Müzikallere Konu Olan Tarihi İsimler

Tarihi figürleri kendine hikâye edinen müzikaller, tiyatro izleyicileri tarafından ilgiyle karşılanan bir tarz olarak çok seviliyor. Müziikaller arasında en çok ses getiren tarihi isimleri listeledik.

Tiyatronun en sevilen tarzlarından olan müzikaller bir öykünün dans ve müzikle en eğlenceli şekilde anlatım biçimlerinden. Farklı teatral formları içinde bulundurmasıyla tiyatro tarihi boyunca kendine has bir seyirci kitlesine kavuşan bu tür, şarkılarıyla da ön plana çıkıyor. Müzikal tiyatro oyunları için bestelenen şarkılar müzik dünyasında da oldukça ses getiren eserler olarak yıllar yılı hafızalarda yer etti. Londra’daki West End ve New York’taki Broadway’de sergilenen müzikallerdeki şarkılar tüm dünyada dillerden dile dolaştı.

Tiyatronun kendine konu edindiği epik ve tarihi temalardan nasibini alan müzikaller bu yönüyle de unutulmaz eserleri izleyicilerle buluşturdu. Müzikallere yakın tarihten bugüne kadar öyle isimler konu oldu ki hem uzun yıllar unutulmadı hem bugün halen devam eden oyunlar salonları doldurmaya devam ediyor. Biz de buradan yola çıkarak tarihi figürlerin yaşamlarını içeren müzikallerin en çok sevilen ve ses getirenlerini sizler için derledik.

Eva Peron – “Evita”

Arjantin’in efsane siyasi figürü Eva Peron’u konu edinen Evita müzikali dünyanın birçok bölgesinde yıllarca çok büyük ilgiyle izlendi. Arjantin Devlet Başkanı Juan Peron’un eşi Eva Peron’u gençlik yıllarından başlayarak güç mücadelesi ve yükselişine kadar, tüm yönleriyle anlatan müzikal birçok ödülle başarısını taçlandırdı. Andrew Lloyd Webber tarafından, Tim Rice’ın metinleri üzerine bestelenen müzikal “Don’t Cry for me Argentina!” (Benim İçin Ağlama Arjantin!) adlı bölümüyle hafızalara kazındı ve neredeyse bu isimle özdeşleşmiş hâle geldi.

1996 yılında başrollerini Madonna ve Antonio Banderas’ın paylaştığı müzikal Alan Parker tarafından aynı adla beyaz perdeye de uyarlandı. Madonna bu rolle en iyi kadın oyuncu Altın Küre Ödülü’nün sahibi oldu.

Evita müzikali ile Türkiye’deki izleyiciler ise 1989’da tanışmıştı. Gencay Gürün’ün sahneye koyduğu “Evita”yı dönüşümlü olarak Zuhal Olcay, Füsun Önal, Deniz Türkali ve Arsen Gürzap oynarken, Che rolü Cihan Ünal ve Neco’ya verilmişti. Peron karakterini ise opera sanatçısı Suat Arıkan canlandırmıştı. Cihan Ünal müzikali 1990’ların ortasına kadar yeni Evitalar, Nurseli İdiz ve Ruhsar Öcal ile oynamaya devam etti.

Hz. İsa – “Jesus Christ Superstar”

Dünyanın en ilgi çekici rock-operaları arasında gösterilen müzikal, sahne aldığı dönem epeyce ses getirmiş bir yapım olarak biliniyor. Müzikleri Andrew Lloyd Webber’e, sözleri Tim Rice’a ait olan rock-operası Hz.İsa’nın hayatına hippilerin gözüyle çarpıcı bir bakış sunuyor. İlk kez 1969 sahnelenen oyunda Hz. İsa’yı ünlü oyuncu Ian Gillan canlandırmıştı. 1973’te sinemaya da uyarlanan oyun İsa’nın ve diğer karakterlerin psikolojisini yorumluyor ve olay örgüsünün çoğu, İsa’nın öğrencilerini olan ve yönlendirmelerden memnun olmayan Yahuda’ya odaklanıyor. Modern hayata ironik göndermeler yapan yapımın şarkı sözleri uzun yıllar etkisini korudu. 1971’de Broadway’de de oynanmaya başlayan müzikal 1972 ve 1980 yılları arasında Londra’da sekiz yıldan fazla bir süre boyunca kapalı gişe oynadı. Oyun 1980 yılında ise dünya çapında 237 milyon dolardan fazla hasılat elde etti.

Alexander Hamilton – “Hamilton”

Amerika’nın kurucu babası sayılan Alexander Hamilton’ın hikâyesinin anlatıldığı müzikalde rap tarzında söylenen şarkılarla Hamilton’ın çocukluğu, Amerika’nın kuruluş yolundaki hikâyesi ve Amerika’nın bağımsızlığında oynadığı önemli rolü konu ediniyor. Söz ve müziği Lin-Manuel Miranda’nın yazdığı müzikal, Ron Chernow’un 2004 yılında yazdığı Alexander Hamilton’ın biyografisinden esinlenilmiş. Hip-hop, blues ve rap müzik yorumların olduğu oyunda bunun yanı sıra R&B, pop ve geleneksel tarzdaki gösteri melodilerinden de yararlanılıyor.

