preloader

En İyi Romantik Film Önerileri

20.12.2024
En İyi Romantik Film Önerileri

Yazı Boyutu:

Keyifle izleyebileceğiniz, zamansız ve gününüze keyif katacak birbirinden romantik film önerilerimizi keşfedin.

İster sevgilinizle romantizmi ev ortamına taşıdığınız bir günde ister arkadaşlarınızla bir araya geldiğinizde, isterseniz kendinize vakit ayırmak için yalnız kaldığınız bir anda izleyebileceğiniz birbirinden keyifli ve güzel romantik film önerilerini listeledik.

Apple TV’deki En İyi Romantik Filmler

Before We Go (Gece Bitmeden), Apple TV – IMDb: 6.8

Chris Evans’ın yönetip başrol oynadığı Before We Go, New York’ta yolları kesişen iki yabancının gece boyunca süren hikayesini anlatıyor. Nick (Chris Evans) ve Brooke’un (Alice Eve) tesadüfi karşılaşmaları, şehirde geçirdikleri bir gece boyunca derin duygusal bağlar kurmalarına yol açar. Film, ilişkilerin ve insanların içsel yolculuklarını keşfederken, zamanın ve anların kıymetini vurgulayan sıcak bir hikaye sunuyor. İkili arasındaki kimya ve Evans’ın samimi yönetimi, izleyiciyi romantizm ve kendini keşfetme üzerine düşündürüyor.

Lars and the Real Girl (Gerçek Sevgili), Apple TV – IMDb: 7.3

Lars and the Real Girl, duygusal olarak uzak ve toplumsal ilişkilere kapalı Lars’ın (Ryan Gosling) gerçek bir kadın gibi davranan bir oyuncak bebek (sanal kız) ile ilişki kurmasını konu alıyor. Lars’ın ailesi ve küçük kasaba topluluğu, onun bu durumu anlamakta zorlanırken, zamanla gerçek sevgiyi ve insan ilişkilerini keşfetmesine yardımcı oluyorlar. Lars’ın naif ve saf dünyası, çevresindeki insanların anlayış ve sevgiyle onu sarıp sarmaladığı, duygusal bir iyileşme sürecini anlatıyor.

13 Going on 30 (Keşke 30 Olsam), Apple TV – IMDb: 6.3

13 yaşındaki Jenna bir an önce büyümek istemektedir. Doğum gününü kutladıktan bir gün sonra 30 yaşında uyanır ve fantastik ögeler de içeren olaylar başlar.

Moonrise Kingdom, Apple TV – IMDb: 7.8

Senaryosunda Wes Anderson ve Roman Coppola’nın imzalarını taşıyan film, samimi aile hikâyelerini adeta bir ressamın renk paletini çağrıştıran görüntülerle beyazperdeye taşıyan Amerikalı bağımsız film yönetmeni Wes Anderson’ın en başarılı yapımı olarak yorumlanıyor. Birbirinden başarılı oyunculardan oluşan kadrosuyla film, yaşadıkları kasabadan kaçan genç aşıkların macerasını anlatıyor. Aşklarını mektuplaşarak yaşayan genç Sam ve Suzy, adada yer alan ıssız bir koyda birlikte yaşamak için evlerinden kaçarlar. Sam ile Suzy’nin deniz kenarındaki dansları ile akıllarda yer eden film, iki aşığın sıcak ve büyülü hikayesini muhteşem bir sinematografi ile sunuyor.

10 Things I Hate About You (Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi), Apple TV – IMDb: 7.3

Sevgilisiyle evinde film izleyerek romantik bir akşam geçirmek isteyenler için 90’ların romantik komedilerinden daha iyi bir seçenek olabilir mi? Kendi janrasının öne çıkan filmlerinden, Türkiye’ye çevrilen adıyla “Senden Nefret Etmemin 10 Sebebi”, Bianca ve Kat isimli, birbirine tamamen zıt iki kız kardeşin hikâyesine odaklanıyor. Okulun en popüler kızlarından biri olan güzeller güzeli Bianca’nın aksine, ablası Kat asabi, alaycı ve sert mizaçlıdır. Popülaritesine rağmen hiç erkek arkadaşı olmamış Bianca’nın bu konudaki tek büyük engeli babasının koyduğu kuraldır: Ablası Kat’in sevgilisi olmadan, Bianca’nın da olamaz. Bu engeli ortadan kaldırmak için Bianca, Kat’in biriyle çıkabileceği türlü oyunlara girişir. Başrol oyuncuları arasında Joker karakteriyle bütünleşmiş, efsanevi oyunca Heath Ledger’ın da yer aldığı film, aynı zamanda Ledger’ın yıldızının parladığı ilk film olarak karşımıza çıkıyor.

