2024 İlkbahar Yaz Milano Moda Haftası Koleksiyonları
Yazı Boyutu:
Eylül ayının gelmesiyle birlikte başlayan moda haftaları, New York ve Londra’dan sonra Milano’da devam ediyor! Fendi, Gucci, Versace, Prada, Tom Ford gibi moda dünyasının en büyük moda evlerinin ilkbahar koleksiyonlarının tanıtıldığı Milano Moda Haftası, kusursuz tasarımların yer aldığı defilelerle ilkbahar modasının trendlerini şimdiden belirliyor!
Bottega Veneta
Matthieu Blazy tarafından tasarlanan Bottega Veneta’nın 2024 ilkbahar koleksiyonu, büyüleyici bir yolculuğun ve kültürel karışımın ifadesi olarak podyumdaki yerini aldı. Blazy, bu koleksiyonunda dünyanın dört bir yanından ilham alarak farklı kültürleri bir araya getirirken, bu maceracı yaklaşımıyla Bottega Veneta için yeni bir dönem başlattı. Deri pelerinlerden tığ işi rafya elbiselere kadar her parçasında el işçiliği ve dikkat çekici ayrıntıların olduğu koleksiyon, sadece giyilebilir moda sunmakla kalmayıp, aynı zamanda bir sanat eseri sunuyor ve zanaatin güzelliğini kutladı.
Jil Sander
Jil Sander’ın 2024 ilkbahar koleksiyonu, Lucie ve Luke Meier tarafından şekillerin incelendiği bir çalışma olarak podyumda boy gösterdi. Koleksiyonda geleneksel iki parçalı takımların yerine kutu gibi kesilmiş ceketler ve denizci yakalı gömleklerle vurgulanan siluetler dikkat çekerken, modern örgü teknolojisinin sunduğu konforu yansıtan örgü elbiseler ve taşlı aksesuarlar koleksiyonun odak noktalarından birini oluşturdu. Jil Sander’ın minimalist mirasından sapan bu koleksiyon, özgürlük ve ifade arayışının bir yansıması olarak öne çıktı ve Jil Sander markasının evrimini gösterdi.
Dolce & Gabbana
Domenico Dolce ve Stefano Gabbana’nın moda dünyasındaki ustalıklarını bir kez daha sergilediği ilkbahar koleksiyonu, moda severlerle buluştu. 40. yıllarına yaklaşan tasarımcılar, bu önemli kilometre taşı vesilesiyle kendi arşivlerini inceleyerek, kendi ikonik marka kimliklerini kutladılar. ’90’larda Monica Bellucci, Linda Evangelista ve Nadja Auermann gibi modellerin Dolce & Gabbana tasarımlarını taşıdığı dönemi hatırlatan görsellerle ve Catherine Deneuve’un ‘Belle de Jour’ ve Helmut Newton’ın ünlü ‘Le Smoking’ çekimi gibi ikonik anlardan ilham alan koleksiyon, zarif saten korse elbiseler, dantel detaylı tül gecelikler ve geleneksel kesimlerle tasarlanmış sırt dekolteli tasarımlarıyla dikkat çekti. Dolce & Gabbana’nın ikonik siluetlerini yeniden yorumlayan koleksiyon, pantolonsuz giyim trendine de bir katkıda bulundu. Pantolon giymeksizin tasarlanmış takımlar ve iç giyim detayları, şıklık ve cesaretin mükemmel bir karışımını sunarken, Dolce & Gabbana, klasik ve moderni ustaca birleştirerek zamansız ve çekici bir koleksiyon ortaya koydu.
