Moda İmparatorluğu Beyaz Perdede: Gucci Ailesi

Gucci’nin 100 yıllık tarihini daha yakından tanımaya ne dersiniz? O zaman ekran başına geçip arkanıza yaslanın! ‘’Gucci Ailesi’’ ile heyecan dolu bir moda ve aile serüveni yaşayacaksınız.

İtalya’nın Floransa kentinde bir deri mağazası olarak moda dünyasına giriş yapan marka, Guccio Gucci tarafından yaratıldı. Filmde izleyeceğiniz hikaye ise, İtalyan moda imparatoru Gucci’nin 1970’lerin sonlarında moda dünyasının zirvesine yerleşmesiyle başlıyor. Dünyanın her bir yanında şöhretinin artmasıyla sorunların da ardı arkası kesilmiyor. Tabii sadece ekonomik de değil aile içi entrikalar da bu dönem boy gösteriyor.

Kadrosunda Lady Gaga, Adam Driver, Al Pacino, Jared Leto, Jeremy Irons ve Salma Hayek gibi yıldızları barındıran Gucci Ailesi, yüksek moda ve finansın; hırs, açgözlülük, ihanet ve cinayet ile bezeli nefes kesen hikâyesini beyaz perdeye taşıyor. Geçtiğimiz günlerde filmin Londra’da gerçekleşen prömiyerinin ardından sosyal medyanın gündemini günlerce meşgul eden Gucci Ailesi, 26 Kasım’da izleyiciler ile buluşmak için gün sayıyor.

Yazar, Sara Gay Forden’ın “The House of Gucci: A Sensational Story of Murder, Madness, Glamour, and Greed” kitabından Roberto Bentivegna tarafından beyaz perdeye uyarlanan filmin, yönetmen koltuğunda ise The Martian, Gladiator ve Blade Runner gibi filmlerin vizyon sahibi yönetmeni Ridley Scott karşımıza çıkıyor.

Moda devi marka, Gucci’nin oğlu Aldo (Al Pacino) ve Rodolfo (Jeremy Irons) tarafından yönetiliyor. Aldo’nun moda evinin başından ayrılmaya hiç niyeti olmadığı gibi kardeşleri Rodolfo ve Maurizio da bir o kadar uzak durmak istiyor…

Vizyona girmesinin ardından büyük bir sansasyon yaratması beklenen filmin ayrıntılarına hep birlikte göz atalım.

“Gucci Ailesi” Filminin Antik Yunan Tragedyalarını Aratmayan Hikâyesi

Gucci Ailesi’nin konusu şüphesiz, Antik Yunan tragedyalarını aratmayan gerçek bir hikâyeye dayanıyor. Film, 1983-93 yılları arasında Gucci Moda Evi’nin başındaki isim olan Maurizio Gucci’nin suikastini planlayan eski eşi Patrizia Reggiani ile olan ilişkisine odaklanıyor. Gucci ve Reggiani’nin çeyrek asırlık aşkı, ihanet skandalı, intikam zincirinin son halkası Reggiani tarafından planlanan bir cinayet oluyor.

‘’Patrizia’nın hayattaki yerini iyileştirmeye çalışmasının masum bir yerden geldiğine inanıyorum, suçluluk duygusuyla değil. Fakat ne yazık ki sonunda amacına ulaşamadığı gibi, başladığı yerin çok altında kaldı’’ – Lady Gaga

Hikâye 1970’lerin sonlarında, ünlü İtalyan moda imparatorluğunun tarihindeki kritik bir dönüm noktası ile başlıyor. Gucci ailesinin küresel etkisi genişlemesi beraberinde finansal uygunsuzlukları, inovasyonun engellenmesini ve markanın ucuzlaması gibi krizleri de beraberinde getirir. Gucci’nin işleri, markanın kurucusu olan Guccio Gucci’nin iki oğlu, renkli ve kurnaz Aldo (Al Pacino) ve onun daha muhafazakar ve mesafeli kardeşi Rodolfo (Jeremy Irons) tarafından denetlenmektedir.

Son derece inatçı olan Aldo’nun aile meselesinin kontrolünü bırakma niyeti yoktur, özellikle de giyim tasarımcısı olmakla daha çok ilgilenen oğlu Paolo’ya (Jared Leto) karşı. Aldo’nun kardeşi Rodolfo’nun ürkek ve aşırı korumacı oğlu Maurizio (Adam Driver), küresel bir moda imparatorluğunun koltuğunda oturmayı üstlenmektense hukuk okumayı tercih eder.