You’ve Got Mail (Mesajınız Var), Apple TV – IMDb: 6.7

You’ve Got Mail (Mesajınız Var) filmi aslında 1940 yılında gösterime girmiş olan “Köşedeki Dükkan” isimli filmin başrollerini Tom Hanks ve Meg Ryan’ın paylaştığı yeniden çekilmiş halidir. Joe Fox, kitap marketleri zinciri patronudur. Küçük bir kitapçı dükkanı sahibi Kathleen Kelly bu zincire karşı ayakta durmaya çalışmaktadır. İnternetin ilk çıktığı dönemlerde chat uygulaması sayesinde tanışırlar ve olaylar bu şekilde gelişmeye başlar.

Cold War (Soğuk Savaş), Apple TV – IMDb: 7.5

2018 Cannes Film Festivali’nde yönetmen Pawel Pawlikowski’ye En İyi Yönetmen ödülü kazandıran film, 50’li yıllarda Polonya’dan Berlin’e, Yugoslavya’dan Paris’in gece kulüplerine uzanıyor. Fonda soğuk savaş atmosferini hissettiğimiz film, imkansız bir aşkın hikayesini işliyor. Birbirlerine tamamen zıt karakterlerdeki Zula ve Wiktor’un yolları umulmayacak bir biçimde kesişir. İki aşık; politik meseleler, kişilik özellikleri ve kaderin cilveleriyle oradan oraya savrulur durur. Çifti birbirlerinden uzaklaştıran kader ve tutkulu aşkları, aynı zamanda ikiliyi sürekli birbirlerine döndürür.

The Notebook (Not Defteri), Apple TV – IMDb: 7.8

Nick Cassavetes’in yönettiği sinema tarihinin en romantik filmleri arasında yer alan The Notebook filmi, muhteşem doğa görüntüleri ve insanı derinliklere sürükleyen müzikleriyle farklı bir dünyaya götürüyor. Rachel McAdams ve Ryan Gosling’in başrollerini paylaştığı filmde tutkulu bir aşka şahit olacaksınız.

The Ugly Truth (Kadın Aklı Erkek Aklı), Apple TV – IMDb: 6.4

Aksiyon filmleriyle tanıdığımız Gerard Butler’a bu filmde Katherine Heighl eşlik etmektedir. Abby bir program yapımcısıdır. Programının reytingleri düşünce işe yeni alınan Mike ile istemediği halde birlikte çalışmak zorunda kalır. Mike erkekler hakkında ipuçları veren bir program yapınca reytingler yükselişe geçer. Mike, erkeklerin kadınların hayal ettiği kadar romantik olmadıkları gerçeğini savunan bir adamdır. Abby ise tam bir romantik, Mike’ın söylediklerinin tam tersini savunmaktadır. Abby komşusu cerrah olan bir adam ilgi göstermekte fakat başarısız olmaktadır. Bu konuda Mike’tan yardım ister ve olaylar bu şekilde gerçekleşir.

Crazy, Stupid, Love. (Çılgın Aptal Aşk), Apple TV – IMDb: 7.4

Karısı Emily’nin kendisini aldattığını ve boşanmak istediğini öğrenen Hal, birileriyle yıllar sonra flört etme zorluğu yaşadığı için çapkın arkadaşı Jacob’ın yardımını alır. Her şeyin yolunda gittiğine inandığı hayatının alt üst olduğunu gören Hal’in ve çevresindeki insanların karmaşık ve komik aşk ilişkilerini konu alan bir film.

How To Lose A Guy In 10 Days (Bir Erkek 10 Günde Nasıl Kaybedilir), Apple TV – IMDb: 6.5

Sevgililer gününde, duygusal filmler yerine romantik komedi arayışındaysanız “How To Lose A Guy In 10 Days” filmini izlerken çok eğleneceksiniz. Kate Hudson ve Matthew McConaughey ile başrollerini paylaştıkları filmde kadınların erkeklerle ilişkilerinde yaptığı ve onların kaçmasına sebep olan hatalar konu alınmıştır.

500 Days Of Summer (Aşkın 500 Günü), Apple TV – IMDb: 7.7

Marc Webb’in yönetmenliğini yaptığı 500 Days of Summer’da, Summer isimli kıza umutsuzca aşık olan Tom’un hikâyesi anlatılıyor. Gerçek aşkın varlığına inanmayan bir kadınla, ona aşık olan genç adamın sıradışı, romantik bir film.

