgunun içerisinde kısa bir süre yer almak ya da ona bir noktada dâhil olmak bile insanlarda bir şeyin kayıp olduğuna dair bir his uyandırıyor.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Görsel sunumla ilgili sizin imzanızı belirginleştiren özel bir üsluptan söz edebilir miyiz peki? Jesus’la hamamböceğini ilişkilendirmek gibi mesela…</strong></span></h3>



<p>Onlar yine nasyonalizm ertesi okumalardı. Buradaki nasyonalizm hikâyesine de bir göndermesi vardı. Ben genel olarak bunları çalışan bir sanatçı değilim. Ne önceki işlerim ne de sonraki işlerim buradaki işlere benzemiyor. Bu iş, benim pratiğim içerisinde de son derece ayrıksı ve beni ne kadar temsil ettiği tartışılır. Oradaki her “context”in tabii ki her biri benim imzam ve benden çıkma ama tek başına ayrı ayrı değil bir bütün olarak bakmayı tercih ederim tabii.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/tayfun-serttas-5.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=546%2C302&ssl=1" alt="" class="wp-image-64446" width="546" height="302"/></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Ekolojinin doğal formlarına “creative”&nbsp;açıdan bir sanatçı gözüyle nasıl bir yaklaşım sağlanabilir? </strong></span></h3>



<p>Ekoloji dediğimizde “Nature Art” var biliyorsunuz. Onlar doğanın var olan bütün unsurlarını kullanarak sanat ve doğa arasında çok daha başka bir dil oluşturuyorlar. Benim yaklaşımım “Nature Art”dan ziyade sosyal bilimlerin bir kritik alanı gibi işliyor ve ilerliyor. Tartışması da zaten toplumsal olana. Kolonyalizm belki bugün Kıta Avrupası’dan değil de Ruslar üzerinden ilerleseydi tam da Rus konstrüktivizmi üzerinden bugün nasıl bir bilimsel altyapı bizi bekliyordu gibi sorular var kendi içerisinde. Bunların toplamı ekoloji içerisindeki tartışmaları değil de tam da toplumsal politiğin bize yansıyan tartışmaları. Tam da toplumsal politiğe kurban edilmiş bir müze çünkü bilimsel bakılmamış. Bu yaklaşımların toplamına da bir eleştiri ve sorgulama var.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Batı’daki örnekleriyle bir kıyaslama yaparsanız?&nbsp; </strong></span></h3>



<p>Batı bunu bir kanıt gibi istiyor. Türkiye’deki kültür biraz avcılıktan gelmiş, batıdaki kültür ise biraz bilimden ve akademiden gelme. Madem sen bir yılanın üç tane kafası olduğunu iddia ediyorsan, o yılanı getir görelim demişler bir süre sonra. O yılanı dondurmanın ve mumyalamanın çeşitli teknikleri ve yöntemlerini geliştirmişler. Bunu olabilecek en iyi seviyeye getirmişler zaten anatomist gibi çalışıyorlar. Buradan bir ekol ve anlayış kalmış. Sen bir hayvanı, hayvanat bahçesine hapsetmek yerine aynı hayvanı bu şekilde sergilediğin zaman insanlar yine o hayvan hakkında bilgi ediniyor. Bu sefer o hayvana işkence yapmış olmuyorsun.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Türkiye’deki izleyicinin aklında hangi mesajla serginizden ayrılmasını isterdiniz? </strong></span></h3>



<p>Aydınlanma fikriyle. “Aydınlanmanın dayanakları nereye dayanıyor?”, “Geleneğe, yaratılmış öngörüye karşı doğadan tezlerimizi nereden alıyoruz?” ve bu fikir “İnsanın modern dönemde geçtiği bir pratiğe nasıl dönüşüyor?” gibi sorgulamalarla ayrılmasını isterdim.</p>



