preloader

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Yazı Boyutu:

Ceyda Düvenci, 16 Şubat Pazar günü başlayacak ve beş hafta devam edecek, çocuklara yönelik hazırladığı ‘5 Duygu, 5 Duyu, 5 Gün’ Taş Kağıt Makas Atölyesi’ni OGGUSTO okurlarına anlattı.

Duygularımızı ne kadar tanıyoruz, ya da duygularımızı ne kadar konuşabiliyoruz? Peki en değerli varlığımız dediğimiz çocuklarımın duygularını gerçekte ne kadar dinliyoruz? Onların kaygıları, endişeleri, üzüntüleri ve sevinçlerini onların gözünden görebiliyor muyuz? Günümüzde artık birçok ebeveyn bu soruların cevaplarını bulmaya yönelik kitaplar okuyor ya da uzmanlara danışıyor. Size duygular üzerine, ebeveyn ve çocuklara yönelik 5 hafta sürecek bir atölye başlıyor desek ne dersiniz? Hem de uzman bir kadro eşliğinde faklı yaş gruplarına farklı içeriklerle hazırlanmış bir atölye…

Tiyatrocu, oyuncu, tescilli güzel, anne, çocuk kitabı yazarı Ceyda Düvenci, 10 parmağında 10 marifet olan isimlerden. Son olarak da çocuklara yönelik duygu atölyesi ile karşımıza çıkan Ceyda Düvenci, Türkiye’de belki de daha önce hiç yapılmamış bir içerikle ve ekiple bu atölyeleri hayata geçirmeye hazırlanıyor.

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Doku Medical’in “Duygulara Dokunuyoruz” sloganıyla sponsor olduğu ‘5 duygu, 5 duyu, 5 gün’ Taş Kağıt Makas Atölyesi, anne babalara ve çocuklara duygularını daha iyi tanıma fırsatı sağlarken, sağlıklı iletişim yöntemlerinin keşfedilmesine yardımcı olmayı hedefliyor.

Ceyda Düvenci; 16 Şubat Pazar günü başlayacak ve beş hafta devam edecek atölyesi Taş Kağıt Makas’ı OGGUSTO okurlarına anlattı.

Öncelikle Taş Kağıt Makas projeniz nasıl doğdu?

Taş Kağıt Makas Atölyesi, yaratıcı drama eğitmenliği eğitimi aldığım süre içerisinde hayalim olan bir projeydi. Yaratıcı drama tekniğiyle çocuklara duyguyu çalışmak, duyguyu doğru tanımlamalarını sağlamak benim için çok kıymetli. Hayat, koşuşturmalar, çocuklarımın büyümesi gibi süreçler olduğu için şimdiye kadar konsantre olamamıştım. Geçtiğimiz yıl biraz buna yoğunlaştım çünkü ben şöyle düşünüyorum; her duygu insanın kabul etmesi gereken bir şey. Ama o duygulardan sebep yaptığımız davranışlarını hepsi kabul edilemez. Çünkü duyguyu doğru tanımlamazsanız yanlış davranışlar sergileyebilirsiniz. Duygu tanımlaması çok önemli. Kadına şiddeti konuştuğumuz, insanların birbirine empati duymadığı ve yine insanların birbirine çok agresif davrandığı, sevgi açlığında oldukları, tahammülsüz oldukları bir dönemden geçiyoruz. Ben bunların genel olarak duygu tanımlarının yapılmamasından, bir sürü duygu eksikliği yaşandığı için ve bunları anlayamadıkları için bunları şifalandırmayı düşünmedikleri için olduğuna inananlardanım. Bu yüzden de duyguyu bilmek, o anda yaşadığınız şeyden dolayı gerçekten ne hissettiğinizi anlamak ya da hissettiğiniz şeyin sebebini fark etmek, bunu böyle çözümlemek ve duygunuzu etrafınıza doğru ifade edebilmek bence iletişimin gerçekten başladığı yer. Bunun da çocukluktan başladığını düşünüyorum. Ama çocuklarla sadece duyguyu çalışmak, duyguyu anlatmanın yeterli olmadığını düşünüyorum. Çünkü çocuk, duyguyu çalışıp, anlayıp, eve gelip duygusunu anlatmak istediğinde eğer annesi ve babası ona doğru tepkiler vermezse, doğru yol arkadaşlığı yapmazsa bir otorite boşluğu oluşursa, o zaman yine çocuğun öğrendiği şeyler yok olacak ve boşa çalışmış olacak. Bu noktada anne babayı eğitmek de çok kıymetli.

