Modası Asla Geçmeyecek İkonik Ayakkabı Tasarımları
Yazı Boyutu:
Ünlü film sahnelerinin odak noktası olanlardan moda tarihine yön verenlere… Tüm zamanların en dikkat çeken ayakkabı modelleri mutlu edecek yatırımlardan bir tanesi.
Ayakkabılar kesinlikle bir aksesuardan çok daha fazlası. Stili baştan sona değiştirebilen, kombini bir anda farklı bir seviyeye taşıyan ve ünlü tasarımcıların dokunuşuyla heyecan yaratan; tüm zamanların en beğenilen ayakkabı modellerini bir araya getirdik. Marilyn Monroe’nun dediği gibi kadınlar doğru ayakkabı seçince dünyayı fethedebilir mi bilmiyoruz ama mükemmel ayakkabılara sahip olmanın mutluluk getirdiği kesin.
Stuart Weitzman Nudist
Kırmızı halılardan sokak stillerine birçok kombinde gördüğümüz Stuart Weitzman’ın ismiyle akıllara gelen birçok modeli var. Ama şüphesiz aralarından en dikkat çeken ve ikonikleşen Nudist modeli. İncecik bantlı ve bilekten bağlanan Nudist’ler her bir tasarımıyla baş döndürecek güzellikte.
Jean pantolon ve beyaz tişörtle yapılan minimal kombinlerden gösterişli elbiselere kadar her parçayı tamamlamak için de birebir.
Manolo Blahnik Hangisi
Ayakkabı tasarımı denildiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan Manolo Blahnik, sektördeki 50 yılını geride bıraktı. Bu 50 yılda sayısız ünlü ismin ayağında görüldü, hakkında konuşuldu hatta filmlerin bile en unutulmaz sahnelerinde yer aldı. Her bir tasarımı gündem yaratan onlarca Manolo Blahnik tasarımı ayakkabının arasından sıyrılan bir model var: Hangisi. Sivri burunlu ve kare formlu taşlarıyla Hangisi modellerin bu kadar sevilmesinde Carrie’nin ve Mr. Big ile o meşhur sahnelerinin payı büyük olsa gerek.
Chanel Slingback
Gabriel Coco Chanel’in ilk kez 1957 koleksiyonunda sergilediği Slingback’ler 2015’te geri döndü. Karl Lagerfeld’in yeniden gün yüzüne çıkardığı Slingback (Moda dünyasına cap-toe tabirini kazandıran) ayakkabılar kesinlikle gündüzden geceye taşınabilen, her stile uyum sağlayan zamansız ve bir o kadar da ikonik bir parça.
Tasarladığı her parçada şıklığın yanı sıra rahatlığı da değerlendiren Coco Chanel’in Slingback’in görünümü sayesinde ayakları daha küçük, bacak boyunu ise daha uzun göstermeyi başarması da onun efsaneleşmesini sağlayan tasarım dehasının bir parçası.
Christian Louboutin Pigalle
Christian Louboutin’in kırmızı tabanları, ayakkabı tasarımının ‘büyücü’ ismi olması, en lüks ayakkabılara imza atması onun ayrıcalıkları arasında. Ama Louboutin’in sayısız ayakkabı tasarımı arasında sıyrılan ve stiletto denildiğinde ilk akla gelen Pigalle oluyor. Moda sahnesine ilk kez 2004’te çıkan Pigalle’ler feminenliği ve keskin duruşuyla vazgeçilmez oldu. Yatırım yapılacak klasik parçalar arasında da ilk sıralara yerleşti diyebiliriz. Farklı sezonlarda farklı doku ve topuk boylarıyla karşımıza çıksalar da Pigalle’ın en idealinin siyah rugan ve 10 cm topuklu olan modeli.
Valentino Rockstud
Hiçbir rock akımı moda dünyasında bu kadar etkileyici olmamıştır. Valentino Garavani’nin rock yıldızlarına gönderme yapan zımbalı bu ayakkabıları yüksek topuklulardan sandalete, botlardan espadrillere çok farklı tasarımlarla ünlü modaevinin koleksiyonlarında yer almaya devam ediyor. 2010 yılından bu yana en sevilenlerden ve girdiği her ortamda fark edilmeyi sevenlerin favorisi olmayı başaran Rockstud’lar uzun yıllar daha sahnede olacak gibi görünüyor.