<p>{775130}</p>


batch_sanatci-sohbetleri-tayfun-serttas-sanatci-sohbetleri-tayfun-serttas-368

Sanatçı Sohbetleri: Tayfun Serttaş


<p><em>Milano Tasarım Haftası’na Türkiye’den katılan tek isim olan Chiara de Rocchi, yolculuk temalı seçkisinin detaylarını, ürettiği özgün tasarımlarının hikâyesini ve sanatsal yolculuğunu anlattı.</em></p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-large is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-foto.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=307%2C307&ssl=1" alt="" class="wp-image-65724" width="307" height="307"/><figcaption><em>Chiara de Rocchi</em></figcaption></figure></div>


<p><strong>Milano Tasarım Haftası</strong>’na Salone del Mobile&#8217;ın 60. edisyonu kapsamında “yolculuk”&nbsp;temalı bir seçkiyle katılan <strong>Chiara de Rocchi</strong>, 6 – 12 Haziran 2022 tarihleri ​​arasında Il Salumaio di Montenapoleone’de sanatseverlerle buluşuyor. “Upcycle”&nbsp;eserler üreten sanatçı Chiara de Rocchi, izleyicinin bedeninde, zihninde taşıdığı yükleri ve yüzleşmek istediğimiz endişeleri fonksiyonel sanatla dışa vuruyor.</p>



<p>Yıllar önce Milano’nun kuzeyinden İstanbul’a yerleşen İtalyan bir ailenin en küçük kızı olan Chiara de Rocchi, iki farklı kültür arasında devam eden yolculuğuna gönderme yaptığı bu seçkiyle, yolculuğun sadece mekânsal bir yer değiştirmenin ötesine geçerek durağan ve zihinsel bir keşfin deneyimlerini bir araya getiriyor.</p>



<p>Chiara de Rocchi ile iki kültürü de yapıtlarına taşıyan eserleri üzerinden hem Milano’daki sergilenme süreciyle ilgili detayları hem de sanatsal yolculuğunu konuştuk.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>İki farklı kültürün kodlarıyla yetişmiş olmak yaratıcılığınızı nasıl etkiledi? Yapıtlarınızda hem Türk hem İtalyan etkisini görmek mümkün mü?</strong></span></h3>



<p>İtalya ve Türkiye arasında herkesin söylediği gibi birçok ortak nokta, geçmiş var. Ben de bu ortak noktanın bir parçası olarak görüyorum kendimi. Hem İstanbulluyum hem Milanolu. Her iki kültürün de parçalarını sadece yaptığım işlerde değil tavırlarımda da fark ediyorum. Yaklaşık 1 senedir bu projenin üzerinde çalışıyorum ve iki kültürü de birleştirebileceğim tanım; “yolculuk” oldu benim için. İki kültür arasında sürekli yolculuk etmem her ikisinin de izlerini taşımam önemli bir sebepti. 6 Haziran’da Milano Art Week’te Il Salumaio di Montenapoleone’de sergimi açtım. Aldığım yorumlar da bu yöndeydi. Özellikle “Adabi” ismini verdiğim çalışmamda Türkiye’den bağlar gördü izleyiciler.</p>


<div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-1.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=369%2C492&ssl=1" alt="" class="wp-image-65725" width="369" height="492"/><figcaption><em>“Adabi” adlı eseri</em></figcaption></figure></div>


<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Hazırladığınız son seçkide bu iki farklı coğrafyaya olan yolculuğunuza vurgu yapıyorsunuz. Seçkinin hikâyesini paylaşır mısınız? </strong></span></h3>