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Etrafımda bu tarz atölyeler olduğunu hiç görmedim. Kitaplar var ama anne babalar hangi kitapları okumalı bunu da pek bilmiyorlar. Kafalarına göre okuyorlar, yardım alıyorlar, bir şeyler yapmaya çalışıyorlar ama doğru yardımı almaları gerektiğini düşündüğüm için uzun zamandır bu konu üzerine çalışıyordum. Sonra çok güzel bir ekip, çok güzel bir eğitim kadrosu oluştu. Doğan Cüceloğlu, Şermin Yaşar, Primat Çocuk Tiyatrosu grubu ekibimize dahil oldu. Ve tabii şimdi de yol almaya devam ettiğimiz süreçte birbirinden kıymetli isimler, “Ben de seninle çalışmak, ben de işe yaramak istiyorum. Beraber bir şeyler yapalım” demeye başladılar. Bu benim için çok heyecan verici. Taş Kağıt Makas Atölyesi böyle doğdu.

5 gün, 5 duyu ve 5 duygu her atölyede nasıl farklı işlenecek? Bu projenizde sizle birlikte kimler yer alacak?

İlk etapta beş duyu, beş duygu, beş hafta ile başlıyoruz. And Okulları’nın içindeyiz. Ve diyoruz ki beş ana duyguyu çocuklarımıza anlatalım, Doğan Cüceloğlu’da çalıştığımız duyguları anne babalara anlatsın. Şermin Yaşar, edebiyat noktasında o duygularla ilgili çocuk kitapları üzerine konuşsun. Marsık Yayınevi ile beraber, sevgili Burcu Ural Kopan ile çok önemli bir kitap seçkisi hazırladık. Ve diyoruz ki veliler; bu kitapları okursanız bu yolculukta size faydalı olacaklar. Her hafta işleyeceğimiz duygu ile ilgili çocuklarımıza da özel bir kitap seçkisi hazırladık. Anne babalar Şermin Yaşar’ı dinlerken çocuklar da Primat Atölye’nin hazırladığı bir çocuk oyununu izleyecekler. Primat Atölye, sevgili Alper Baytekin’in kurduğu ödüllü bir tiyatro grubu. Oyunları çok kıymetli. Her zaman ihtiyaç duyduğumuz çocuk oyunları kalitesi ve içeriğinde işler yapan bir oluşum. Eğitim kadromuz da biraz önce belirttiğim Doğan Cüceloğlu ve Şermin Yaşar’ın yanı sıra; Elif Ongan Tekçe, Burçak Karaboğa ve Büşra Ertürk’ten drama eğitimi verirken uzman psikolog ve Kidzbloomplay kurucu ortakları Umay Divi, Aslı Baykal ve Klodin Değirmenci ile sanat terapi atölyesi düzenleyecek. Taş Kağıt Makas Atöylesi’nde bizlerle beraber olmalarını çok önemsiyoruz, hepsi bizim için çok kıymetliler.

{771875}

Atölyeler hangi yaştaki çocuklara yönelik olacak, kaç kişi bir atölyede yer alacak ve çocuklar atölyelere nasıl katılabilecek?

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Atölyelerimiz şimdilik And Okulları’nın sınıflarının kapasitesi nedeniyle onar kişilik. Ama zaten maksimum on ikişer kişilik sınıflar hayal ediyoruz. Sınıflarımız 4-6 yaş, 7-9 yaş ve 10-12 yaş grupları olmak üzere üçe ayrılıyor. 4-6 yaş ve 7-9 yaş bir saat yaratıcı dramayla, bir saat de duygu terapisi ile duygu çalışacak. 10-12 yaş grubu ise iki saat boyunca yaratıcı drama ile duygu çalışacak. Biletleri Biletix’ten ya da Taş Kağıt Makas Instagram sayfamızda bulunan iletişim numaramızdan temin edilebilir.

Atölye programı hakkında detaylı bilgi verebilir misiniz?

