Çocuklarda Yaş Gruplarına Göre Cinsel Gelişim
Yazı Boyutu:
Çocuk ve cinsellik deyince akla ilk gelen “Çocuğun gerçekten bir cinselliği olabilir mi?” sorusudur. Gelin, yaş grubuna göre çocuğunuzun cinsel gelişimini yakından inceleyin.
Dilay Celasun Aksöz
Çocuk ve cinsellik deyince akla ilk gelen “Çocuğun gerçekten bir cinselliği olabilir mi” sorusudur. Toplumun genelinde cinselliğin çocukta olmadığı, cinselliğin ilk olarak ergenlik çağında ortaya çıktığına ilişkin yanlış bir inanç vardır. Ergenlik cinselliği, özellikle son dönemlerde çok geniş kapsamlı bir alana dönüşmüştür ve bu nedenle de bu yazıya dahil edilmemiştir. Yetişkinlerce çocuğa atfedilen bu masumiyetin altında aslında anne-babanın çocuğu mükemmel görme arzusu vardır. Çocuk cinselliği ise bu mükemmelliği bozmaktadır. Bu nedenle anne-baba, çocuk cinselliğini yok sayarak çocuklarına atfettikleri mükemmelliği korumaya çalışır. Böylece toplumda çocukta cinselliğin var olmadığına ilişkin yanlış bir kanı oluşmuştur. Elbette çocuktaki cinsellik tam anlamıyla yetişkin cinselliğine denk düşmez. Çocuk cinselliği haz almaya yönelik, bakım ve sevgi almayı amaçlayan bir cinselliktir. Gelin, yaş grubuna göre çocuklarda cinsel gelişime yakından bakalım.
Farklı Yaş Gruplarında Cinsel Gelişim Nasıl Ele Alınabilir?
0 – 2 Yaş Dönemi
Evet cinsellik doğumdan itibaren var olan bir durumdur. Bu yaşlardaki çocuklar dünyayı dokunarak anlar. Yani sarılmak, temas etmek çok önemlidir. Nasıl ki ayaklarıyla oynarlar, cinsel organlarıyla da oynayabilirler. Bunun nedeni güzel hissettirmesi veya onları sakinleştirmesi olabilir. Erkek çocukları 6-7 aylıkken, kız çocuklar ise 9’uncu aydan itibaren cinsel organlarını keşfetmeye başlarlar. Her iki cinsiyetteki bebekler, altını bağlama, cinsel organlarının temizlenmesi ve yıkanma sırasında duyumlar ile cinsel organlarını fark ederler. Bebek bezinin cinsel bölgedeki baskı ve hareketi, bebeğin hoşlandığı haz verici duyumsamalardır. Bakım vericinin dokunuşlarından büyük zevk alırlar. Yaşamın ilk yılında bebeklerin cinsel organları ile oynamaları nadir değildir. Erkek bebekler penislerini çekiştirirler, fakat kız bebekler cinsel organlarının gizli olması sebebiyle dokunmakta daha çok zorlanabilirler. Bebek vücudunu araştırmak ve vücudunun sınırlarını belirlemek için vücuduna dokunmaya başlayabilir, fakat zamanla zevk alma birincil amaç olur (Spitz and Wolf 1949). Bu ona bağımsızlık hissi verir, ayrılma ve bireyselleşme sürecine yardım eder. Bu dönemde dikkat edilmesi gereken noktalardan ilki, bebeği sakinleştirmek için cinsel organların kullanılmamasıdır. Yani ağlama krizini geçirmek için organına masaj yapmanız sakinleşme sağlasa bile tercih edilmemesi gereken bir yoldur; bu farklı uyarımlara sebep olur. İkincisi ise anatomik olarak cinsel organlara uygun görülen doğru isimleri kullanmaktır (penis, vulva, meme, testis gibi). Bu hem sizin hem de çocuklarınız için pratik kazanmak demek. Aynı zamanda bedenleriyle ilgili farkındalık kazanmaları için; onları giydirirken altını değiştirirken şöyle diyebilirsiniz: şimdi popona krem süreceğim, şimdi bununla vulvanı sileceğim… Üçüncü ve son olarak özellikle erkek bebeklerin cinsel organını sevme, öpme, aşırı uyarıma sebep olabilecek tarzda davranışlardan kesinlikle kaçılması gerekir.