<p>Seçkinin hikâyesi benim hatta ailemin Milano’dan İstanbul’a yaptığı yolculuğa gönderme yapıyor. 1 sene önce karar verdiğim bu çalışmada mekân da serginin bir parçası. Uzun yıllardır ziyaret ettiğim, çizimlerimi yaptığım Il Salumaio di Montenapoleone’yi bu yolculuğun bir parçası olarak gördüğüm için seçtim. Maslak’taki atölyemde çalışmaya ilk başladığım günden itibaren statik görüntüsü olan metali akışkan bir kimliğe büründürmek için çalışıyorum. Metal ile ilişkimiz gün geçtikçe daha ilerledi ve birbirimizi daha iyi tanıdık. Artık atık metallerimle çalışmalar yapabileceğimi gördüğüm anda bu seçkiyi yapmaya karar verdim. Metale verdiğim formla nasıl dönüştüğümüzü gösterirken hava ve suyun temasıyla korozyona uğraması yolculuğumdaki izleri temsil ediyor. Ben de varım demenin, dünyaya seslenmenin durağan bir ahengini özellikle İstanbul-Milano arasındaki bağımı bu seçkiyle göstermek istedim. Bu seçkiyi yaparken de atık metallerimi kullanmayı tercih ettim. Çünkü geçmişimizden çıkardığımız dersleri de ileri dönüştürerek farklı kimlikler haline gelebiliyoruz. Bunu en doğru şekilde kendi atıklarımla yapabileceğime inandığım için “upcycle”&nbsp;bir eser çıkarttım.</p>



<p class="has-text-align-center"><strong><span style="font-size: 18px;"><em>“İstanbul-Milano arasındaki bağımı bu seçkiyle göstermek istedim” </em></span></strong></p>



<p class="has-text-align-center"><strong><span style="font-size: 18px;"><em>Chiara de Rocchi</em></span></strong></p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>İstanbul ve Milano kent kültürü ve çağrışımları bakımından sanatınızda bir yer kaplıyor mu? Benzerlikleri ve farklılıkları kapsamında nasıl bir yorum yaparsınız?</strong></span></h3>



<p>Hayatımın büyük bir kısmını bu iki şehir kapladığı için sanatımda yer kapladığını düşünüyorum. Fakat sadece iki kent üzerinde çalışmalarımı yaparak ilerlemiyorum. İki kültür arasındaki yolculuğum sadece bu sergiye konu oldu. İlerleyen günlerde belki daha farklı bir çalışma da yapabilirim bu konu üzerinde fakat sürekli yolculuk ya da kültür konusunda çalışmalar yapmayacağım. “Upcycle” eserler üretmeye ve o konu da farklı materyalleri de eserlerime dahil etmeyi düşünüyorum. Kent kültürlerindeki benzerlikler ve farklılıklar çok kişisel tecrübeler. Benimle aynı görüşte olmayacak birçok insan çıkacaktır. Bu sebeple bu soruya benzerlik ve farklılıkları hatta belki kötü tecrübeleri de birleştirerek bütün olarak bakmayı tercih ettim. Bütün olarak gördüğümde iki kenti daha çok sevdim ve ait hissettim olarak cevap verebilirim.</p>



<div class="wp-block-comments-query-loop">
<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-12 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-2.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=316%2C420&ssl=1" alt="" class="wp-image-65726" width="316" height="420"/><figcaption><em>Sanatçının “Lotto” adlı eseri</em></figcaption></figure></div></div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-3.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=318%2C423&ssl=1" alt="" class="wp-image-65727" width="318" height="423"/><figcaption><em>Sanatçının “Soul System” adlı eseri</em></figcaption></figure></div></div>
</div>
</div>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Eserlerinizi “functional art”&nbsp;olarak tanımlıyorsunuz. Tam olarak sizin yorumunuzla “functional art”ı nasıl tanımlarsınız?</strong></span></h3>



<p>Uzun zamandır bir sergiye gittiğimde eserle arama bir mesafe girdiğini hissediyorum. Ona dokunmadan, kullanmadan sanki onu terk ediyormuşum gibi geliyordu. “Interior design” alanında uzun bir süre çalıştıktan sonra eserlerimi fonksiyonel olarak tasarlamaya başladım. Metal ile üretim yaptığım için bunu yapmak daha kolay elbette. Materyalimin verdiği bir güven de var fonksiyonel eser üretmemde. Bazı eserlerimi portmanto, askı ya da masa olarak kullanabilirsiniz. Yaşayan, işlevsel eserler üretmek varlığımı daha çok hissettiriyor.</p>



