Chanel: Bir Marka Hikayesi
Yazı Boyutu:
Moda dünyasını değiştiren Coco Chanel’i, ve Chanel’in dünyanın en değerli lüks moda markası olmaya uzanan hikayesini kaleme aldık.
DNA’sının kokusunu köşeyi dönmeden dahi alabildiğiniz bir marka, Chanel. Coco Chanel ile başlayan, Karl Lagerfeld ile evrilen ve Virginie Viard ile yeni bir soluk kazanan moda-aksesuar-mücevher-kozmetik evinin hikayesini sizin için anlatıyoruz.
Moda Dünyasını Değiştiren Kadın: Coco Chanel
Gabrielle Bonheur Chanel, 19 Ağustos 1883 tarihinde Saumur, Fransa’da, sokak satıcısı Albert Chanel ve kız arkadaşı Eugénie Jeanne Devolle’nin çocukları olarak dünyaya gelir. Her şey yolunda gitseydi bir çiftlik evinde yaşayabileceklerken Eugéine 31 yaşında bronşitten hayatını kaybeder ve Albert henüz 12 yaşındayken Gabrielle’yi yetimhaneye bırakır. Hikayesinde pek çok eksik ve mistik öge olmasının sebebi, Madamoiselle’nin sefil çocukluğundan tüm yaşamı boyunca utanmış olmasıdır.
“Eğer kanatlarınız olmadan doğduysanız, onların büyümelerini engellemeyin.”
Aubazine yetimhanesinde kaldığı 6 sene içinde dikiş dikmeyi öğrenen Gabrielle, terzi olarak iş bulur ve ara ara La Rotonde kabaresinde şarkıcılık yapar. Takma ismi ‘Coco’yu da söylediği şarkılardan biri olan Qui Qu’a Vu Coco?’dan alır.
1905’te genç ve varlıklı kent soylusu Etienne Balsan hayatına girer ve Coco, Balsan’ın şatosunda başlayan bu yeni hayatının tüm avantajlarını kullanmaya başlar. 1908 ilkbaharında ise Balsan’ın arkadaşı polo oyuncusu Arthur Edward “Boy” Capel ile tanışır. Arthur Coco’ya bir şapka butiği açması konusunda tavsiye verir ve onun finansal olarak destekleyeceği vaadinde bulunur; ki daha sonra hem özel hem iş partnerlikleri olacaktır. Ancak Coco, kariyenin başlamasına yardımcı olan Balsan’a sadık kalır; şatodan Paris’teki -çoğunlukla metreslerini götürdüğü- eve taşınır ve burada üretmeye başlar. Coco’nun ilk müşterileri, Balsan’ın metresleri olur ve onlar da arkadaşlarına bu yetenekli kadından bahsederler. İşler öyle yolunda gitmeye başlar ki bu bekar evi artık ona dar gelir.
Sonunda, 1910’da Coco, Balsan’dan ayrılır ve Arthur ile yaşamaya başlar. Aynı sene lisanslı şapka tasarımcısı olur ve 21 Rue Cambon’da Chanel Modes adını verdiği butiğini açar. Kısa süre içinde sokak dünya çapında popülerleşir ve onun adıyla anılmaya başlar.
1913’e gelindiğinde Deauville’de bir butik açar ve rüyalardaki şapkaları tasarlayan bu kadın, artık kendi kadın kıyafeti koleksiyonunu geliştirmek ister. Kıyafet tasarımcısı lisansı olmadığı için yasadışı bir durumla karşılaşma tehlikesine karşı Coco bir çözüm bulur; kıyafetleri, o dönemde sadece erkek iç çamaşırları için kullanılan, jarse kumaşla tasarlar. Ve moda tarihi kendi devrimcisi ile tanışır.
Kıyafetlerinin eskizlerini çizmeyen ve onları dikmeyen Coco, genelde çalışırken mankenin üzerine bir kumaş atar, onu arzuladığı silüet ortaya çıkana kadar keser ve iğneler. Moda dünyasına ve kadın gardırobuna kazandırdığı hemen hemen tüm zamansız parçaların hikayesi bu dönemde ortaya çıkar.