{774849}
3 – 6 Yaş Dönemi
Bu dönemde cinsel merak üst noktadadır. Özellikle 3 yaşından itibaren çocuk kendi cinselliğini fark etmeye başlar. Kendi bedenini, cinsel organını ve diğer çocuklardaki durumu öğrenmeye yönelir. Çocuk hem kendi bedenini inceler hem de karşı cinsin nasıl farklı olduğunu anlamaya çalışır; bu merakı gidermek için doktorculuk, evcilik gibi oyunlar oynamayı tercih eder. Çocuk, ebeveynlerini tuvaletteyken izlemek ister. Bu durumda ne yapmalı? Erkek ve kızların bedenlerindeki benzerlik ve farklılıkları basit bir dille, doğru isimleri kullanarak anlatıp, vücudun her bölgesinin farklı bir görevi olduğunu anlatmak uygundur. Özel bölgelerin neresi olduğunu ve neden özel olduklarını da anlatabilirsiniz. Kendilerine başkalarının yanında dokunduklarında kızmadan bunu özel ve tek başınayken yapabileceğini sakince belirtmek gerekir. Doktorculuk oynarken mutlaka kıyafetleri üzerinde olmalıdır.
Çocuklarda bedene yönelik merak devam eder. Okulun tuvaletlerinde birbirlerine cinsel organlarını göstermece, onlara bakmaca oynayabilirler. Bu dönemde, dikkati, ilgisi ve haz duygusu cinsel organlara yönelmiştir. Freud, kuramını bu dönemde yaşandığını düşündüğü Oedipus ve Elektra Kompleksleri üzerine kurmuştur. Oedipus Kompleksi, erkek çocuğun annesine karşı (cinsel) bir istek duyması ve babasını rakip olarak algılaması demektir. Bu dönemde cinsiyet kavramını keşfeden çocuk, bir yandan babasına hayranlık duyar, öte yandan annesine karşı hissettiği duyguları anlayabileceği endişesiyle babasından korkar. Elektra Kompleksi ise kız çocukların babalarına karşı ilgi duyması ve annelerini rakip olarak görmeleri durumudur. Freud’a göre çocuklar, artık kendileri için rakip olan anne ve baba modelleriyle kurdukları özdeşimle onlar gibi olmayı deneyerek bu çatışmayı çözümlemeye çalışırlar. Kız çocuk annesine benzeyerek babasının beğenisini kazanmaya, erkek çocuk da babasına benzeyerek annesinin beğenisini kazanmaya çalışır. Aslında böylece çocukların kendi cinsel kimliklerini oluşturmaya dair ilk adımlar atılmış olur. Sorgulamaya başlayan çocuk, hem kendi cinsel kimliğine hem de karşı cinse yönelik sorular sormaya başlar. “Ben neden erkekler gibi tuvaletimi yapamıyorum?”, “Erkeklerin neden pipisi var?”, “Senin neden memen var?” vb. Bu dönemde anne-baba giyinirken onu seyretmek, okulda arkadaşı ile aynı tuvalete girmek, birbirlerine bedenlerini göstermek, “pipi”, “popo” gibi kelimeleri sıkça kullanmak çocukların cinsel gelişimleri ile ilgili sergileyebileceği diğer davranışlar arasındadır. Tüm bunlar, çocuğun yaş dönemi gereği doğaldır. Bu dönemde çocuğunuzun sorduğu sorulara net ve anlaşılır yanıtlar vermek, yargılamamak, kızmamak önemlidir. Bu anlayış gösterilirken mahremiyet sınırlarının da belirlenmesi gerekir. Örneğin; giyinirken odanın kapısının kapatılması, kız çocuklarını annelerinin erkek çocuklarını babalarının yıkaması, tuvalet ve banyonun mahremiyet alanı olduğu bilgisinden yola çıkarak bu alanda çocuğun yalnız bırakılması vb. Bunların dışında, özel bölgelere dokunmanın sadece kendi kendilerine yapacakları bir davranış olduğunu ve bu bölgelere dokunmak isteyen kişilere her zaman hayır diyebileceklerini söylemeniz önemli.