Gucci Horsebit
Sadece ayakkabı tasarımları arasında en beğenilenlerden biri değil aynı zamanda ünlü İtalyan moda evinin kendi DNA’sını da en iyi şekilde yansıtan modellerden biri Horsebit Loafer’lar. Moda dünyasına -bir diğer adıyla- Gucci zinciri tabirini kazandıran Horsebit loafer’lar neredeyse 70 yılı geride bıraktı. 1953 yılında, moda evinin kurucusu Aldo Gucci’nin binicilik tutkusuna ithafen tasarlanan loaferlar hem şekli hem de zincir detayıyla en tanınan ayakkabı modellerinden biri oldu. Kate Moss, Sienna Miller, Jennifer Aniston, Gigi Hadid gibi isimlerin de stillerinde sık sık kullandığı Gucci loafer’ler her sezon eklenen yeni modelleriyle heyecan yaratıyor.
Hunter
Lastik bir çizmenin ikonik ayakkabılar arasında olması ilk bakışta ilginç gelebilir ama konu Hunter olunca anlaşılır olabiliyor. Prenses Diana’nın kırmızı çoraplarla tamamladığı haki botları, Kate Moss’un müzik festivalindeki görünümü, Liv Tyler’ın opak çorabı ve casual elbisesiyle zihinlerde oldukça stil sahibi canlanabilen Hunter’lar kesinlikle bu listede olmayı hak ediyor. Özellikle yağmurlu havada dışarıda olmayı ve outdoor seven herkesin bir Hunter’ı olmalı.
Hermes Oran
Hermes denildiğinde ilk akla gelen tasarımcı -hala- Alber Elbaz olsa da Pierre Hardy de markanın bu denli güçlü oluşunda imzası olan isimlerden biri. Ünlü tasarımcı bir röportajında bu terlikleri tasarlarken ayağın adeta çıplak gibi görünmesini; her tarzdan kadının giyeceği ve her stile hitap eden günlük bir parça hayal ederek yola çıktığını söylüyor. Görünen o ki tasarımcı bunu güzelce başarmış. ‘H’ harfi ile markanın ismine gönderme yaparken ultra rahat, çabasız görünen stilleri bile üst aşamaya taşıyacak kadar stil sahibi terlikler kesinlikle ayakkabılar arasındaki arzu nesnelerinden bir tanesi.
Roger Vivier Trompette
Aralarında Dior’un da olduğu ünlü markalar için ikonik tasarımlar yapan Roger Vivier’in kendi adını taşıyan ayakkabılarla da tanınması sürpriz değil. Heykeltıraşlıkla başladığı kariyerine ayakkabıcıda çırak olarak devam etme ve bu sanatı öğrenmek üzerine yön veren Vivier, güzel olan ve sanata dair her şeyden ilham aldı. Ayakkabı dünyasının Fabergé’i olarak tanınmasının nedeni de bu. Her modelinde asil duruş fark edilse de Trompette ayrı bir yere sahip. Dikdörtgen tokasına eklenen ve kıvrımlı topuğuyla Belle Vivier’e yeni bir tarz katan Trompette ikonik ayakkabılar arasına ekleniyor.
Repetto Cendrillon
Her sezon trendlerde değişim olsa bile değişmeyen modellerden bir tanesi babetler. 16’ncı yüzyıldan beri kullanılıyor olsalar da Rose Repetto’nun 1947’de yeniden tasarladığı modellerle adeta bir babet devrimi yaşandı. İlk olarak Brigitte Bardot’nun isteği üzerine tasarlanan Cendrillon babetler artık Angelina Jolie’den Audrey Hepburn’e, Beyonce’den Mary-Kate Olsen’a sayısız ünlü ismin de favori ayakkabıları arasında yer alıyor.
Birkenstock Gizeh
Ortopedik tabanlı bir ayakkabının ‘must haves’ listelerine eklenen ve kombinlerle hayal edilen bir parça olması şaşırtıcı değil mi? Birkenstock’un 1980’lerin başında rahat adımlar atılması için tasarladığı Gizeh son yıllarda birbirinden güzel renk ve dokularla tamamlanarak farklı bir boyuta ulaştı. Sadece havaalanı ya da konforlu sokak stillerinde değil şıklığa gönderme yapan parçalarla da kullanılıyor. Gizeh modelinin adını Mısır’ın Giza şehrinden almasının nedeni ise ilk ayakkabıların 1400’lü yıllarda bu coğrafyada kullanılmaya başlanması.