“Vazgeçilmez olmak için her zaman farklı olunmalıdır.”
İkonik Tasarımları
Feminenliği ve kısıtlamaları bir kenara bırakıp erkek giyiminin terziliğine ve rahatlığına odaklanan Coco, efsanevi yakasız ceketini ve vücuda oturan etek tasarımını tanıtır. Devrim niteliğindeki asıl model ise kadın pantolonudur.
Chanel modaevini sade, pratik ve elegan bir çizgide tutan Coco, redingota da kendi yorumunu ekler; kemeri ve işlemeleri kaldırır, hatları yumuşatır ve tasarımı neredeyse maskülen bir çizgiye oturtur.
1919’da sevgilisi Arthur’un otomobil kazasında hayatını kaybetmesiyle yasını siyah renkle tutmaya karar verir ve bu rengi günlük hayatın içine zarafetle dahil ederek küçük siyah elbiseye imza atar.
Coco’nun erkeklerden devşirdiği tek şey kıyafetler değildir; bakımı kolay olduğu için saçlarını keser ve dünyanın önüne gururla kısa saçları ile çıkar. O zamana kadar kadınlar uzun saçlı olmalıdır ve onun bu hareketi tüm kuralları yıkar.
1920’lerin yazında Coco, Biarritz’de bir butik daha açar. Bu esnada Rus siyasi göçmen Dük Dmitri Pavlovich ile tanışır. Egzotik sevgilisinden yeni fikirler öğrenen ve ilham alan Coco, yine Dmitri aracılığı ile tanıştığı Rus parfümör ile uzun bir araştırma ve çalışma sürecine girer. Deneylerle geçen ayların ardından kendisine sunulan on örnek arasından Coco, 5.’yi seçer. Doğal esanslarla değil sentetik bileşenlerle hazırlanan ilk parfüm olma özelliği taşıyan No. 5, halen dünyanın en çok satan parfümüdür.
“Moda geçicidir; kalıcı olan sadece stildir.”
I. Dünya Savaşı sırasında Paris’te kalıp işlerine devam etse de II. Dünya Savaşı, Coco’ya iyi davranmaz; SS-Tümgenerali Walter Friedrich Schellenberg ile ilişkisi olduğu gerekçesi ile birkaç saatliğine de olsa gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılır. Bu olaydan kısa bir süre sonra İsviçre’ye taşınarak neredeyse on senesini orada geçirir.
Savaş sonrası Fransa hemen her köşede beliren tasarımcılarla dolup taşar. Bunlardan biri de genç moda tasarımcısı Christian Dior’dur. Coco Chanel’in tasarımlarını, “Siyah bir kazak ve on sıra inci ile moda dünyasında devrim yaptı,” diyerek eleştiren Dior, o sırada kadınları çiçekler gibi giydirmektedir. Coco Chanel, Paris’e döner ve, “Daha önce bir kadınla olmamış, kadınları bilmeyen ve kadın olma hayali kuran bir adamın kıyafetlerini giyen kadınların ne kadar gülünç göründüğüne bir bakın,” dedikten sonra favori oteli Ritz’de iki oda tutarak yeni koleksiyonunu hazırlar. Koleksiyon eleştirmenler tarafından ‘yeni hiçbir şey sunmadığı’ gerekçesi ile göz ardı edilse de madalyonun öbür yüzü Coco’nun Chanel olarak kalıcığını yansıtır; yeni olmamalarının sebebi onların sonsuz, zamansız ve seçkin olmalarıdır.
Coco, koleksiyonun karşılaştığı başarısızlığın rövanşını almak için rotasını Amerika’ya çevirir. Özellikle küçük siyah elbisenin yarattığı çarpıcı dalga onu buradaki kadınlar arasında öncü yapar. Bu yıllarda Pink Chanel takımı yaratır. Bu takım, 1963 senesinde Başkan J.F. Kennedy vurulduğu sırada eşi Jacqueline Kennedy’nin üzerindeki takımdır.