Bu dönemde sık duyulan konuşmalardan biri kız çocukların babalarına, erkek çocukların da annelerine “Büyüyünce seninle evleneceğim” demesidir. Eğer bu konuşmalarda çocuk aşırı utandırılırsa cinsel gelişimine ilişkin ciddi sorunlar oluşabilir. Benzer şekilde bu duygunun aşırı desteklenmesi de sorunlar yaratır. Bu durumda en uygun yanıt “Biliyorum beni çok seviyorsun, ben de seni çok seviyorum, ama çocuklarla anne ve babalar evlenmezler. İleride senin de bir eşin olacak” şeklindeki açıklamaları içerendir. Bu soruya “Terbiyesiz bir daha duymayayım” ya da “Tabi canım evleniriz” şeklinde yanıt vermek çocuğu kargaşaya sürükler. Benzer şekilde bu yaşlarda çocukları dudaktan öpmek, onların yanında sakınmadan bedenin gösterilmesi uygun değildir. Çocuğun kuralları yanlış öğrenmesine ve gelişiminde kargaşaya neden olur.
Bu dönemdeki erkek çocuklarının penisi en önemli şey haline geldiği için, en büyük ceza onu yitirmesi olarak algılanır. Bu korkuları yaşayan çocuğun 3-6 yaş arasında sünnet edilmesi, pipisini kesmekle ilişkili şakalar yapılması korkusunu arttırır. Sünnet edilecekse; pipin kesilecek, büyüyecek demek doğru değil. “Penisinin üzerinde fazladan küçük bir et parçası var bu genelde herkeste olur sadece onu alacaklar” demek uygun. Eğer babayla iyi ilişki kurulamamışsa, baba aşırı sert ve uzaksa bu korkular artar ve çocuk özdeşimini sağlıklı yapamaz. Ama babayla ilişkiler sağlıklı olursa, bu korkuyu yener ve “baba gibi” olmaya çalışarak sağlıklı bir şekilde özdeşimini ve cinsel kimliğini tamamlar. Benzer şekilde kız çocuk da anneyle sağlıklı bir ilişki kurarsa gelişimi sağlıklı olur, penis beklentisi sona erer. Bu dönemde erkek çocukların sık sık pipilerini ellemeleri, onu kontrol etmelerinden kaynaklanır. Her dönemde çocukların sorularına yaşına uygun yanıt vermek, onların gelişimlerine uygun davranmak ilerisi için cinsel kimliği doğru oturmuş, yeterli bir nesil yetiştirmek demektir.
{774846}
6 – 11 Yaş Dönemi
Çocukların cinselliğe olan ilgi ve merakının azaldığı ancak kaybolmadığı bir dönemdir. Bu dönemden ergenlik dönemine kadar, çocuğun cinsel ilgisi ve arzuları var olmakla birlikte, gizlidir ve örtülüdür. Çocuk cinselliğini bilinçsizce bastırmakta ve enerjisini cinsel olmayan amaçlarda kullanılmak üzere başka yönlere itmektedir. Çocuğun dış dünya ile ilişkiye geçme eğilimi artar. Bu dönemde çocuk, okul hayatına başlar ve toplumun yeni bir birimi ile ilişki içerisine girer. Öncesinde anne-baba ve yakın çevre ile sınırlı olan ilişki ağı, daha geniş ve yeni öğrenme olanaklarına izin veren yeni ilişki ağlarıyla genişler. Çocuk bu dönemde toplumun beklentilerini fark eder ve beklentileri karşılamaya yönelik yetiler kazanma uğraşı içine girer. Anne-baba ve aile bireyleri, öğretmenler ve akranlar; çocuğun hayatında önemli yer kaplar. Çocuk artık anne babasından farklı kişilerle de özdeşim kurar. Anne-babanın aktardığı değerlerin ve kuralların yanında, özdeşim kurduğu kişilerin değerleri ve kuralları ile de karşılaşır. Kendisinin de benimsediği ve uygun gördüğü değerleri içselleştirir. Öte yandan, gizil dönemde; arkadaşlarını, öğretmenini sevmesi, özellikle kız çocuklarında kendisinden küçük çocuklarla ilgilenme, şefkat gösterme ve bir canlıya bakma eğilimleri aslında cinsel dürtüleri yer değiştirerek ifade etme yoludur. Bu dönemde karşı cinsten hoşlanmazlar. Erkek ve kızlar hemcinsleri ile oynamayı tercih ederler. Örneğin, ilkokul yıllarında çocukların kendi cinsiyetinden çocuklarla oynamaya daha çok ilgi gösterdikleri görülebilir. Yine bu dönemde kendi cinsiyet rollerine uygun davranırlar. Bazen de bazı çocuklar özel alanlara ihtiyaç duyar ve kız/erkek gibi siyah beyaz tanımlara uymayabilirler. Saygı göstermek ve ihtiyaçlarını anlamaya çalışmak önemlidir.
{774656}