Ferragamo
Maximilian Davis, Ferragamo’nun 2024 ilkbahar koleksiyonu için elini taşın altına koyarak, markayı yeni bir yönüne taşımayı hedefliyor gibi görünüyor. Yaratıcılıktan korkmayan Davis, bu koleksiyon için önceki işlerine göre daha çeşitli ilham kaynaklarından besleniyor. İtalyan mermerinden Arte Povera’nın karışık malzemesine, Agostino Brunias’ın eserlerine kadar farklı temalar ve renklerin yansıdığı koleksiyon, özellikle markanın ikonik ayakkabıları üzerinden zarif bir lüks haline geliyor. Ferragamo’nun geleneksel dokunuşunu modern detaylarla bir araya getirerek dikkat çekici bir bütün sunan koleksiyon, ince ayrıntılarıyla Ferragamo farkını ortaya koyuyor.
Versace
Milano Moda Haftası podyumlarında sıkça karşımıza 90’lara geri dönüş, Versace podyumlarında da etkisini gösterdi. İlkbahar koleksiyonu için Versace arşivlerini açan Donatella Versace, ilkbahar koleksiyonu için başlangıç noktası olarak kardeşi Gianni’nin 1995 sonbahar koleksiyonuna göz attığını söyledi. “Onun taze ve çağdaş göründüğünü düşündüm,” diyen tasarımcı zarif, sade ve kadınsı bir koleksiyon ortaya koydu. Kısa şortlar bu sezonun öne çıkan parçaları arasında yer alırken tasarımlar daha rahat, ceketler daha abartılı oranlara sahip bir şekilde karşımıza çıktı. Gianni Versace’nin benimsediği “şık giyinmek” kavramına kendi yorumunu getiren Donatella, 90’larda genellikle akşam elbisesi içeren eski şovun aksine, koleksiyonunda ipek saten pijamalara, boncuklu takımlar ve takım bikini altlarına ve inciler ve kristallerle süslenmiş solgun kotlar ve kot ceketlere yer verdi. Bu yaklaşım, Donatella Versace’nin ikonik siluetlerini sürdürdüğü ancak 2024 Bahar Koleksiyonu’nda daha hafif, gevşek ve minimal bir yaklaşım benimseyerek daha sürdürülebilir, daha sessiz lüks anlayışına yakın bir moda anlayışı benimsediğini ortaya koydu.
Gucci
Sabato De Sarno’nun Gucci’ye gelişini kutlayan ilk koleksiyonu, moda severlerden geçer not aldı. Gucci’nin zengin tarihine saygı göstererek köklerine geri dönüş yapan koleksiyon, modern dokunuşlarla öne çıkan bir tasarım anlayışını temsil etti. Markanın son birkaç sezonki dağınık, cesur ve dikkat çekici tarzından uzaklaşarak daha sofistike, daha modern, daha zarif ve rafine siluetlerle genç ve cesur bir ruhu ortaya koyan koleksiyon, aynı zamanda Tom Ford’un Gucci’sini andıran tasarımlarıyla da bu ikonik döneme atıfta bulundu. Tonal renkli kapüşonlu sweatshirt’ler, dantel işlemeli, geceliği anımsatan mini elbiseler, deri takımlar, ultra mini şortlar ve Gucci’nin ikonik yeşil ve kırmızı tonlarını kullanan ve tenis ilhamı alınan setler, Gucci’nin abartısız ama son derece dikkat çekici yeni kimliğini gözler önüne serdi. Sezonun en heyecan verici koleksiyonlarından biri olan Gucci İlkbahar koleksiyonu, markanın yakın geçmişinden sıyrılarak, yepyeni duruşunu olabilecek en ‘modaya uygun’ şekilde temsil etti.
GCDS
GCDS’in, İtalyan motifleri ve mezuniyet balosu anılarından esinlendiği ilkbahar koleksiyonu ABD bayrağı tarzı şeritlerle süslenmiş sıkı örme hırkalar, kolej sahalarından alınmış markalı üniformalar, boğazlı kravatlı beyaz takımlar, GCDS monogramlı kısa donlar, prehistorik esintilere sahip yelekler ve eteklerle oldukça yenilenmiş ve modern bir koleksiyon olarak karşımıza çıktı. Giuliano ve Giordano Calza’nın öncülüğünde, geçmiş on yılın stilini modern bir tarzla birleştirerek dikkat çeken GCDS, özgün tasarımlarıyla da yaratıcılığını bir kez daha konuşturdu. Şeffaf tank üstler, taşlı şortlar ve asimetrik üstlerin yer aldığı koleksiyon, rahat silüetleriyle eforsuz ve modern şıklığı gözler önüne serdi.