Loving (Sevmek), Apple TV – IMDb: 7.0

Michael Shannon, Joel Edgerton, Marton Csokas ve Rurht Negga gibi isimlerin oyuncu kadrosunda yer aldığı filmin yönetmenliğini Jeff Nichols üstleniyor. Loving, ırklararası evlilik yapmış bir çifti konu ediniyor. Çift 1958 yılında evlendikleri için Virginia hapishanesinde mahkum edilir. Kanuna karşı gelerek evlenen Richard Loving ile Mildred Loving çiftinin tüm dünya ırkçılığa karşı önemli bir duruş sergilemelerini, kendilerini ırkçılığın sembolü olarak ilan etmelerini ve aşklarını ölümsüzleşmelerini konu ediyor.

Valentine’s Day (Sevgililer Günü), Apple TV – IMDb: 5.7

Valentine’ Day 2010 yılında vizyona giren, Garry Marshall’ın yönettiği Amerikan romantik komedi türü filmidir. Los Angeles’ta, Sevgililer Günü’nde on farklı hikâye anlatılıyor. Kahramanlarımız Sevgililer Günü’nün romantizmi içinde, kendi hayatlarında, o güne kadar fark etmedikleri önceliklere yer vermeleri gerektiğini görüyorlar.

Love Actually (Aşk Her Yerde), Apple TV – IMDb: 7.6

Richard Curtis’in senaristliğini ve yönetmenliğini yaptığı 2003 yapımlı filmde, Noel’e kadar devam eden 10 farklı aşk hikâyesi anlatılıyor. Bazı hikayeler mutlu sonla biterken, bazıları mutsuz sonla bitmesiyle acı tatlı bir film.

{36304}

Blu TV’deki En İyi Romantik Filmler

A Rainy Day in New York (New York’ta Yağmurlu Bir Gün), Blu TV – IMDb: 6.5

Woody Allen’ın yönettiği A Rainy Day in New York, romantizmi ve melankoliyi bir araya getiren bir hikâye sunuyor. Gatsby (Timothée Chalamet) ve Ashleigh’in (Elle Fanning) romantik bir haftasonu planı, yağmurla birlikte dönüşen New York sokaklarında unutulmaz anlara sahne oluyor. Film, modern ilişkileri, hayalleri ve hayal kırıklıklarını yansıtarak, New York’un ıslak sokaklarında hem sıcak hem de dokunaklı anlar yaratıyor.

Midnight In Paris (Paris’te Gece Yarısı), Blu TV – IMDb: 7.6

Woody Allen’ın yönettiği Midnight in Paris, geçmişe yolculuk yapan yazar Gil’in (Owen Wilson) Paris’te geçirdiği romantik ve sanatsal bir geceyi anlatıyor. Gil, 1920’lerdeki sanat ve edebiyat dünyasında unutulmaz figürlerle tanışırken, geçmişin cazibesine kapılır. Ancak bu zaman yolculuğu, gerçek ile hayal arasında kalmasına neden olur. Film, aşkı, yaratıcılığı ve geçmişe duyulan özlemi romantik bir dille işlerken, Paris’in büyülü atmosferi ve Woody Allen’ın zekice senaryosu ile izleyiciyi zamanda bir yolculuğa çıkarıyor. Sanat ve aşkı harmanlayan Midnight in Paris, nostalji ve hayalleri bir araya getiren unutulmaz bir hikaye sunuyor.

La La Land (Aşıkla Şehri), Blu TV – IMDb: 8.0

Damien Chazelle tarafından yazılan ve yönetilen Amerikan romantik müzikal komedi/dram filmi. Filmin başrollerini Emma Stone ve Ryan Gosling’in paylaştığı Aşıklar Şehri filminde hevesli Mia ile caz piyanisti Sebastian’ın ilişkisi konu ediliyor.

Punch Drunk Love, Blu TV – IMDb: 7.3

Sinema dünyasının ilginç ve yaratıcı yönetmenlerinden Paul Thomas Anderson yönetmenliğinde film, Barry Egan (Adam Sandler) adında tuhaf bir adamın etrafında dönüyor. Sosyal açıdan eksikliklerle dolu bir yaşam sürüyen ve ailesi tarafından sürekli olarak hor görülen Barry için bir gün Lena (Emily Watson) adlı gizemli bir kadınla tanıştığında değişir. Barry ve Lena arasındaki ilişki, renkli bir dansın başlangıcı gibidir.

Blue Valentine (Aşk ve Küller), Blu TV – IMDb: 7.3

Derek Cianfrance’un yönetmenliğini üstlendiği “Blue Valentine,” Dean (Ryan Gosling) ve Cindy (Michelle Williams) adlı iki genç yetişkinin aşk hikayesini anlatır. İlk buluşmaları ve tutkulu aşklarıyla başlayan ilişkileri, zamanla hayatın zorlukları, aile baskısı ve kişisel sorunlarla yüzleşmek zorunda kalır. Film, iki zaman arasında ileri geri giderek ilişkilerinin yavaş yavaş nasıl çöktüğünü gösteriyor.