<p>{775001}</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Bunun yanı sıra ileri dönüştürülmüş tasarımlarınız da var. Var olan materyali ileri dönüştürmek ve demir ile tasarlamak çok daha zor olmalı. Ne gibi zorluklar yaşıyorsun?</strong></span></h3>



<p>Metal ile çalışıyorsanız zamana sahip ve çok sabırlı olmanız gerekiyor. Atıklar metaller işin içine girdiğinde ise bu bambaşka bir sabra sahip olmanızı gerektiriyor. Atık metalleri işlemesi daha uzun sürüyor. Bazen istediğim formu vermek için erittiğim zamanlar oldu. Demir gibi sert bir malzemeye yumuşak formlar vermek çok zor olsa da zamanla birbirimizi anladık ve birlikte iyi çalışıyoruz.</p>



<div class="wp-block-columns is-layout-flex wp-container-core-columns-is-layout-13 wp-block-columns-is-layout-flex">
<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-4.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=328%2C436&ssl=1" alt="" class="wp-image-65728" width="328" height="436"/><figcaption><em>Sanatçının “Yolculuk” sergisinden bir eser</em></figcaption></figure></div></div>



<div class="wp-block-column is-layout-flow wp-block-column-is-layout-flow"><div class="wp-block-image">
<figure class="aligncenter size-full is-resized"><img decoding="async" src="https://eduzsofsfpv.exactdn.com/wp-content/uploads/2022/08/chiara-de-rocchi-5.jpg?strip=all&lossy=1&quality=92&webp=92&avif=80&resize=327%2C435&ssl=1" alt="" class="wp-image-65729" width="327" height="435"/><figcaption><em>Sanatçının “Yolculuk” sergisinden bir eser</em></figcaption></figure></div></div>
</div>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Milano Tasarım Haftası’nda 12 Haziran&#8217;a kadar serginiz devam edecek. Milano’da ya da İstanbul’da başka projeleriniz var mı?&nbsp; </strong></span></h3>



<p>Yeniden özel bir seçki ne zaman yaparım kestiremiyorum. Yolculuk çok önce aklıma gelmiş bir hikâyeydi ve istediğim hale getirmem 1 sene sürdü. Sergi mekânının da hikâyemle bağı olmalı. Bu yüzden doğru zamanı bekliyorum.</p>



<p>Solo sergilerim dışında dâhil olduğum projelerim var. Bunlardan biri de Contemporary Istanbul Vakfı’nın yürüttüğü Artist in Residence programı. 12 Haziran’dan sonra tüm konsantrasyonumu bu projeye vereceğim. Yine “upcycle”&nbsp;bir proje. Yine atık metalleri ileri dönüştüreceğimiz bir Artist in Residence programı olacak. Benim ile 5 farklı sanatçı da bu programın içinde yer alıyor. Eylül ayında ise Contemporary İstanbul’un 17. edisyonunda sergilenecek eserlerim.</p>



<h3 class="wp-block-heading"><span style="font-size: 18px;"><strong>Eserleriniz Milano’da nasıl bir ilgiyle karşılandı, ne tür tepkiler alıyorsunuz?</strong></span></h3>



<p>Milano Design Week tüm dünyadan ziyaretçilerin geldiği bir etkinlik ve ben ilk kez bu fuara katılıyorum. Henüz fuarın ikinci günü olmasına rağmen açılış gününden itibaren aldığım tepkiler beni çok mutlu etti. Önümüzdeki sene de burada daha farklı bir çalışma ile burada yer almayı düşünüyorum. Özellikle İtalyan mimarların Türkiye’ye ait detayları eserlerimde görmesi beni çok mutlu etti.</p>



<p>{775012}</p>


batch_sanatci-sohbetleri-chiara-de-rocchi-sanatci-sohbetleri-chiara-de-rocchi-585

Sanatçı Sohbetleri: Chiara de Rocchi

Admin