Tom Ford
Peter Hawkings’in Tom Ford’un yanındaki 25 yıllık deneyiminin sonucu olarak ortaya koyduğu ve markanın kodlarını mükemmel bir şekilde anlayıp onlara sadık kalarak, kendi modern bakış açısıyla birleştirdiği ilkbahar koleksiyonu, Milano Moda Haftası’ndaki yerini aldı. 90’ların en ikonik koleksiyonlarından olan ‘Gucci by Tom Ford’u referans alan koleksiyon, Ford’un ikonik silüetlerinden ultra mini şortlar, göbeğe kadar açık şekilde iliklenmiş gömlekler, tül elbiseler, kadife takımların yanı sıra markanın imzası haline gelen güneş gözlükleri ve altın kemerlerle kombinlenerek markanın estetiğini kusursuz bir şekilde yansıtırken, estetik mirasıyla uyumlu bir şekilde sürekliliği de kutluyor. Karma bir koleksiyon olarak karşımıza çıkan ve kadın ve erkek giyimini daha yakın bir evrende buluşturarak birleştiren koleksiyon, Tom Ford’un mirasını devam ettirirken geleceğe de göz kırpan bir uyum sunuyor.
Blumarine
Melek kanatları, beyaz ve gold’un kusursuz uyumu, romantik tasarımları ve kelebek motifleriyle Blumarine, kendi kutsal dünyasını podyuma taşıdı. Meleklerin ihtişamıyla kelebeklerin hafifliğini duyulduğu kadar masum bir şekilde yorumlamanın yanı sıra ‘çıplaklık’la buluşturan Brognano, devasa tüy kanatları erotik bir çekiciliğin simgesi haline getirdi. Vücudu saran tül elbise ve üstler, şeffaf korse ve etekler, kapriler, monokrom takımlar ve düşük bel altın sarısı parlayan pantolonlarıyla Blumarine ilkbahar koleksiyonu, markanın genel estetiği olan 2000’ler tarzına sadık kalırken, ‘Tanrısal’ estetiği günlük giyimle harmanlıyor.
Diesel
Cesur bir adım atan bir markanın sergilediği cesareti ve yaratıcılığı yansıtan koleksiyonlarından birini daha arşivlerine ekleyen Diesel, Glenn Martens’ın liderliğindeki yeni koleksiyonunu açık hava bir partinin ortasında yağan yağmura rağmen cesurca sahneye koydu. Diesel’ın ruhuna uygun bu cesur sunum, gençlerden oluşan bir kalabalıkla paylaşıldı ve müzik, tasarım ve eğlenceyi bir araya getirdi. Yırtık ve devoré denim kıyafetlerden oluşan zanaatkar tasarımlar ve film afişi parodileriyle eğlenceli ve eşsiz ayrıntılara sahip koleksiyon, özgürlüğü ve aşırılığı kutladı.
Prada
Genelde tasarımları ve styling’iyle ön plana çıkan Prada, bu kez el sanatlarına ve teknik detaylara odaklanan bir koleksiyon ortaya koyarak zanaat konusundaki ustalıklarını sergiledi. Geniş omuzlu ceketlerin yüksek bel şortlar ve dar pantolonlarla bir araya geldiği bir temel siluet üzerine inşa edilen koleksiyon, dokunulabilir malzemelerin yaratıcılığına ve detayına vurgu yaparak dikkat çekmeyi başardı. Özellikle, çiçekli gömleklerde kullanılan baskılı püsküller ve eteklerde kullanılan metal püsküller koleksiyonun en dikkat çeken parçalarını oluştururken, şeffaf şalların kullanıldığı bazı tasarımlar, koleksiyona bambaşka bir hava katarak tasarımların çok yönlülüğünü gözler önüne serdi. Sanat dolu süslemeler ile iş giyim arasındaki çarpıcı zıtlığı mükemmel bir şekilde birleştiren Prada, modada belli kalıpların olmadığını bir kez daha kanıtlamış oldu.
