preloader

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

02.09.2024
Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı
OGGUSTO CLUB’A ücretsiz üye olarak yazıyı sesli dinleyebilirsiniz.

Yazı Boyutu:

Çocukların duygusal ve psikolojik zorluklarını oyun aracılığıyla ifade etmelerine ve çözmelerine yardımcı olan etkili terapi yöntemi oyun terapisi hakkında tüm bilinenleri Klinik Psikolog Sena Öncel Özsoy anlattı.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı
Sena Öncel Özsoy

Oyun, çocuklar için yalnızca eğlenceli bir aktivite değil, aynı zamanda kendilerini ifade etmenin, dünyayı anlamanın ve duygusal zorluklarla başa çıkmanın bir yoludur. Oyun terapisi ise çocukların güvenli bir ortamda, oyun aracılığıyla duygularını ve düşüncelerini açığa çıkarmalarına olanak tanıyor. Bu terapi yöntemi, çocukların yaşadıkları stres, kaygı, travma veya diğer zorluklarla baş etmelerine yardımcı olurken, duygusal ve sosyal becerilerini de geliştiriyor. Klinik Psikolog Sena Öncel Özsoy, oyun terapisinin çocuklar üzerindeki etkilerini ve bu yöntemin sunduğu fırsatları OGGUSTO okurları için tüm detaylarıyla paylaşıyor.

Oyun Terapisi Nedir?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun, dediğimiz zaman aklımıza ilk önce çocukların keyifli vakit geçirdiği bir eğlence aracı geliyor. Aslında oyun, çocukların dünyasında daha büyük bir yeri olan, oynarken hem öğrendikleri hem de kendilerini ve duygularını tanıdıkları bir dildir. Oyun terapisi; çocukların duygularını dışa vurmasını, kendi düşüncelerini ve ihtiyaçlarını ifade etmesini ve yaşadığı zorlukların, travmaların üstesinden gelmesini sağlayan bir psikoterapi tekniğidir.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun terapisi, alanında uzman bir psikolog eşliğinde, ev ortamından çok daha farklı, çocukların iç dünyalarını yansıtmaya yardımcı oyuncaklarla ve bunun için dizayn edilmiş bir odada uygulanır. Yetişkinler için terapi süreci ne ise aslında çocuklar için de oyun terapisi odur. Çocukların kelime dağarcığı ve sözel ifadeleri bilişsel gelişimleri nedeniyle yetişkinler kadar zengin değildir. Kendilerini anlatmak, yetişkinler tarafından anlaşılmak, duygularını düzenleyebilmek, problemlerle başa çıkmak için kendi doğal yolları olan oyunu kullanırlar. Oyun, onlar için bir dil; oyuncaklar ise kelime olur.

Oyun terapisinin temelinde koşulsuz kabul yatar. Terapist tarafından anlaşıldığını gören çocuk, oyun ile iç dünyasını yansıtır, travmalarını, streslerini, zor duygularını ve sosyal problemlerini çözer ve bunlarla baş etme becerileri geliştirir.

Oyun Terapisi Hangi Durumlarda Çocuklar İçin Gereklidir?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Çocuklar hayat akışının doğal getirilerinde zaman zaman başa çıkmakta zorlandıkları, uyum sağlamakta güçlük yaşadıkları, ani veya beklenmedik değişimler yaşayabilirler. Bunlara karşı stres tepkileri gösterebilir ve ebeveynlerini endişelendirebilecek dışa vurumlar sergileyebilirler. Bazen de çocuğumuzun yaşıtlarından farklı davranışlar sergilediği ve sosyal ortamlarda güçlük yaşadığını gözlemleyebiliriz. Böyle durumlarda ilk önce bakacağımız şey davranışın sıklığı ve süreğenliğidir. Eğer ki gözlemlediğimiz değişimler 1 aydan fazla süredir azalmadan devam ediyorsa bir uzmana başvurarak gerekli ise oyun terapisine başlamak önemli olacaktır.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun terapisi; 2-10 yaş arasındaki çocuklarda kaygı bozuklukları, çocukluk çağı korkuları, depresyon, sosyal çekingenlik, özgüven eksikliği, agresyon, uyku-yeme-tuvalet problemleri, yas ve kayıp süreci, ebeveynlerin boşanması, kardeş kıskançlığı, tırnak yeme, parmak emme, mastürbasyon, ihmal veya istismara maruz kalma gibi durumlarda gerekli olabilir.