L’art d’Aimer (Aşk Sanatı), Blu TV – IMDb: 6.1

Emmanuel Mouret’in yazıp yönettiği, aynı zamanda filmin başrolünde yer aldığı bir Fransız romantik komedi filmidir. Film, aşkın karmaşıklıklarını, romantizmi ve ilişkilerin tuhaf döngülerini ele alır. Mouret’in karakteristik diyalogları ve mizahi anlayışı, filmi hem hafif bir romantik komedi hem de düşündürücü bir aşk hikayesi haline getirir. Ayrıca, Fransız sinemasının zarafeti ve duygusallığı, bu filmde de kendini gösterir, izleyicilere eğlenceli ve duygusal bir film deneyimi yaşatır.

Jerry Maguire (Yeni Bir Başlangıç), Blu TV – IMDb: 7.3

Tom Cruise’un canlandırdığı Jerry Maguire karakteri, bir spor ajentidir ve yaşadığı ahlaki bir kriz sonucunda mücadele dolu bir yola girmiştir. Film, iş dünyasının acımasız gerçekleriyle, aşkın gücüyle ve insanın içsel değişimle yüzleşme temalarını işler. “Show me the money!” repliğiyle hafızalara kazınan film, duygusal sahneleri, unutulmaz diyalogları ve başarılı oyunculuk performansları ile dikkat çeker.

Closer (Daha Yaklaş), Blu TV – IMDb: 7.2

Julia Roberts, Jude Law, Natalie Portman ve Clive Owen gibi efsane isimleri başrolünde buluşturan, Patrick Marber’ın aynı adlı oyunundan uyarlanan, Mike Nichols imzalı bu filmde dört ana karakterin karmaşık ilişkilerini ve duygusal çatışmalarını mercek altına alınır. Tutkulu aşk, ihanet, kıskançlık ve gerçeklerle yüzleşme gibi derin insan duygularını keşfederken aynı zamanda sert ve çekici diyalogları, karakterler arasındaki duygusal yoğunluğu ve çarpıcı performanslarıyla dikkat çeker. Marber’ın keskin senaryosu, izleyiciyi duygusal bir roller coaster’a çıkararak, ilişkilerin karmaşıklığını ve insanların birbirlerine duydukları çeşitli duyguları sorgulatır.

My Best Friend’s Wedding (En İyi Arkadaşım Evleniyor), Blu TV – IMDb: 6.3

Julia Roberts’un canlandırdığı Julianne Potter, en yakın arkadaşı Michael’ın (Dermot Mulroney) evlenmeye karar verdiğini öğrenir ve aniden Michael’ı kendisiyle evlenmeye ikna etmeye karar verir. Bu durum, romantik komedinin klasik unsurları olan karmaşık ilişkiler, aşk ve dostluk üzerine komik ve duygusal bir hikayeyi beraberinde getirir. Julia Roberts’ın çekici performansı, eğlenceli diyalogları ve unutulmaz müzikleriyle keyifli bir seyir sunar.

{28804}

Netflix’teki En İyi Romantik Filmler

City of Angels (Melekler Şehri), Netflix – IMDb: 6.7

Bir meleğin insana dönüşme hikâyesini anlatan City of Angels, aşkın doğasına dair derin sorular soruyor. Film, aşk uğruna yapılan fedakarlıkları işlerken, insan olmanın sevgi, acı ve kayıplarla yoğrulan eşsiz deneyimini de etkileyici bir şekilde ele alıyor. Gabriel Yared’in duygusal müzikleri ve Goo Goo Dolls’un unutulmaz “Iris” şarkısıyla taçlanan City of Angels, izleyicilere hem büyülü hem de düşündürücü bir romantik yolculuk sunuyor.

Eternal Sunshine of the Spotless Mind (Sil Baştan), Netflix – IMDb: 8.3

Aşk hikâyesini eşsiz bir bakış açısıyla ele alan Eternal Sunshine of the Spotless Mind, aşkın hem güzel hem de acı yanlarını keşfe çıkarıyor. Joel (Jim Carrey) ve Clementine (Kate Winslet), ayrılıklarının ardından birbirlerini unutmak için hafızalarını sildirmeye karar verirler. Ancak Joel, anılarında kaybolurken, Clementine’e olan sevgisinin derinliğini fark eder ve bu anıları korumak için mücadele etmeye başlar. Aşkın her şeye rağmen unutulmaz olduğunu vurgulayan bu başyapıt, romantik filmler arasında kendine özel bir yer ediniyor.

