BoF-McKinsey'nin 2022 Moda Raporu

Moda endüstrisinin nabzını tutmaya devam eden BoF-McKinsey, 2022 yılında modanın durumuna dair raporunu kamuoyuna sundu. 2022 yılında ve yakın gelecekte moda dünyasında beklenen gelişmelere göz atın.

2020 ve 2021 yılları boyunca dünyanın hemen her yeri Covid-19 kısıtlamaları altındayken, küresel moda endüstrisi de son derece zorlu koşullarla karşı karşıya kaldı. Ancak yaklaşık iki yıllık kesintinin ardından sektör yeniden kendini toparlamaya başladı.

Tüm dünyayı sarsan pandeminin de etkisiyle 2021'de negatif ekonomik kâr üreten şirketlerin oranı her zamankinden daha yüksekti. Değer yaratma açısından listenin altında kalan şirketlerin yüzde 80'in kayıpları, en tepedeki yüzde 20'nin kârını dengelerken, bu yılın "Süper Kazananlar" grubuna spor giyim markaları, lüks markalar ve tamamı küresel pazardan daha iyi performans gösteren Çinli yerli şirketler girdi. Coğrafi açıdan bakıldığında Çin, dünyanın geri kalanından çok daha hızlı bir şekilde pandemi öncesindeki 2019 ekonomik faaliyet seviyelerine ulaştı. Seyahat kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalan tüketicilerin yerel alternatiflere kaymasıyla, özellikle lüks segmentte yerel alışverişe yönelik iştah Çin’e dair talepleri körükledi.

Toplamda 2022'ye bakıldığında, McKinsey Moda Senaryoları, küresel moda satışlarının 2021'de 2019 seviyelerinin yüzde 96 ila 101'ine ve 2022'de yüzde 103 ila 108'e ulaşacağını öne sürüyor. Yine de genel satışların gelecek yıl tam bir toparlanma göstermesi beklenirken, performans Avrupa'nın sektörel olarak geri kalmasıyla büyümenin ABD ve Çin'e kayarak, coğrafyalar arasında farklılık gösterecek olması gündemde.

BoF-McKinsey 2022 Moda Raporu'na Göre Öne Çıkan Başlıklar:

Düzensiz Toparlanma

Güçlü sağlık sistemlerine ve ekonomik dayanıklılığa sahip ülkeler moda sektöründe de daha iyi performans gösterdiğinden, Covid-19 ile ilgili ekonomik durgunluktan sonraki toparlanma sürecinin tüketici pazarları ve kaynak sağlama bölgeleri arasında eşitsiz olması bekleniyor. Bu düzensiz ortamda, uluslararası bağlantılara sahip moda markalarının, pazara özgü riskleri azaltırken yerel koşulları düzenli olarak yeniden değerlendirerek yatırım kararlarına hassasiyetle bakmaları söz konusu.

Eylül 2021'e kadar küresel olarak dağıtılan her 5 aşıdan yaklaşık 4'ü yüksek ve üst orta gelirli ülkelerdeydi.

{771938}

Lojistik Çıkmazlar

Moda endüstrisi, pandemi süreci boyunca benzeri görülmemiş düzeyde baskı ve bozulma yaşayan karmaşık bir küresel tedarik zincirleri ağına güvenmeye devam ediyor. Lojistik çıkmazlar, artan nakliye maliyetleri ve sektörün dengesini bozacak türden pek çok kaynak yetersizliği neticesinde şirketler, son teknoloji tedarik zinciri yönetimini uygularken kaynak bulma stratejilerini yeniden düşünmek zorundalar. Önümüzdeki yıl ürünlerin müşteri talebiyle akmasını sağlamak için daha fazla lojistik esnekliğe ihtiyaç duyulması kaçınılmaz.

Moda yöneticilerinin %49'u, 2022'de işlerini etkileyecek en önemli temanın tedarik zinciri kesintilerine işaret ettiğini belirtti.

Yerel Lüks

Seyahat, geleneksel olarak lüks harcamaların temel itici gücü konumunda olsa da, uluslararası turizmin 2023 ila 2024 yılları arasında da tamamen iyileşmesi beklenmemektedir. Bu sebeple, önümüzdeki yılı şekillendirecek olan alışveriş alışkanlıklarındaki değişimi yakalamak için lüks moda şirketleri, yerel tüketicilerle daha derin bir ilişki kurmalı, küresel perakende ayak izlerini ve gümrük bağlantılarını yeniden dengeleyerek, yerel e-ticaret kanalları için de müşteri oluşturmaya yatırım yapmalıdır.

Asya ve Avrupa arasındaki 2019 hava trafik akışının %51'inin 2022'de toparlanması bekleniyor.

Yeni Bir Gardırop Oluşturma İhtiyacı

Pandeminin de etkisiyle moda sektörü yaklaşık iki yıl boyunca ev giyimi ve spor giyim beğenilerine odaklandıktan sonra, tüketicilerin ev dışındaki sosyal hayat sebebiyle dolaplarında bir yenilik yapma yoluna gitmeleri ve harcamalarını yeniden diğer kategorilere tahsis etmelerini bekliyor. Değişmesi beklenen tercihleri önceden tahmin etmek için markalar, ürün çeşitlerinin yeni yaşam tarzlarına uyum sağlayan tüketicilerle etkileşime girmesini sağlamak için envanter oluşturma faaliyetlerini buna göre ayarlayarak veriye dayalı ürün geliştirmeye daha fazla önem verme yoluna gidebilirler.