En rafine zevklerin trendlerinin öncüsü Coco Chanel, eğer bir ceketin düğmeleri varsa onların iliklenmesi gerektiğine inanacak ve etekleri çalışan kadınlar sigara paketlerini koyabilsinler diye cepli tasarlayacak kadar fonksiyonel düşünen, rahatlığı önemseyen ve zarafeti asaletle taşıyan bir tasarımcı olarak, iş saatinde değil, izin gününde Ritz’deki odasında uykusunda sessizce hayatını kaybeder.
Mirası Şekillendiren Kaiser: Karl Lagerfeld
Coco’nun 10 Ocak 1971’deki ölümünün ardından uyku moduna geçen modaevinin kurucu ortağı Alain Wertheimer, 1983’te Karl Lagerfeld’e bu sessizliği bozmasını ve ikonik markaya yeni bir soluk getirmesini teklif eder. O tarihten sonra doğan jenerasyondaki kadınlara tüvit takım giydiren de ondan başkası değildir.
“Moda, ciddiyetle oynanması gereken bir oyundur.”
Silüetleri bir sezondan diğerine dramatik şekilde değişse de arketipi Chanel olan koleksiyonlar tasarlayarak ve durmaksızın üreterek varolan Lagerfeld, modanın çekim kanunlarını yaklaşık yarım asır yazan isim olur.
Hazır giyim koleksiyonlarının yanı sıra düzenli couture ve geleneksel Métiers d’Art defileleri düzenler. Chanel’in atölyelerinin alametifarikası işçiliklerine bir saygı duruşu niteliğinde ilk kez 2002 senesinde düzenlenen ve her sene Aralık ayında tekrarlanan Métiers d’Art defileleri, Karl’ın çokça başarılar edindiği moda kariyeri süresince modaevine kazandırdığı en özel konseptlerden biridir.
Aralarında -bazılarında Coco’nun da bizzat çalıştığı- Lesage (işleme), Gossens (altın işçiliği), Lemarié (tüyler) ve Maison Michel (şapka işçiliği) gibi atölyelerin yer aldığı 26 atölyenin bu şekilde onore edilmesi, marka tarihi açısından son derece kıymetlidir.
Defileleri birer tiyatro olarak hayal eden Lagerfeld, her koleksiyon için belirlediği temaları tüm ince detaylarıyla Grand Palais des Champs-Elysées binasında kurgular ve hayata geçirir. Öyle ki Chanel defileleri moda haftalarının en merakla beklenen ve üzerine en çok konuşulan gösterileri olur.
Modern Fransız Stilinin Yeni İsmi: Virgine Viard
Karl Lagerfeld’in 19 Şubat 2019’da hayatını kaybetmesiyle boşalan kreatif direktörlük koltuğuna, 1987’den beri modaevinin havasını soluyan Virgine Viard oturdu. İlk olarak haute couture koordinatörlüğü ve daha sonra Karl Lagerfeld’in sağ kolu olarak Chanel’de hatrı sayılır bir kariyer inşa eden Viard’ın yeni kreatif direktör oluşunu CEO Alain Wertheimer, “Gabrielle Chanel ve Karl Lagerfeld’in mirasını yaşatacak isim,” şeklinde duyurdu.
İlk defilesini Cruise 2020 koleksiyonu ile tanıtan Viard, gerek ailesinde nesillerdir süregelen moda ilişkisini genlerinde taşıyor oluşu, gerek seneler içinde Chanel’in DNA kodlarının kemikleşmesindeki rolü, gerek de çabasız Fransız stilini üzerinde çok iyi taşıyor oluşu sayesinde modaevinin mirasını en iyi şekilde sürdürecek isim olacaktır.
Chanel Giyen Ünlüler
Cara Delevingne
Caroline de Maigret
Chloe Grace Moretz
Dakota Fanning
Diane Kruger
Elisa Sednauoi
Jessica Biel
Julianne Moore
Lily-Rose Depp
Milla Jovovich
Penelope Cruz
Vanessa Paradis
Görseller: Chanel
Kapak Görseli: İtalyan aktris Gina Lollobrigida, Chanel modelleriyle çevrili, 25 Ekim 1964