Romantik Hırsız, Netflix – IMDb

Netflix’in yayınladığı “Romantik Hırsız” filminde; Interpol’ün Sanat Suçları Birimi’nde çalışan Alin, zeki ve karizmatik bir hırsızın izini sürerken, onunla karmaşık bir aşk ilişkisine girişir. Hırsızın kimliği, Alin için sadece görevini yerine getirmekle kalmaz, aynı zamanda duygusal bir sınavın da başlangıcı olur. Alin’in karşısına çıkan milyoner Güney Arat ile olan ilişkisi, görevi ile kalbi arasında zorlu bir tercih yapmasını gerektirir.

A Star Is Born (Bir Yıldız Doğuyor), Netflix – IMDb: 7.6

Yönetmenliğini Bradley Cooper’ın yaptığı A Star Is Born filminde, geçmişin ünlü şarkıcısı Jackson Maine, artık kariyerinde düşüşe geçtiği bir dönemi yaşarken Ally adında yetenekli ancak tanınmamış bir genç müzisyenle tanışır. Tutkulu bir aşk yaşamaya başlarlar. Jackson, Ally’yi şöhrete kavuşturmaya, ünlü bir müzisyen olmasına yardımcı olmuştur. Jack, Ally’nin kariyenin kendisini gölgede bıraktığını fark eder. İkilinin kariyerlerindeki ayrım büyüdükçe, ilişkileri hasar almaya başlar.

Silver Linings Playbook (Umut Işığım), Netflix – IMDb: 7.7

Eşinden ayrılan Pat hayatına düzen getirmeye çalışırken diğer yandan eski eşiyle arasını düzeltmenin bir yolunu aramaktadır. Pat’a yardım teklifi sunan Tiffany ise karşılığında ondan önemli bir şey ister. Anlaşmalar yeni karşılıklar doğurur, bu yüzden Tiffany ve Pat’in ilişkileri karmaşık bir hal alır.

Notthing Hill (Aşk Engel Tanımaz), Netflix – IMDb: 7.2

Julia Roberts ve Hung Grant’in başrollerini paylaştığı Notthing Hill filmi Londra’da Notthing Hill semtinde geçmektedir. Eşinden yeni boşanan William Thacker’ın (Hung Grant) Anna Scott’un (Julia Roberts) dükkanına girmesiyle hikaye başlar.

The Holiday (Tatil), Netflix – IMDb: 6.9

Cameron Diaz, Kate Winslet, Jude Law ve Jack Black’in başrollerini paylaştığı The Holiday filminde, ilişkileri yeni bitmiş ve noel tatillerini başka ülkelerde tek başlarına geçirmek isteyen iki kadın ev değişim sitesinden evlerini değiştirir. Amaçları hayatlarında tamamen bir farklılık yaratmaktır… Ve bu degişimle başlarına beklenmedik olaylar gelir.

Friends with Benefits (Arkadaştan Öte), Netflix – IMDb: 6.5

Bir insan kaynakları sorumlusu olan Jamie (Mila Kunis) Los Angeles’ta çalışan yetenekli bir sanat yönetmeni olan Dylan’ı (Justin Timberlake) New York’a bir iş nedeniyle yerleşmesi için ikna eder. Bu iki kişi bu süreçte tanışıp arkadaş olurlar. Aşk ve ilişkilerden canı çok yanmış bu ikili bağlanmanın olmadığı sadece cinsel ilişki içerikli bir arkadaşlık kurmaya karar verirler.

Before Sunrise (Gün Doğmadan), Netflix – IMDb: 8.1

Tüm gününüzü arka arkaya film izleyerek geçirmek isterseniz Before Sunrise filmini severek izleyeceksiniz. Celine ve Jesse, Viyana treninde şans eseri yolları kesişir. Jesse, Celine’e ertesi gün uçağa bineceğini ancak parası olmadığı için sabaha kadar Viyana caddelerinde dolaşacağını söyler ve Celine’ın ona eşlik etmesini ister. 14 saat boyunca hayatlarını derinden etkileyecek bir beraberliğe adım atarlar.

Blue Jay, Netflix – IMDb: 7.3

Alex Lehmann’ın yönetmenliğini yaptığı 2016 yılında gösterime giren Blue Jay, siyah beyaz çekilen bir film. Jim ve Amanda lise döneminde birbirlerine aşık iki gençtir ve ayrılmalarının ardından yirmi yıl sonra yaşadıkları kasabanın küçük marketinde karşı karşıya gelirler. Film, birbirlerine deli gibi aşık olan iki insanın yıllar sonra karşı karşıya geldiğinde neler hissettiğini ve nasıl davrandığını anlatıyor.