Atölyemizin içeriği tamamen duygular üzerine. Duygular üzerine çalışmalar yapacağız çocuklarla. Anne babalar da Doğan Cüceloğlu’ndan dinleyecekler çalıştığımız duyguları. Hedefimiz tabii ki isteyen tüm şehirlerimize bu atölye programımızı götürebilmek. Ama bu herhalde bir yıl sonra gerçekleştirebileceğimiz bir durum. Atölyenin sonunda tabii ki her duyguya bir hafta zaman ayıracağımız için ön bilgi edinmek olacak aslında. Ailelerin ödevleri olmuş olacak. Bu ödevlere çalışmaya başlayacaklar. Bir film seçkisi önereceğiz onlara çocuklarıyla beraber izlemeleri için. Dolayısıyla bir ev ödevi olmuş olacak onlar için de bu beş haftanın sonunda. Ve en azından çocuklara ağladığında nasıl bir tepki vermeleri gerektiğini anlayacaklar. Çocukları kızdığında, üzüldüğünde, endişelendiğinde ya da çok mutlu olduğunda anne baba olarak ne yapmaları gerektiğini anlayacaklar. Sırf bu bile çok güzel bir kazanım diye düşünüyorum. İlerideki hedefler ise tabii ki çok büyük. Her duyguya beşer haftalık atölyeler yapmak, anne babaları da bu duygular üzerinden uzun yolculuklara çıkartmak gibi planlarımız var.

Atölyede hangi duygular üzerine çalışıyor olacaksınız?

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

İlk hafta (16 Şubat Pazar) işlenecek duygu “Korku”, ikinci hafta (23 Şubat Pazar) işleyeceğimiz duygu “Endişe”, üçüncü hafta ise (1 Mart Pazar) “Öfke” duygusunu işlerken, dördüncü hafta (8 Mart Pazar) “Üzüntü” duygusunu işleyeceğiz ve son hafta olan beşinci haftamızda da (15 Mart Pazar) “Mutluluk” duygusuna yer vererek atölyemizi tamamlayacağız.

Bu proje tek seferlik mi planlandı devamı gelecek mi?

Bu seneyi And Okulları’nda bitireceğiz Haziran’a kadar. Sonrasında yaz atölyelerimiz olacak. Çok kapsamlı atölyeler oluşturmaya başladık. Dediğim gibi ailemiz büyüyor, sürecimize birbirinden kıymetli isimler dahil oluyor. O yüzden atölyelerimizin kapsamları da değişiyor. Ama ana başlığımız her zaman duygu olacak. Bunun yanında bir tane oyuncağımız, filimiz var. Adı Dokun. Bir fil figürümüz tepkisiz, mimiksiz, sadece çocuklarımızı dinlemek ve onları oldukları gibi kabul etmek için geliyor çocukların dünyasına. Çocuklar onunla dertleşebilecek, ne hissettiklerini ona anlatabilecekler. İçlerini boşaltıp duygularını anlatıp rahatlayabilecekler. Aynı Dokun filimizin bir de beş ayrı duygu formunu da yapıyoruz daha küçültülmüş ölçekte. Bu oyuncaklar sayesinde anne babalar çocuklarıyla duygu oyunları oynayabilecekler. Bu konuda da Şermin Yaşar onlara yardımcı olacak. Süreç böyle devam edecek. Tabii en önemli şeylerden biri de uzman bir psikiyatristin iş birliğiyle atölye için beş duyguyu anlatan çocuk kitapları yazıyorum. Belki ilk atölye programımıza bir tanesi yetişebilecek ama ikinci atölye programımızda olabildiğince yetişeceğiz. Çalıştığımız beş duygu üzerinden çocuklara ve ebeveynlere çok güzel beş adet çocuk kitabı hazırlıyorum. O da tabii bizim için çok heyecan verici. Çok büyük hazırlıklarla geliyoruz aslında.

Ebeveynlere çocukların duygularını doğru anlamak için tavsiyeleriniz neler? 5 hafta tamamlandıktan sonra çocukları ve ebeveynlerini nasıl bir değişim süreci bekliyor olacak?