Sonrasında Maurizio, güzel ve hırslı Patrizia Reggiani (Lady Gaga) ile tanışır ve ona aşık olur. Babasının isteklerine karşı gelerek Patrizia ile evlenir. Aldo Amca, kurnaz Patrizia ile kendisi arasında bir benzerlik bulur ve ortak çıkarları dahilinde, Maurizio’yu yasal hırslarını bir kenara bırakıp şirkete katılmaya ikna ederler. Bu durum, tasarım hayalleri yeteneğinden daha ağır basan bahtsız Paolo’nun hoşnutsuzluğuna sebep olur.

Kısa bir süre için, içten içe kaynayan Gucci hanedanının çeşitli üyeleri bir arada yaşayabilmeyi başarır. Ancak Gucci’nin Armani, Versace ve Lagerfeld gibi rakipleri kaliteli moda hiyerarşisindeki önde gelen yerlerini aşındırmakla tehdit ederken, Patrizia Maurizio’yu bir darbe yapmaya teşvik eder. Babasının ölümün ardından, şirketteki pozisyonunu devraldıktan sonra, çift yavaş yavaş ve gizlice işin kontrolünü ele geçirir. Sahte vaatler vererek Paolo’yu hisselerini satmaya ikna ederler. Ailenin mali danışmanı Domenico De Sole’nin (Jack Huston) yardımıyla, Aldo vergi kaçakçılığından dolayı girdiği hapisten çıktıktan kısa bir süre sonra onun hisselerini de satın alırlar.

Şirketin tek başkanı olarak ve dış yatırımcılardan gelen taze finansmanla birlikte, bir zamanlar kararsız olan Maurizio, gücünün ve kazandığı ayrıcalığın tadını çıkarmaya başlar. Ailesine ihanet ettikten sonra, Patrizia’ya olan ilgisini de kaybeder ve çocukluk arkadaşı Paola Franchie (Camille Cottin) ile bir ilişki yaşamaya başlar. Hırsları beklenmedik bir ihanet ile engellenen ve evliliği paramparça olan Patrizia paniğe kapılır ve çaresiz kalır. Maurizio boşanma davası açtığında, kurnaz bir medyum olan Pina Auriemma (Salma Hayek) ile tehlikeli bir ittifak kurmaya karar verir.

Bu sırada Maurizio, geleceği parlak Amerikalı tasarımcı Tom Ford’u (Reeve Carney) işe alarak Gucci adını ve itibarını canlandırmak için iddialı bir plan başlatır. Bunun sonucunda ölümcül bir güç mücadelesi başlar ve Maurizio, İnatçı Patrizia ve bir zamanlar güvendiği danışmanı De Sole tarafından kışkırtılan, moda imparatorluğunun kontrolünü Gucci ailesinin elinden almaya çalışan şirketin yatırımcıları tarafından kuşatılır.

Rodolfo Gucci’nin Ölümüyle Başlayan Çalkantılı Süreç İhanet Skandalı ile Sarsıldı

Gucci moda imparatorluğunun kurucusu Guccio Gucci’nin torunu olan Maurizio Gucci, 27 Mart 1995’te Milano’da öldürüldüğünde eski eşi, Patrizia Reggiani’nin o güne ait günlüğüne yazılmış sadece bir kelime vardı: “Paradeisos”

Günlüğe karalanmış bu tek kelime, Yunanca’da “cennet” anlamına geliyordu ve yaşanan trajedi hakkında önemli ipuçları barındırıyordu. 1992 yılında boşandığı Maurizio Gucci için çıkarıldığı mahkemede “Ondan nefret etmiyordum ancak beni sürekli sinirlendiriyordu. Aşkımız giderek nefrete dönüşmüştü” ifadelerine yer veren Reggiani, 1998 yılında cinayet emrini vermekten suçlu bulunarak 29 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Tüm yargılama boyunca suçun sorumluluğunu reddetmesine rağmen, hapishanede geçen 18 yılından ardından iyi hal sebebi ile 2016’da serbest bırakıldıktan kısa bir süre sonra işlenen cinayetin arkasında olduğunu itiraf etmiştir.

“Gucci hanedanı, moda endüstrisinde neredeyse İtalyan kraliyet ailesiydi.”

Zengin ve güçlü hanedanların, kraliyet ailelerinin ve siyasilerin skandalları ve sıkıntıları daima medyaya da yansıyan bir hayranlık uyandırmıştır – moda aileleri için de bu durum farklı değildir. Sara Gay Forden’ın “The House of Gucci: A Sensational Story of Murder, Madness, Glamour and Greed” kitabının 2001 yılında yayınlanmasından kısa bir süre sonra, usta yönetmen ve yapımcı Ridley Scott’ın yapım şirketi Scott Free, uzun metrajlı film haklarını satın almıştır. Gucci ailesinin savurganlığı, açgözlülüğü, ihaneti ve nihayetinde cinayeti içeren üç nesil boyunca gösterişli yükselişi ve düşüşü sinema dünyası için şüphesiz, karşı konulamaz bir konuydu.