{771340}
Ugg
Eğer moda dünyasında aşk-nefret ilişkisiyle öne çıkacak bir parça varsa bu kesinlikle Ugg botlar olmalı. Avustralyalı Ugg ilk olarak 1978 yılında sörfçülerin denizden çıkınca ayaklarını ısıtmak için giydiği yumuşak bir bottan fazlası değildi. Ama San Diego sahillerine geldikten sonra keşfedilen Ugg botlar hızlıca moda dünyasına girdi. Malzemesinin avantajı sayesinde her mevsim için ideal kullanım sunan Ugg botlar diz, bilek ve orta boyda kullanılıyor. Farklı renkleri olsa da en çok tercih edileni kahverengi ve orta boy olanlar. Ama bugünlerde yeni bir Ugg edinmeyi düşünüyorsanız bilek boyu olan mini modellere mutlaka şans verin.
Giuseppe Zanotti Venere
2012 yılında tanıtılan Venere ayakkabılar özünde aynı kalsa da her sezon kendini yenileyen parçalardan bir tanesi. Yılan figürüyle süslenen ayakkabı zarafetinin yanında güçlü duruş da sergiliyor. İtalyanca Venüs anlamına gelen Venere, isminin hakkını vererek en feminen modellerden biri oluyor.
TOD’s Loafer
Tod’s, 1920’lerde Filippo Della Valle tarafından İtalya’da bir ayakkabı fabrikasında kuruldu. Başlangıçta, yalnızca Amerikan markaları için üretim yapıyorlardı ancak 70’lerde Diego Della Valle’nin liderliğinde kendi vizyonlarını gerçekleştirme kararı aldılar. Diego, markayı bir adım öteye taşıyacak kalite ve zanaatkarlığı ön planda tutarak tüm ürünlerini İtalya’da üretmeye başladı. Birer sanat eseri gibi üretilen Tod’s ayakkabılarının yapımı gerçekten zanaat gerektiren bir iş. Her bir adım titizlikle planlanıyor öyle ki bazı ürünlerinin yapımı aylar hatta yıllar sürebiliyor. Bu ayakkabılar, gerçek bir el emeği ile şekillendiriliyor ve kaliteli deri parçaları seçilerek özenle bir araya getiriliyor. Tod’s Loaferlar, ilk çıktığı günden bu yana hem rahatlığı hem de zarif görünümü ile ayakkabı tutkunlarının ilgisini çekti. Marka, Giovanni Agnelli, Prenses Diana, Mick Jagger, Sharon Stone, Carla Bruni, Harrison Ford gibi tanınan isimlerin Tod’s ayakkabılarıyla poz vermesiyle daha da parladı. Zaman içerisinde bir sembol haline gelerek İtalyan el işçiliği ve lüks modanın bir simgesi olarak anılmaya başlanan Tod’s Loafer, minimalist ve zamansız tasarımı sayesinde yıllardır geniş bir kullanıcı kitlesi tarafından tercih edilmeye devam ediyor.
Ferragamo Vara Bow
İtalyan modasının öncülerinden olan Salvatore Ferragamo, 1920’lerde İtalya’nın Floransa şehrinde markasını kurdu. O dönemde, ayakkabı tasarımında özgün yaklaşımları ve yaratıcı detaylarıyla ön plana çıktı. 1947’de “görünmez” sandaletiyle Neiman Marcus Ödülü’nü kazanan Ferragamo, hemen ardından 1948’de ilk New York mağazasını açtı. 1960’taki vefatına kadar eşarp, çanta gibi çeşitli aksesuarlar tasarlayarak adından söz ettiren Ferragamo’nun en popüler tasarımlarından biri Vera Bow Pump oldu. Kemer ve sevimli kurdele detayıyla dikkat çeken bu model, Ferragamo’nun estetik anlayışı ve yaratıcılığının yanı sıra modern ve klasik tarzın birleşimini başarılı bir şekilde yansıttı. İşte Vera Bow Pump’u yıllara meydan okuyan bir parça haline getiren tam da bu oldu.
Kapak Görseli: Manolo Blahnik