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

Ebeveynlere çocuklarının duygusal değişiklikleri anında neler yapmaları gerektiğini tavsiye etmek tabii ki bir uzmanın vermesi gereken bir tavsiye olmalı. Ama ben yine de okuduklarımdan ve aylardır bu atölye için çalıştıklarımdan, fikir alış verişi yaptığım uzmanlardan sadece şunu anladım ki çocukların hissettikleri her duyguyu kabul etmek, o duyguyu hissettikleri anda onların yanında olmak, onları yorum katmadan, eleştirmeden, ayıplamadan dinlemek, susturmamak ve o duyguyu yaşamalarına izin vermek çok önemli. Ama bir o kadar da o duyguları yaşarken doğru davranışları göstermelerine yardımcı oluyor olmak da çok önemli. Sinirlendiklerinde arkadaşlarına vurmamaları gerektiğini, aile büyüklerini kırmamaları gerektiğini, öğretmek de çok önemli. Ama önce, duygu anı boyunca çocuğu regüle etmek, o duyguyu yaşamasına izin verip sakinleşmesine izin vermek, sakinleştikten sonra duygu üzerine konuşmak, bu duygu ile ilgili kitap okumak, masal anlatmak olabilir, resim yapmak olabilir ya da duygu üzerine bir oyun oynamak olabilir, o duygu üzerinden anne baba daha önce yaşadığı bir olaydan örneklendirerek çocuğunun yalnız olmadığını ifade edebilir, o duygu ya da yaşanmış bir durum üzerine bir hayal dünyası kurabilirler… Yani birazcık emek gerekiyor aslına bakarsanız…

{771518}

Hem kız, hem de erkek çocuklarına da etrafta gördükleri değişik duygular yaşayan insanların neden bu duyguları yaşadıklarını detaylı bir şekilde anlatmak çok önemli. Ve yaşadıkları duygunun ismini söylemek yani sinirlendiği zaman, “Evet, görüyorum yaşadığın şey seni çok sinirlendirmiş” ya da üzüldüğü zaman, “Bu konuya çok üzülmüşsün, görüyorum, haklısın” diyebilmek. Korktuğunda, “Bunda korkacak ne var?” demek yerine, “Köpekten korkmuşsun, görüyorum, haklısın” diyerek daha sonra yavaş yavaş anlatmak gibi detaylar var aslına bakarsanız hayatın içinde. Çocuklar ağladığında, “Ağlama”, erkek çocuklarına, “Kız gibi ağlanır mı?” demek ya da onun taklidini yapmak yerine ağlamanın çok insani bir duygu olduğunu, ağlamanın ne kadar rahatlatan bir duygu olduğunu ve “Ben senin yanındayım. Ağla. Rahatladıktan sonra konuşuruz. Ağlamak çok önemli” diyebilmek, git odana ağla demek yerine çok önemli. Yani bir çocuğa her duygumla kabul edilirim ama ben bu duygularım yüzünden her davranışı yapmaya hak sahibi olamadığını güzel bir dilde anlatmak aslında çok önemli. İşte biz de atölyemizin genelinde bunu anlatıyor olacağız.

Doku Medical ile projenizin yollu nasıl buluştu?

Ana sponsorumuz olan Doku Medical’e de buradan çok teşekkür etmek istiyorum, her ortamdan bu teşekkürü borç biliyorum. Çünkü böyle yolculuklara çıkabilmek için size inanan, güvenen, maddi olarak destek sağlayan bir yol arkadaşına ihtiyacınız var. Ama Doku Medical öyle bir ailemiz oldu ki; sadece maddi değil manevi olarak da bize çok destek oldu. Gücümüze güç kattı. Ve gerçekten sadece paramızı verelim değil, hayır biz fayda sağlayalım, biz çocukların duygularına dokunalım, ismimizin kıymetini bilelim ve kıymetini gösterelim dediler ve gerçekten aynı çatı altına girmiş olduk onlarla. Oyuncağın ismini de bu yüzden Dokun koydum. Onların bana ilk dokunuşları çok kıymetli. Beni güçlendirdiler, beni iyi hissettirdiler. Bu anlamda da bana yol arkadaşlığı yaptıkları için, kendimi yalnız hissettirmedikleri için, cesaretlendirdikleri için her yerde onlara hep teşekkür edeceğim.

Son olarak eklemek istediğiniz bir bilgi var mı?

Çocuklara Yönelik Duyu ve Duygu Atölyesi

İlerideki hedeflerimiz her duyguya beş hafta ayırarak çalışabildiğimiz atölye programları sağlamak. Bunu da devamında yapacağız. Artık yolculuğumuz başladı. Duygular ile ilgili aileleri çok önemli eğitim yolculuklarına çıkartmayı Taş Kağıt Makas Atölyesi olarak görev edindik.

Hayal Türkmen Yılmaz
Hayal Türkmen Yılmaz Tüm Yazıları