Yapımcı Giannina Scott şöyle diyor: “Hayatımın yarısını İtalya’da geçirmiş ve modaya hayran kalmış biri olarak, bu trajik hikayenin ne kadar tutku dolu olduğunu merak ettim. Hata yaptıklarında bile ana karakterlerin yaptığı her şey tutkuyla doluydu.”

Yönetmen ve yapımcı Ridley Scott ise ekliyor: “Büyüleyici bir aile tarihiydi. Gucci hanedanı, moda endüstrisinde neredeyse İtalyan kraliyet ailesiydi ve yıkımı ailenin içinden geldi ve yayıldı. Nasıl ilginç olmasın?”

Bentivenga’nın da belirttiği üzere, Gucci hanedanı, Medici veya Sforza klanı gibi rönesans döneminin büyük Toskana aileleri geleneğinin bir parçasıdır. “Yaptıklarının tam da yarattıkları şeyi yıkmak olduğunu anlamadan hepsi birbirine saldırdı.” ifadelerine yer veriyor. “Ve bence, hem edebi hem de sinemasal bir bakış açısıyla, hikaye anlatı tedavisi için olgunlaşmıştır. Çünkü her şey ihanetle ilgili… İnsanların perde arkasında birbirlerine ne yaptıkları ve birbirlerini nasıl manipüle ettikleriyle ilgili.”

Rüya Gibi Bir Oyuncu Kadrosu

Yapımcı Kevin Walsh, “Lady Gaga olağanüstü bir yetenek ve insanlar henüz onun bu yönünü görmedi” diyor. “Karakter üzerinde inanılmaz miktarda araştırma yaptı ve ilk günden itibaren kendini tamamen adadı. Hikâyenin akışı içinde, düşkün ve sevecen olmaktan, azimli ve kendinden emin olmaya, neredeyse psikotik olmaya giderken, Patrizia Gucci’nin tüm çeşitli yönlerini kurnazca sergiliyor. Tüm bu tonları Patrizia’da güzel bir şekilde oynadı ve film onun gözleriyle açılıyor.”

Lady Gaga, “Filmi görmeden önce bazı insanlar Patrizia’nın altın arayıcısı olduğunu düşünebilir” diyor. Ama evlendikleri zaman ailesi ona sırtını dönmüştü. Yani para için evlenmedi, aşk için evlendi.”

Yardımcı yıldız Jared Leto, Lady Gaga’nın Patrizia’yı oynamaya ciddi bir cesaret ve bağlılık getirdiğini söylüyor. “Onu bir oyuncu olarak ekranda pek görmedik ve bu heyecan verici çünkü gerçekten ne bekleyeceğinizi bilmiyorsunuz. Seyirciyi şaşırtma yeteneği var. O, yaratıcı sürece aşık olan ve cesur, cesur şanslar almaktan korkmayan biri.”

Yardımcı yıldız Al Pacino, “O karakterin sahibiydi” diye ekliyor. “A Star is Born’da yaptığından çok farklı bir şekilde karşımızda ve bu tam anlamıyla bir keşif şansı sunuyor.”

Yapımcı Walsh, “Adam Driver birinci sınıf bir aktör” diyor. “Maurizio rolündeki performansı olağanüstü bir kısıtlama modeli. Onunla The Last Duel’de daha yeni çalışmıştık ve bu iki tamamen farklı role nasıl yaklaştığını izlemek harikaydı. Maurizio bir bakıma çok hesaplı olabilir ama aynı zamanda sessiz ve çekingendir. Kartlarını göğsüne çok yakın tutar. Film boyunca onun uysal bir kuzudan kurda dönüştüğünü görüyoruz.”

“Gaga ve Driver arasındaki kimya aşikar.”

Walsh’a göre Lady Gaga ve Driver arasındaki kimya aşikar. “Hem fiziksel olarak nasıl etkileşime girdikleri hem de nasıl dövüştükleri konusunda tamamen inandırıcılar. Sevgiden nefrete geçişi görebilirsiniz.” Lady Gaga ve Driver hemen projeyi onayladığını ifade eden Walsh, “Adam hem derinden içgüdüsel hem de akademik ve entelektüel. Onunla bu aşk hikayesini yaratırken harika zaman geçirdim.” ifadelerine yer verdi.