Call Me by Your Name (Beni Adınla Çağır), Netflix – IMDb: 7.8

Luca Guadagnino’nun yönetmenliğini üstlendiği, André Aciman’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, 1983 yılında İtalya’nın kırsalında geçen bir yaz aşkını anlatır. Timothée Chalamet ve Armie Hammer’ın oyunculukları, Elio ve Oliver karakterlerinin arasındaki kırılgan aşkı gerçekçi bir şekilde yansıtıyor. Güçlü atmosferi, detaylı mekan tasarımları ile romantizmin karmaşıklığına ve duygusal yoğunluğa odaklanarak, sadece bir yaz aşkını değil, aynı zamanda insanın kendi duygularını keşfetme sürecini de dokunaklı bir şekilde aktarıyor. Film, gerçekçi bir bakış açısıyla aşkın ve ayrılığın karmaşıklığını izleyicilere hissettirerek, kalplerde derin izler bırakıyor.

Love & Other Drugs (Aşk Sarhoşu), Netflix – IMDb : 6.7

Edward Zwick’in yönetmenliğini üstlendiği, Jamie Reidy’nin “Hard Sell: The Evolution of a Viagra Salesman” adlı kitabından uyarlanan filmde başrollerde Jake Gyllenhaal ve Anne Hathaway bulunmaktadır. Hikaye, genç bir satış temsilcisi olan Jamie Randall’ın (Jake Gyllenhaal) ve Parkinson hastalığı ile yaşayan genç bir kadın olan Maggie Murdock’un (Anne Hathaway) romantik ilişkisini konu alır. Bu ilişki, sadece aşkın değil, aynı zamanda zorlu hayat koşulları ve büyük ilaç şirketlerinin dünyasındaki zorlukları da gözler önüne serer.

Pride & Prejudice (Aşk ve Gurur), Netflix- IMDb: 7.8

Jane Austen’ın zamanı aşan klasik romanından uyarlanan bu film, aşk ve toplumun kısıtlayıcı normları arasındaki çatışmayı büyüleyici bir şekilde sunarak hafızalarda yer etmeyi başarmıştır. Hikaye, Elizabeth Bennet (Keira Knightley) ve Fitzwilliam Darcy (Matthew Macfadyen) arasındaki çekici ama zorlu ilişki etrafında dönüyor. Elizabeth, bağımsızlığına düşkün bir kadındır, Darcy ise gururlu bir beyefendidir. İkisi arasındaki başlangıçtaki önyargılar ve toplumsal normlar, aşkın gücü karşısında zamanla erir. 19. yüzyıl İngiltere’sinin zarafetini ve karmaşıklığını ustaca yansıtan yönetmen Joe Wright, dönemin atmosferini canlı ve etkileyici bir şekilde sunarken, oyuncular da karakterlerinin derinlikleri ile Elizabeth ve Darcy’nin tutkulu çekişmelerini mükemmel bir şekilde yansıtıyor.

Sense and Sensibility (Aşk ve Yaşam), Netflix – IMDb:7.7

Jane Austen’ın aynı adlı romanından uyarlanan film, Ang Lee’nin yönetmenliğini üstlendiği ve Emma Thompson’ın senaryosunu yazdığı bir yapım olarak önemli bir yere sahiptir. Emma Thompson Kate Winslet, Hugh Grant ve Alan Rickman gibi ünlü oyuncuların başrollerindeki hikaye, 19. yüzyılın başlarında İngiltere’de geçer ve Dashwood kardeşlerin aşk, kayıp ve sosyal sınıf gibi temalar etrafında şekillenen yaşamlarını konu alır. Austen’ın eserlerine özgü mizahi ve toplumsal eleştiriyi barındıran film, duygusal derinliği ve karakter gelişimini ön plana çıkararak izleyicilere unutulmaz bir romantik deneyim sunar.

Legends of the Fall (İhtiras Rüzgarları), Netflix – IMDb: 7.5

Birinci Dünya Savaşı sonrası Amerika’da, özellikle Montana’nın çarpıcı doğasında geçen bu aile dramı, Ludlow ailesinin hikayesi, üç kardeşin hayatları boyunca karşılaştıkları zorlukları ve aşkları merkezine alır. Başta askeri bir doktor olan Colonel William Ludlow (Anthony Hopkins) ve üç oğlu Alfred (Aidan Quinn), Tristan (Brad Pitt) ve Samuel (Henry Thomas) arasındaki aile bağları, filmdeki temel odak noktalarındandır. Film, aşkın, ihanetin, sadakatin ve kaybın derinlemesine incelendiği epik bir hikaye sunar.