Oyun Terapisinin Faydaları Nelerdir?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun terapisi sürecinde çocuk, onu terapiye getiren sebebi çözümlemenin yanı sıra belki de tüm hayatı boyunca kullanabileceği birçok beceriyi de öğrenmiş olur. Kendisine faydalı olacak birçok kazanımı elde eder. Oyun terapisinin en büyük faydalarından biri, çocuğun duygularını tanıması ve ifade etmesidir. Bu kulağa çok basit gibi gelse de şu anda çoğu yetişkinin bile yapamadığını küçük yaştan itibaren yapabilmek çocuğun benlik algısında büyük gelişmeler yaratıp sonraki becerilerin de gelişmesine ön ayak olacaktır.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun terapisi süreçlerinde ayrıca, çocukların özgüvenleri güçlenir, kendilerini oldukları gibi kabul ederler, problem çözme becerileri artar, kendilerini sakinleştirmeyi öğrenirler, korku ve kaygılarının üstesinden gelirler, sosyal iletişim becerileri güçlenir, sorumluluk alma kapasiteleri artar ve sınırlarını tanırlar.

Oyun Terapisinin Çocuklar Üzerindeki Etkisi

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Çocuklar için de oyun terapisi süreci genellikle keyif aldıkları ve gitmek için iple çektikleri bir zaman dilimi olabiliyor. Terapist ile kurdukları bağ sayesinde çocuk, kendi olmayı başarır. Ne yaparsa yapsın terapistin onu kabul edeceğini ve yanında olacağını bilir. Terapi süreci onun için öğrendiği değil, en doğal diliyle içsel süreçlerini deneyimlediği bir farkındalık zamanı olur. Çocuğun güvenli bir çerçevede kendi içine dokunması, kendi benliğini daha sağlıklı oluşturmasına yardımcı olur. Çocuk, terapisti ile kurduğu bağı uzun bir süre yanında taşır. Terapi süreci başarıyla sonlanmış çocuklarda gördüğümüz şeylerden biri; tekrar zor bir zaman geçirdiğinde veya duygusal olarak zorlandığında yine oyun terapistine gitmek isteme olur. Çözemediği durumlar olduğunda gidip destek alabileceğini bilmek onu güvenli tutar.

Oyun Terapisi Seanslarının Süresi ve Sıklığı Nedir?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Çocukların her gelişimi parmak izleri kadar özel ve tektir. Bu yüzdendir ki her çocuğun terapiden alacağı verim ve ilerleme hızı da farklı olacaktır. Terapi süresini etkileyen faktörler ise çocuğun yapısı, yaşanılan durumun derecesi, var oluş süresi ve ailevi durumdur. Eğer terapiye gitmemize yol açan durum çok uzun zamandır varsa, yaşanılmış bir travma bulunuyorsa, çocuğumuzun mizacı daha dirençli ise ve ev içinde tutarlı bir yaşantımız yok ise süreç daha çok uzayacaktır.

Terapi sıklığına karar verecek olan kişi terapisttir. Yaşanılan duruma ve çocuğun ihtiyacında göre terapist en doğru planlamayı yapacaktır. Genellikle, seanslar haftalık olarak gerçekleşir. Terapideki en önemli unsur ise devamlılıktır. Bir sürece başladıysak bunu düzenli olarak devam ettirmek en büyük sorumluluğumuzdur. Araya giren hastalık, tatil, planlama yapamama gibi durumlar iyileşme sürecini uzatacaktır. Ayrıca, ebeveynin sürece dahil olması ve terapistin ebeveyni yönlendirmesi terapi sürecini verimli kılacak önemli unsurlardan biridir. Bu yüzden, ebeveynler terapist ile de görüşmeler yapmalıdır.

Oyun Terapisti Nasıl Seçilir?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Ebeveyn olarak çocuğumuza zorluk yaşadığı bir durumla baş etmesi için yardımcı olmak en çok istediğimiz şeydir. Bu anlamda çocuğumuz bir desteğe ihtiyaç duyduğunda en iyisini bulma ve yapma arzusu hepimizin içinde vardır. Ayrıca, terapiye gitmek çokça emek gerektiren bir süreçtir. Bunun için ilk seferde doğru kişiyi bulmak ve emeğimizi doğru yöne harcamak çok kıymetlidir.