Roberto Cavalli
Milano’daki ‘Italian Stock Exchange’ binasında muhteşem bir şova imza atan Roberto Cavalli, 2024 İlkbahar koleksiyonunu yeşillikler arasında tanıttı. Fausto Puglisi’nin tasarımları ve yeşilliklerle süslenen mekan, koleksiyonun enerjik ve coşkulu ruhunu mükemmel bir şekilde yansıttı. Koleksiyon, Cavalli’nin imzası haline gelmiş aşırılığı ve özgürlüğü bir kez daha ön plana çıkarırken tüy desenleri, tüy süslemeleri ve denim detayları ise cesur tasarımların vazgeçilmezi oldu. Aşırılığı ve zarafeti ustalıkla harmanlayan koleksiyon aynı zamanda Cavalli’nin hippie kökenlerine sadık kalarak özgüven dolu ve özgür bir ruhu ortaya koydu.
Alberta Ferretti
Drapaj ve pililer konusundaki ustalığıyla tanınan Alberta Ferretti, taze bir bakış açısı benimsediği 2024 İlkbahar koleksiyonunu tanıttı. Gündelik hayata odaklanan ve daha erişilebilir, daha günlük parçalardan oluşan yeni koleksiyonuyla Alberta Ferretti pamuklu kumaşlar, gömlekler, keten tulumlar, gömlek elbiseler ve şık bir bikini dahil olmak üzere çok yönlü parçalara yönelirken, imzası haline gelen şifon elbiseleriyle de mükemmel bir çeşitlilik sergiledi. Şıklık ve zarafetin günlük giyimle ustalıkla harmanlandığı defile, Alberta Ferretti’nin büyülü dünyasını gözler önüne serdi.
Fendi
Zarif ve sofistike Fendi kadınına bir saygı duruşu niteliğinde hazırlanan Fendi 2024 İlkbahar koleksiyonu, Milano Fashion Week’in açılışını yaptı. Açık mavi, turuncu, sarı, kahverengi gibi pastel tonların bir araya geldiği koleksiyon, Jones’un imzası haline gelen detaylara ve zarif kesimlerle buluşarak hareket halindeki modern kadınları kutladı. Roma ziyaretlerinden ve günlük yürüyüşlerinde Colosseum’a giden insanların rahatlığı ve zarafetinden ilham alan Jones, koleksiyonu için “Roma’da olduğumda, her gün kulaklıklarımı takıp otelden Colosseum’a doğru yürüyorum. Bu, benimle yol boyunca karşılaştığım Fendi karakterlerinin olduğu hayali bir film müziği gibi” diyor ve ekliyor; “Roma’da, kolaylık içinde ve başkalarının ne düşündüğünü umursamamakta bir zarafet var – bu gerçek lüks. Bu koleksiyonda bunu yansıtmak istedim. Kendileri ve kendi yaşamları için giyinen kadınlarla ilgili. Bu, bakılan bir şovdan ziyade giymenin gerçekliği, bununla birlikte gelen özgüven ve şıklıkla ilgilidir. Bir şey olmaktan ziyade biri olmakla ilgilidir.”
Vücuda oturan midi bir elbiseyle açılan defile maskülen ve minimalist takımlar, trikolar, bluzlar, hırkalar, etekler, maxi elbiseler ve paltolarla devam ederken Fendi’nin ikonik çantalarından Baguette, Peekaboo, Origami ve First çantaları yeni yorumlarıyla podyumdaki yerlerini aldı. Koleksiyonun en dikkat çeken detayı ise, neredeyse her kombinde kullanılan kısa ve renkli eldivenler oldu.