The Great Gatsby (Muhteşem Gatsby), Netflix – IMDb: 7.2

F. Scott Fitzgerald’ın aynı adlı klasik romanından uyarlanan birkaç film adaptasyonu bulunsa da, muhtemelen en bilineni 2013 yapımıdır. Başrollerde Leonardo DiCaprio, Tobey Maguire ve Carey Mulligan yer alırken, filmi Baz Luhrmann yönetmiştir. Hikaye, 1920’lerin Amerika’sında geçer ve narratör Nick Carraway’in (Tobey Maguire) gözünden anlatılır. Nick, gizemli ve zengin bir adam olan Jay Gatsby’le (Leonardo DiCaprio) tanışır. Gatsby’nin komşusu olan Nick, Gatsby’nin aşık olduğu Daisy Buchanan (Carey Mulligan) ile olan karmaşık ilişkisini keşfeder. 1920’lerin caz ve zenginlik dolu atmosferini, büyük aşkları, sosyal sınıf ayrımlarını ve Amerikan Rüyası’nın yozlaşmış yanlarıi, Baz Luhrmann’ın görsel şöleni, etkileyici soundtrack’i ve oyuncuların performansları filmi unutulmaz kılan unsurlar arasındadır.

The Mirror Has Two Faces (Aşkın İki Yüzü), Netflix – IMDb: 6.6

Barbra Streisand hem yönetmenliğini hem de başrolünü üstlendiği, André Cayatte’ın “Le Miroir à deux faces” adlı Fransız filminden uyarlaması olan film, romantik ilişkilerin karmaşıklığına odaklanır. Rose Morgan (Barbra Streisand), yaşamında hayal kırıklığı yaşamış bir öğretim üyesidir. Onunla tanışan Gregory Larkin (Jeff Bridges) ise bir matematik profesörüdür. İkili, evliliklerini sadece zihinsel bir birliktelik üzerine kurma kararı alır, ancak duygusal bağ kurulmaz. Ancak zamanla, Rose ve Gregory arasındaki ilişki beklenmedik bir şekilde evrim geçirir. Film, güldürü unsurlarıyla dolu bir romantik komedi olmasının yanı sıra, aşkın zaman içinde nasıl değişebileceği ve insanların gerçek anlamda birbirlerine nasıl bağlanabileceği konularını işleyerek duygusal derinlik de sunar.

{82485}

Diğer Platformlardaki En İyi Romantik Filmler

Meet Joe Black (Joe Black), Diğer – IMDb: 7.2

Zengin iş adamı William Parrish’in (Anthony Hopkins) hayatına gizemli bir yabancı, Joe Black (Brad Pitt), ölümün ta kendisi olarak giriyor. Joe, hayatın anlamını ve aşkı keşfederken, William’ın kızı Susan (Claire Forlani) ile imkansız bir aşk yaşamaya başlıyor. Brad Pitt ve Anthony Hopkins’in unutulmaz performansları, büyüleyici müzikler ve zarif sinematografiyle “Joe Black”, aşkın ve hayatın kırılganlığını hissettiren etkileyici bir film.

The Idea of You (Sen İhtimali), Diğer – IMDb: 6.3

The Idea of You, 40 yaşındaki Solene’nin 24 yaşındaki genç bir müzisyenle yaşadığı ilişkiyi konu alıyor. Solene’nin kızı sayesinde tanıştığı genç müzisyen Hayes, onun hayatına taze bir enerji ve heyecan getirirken, geçmiş ve geleceğe dair sorgulamalar da beraberinde gelir. Film, yaş farkı ve toplumsal beklentilere meydan okuyan, duygusal derinlikte bir ilişkiyi ele alıyor. Solene ve Hayes arasındaki çekim, sadece aşkı değil, kendini keşfetme ve ikinci şansın mümkün olup olmadığını da sorgulayan etkileyici bir hikaye sunuyor.

Bridget Jones’s Baby (Bridget Jones’un Bebeği), Diğer – IMDb: 6.5

Eşinden ayrıldıktan sonra işine sarılan Bridget’in hayatında her şey kontrolü altındadır. Kontrolü kaybettiği bir anda hamile kalır ve olaylar karışmaya başlar. Bebeğinin babasının kim olduğundan emin değildir. Yeni sevgilisi mi yoksa eski kocası mı?

Something’s Gotta Give (Aşkta Her Şey Mümkün), Diğer – IMDb: 6.7

Altmışlı yaşlardaki, gençlerle gönül eğlendiren Harry Sanborn yeni kız arkadaşı Marin ile Marin’in annesinin yazlığına giderler. Orada Marin’in annesine yakalanırlar ve tam o esnada Harry kalp krizi geçirir. Marin’in annesi Erica kızının bu adamla ilişki yaşamasını istememektedir. Birbiriyle hiç anlaşamayan Harry ve Erica kalp krizinden dolayı bir hafta zaman geçirmek zorunda kalırlar ve yavaşça birbirlerine ısınmaya başlarlar.