Bir oyun terapisti seçerken ilk önce bakmamız gereken şey o kişinin mezuniyeti ve eğitimleridir. Oyun terapisti olmak için üniversitelerin psikoloji, tıp eğitiminin devamında psikiyatri veya psikolojik danışmanlık ve rehberlik bölümlerinden mezun olup akredite oyun terapisi eğitimi ve süper vizyonu almak gerekmektedir. Ülkemizde sağlık alanındaki yetersiz denetimler sebebiyle bu eğitimi farklı meslek dalları da alarak uygulama yapmaktadır. Ebeveynlerin bu noktada çok dikkat ederek öncelikle mezuniyet durumuna bakması önemlidir. Terapistin eğitimlerini sorgulamaktan ebeveynlerin çekinmemesi gerekmektedir.

Bir oyun terapistinin eğitimleri dışında iyi olmasını sağlayan diğer önemli özellikleri ise, çocukları sevmesi, çocuklarla pozitif ilişki kurabilmesi, empati yapabilmesi, hassas, duyarlı, sakin ve içten olmasıdır. Çocuğun dilinden anlamak, güven duygusunu vermek, çocuğun anlattıklarını görebilmek ve iyi bir ilişki kurabilmek terapi sürecini olumlu yönde etkileyecek en önemli faktörlerdir.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Evde Oyun Terapisi Uygulanabilir mi?

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Oyun terapisi uygulayabilmek için çeşitli eğitimler almak ve çocuk gelişimini çok iyi bilmek gerekir. Oyun terapisi sadece mezuniyetini almış ve eğitimlerini tamamlamış kişiler tarafından uygulanabilir. Bu alanda uzman olmayan kişilerin uygulaması sağlıksız sonuçları doğurabilir. Hiç kimsenin terapisti ebeveyni olamayacağı gibi çocukların oyun terapisti de ebeveynleri olamaz.

Terapinin kendine has teknikleri ve müdahale yöntemleri vardır. Ebeveynlerin bunları bilmesi ve kendi çocukları üzerinde uygulaması kolay değildir. Oyun terapisi seansında oynanan oyunlar ve oyuncaklar evdekilerden çok farklıdır. Terapistin gördüğü oyun temalarını ve oyuncakların anlamlarını ebeveynlerin yakalaması mümkün olmayabilir. Ebeveynler zaman zaman çocukları ile oynarken zor duygularla yüzleşebilir ve tetiklenebilirler. Kendi içsel süreçleri ortaya çıkabilir veya çocuğa yanlış müdahalede bulunabilirler. Oyun terapisi sürecinde terapistler genelde ebeveynlere nasıl oyun oynanacağını öğretirler. Ebeveynler sürece bu şekilde dahil olabilir. Terapi yapamasalar da ebeveynler çocukları ile doğru oyun oynama şeklini geliştirebilir ve böylece çocuklarıyla daha olumlu ilişkiler kurup duygusal ihtiyaçlarını fark edebilirler.

Çocuklar İçin Oyun Terapisi: Duygusal Gelişimin Anahtarı

Çocuklar oyun oynarken müdahaleden ve eğiticilikten hoşlanmazlar. Oyun esnasında merkezde çocuk vardır ve kontrol onun elindedir. Ebeveyn, dikkatini bölmeden çocuğu izleyen ve bedeni ile takip eden konumda kalır. Çocuk, ebeveyni dahil ettikçe oyuna dahil olur, yönlendirme yapmaz ve kararları çocuğun vermesini sağlar. Oyun esnasında çocuğun bir duygusu ortaya çıkarsa bunu çocuğa yansıtır; “Onu kutunun içine koyamayınca çok öfkelendin” veya “Bunu daha önce yapamıyordun, şimdi yapınca çok mutlu oldun” gibi çocuğun hissettiğini söylemekten öteye geçmez.

Çocuğun problem çözümlerinde ve zorlanmalarında atılmaz. Çocuk bir kapağı açamadığında “Ver açayım” demek yerine “Bunu sen deneyebilirsin” gibi destekleyici ve çocuğun gücünü keşfedebileceği alanı açar. Çocuğun kararlarını desteklemek için o an ne yaptıysa kabul eder. Çocuk annesine çay uzattığında ebeveyn; “Ama ben kahve severim” demez, çocuk babasına “Hangi tabağı istersin?” diye sorduğunda ebeveyn seçmek yerine “Sen söyle hangisini alayım?” diye çocuğa sorar. Bunlar basitçe ebeveynin evde oynama tarzını oluşturabileceği öneriler olsun.

Çocuğun merkezde olacağı her oyun iyileştiricidir. Ebeveyn ile oynanan, dikkatimizin çocukta olduğu, müdahalesiz oyunlar her çocuk için terapi gibidir.

{270085}

Sena Öncel Özsoy
Sena Öncel Özsoy Tüm Yazıları