İlk olarak 17 Şubat 2015’te sergilen oyun 2016’da Broadway’de sahnelendikten sonra Tony Ödülleri’ne 16 dalda aday gösterildi ve “En İyi Müzikal” ödülü de dâhil olmak üzere 11 ödül kazandı.

{771861}

Marie Antoinette – “Marie Antoinette Müzikali”

Elisabeth ve Mozart müzikallerinin yazarı Michael Kunze’nin kitabından uyarlanan ve müziğini Sylvester Levay’ın yaptığı Marie Antoinette müzikali iki paralel hayatın hikâyesini anlatıyor. Fransa’nın kötü şöhretli kraliçesi olan Marie Antoinette ve fakir bir kadın olan Margrid Arnaud’a odaklanan yapım; ikisi de aynı yaşta olan iki güzel kadının farklılıklarını sahneye taşıyor. Margrid, Paris sokaklarında paçavralar içinde dolaşırken, Marie Antoinette, Palais-Royal’de dans eden bir kadındır. Fransız Devrimi bütün bu ayrımları değiştirir. Margrid Arnaud yükselirken Marie Antoinette gücünü kaybeder ve bu iki kadının farklı dünyaları çatıştığında drama gelişir. Müzikal, Fransız Devrimi olaylarını muhteşem bir fon olarak ele alıyor. Monarşinin yıkılışı ile birlikte Marie Antoinette’in ve dünyasının yok olması ve mutsuz kraliçenin kaderi gözler önüne seriliyor.

1 Kasım 2006’da Tokyo’da gerçekleştirilen prömiyer sonrası 30 Ocak 2009’da Bremen Müzikal Tiyatrosu’nda sahnelenen oyun müzikal tiyatronun en önemli temsillerinden.

III. Vlad (Kazıklı Voyvoda) – “Dracula”

Ulah prensi III. Vlad’tan esinlenerek yaratılan Kont Dracula karakteri tiyatro tarihinin önemli yapımları arasında gösteriliyor. Karel Svoboda, Zdeněk Borovec ve Richard Hes tarafından yaratılan Çek müzikalinin dünya prömiyeri 13 Ekim 1995’te Prag Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Daniel Hitlelka’nın başrolünü oynadığı müzikal Bram Stoker’in 1897 yayımlanan romanı Dracula’ya dayanıyor.

Wolfgang Amedeus Mozart – “Amedeus”

Müzik tarihinin en büyük dehalarından Mozart’ın sıra dışı yaşamına odaklanan Amedeus, bestecinin çağdaşı olan Antonio Salieri ile çatışmasını ele alıyor. Peter Shaffer’in yazdığı müzikal yaşamı ile müziği zıt kutuplarda ilerleyen Mozart’a göre çok daha disiplinli ve müzik konusunda hırslı olan Salieri’nin zamanla kurdukları farklı ilişkinin detaylarını gözler önüne seriyor. Sanat ile sanatçının kişiliği arasındaki ilişkiye odaklanan ve usta müzisyenin yaşamını Salieri üzerinden anlatan eser müzikal klasiklerinden biri olarak sahneleniyor.

1984 yılında Milos Forman’ın yönettiği sinema filmi ise “En İyi Film” ve “En İyi Uyarlama” dahil olmak üzere toplam 8 dalda Oscar kazandı. Tiyatro uyarlamasıyla ülkemizde de Işıl Kasapoğlu’nun yönettiği Amadeus oyununun başrollerini Selçuk Yöntem (Antonio Salieri) ve -bir dönem Okan Bayülgen oynadıktan sonra- Tansu Biçer (Wolfgang Amadeus Mozart) üstleniyor.

Lady Diana – “Queen of the People’s Hearts”

Washington National Opera sanatçılarının hayat verdiği ve ilk gösterimi ABD’de yapılan müzikal, Lady Diana’nın yaşamına odaklanıyor. Çalkantılı hayatı yaşadığı dönem gündemden hiç düşmeyen Lady Di’nin tiyatro sahnesine taşınan hikâyesi Türkiye’de de aynı isimle sahneleniyor. İtalyanlar tarafından ‘La Diva Turca’ olarak anılan opera sanatçısı mezzo sopranolardan biri olan Lori Şen’in Lady Diana’yı canlandırdığı eser, Diana’nın Prens Charles ile tanışmasından Kraliçe ve Camilla ile yüzleşmesine, Beyaz Saray’da John Travolta ile dansından Dodi ile geçirdikleri kazaya kadar harika müziklerle sahneleniyor.

{775264}