Moda yöneticilerinin %37'si, özel gün kıyafetleri satışlarının, en çok satış yapılan ilk üç kategoriden biri olacağını varsayıyor.

Metaverse Anlayışı

Tüketiciler çevrimiçi ortamda daha fazla zaman harcadıkça ve meta veri tabanı etrafındaki yükseliş sanal ürünlere akmaya devam ettikçe, modaya yön veren şirketler, yüksek değerli genç topluluklarla etkileşim kurmanın yeni yollarını açmaya hazırlanıyor. Kullanılmayan değerlerin akışını sağlamak üzere şirketler; yaratıcılığa, bir topluluk oluşurmaya ve ticarete dair yeni yollar sunan NFT'lerin, oyun sektörünün ve sanal modanın potansiyelini keşfederek çağı yakalama trendini sürdürebilirler.

Z jenerasyonunun %81'i son altı ayda haftada ortalama 7,3 saat video oyunları oynadı.

{773277}

Sosyal Alışveriş

Sosyal ticaret, yeni işlevler ve kanallar ile kullanıcı konforunu arttırıken, yeni ürünler keşfetmekten ödemeye kadar sorunsuz alışveriş deneyimleri için fırsatların kilidini açan markalar, tüketici ve yatırımcılar arasında bir etkileşim artışı yaşanıyor. Sosyal ticaretin kullanımı, küresel pazarlarda farklılık gösterse de markalar, özel uygulama içi satın alma yolculuklarını ikiye katlayarak, canlı yayın ve artırılmış gerçeklik denemesi gibi teknolojilerdeki fırsatları test ederek kâr etme yoluna gidebilirler.

Moda yöneticilerinin %37'si, sosyal ticareti 2022'de işlerini en çok etkileyecek ilk üç temadan biri olarak gösterdi.

Dönüşümsel Tekstil

Dünya iklim krizinin sonuçlarıyla yüzleşmeye başlamışken, moda endüstrisinin üretim ve tüketimdeki çevresel etkileri azaltmak için kullanabileceği en önemli araçlardan biri, şu anda geniş ölçekte uygulanmaya başlayan ve hammaddelerin ekstraksiyonlu üretimini sınırlandırarak, tekstil atıklarını azaltmayı vadeden bir sistem olan kapalı döngü geri dönüşüm olarak karşımıza çıkıyor. Geri dönüşüme dair yeni teknolojiler olgunlaştıkça, şirketlerin büyük ölçekli toplama ve ayırma süreçlerini benimsemeleri ve bunları ürün geliştirmenin tasarım aşamasına dahil etmeleri kaçınılmaz olacak.

Moda yöneticilerinin %60'ı gelecek yıl kapalı döngü geri dönüşüme şimdiden yatırım yaptı veya yatırım yapmayı planlıyor.

Ürün Pasaportları

Markalar, kimlik doğrulamayı, şeffaflığı ve sürdürülebilirliği artırmak amacıyla; ürün bilgilerini depolamak, hem tüketiciler hem de ortaklarla paylaşmak için bir teknoloji portföyü kullanıyorlar. Markaların global anlamda sahtecilik ile mücadele etmesine, kendilerini farklılaştırmasına ve tüketici güvenini artırarak sadakat oluşturmasına yardımcı olabilecek bu dijital "ürün pasaportlarından" en iyi şekilde yararlanmak için işletmelerin ortak standartlar etrafında birleşmesi ve geniş ölçekte pilot projelere katılması gerekiyor.

Yaklaşık 5 moda yöneticisinden 2'si 2022'de ürün pasaportu benimsemeyi planlıyor ya da çoktan yaptı.

Siber Dayanıklılık

Günümüzde hızla gelişen teknolojiyle birlikte moda şirketlerinin de dijitalleşmesi yeni zirvelere ulaşmaya başlamış durumda. Bu durum şirketlerin daha fazla siber saldırı tehdidi ve uygunsuz veri işlemeyle ilgili artan risklerle karşı karşıya kalmasına neden oluyor. Siber suçlarda günden güne artış yaşanması buna bağlı olarak tüketici ve düzenleyici yasalar üzerindeki baskının artmasıyla birlikte, markaların savunmalarını güçlendirmek için acilen harekete geçmeleri ve dijital güvenliği stratejik bir zorunluluk haline getirmek için daha fazla yatırım yapmaları gerekiyor.

Moda yöneticilerinin %53'ü, şirketlerinin 2022'de önemli bir siber saldırı yaşamasının muhtemel olduğunu belirtiyor.

Yetenek Krizi

Yetenekleri cezbetmek ve elde tutmak için marka çekiciliğine veya modanın cazibesine güvenen şirketlerin, hem sektör içinden hem de dışından rekabet yoğunlaştıkça yatırımlarını arttırmaları gerekecek ve bu durum gelecek yıllarda daha fazla boş pozisyon oluşmasına yol açacak. Yönetimlerin üst kademelerinden perakende satış cephesine kadar çalışanlar önceliklerini yeniden gözden geçirirken, şirketler giderek daha esnek, çeşitli ve dijitalleştirilmiş bir iş yeri için yetenek stratejilerini yenileme yoluna gidebilirler.

Moda çalışanlarının %45'i, işverenlerine bağlı kalmayı tercih etmelerindeki en önemli faktörlerden birinin “amaç duygusu” olduğunu belirtti.