Jared Leto’nın canlandırdığı Paolo Gucci karakterine yönelik, “Belki de filmdeki en zor rol Paolo Gucci’ninkidir. Aldo’nun tek oğlu bir hayalperest ama aynı zamanda sevecen ve acınacak derecede saf.” sözlerini sarf eden Ridley Scott, “Paolo çok eğlenceli bir tarzda yazılmış” diye ekliyor. “Neredeyse hiciv. Kesinlikle Aldo ve Paolo arasındaki ilişki konusunda filmi biraz hiciv olma yönünde zorluyordum.”

Salma Hayek ise canlandırdığı medyum karakterine ilişkin “Pina çok ilginç bir kadındı. O bir kahin. Bir psişik. Geleceği söyleyebilir. O ve Patrizia tanıştığında, hemen bağlantı kuruyorlar ve profesyonel bir ilişki olarak başlayan bir şey, ikisi için de çok güçlü, önemli bir arkadaşlığa dönüşüyor.” açıklamalarını yaptı.

“Zarafet ve lüks, en iyinin en iyisi.”

Gucci Ailesi, kırk üç gün boyunca ve sırayla, çoğunlukla Roma’da ve kuzey İtalya’daki çeşitli yerlerde çekildi. Covid kısıtlamaları altında çekilen film, ayrılan bütçenin altında kaldı ve bir hafta erken bitirildi.

Yapım tasarımcısı Arthur Marx, yönetmen Ridley Scott’ın Gucci Ailesi’nin görsel stiline ilişkin vizyonu şu şekilde dile getiriyor; “Zarafet ve lüksten biriydi. En iyinin en iyisi. Hiçbir masraftan kaçınılmayan, ancak bir bütçe ve programa uygun bir ayrıcalık dünyası.”

Gucci Ailesi’nin senaryosundaki ana yerler Roma, Milano, New York ve Alpler ülkesi olsa da, gerçekte filmin çoğu, ünlü Cinecitta’daki iç mekanlarla Roma’da ve çevresinde çekildi.

Öldürmek İçin Giyinen Bir Karakter

Birçok çağdaş veya çağdaş filmden farklı olarak, Gucci Ailesi’ndeki moda, filmin hikayesinin ve gerçeğe benzerliğinin ayrılmaz bir parçasıdır. Yapım tasarımcısı Marx gibi, filmin kostüm tasarımcısı Janty Yates de uzun süredir Ridley Scott’ın yapım ekibinin saygın bir üyesi.

Lady Gaga, “Janty mutlak bir dahi ve birlikte çalışması çok harika” diyor. “Kostümler gerçekten karaktere girmeme yardımcı oldu. Modayı o kadar farklı şekilde kullandık ki adeta tenim gibi oldu. Ama peruk ve makyajda olduğu gibi her zaman karakterin hizmetindeydi. Çok zarif, çok nüanslıydı.”

“Bir kolye yerine iki ve her zaman büyük küpeler takardı. Bir de toplu iğne, genellikle hayvan şeklinde bir broş.” Mücevherlerin çoğu Roma’daki en iyi kuyumcudan kiralanmıştır. Boucheron ve Bulgari, daha değerli parçalardan bazılarını sağlamıştır. Patrizia’nın ayakkabısı özellikle bir Roma ayakkabısından yapılmıştır.

Genel olarak, Yates’e göre, Patrizia’nın kostümü sadece klasik modayı vurgulamakla kalmıyor, aynı zamanda filmde tasvir edilen otuz yıl boyunca onun karakterini de yansıtıyor. Hikaye ilerledikçe, kıyafetleri daha zarif ve özel hale geliyor, bu da artan özgüvenine hitap ediyor.

Film otuz yılı kapsadığı için, makyaj ekibinin önündeki zorluk, makyaj ve saç stillerindeki varyasyonları içeren her dönemin kendine özgü görünümünü aktarmaktı. Ayrıca, Grace Jones’tan Andy Warhol ve Karl Lagerfeld’e kadar sanatçıları dönemin ünlülerine dönüştürmekle görevlendirildiler. “Takımla ve yalnızca merkezdeki oyuncularla değil, aynı zamanda göründükleri şekilde aktarmaları gereken gerçek insanlarla da başardıklarıyla gurur duyuyorum.”

“Bir hayat ve aile nasıl bu kadar skandallarla dolu olabilir?’’ diye de sorgulatacak Gucci Ailesi filmi için modaseverler gün saymaya başladı. Dünyaca ünlü ve Oscar adaylıkları olan oyuncularla Gucci dünyasının heyecan dolu hikayesinde yolculuğa çıkmaya hazır olun!

Bu içerik UIP Türkiye sponsorluğunda hazırlanmıştır.