A Bout de Souffle (Serseri Aşıklar), Diğer – IMDb: 7.7

Fransız Yeni Dalgası’nın usta yönetmeni Jean-Luc Godard’ın senaryosunu kaleme aldığı ve yönetmenliğini üstlendiği film, dünyadaki ilk örneğini oluşturduğu bir serbestlikle ve olabildiğince sempatik bir şekilde serseri aşıkların hikayesini işliyor. Marsilya’da bir otomobil çalarak bir polisi öldüren Michel Poiccard, ülkeden kaçabileceği parayı toparlamak için Paris’e kaçar. Paris’te New York Herald Tribune gazetesinde stajyerlik yapan Amerikalı genç Patricia’yı bulur. Patricia ile daha önce birliktelikleri olmuş Michel, kaçarken yanında Patricia’yı da götürmek ister. Michel’in cazibesine kapılarak onunla yola çıkan Patricia, çıktığı yolda arzular ve doğrular arasındaki mücadelede sıkışıp kalır.

Casablanca, Diğer – IMDb: 8.5

Casablanca, yönetmenliğini Michael Curtiz’in üstlendiği Hollywood klasikleri arasında özel bir yere sahip. O zamanların en iyi iki Hollwood oyuncusu Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’nın başrollerini paylaşıyor. Gerçekçi ve büyüleyici bir romantik film.

Ghost (Hayelet), Diğer – IMDb: 7.1

Sam ve Molly birbirlerini çok seven, Newyork’ta yaşayan bir çift. Yolda saldırıya uğrarlar ve Sam öldürülür. Ancak Sam bir hayalet olarak yaşamayı sürdürür ve sevgilisini tehlikelerden uzak tutmaya çalışır. İnsanlarla falcı aracılığıyla iletişim kurmayı başaran Sam, Molly’e daha çok aşık olmaktan kendisini alamaz.

{29026}

When Harry Met Sally (Harry Sally’yle Tanışınca), Diğer – IMDb: 7.7

Harry (Billy Crystal) ve Sally (Meg Ryan) adlı iki üniversite arkadaşının tesadüfen karşılaşmasının ardından başlıyor. İkisi, birlikte New York’tan Los Angeles’a doğru yola çıkarlar ve bu yolculuk boyunca ilişkiler, aşk ve dostluk üzerine derin sohbetler yaparlar. Harry, bir ilişkinin yalnızca cinsellikle mahvolabileceğini savunurken, Sally ise arkadaşlığın aşka dönüşebileceğine inanır. İlerleyen yıllarda yeniden karşılaştıklarında, bu düşünceleri değişmeye başlar.

Like Water for Chocolate (Acı Çikolata), Diğer – IMDb: 7.1

Alfonso Arau’nun yönettiği büyülü gerçekçilik tarzında 1992 Meksika romantik drama filmi, sıcacık bir hikaye anlatıcısı gibi davranarak izleyicileri Latin Amerika’nın büyülü dünyasına götürüyor. Tita’nın (Lumi Cavazos) aşk ve yemek arasında sıkışmış hayatını takip eden filmde; ailesinin geleneklerine bağlı kalan Tita, aşık olduğu Pedro (Marco Leonardi) ile evlenemeyecektir, çünkü eski bir Meksika geleneğine göre en küçük kız hiç evlenmeyecek ve ölünceye dek annesine bakacaktır. Ancak Tita’nın yemekleri özel bir güce sahiptir; onların tüketilmesi insanların duygusal durumlarını etkiler. Bu güçlü metafor, film boyunca aşkın ve tutkunun gücünü anlatır.

About Time (Zamanda Aşk), Diğer – IMDb: 7.8

Zaman yolculuğunu romantik bir hikayeye ustalıkla entegre eden sıcak bir İngiliz komedisi… Yönetmen Richard Curtis, romantizmi ve komediyi buluşturarak unutulmaz bir deneyim sunuyor. Domhnall Gleeson, başroldeki Tim karakterini başarıyla canlandırırken Rachel McAdams, Mary olarak mükemmel bir performans sergiliyor. Bill Nighy ise Tim’in babası olarak filmi komik ve sıcak bir atmosfere taşıyor.

In the Mood for Love (Aşk Zamanı), Diğer – IMDb: 7.7

Wong Kar-wai’nin yönetmenlik kariyerinin en parlak eserlerinden biri olan film, 1960’ların Hong Kong’unda geçer ve dairelerinde yan yana yaşayan iki evli komşu olan Chow Mo-wan (Tony Leung Chiu wai) ve Su Li-zhen (Maggie Cheung) arasındaki ilişkiyi konu alır. İkili, eşlerinin sık sık evde olmamaları nedeniyle bir arada zaman geçirme fırsatı bulurlar. Wong Kar-wai’nin benzersiz yönetmenlik tarzı, görsel bir şölen sunar. Her sahne, dikkatlice seçilmiş renk paleti, çekim açıları ve müzikle desteklenerek izleyiciye estetik bir deneyim yaşatır.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları