Gelmiş Geçmiş En İyi Moda Defileleri
Yazı Boyutu:
Moda dünyası, yalnızca tasarımlarıyla değil, bu tasarımların sergilendiği etkileyici mekanlarla da tarih yazıyor.
Her biri birer sanat eseri niteliğindeki koleksiyonlar, ikonik mekanlarla buluştuğunda, hem modanın hem de kültürün dönüm noktalarını şekillendiren unutulmaz anlar yaratılıyor. Giza Piramitleri’nden Çin Seddi’ne, lavanta tarlalarından çocuk parklarına kadar uzanan bu eşsiz mekanlarda düzenlenen defileler, tasarımcıların vizyonlarını hayata geçirdikleri büyüleyici sahnelere dönüşüyor. Moda tarihine damga vuran bu olağanüstü defileleri ve onları hayata geçiren yaratıcı zihinleri keşfetmeye hazır olun.
Fendi
Çin Seddi (2007)
Karl Lagerfeld’in vizyonerliği, 2007 yılında Fendi koleksiyonunu Çin Seddi’nde sergilemesiyle zirveye ulaştı. 10 milyon dolarlık bütçeyle hazırlanan bu gösteri, moda dünyasında efsanevi bir anı olarak yer aldı. Uçsuz bucaksız tarihsel manzara, koleksiyona ayrı bir ihtişam kattı.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Dior
Piramitler (2023)
Dior, 2023 Sonbahar Erkek koleksiyonunu Giza Piramitleri’nin büyüleyici atmosferinde sergiledi. Tarihi bir harika olan piramitler, Dior’un zamansız ve sofistike tasarımlarına eşlik ederek büyüleyici bir şova ev sahipliği yaptı.
Kreatif Direktör: Kim Jones
Jacquemus
Lavanta Tarlaları (2019)
Jacquemus, 2019 İlkbahar/Yaz koleksiyonu “Le Coup de Soleil”i Fransa’nın Provence bölgesindeki lavanta tarlalarında sergiledi. Sonsuz mor lavanta sıralarının arasında uzanan pembe podyum, koleksiyonun romantik ve doğal estetiğini tamamladı. Gösteri, doğanın ve modanın mükemmel uyumunu yansıtarak moda tarihine geçti.
Kreatif Direktör: Simon Porte Jacquemus
Pierre Cardin
Dunhuang Çölü (2008)
Moda dünyasının öncülerinden Pierre Cardin, 2008 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu Çin’in Dunhuang Çölü’nde sergiledi. Bu sıradışı etkinlikte, uçsuz bucaksız çöl manzarası, modern tasarımların cesaretiyle buluştu. Gösteri, konuklarına unutulmaz bir deneyim sundu.
Kreatif Direktör: Pierre Cardin
Dior
Palais El Badi (2019)
Dior’un kreatif direktörü Maria Grazia Chiuri, 2020 Cruise koleksiyonunu Marakeş’in büyüleyici Palais El Badi sarayında tanıttı. Gösteri, Afrika kültürüne bir saygı duruşu niteliğindeydi ve kültürler arası diyaloğu güçlendirmeyi amaçladı. Koleksiyonda yer alan parçalar, yerel zanaatkârların emeğiyle hayat buldu.
Kreatif Direktör: Maria Grazia Chiuri
Chanel
Süpermarket (2014)
Chanel‘in 2014 Sonbahar/Kış koleksiyonu, moda dünyasına benzersiz bir yorum getiren ikonik bir defileyle tanıtıldı: Chanel Süpermarketi. Karl Lagerfeld’in vizyonerliğiyle hayata geçirilen bu şov, Paris Grand Palais’de gerçek boyutlu bir süpermarket konseptiyle düzenlendi. Raflar, alışveriş arabaları ve market ürünleriyle dolu bu ortam, hem günlük hayatın sıradanlığına hem de lüks moda anlayışına bir gönderme niteliğindeydi.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Fendi – Sonbahar Couture Koleksiyonu (2016)
Fendi’nin Haute Fourrure Sonbahar/Kış 2016-17 defilesi, moda tarihine unutulmaz bir iz bırakan büyüleyici bir etkinlik olarak hafızalara kazındı. Bu özel defile, Roma’nın ikonik Trevi Çeşmesi’nde düzenlendi ve hem mekânın ihtişamı hem de Fendi’nin yaratıcılığıyla moda dünyasına damgasını vurdu.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Chanel – İlkbahar/Yaz Koleksiyonu (2012)
Chanel’in İlkbahar/Yaz 2012 koleksiyonu, ünlü mimar Zaha Hadid’in dokunuşlarıyla şekillenen büyüleyici bir denizaltı dünyasında tanıtıldı. Paris Grand Palais’de gerçekleşen bu özel defile, sahne tasarımı ve tematik vurgusuyla moda tarihinin unutulmaz anlarından birine dönüştü.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Chanel – 2016 İlkbahar/Yaz Koleksiyonu
Chanel’in İlkbahar/Yaz 2016 koleksiyonu, modayı teknolojiyle buluşturan yenilikçi bir yaklaşımla Paris Grand Palais’de sunuldu. Karl Lagerfeld’in geleceğe dair vizyonunu yansıtan bu defile, havalimanı temasıyla modern seyahati ve lüksü kutladı. Chanel Airlines adı verilen konsept, hem mizahi hem de zarif bir atmosfer yaratarak modanın eğlenceli ve işlevsel yönlerini ön plana çıkardı.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Coperni İlkbahar/Yaz (2023)
Parisli moda markası Coperni, 30 Eylül’de Paris Moda Haftası kapsamında Musée des Arts et Métiers’deki Salle des Textiles’de düzenlediği defilesinde, Fabrican’ın püskürtülebilir sıvı elyafını kullanarak model Bella Hadid’in üzerine canlı yayında beyaz bir elbise uyguladı; bu yenilikçi sprey kumaş teknolojisi, 2003 yılında İspanyol bilim insanı ve moda tasarımcısı Manel Torres tarafından kurulan Fabrican şirketi tarafından geliştirildi.
Kreatif Direktörler: Sébastien Meyer ve Arnaud Vaillant
Chanel – Sonbahar/Kış Koleksiyonu (2017)
Chanel’in Sonbahar/Kış 2017 koleksiyonu, Paris Grand Palais’de düzenlenen, fütüristik ve hayranlık uyandıran bir defileyle tanıtıldı. Karl Lagerfeld’in vizyonuyla hazırlanan bu koleksiyon, Chanel’in klasik zarafetini uzay temasıyla birleştirerek moda dünyasına yepyeni bir bakış açısı kazandırdı. Defilenin ana konsepti olan uzay çağı, hem sahne tasarımında hem de koleksiyonun detaylarında kendini gösterdi.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Chanel – İlkbahar/Yaz (2018)
Chanel’in İlkbahar/Yaz 2018 koleksiyonu, gerçekten de unutulmaz bir defileye imza attı. Karl Lagerfeld, defileyi akan suların ortasında gerçekleştirdi ve böylece doğal bir element olan suyu, moda ile harmanladı. Chanel şelalesi, defilenin başrol oyuncusuydu. Bu yaratıcı ve ferah ortam, izleyicilere alışılmadık bir deneyim sundu. Suların döküldüğü podyumda yürüyen modeller, bu huzurlu ama etkileyici atmosferde, Lagerfeld’in zarif tasarımlarını sergiledi.
Kreatif Direktör: Karl Lagerfeld
Tom Ford – İlkbahar/Yaz (2020)
Tom Ford, 2020 İlkbahar/Yaz koleksiyonunu Los Angeles’ta terk edilmiş bir metro istasyonunda tanıttı. Sıradışı mekan seçimi, markanın modern ve cesur ruhunu yansıtarak büyük beğeni topladı.
Kreatif Direktör: Tom Ford
Thom Browne – New York Kütüphanesi (2011)
Thom Browne, Sonbahar/Kış 2011 erkek koleksiyonunu New York Halk Kütüphanesi’nde sundu. Defile, bir akşam yemeği daveti atmosferinde düzenlenmiş ve zarif bir teatral hava yaratılmıştı.
Kreatif Direktör: Thom Browne
Carla Zampatti – Sidney Opera Evi (2015)
Sidney Opera Evi, Carla Zampatti’nin 30. yılını kutladığı 2015 koleksiyonuna ev sahipliği yaptı. Şehrin en önemli sembollerinden biri olan mekan, Zampatti’nin zamansız tasarımlarını mükemmel bir şekilde çerçeveledi.
Kreatif Direktör: Carla Zampatti
Versace – Sonbahar/Kış 1991
Gianni Versace, Sonbahar/Kış 1991 koleksiyonunu sunduğu defilesi ile moda dünyasında adeta bir devrim yaptı ve yeni sezon kıyafetlerin sergilendiği defileleri, heyecanla beklenen teatral şovlara dönüştürdü. Karl Kagerfeld, Alexander McQueen ve John Galliano gibi diğer ikonik isimler ise peşinden geldi… Peki, Versace ne yaptı? Milano’nun ünlü alışveriş bölgelerinden birinde, mermer bir podyum üzerinde gerçekleşen defile, dönemin en ünlü şarkılarından olan George Michael’ın Freedom’ını yine aynı dönemin en ünlü süper modelleriyle buluşturdu. Linda Evangelista, Cindy Crawford, Naomi Campbell, Christy Turlington ve daha nicesi… Versace, bu defile ile moda tarihinde yeni çağ başlattı! Defileden görseller sosyal medyada hala sıklıkla karşımıza çıkarken etkileri ise sektörden silinmiyor.
Thierry Mugler – Couture Sonbahar/Kış 1995
Fütüristik tasarımları ve keskin formları ile tanınan Fransız tasarımcı Thierry Mugler, iş defile yapmaya geldiğinde ise tam bir şovmendi. Markasının 20. yıldönümünü podyumda kutlamaya karar veren Mugler, 90’lı yılların en ikonik defilelerinden birine imza attı. Usta müzisyen James Brown’un hafızalardan silinmeyecek bir performans sergilediği gecede; Naomi Campbell, Kate Moss ve Eva Herzigova gibi dönemin en parlak isimlerine podyumda Jerry Hall, Carmen Dell’Orefice ve Veruschka gibi efsaneler eşlik etti. Paris’teki Cirque d’Hiver’de gerçekleşen defilede, bugün bile Beyonce’den Cardi B’ye çok sayıda isme ilham vermeye devam eden 300 look tanıtıldı. Arkadaşların ve aile üyelerinin katıldığı bir saat süren bir kutlamaya dönüşen defileden geriye unutulmaz kareler kaldı. En sıra dışı anlardan biri ise Nadja Auermann, oversized paltosunu çıkarıp biyonik bir robota dönüştüğünde yaşandı.
Dior – İlkbahar/Yaz 1998
Paris’in en ikonik yapılarından olan Opera Garnier, Mösyö Dior’un markasının her köşesine sinmiş sofistike ruhu ve modanın asi çocuğu John Galliano’nun dehası birleşirse ortaya ne çıkar? Biz söyleyelim: Hafızalardan da arşivlerden de silinmesi mümkün olmayan bir görsel şölen! Galliano’nun Dior’un kreatif direktörlüğünü üstlenmesinden kısa süre sonra gerçekleştirdiği İlkbahar/Yaz 1998 defilesi de işte böyle bir şöleni sundu izleyenlere. Opera Garnier’nin mermer basamaklarında son bulan defilede modellerin üzerlerine süzülen kağıttan kelebekler, şiirsel bir etki yarattılar. Egzantrik bir isim olan Marchesa Caseti’den ilham alan tasarımların sergilendiği defile, Dior’un “New Look”u ile Galliano’nun asi ruhunu bir araya getirdi.
Alexander McQueen – İlkbahar/Yaz 1999
Gelmiş geçmiş en sıra dışı tasarımcılardan biri olan Alexander McQueen’in defileleri de en az kendi kadar sıra dışı, yaratıcı, ilham verici ve ikonikti. Bu defileler arasında en çok göze çarpanlardan biri ise, tasarımcının dehasını tam anlamıyla ortaya koyan İlkbahar/Yaz 1999 koleksiyonunun defilesiydi. Neden mi? Çünkü runway’de modellere 2 tane büyük, beyaz robot eşlik ediyordu. Defilenin en hafızalardan silinmeyecek anı ise, Alexander McQueen’in robotlar aracılığı ile adeta sanat dersi verdiği final oldu. Dönemin ünlü modellerinden Shalom Harlow, beyaz elbesiyle podyuma çıktığında her şey olağan gözükse de Harlow adımını dönen bir platforma attığı anda işler değişti. O ana kadar hareketsiz duran robotlar adeta canlandı ve Harlow’un bembeyaz elbisesini siyah ve sarı sprey boyayla boyamaya başladılar. Modelin yüzü, koreografi, seçilen müzik… Her şey bu ikonik anı daha da mükemmelleştirmek için tasarlanmıştı.
Chalayan – Sonbahar/Kış 2000
Sınırları zorlamasıyla tanınan Hussein Chalayan, izleyenlerin hafızalarından silinmeyecek Sonbahar/Kış 2000 koleksiyonunun defilesi ile adını bir kez daha moda tarihine altın harflerle yazdırdı. Tasarımlarının teknik üstünlüğü tartışılmaz olan ünlü tasarımcının yaratıcı dehası ve hikaye anlatma yeteneği de bu defile ile bir kez daha kanıtlandı. Nasıl mı? Mobilyaları kıyafete çevirerek… Hem de tam o anda, podyumda! Sandalyeler paltoya, sehpalar ise elbiselere dönüştü davetlilerin gözleri önünde. Fütürizm ve minimalizmin sofistike bir dengede buluştuğu, kendine has tarzı ile tanınan Chalayan’ın bu defilesi 90’lı yılların unutulmaz moda olaylarından biri olarak kabul ediliyor.
Pierre Cardin – İlkbahar/Yaz 2008
İkonik Fransız tasarımcı Pierre Cardin, İlkbahar/Yaz 2008 koleksiyonunun gösterimi için davetlileri tam anlamıyla dünyanın öbür ucuna uçurdu. Çin’in kuzeybatısındaki Gansu bölgesinde yer alan Dunhuang şehrinde moda tarihine geçen bir defile düzenleyen Pierre Cardin’in ilham kaynakları arasında yer alan isim ise, elbette, doğu ile batı arasında bir köprü kuran gezgin Marco Polo’dan başkası değildi. Whistling Sand Mountain isimli çölde gerçekleşen defilede 200 tasarım yer alırken, finaldeki gelinlik tasarımı ise deve üzerindeki bir model tarafından taşındı. Meşhur İpek Yolu’na çok yakın mesafede gerçekleşen defilenin egzotik lokasyonundan alınan ilhamla koleksiyon; Venedik, İpekyolu ve Zanadu olmak üzere üçe ayrıldı ve doğu ile batı arasındaki bağı simgeledi.
Fendi – Çin Seddi Defilesi
Konu Karl Lagerfeld olduğunda hayaller de gerçekler de hiçbir zaman sınır tanımadı! 12 aylık bir çalışma sonucu ortaya çıkan bu defile ise, Çin Seddi’ni gerçek bir podyuma dönüştürerek bunu kanıtladı. Bu ikonik yapının 2.4 kilometre uzunluğundaki bir bölümünde gerçekleşen defile için dünyanın dört bir yanından Kate Bosworth ve Thandie Newton gibi çok özel isimler davetli olarak getirildi. Tahmin edebileceğiniz gibi tarihte bir ilk olan defile için özel bir koleksiyon hazırlanırken, markanın İlkbahar/Yaz 2008 koleksiyonundan tasarımlarda podyumda yer aldı. Çin’in lüks haritasındaki yerini sağlamlaştırmaya başladığı yıllarda gerçekleşen defile, özellikle bürokratik sebepler yüzünden oldukça zorlu bir sürecin sonunda ortaya çıksa da peşinden gelenlere lham oldu. Fendi’nin defilesinden sadece bir yıl sonra, Hermes de buradaki ilk defilesini gerçekleştirdi.
Chanel – Sonbahar/Kış 2014
4 Mart 2014 sabahı, Karl Lagerfeld moda ve eğlence dünyasının en ünlü isimlerini hiç beklemedikleri bir yere götürdü… Süpermarkete! Paris’te yer alan Grand Palais’i yıllar içerisinde tren istasyonunundan uzay istasyonuna çok sayıda dönüşüme uğratan Karl Lagerfeld, Chanel’in Sonbahar/Kış 2014 koleksiyonu için ise mizah duygusunu ve yaratıcı zekasını konuşturdu. Sonuçta, dünyanın en pahalı tasarımlarını bir süpermarkette moda severlere sunmak başka kimin aklına gelirdi ki? Chanel marka yiyecek ve içeceklerin de modellere eşlik ettiği defilenin konukları arasında ise Rihanna, Keira Knightley ve Melanie Griffith gibi yıldız isimler yer aldı. Chanel Süpermarketi’nin koridorlarında poz veren davetlilerin fotoğrafları ise günlerce sosyal medya hesaplarını süsledi.
Louis Vuitton – İlkbahar/Yaz 2014
Marc Jacobs’ın Louis Vuitton’dan ayrılacağı, İlkbahar/Yaz 2014 Koleksiyonu’nun defilesinden saatler sonra açıklanmış olsa da, o gün orada olan davetliler şov başladığı an bunu anlamışlardı. Çünkü defilenin seti, moda dünyasının dahi isimlerinden olan Marc Jacobs’ın bugüne kadar Louis Vuitton için yarattığı büyülü dünyaların hepsinden birer iz taşıyordu. Meşhur şelale, ikonik tren istasyonu, çok konuşulan yürüyen merdivenler… Hepsi, Marc Jacobs’ın büyük vedası için saygı duruşunda bulunuyorlardı sanki! Ortama hakim olan siyah renk ise bu vedayı daha da hüzünlü kılıyordu. Ünlü tasarımcının davetlileri nostaljik bir tura çıkardığı defile, hem kendisi hem de moda evi için bir dönemin bitişini simgeliyor ve hatta biten bir dönemin cenazesini andırıyordu kimilerine göre.
Valentino – Haute Couture İlkbahar/Yaz 2019
Ünlü sanatçı Celine Dion’un göz yaşları içerisinde bir defileyi izlediği, finalde ise ellerini patlatırcasına alkışladığı görüntüleri görmeyen yoktur. İşte söz konusu defile, bu defile! Uzun yıllar Valentino’nun kreatif direktörlüğü Marie Grazia Chiuri ile birlikte yürüten Pierpaolo Piccioli’nin, Chiuiri’nin ayrılığından sonra kendini bulduğu defile olarak da kabul ediliyor. Efsane fotoğrafçı Cecil Beaton’ın, bir grup modeli başka bir efsane olan tasarımcı Charles James’in tasarımları içerisinde fotoğrafladığı ikonik kareden ilham alan defile; adeta güzelliğe, zerafete ve özgünlüğe yazılan bir şiir gibiydi. Adut Akech, Liya Kebede ve Naomi Campbell gibi süpermodeller podyumda yürüdüğü defiledeki makyajlar da çok ses getirdi. Öyle ki, Instagram bunun için özel bir filtre bile hazırladı.
Jacquemus – İlkbahar/Yaz 2020
Simon Porte Jacquemus’un markasının 10. yılını kutladığı Menswear Spring/Summer 2020 defilesini görmeyen kalmamıştır diye tahmin ediyoruz. Güney Fransa’daki meşhur lavanta tarlalarının ortasına serilmiş fuşya runway’de gerçekleşen defile, hiç kuşkusuz 2000’li yılların en ikonik moda olaylarından biriydi. Hala sosyal medyada sıkça paylaşıldığı ve çokça referans yapılan defilenin ilham kaynakları arasında ünlü ressam David Hockney yer alıyordu. 10 yılını kutlamak için köklerine, doğup büyüdüğü yer olan Güney Fransa’ya dönen tasarımcı, bu uğurda çok sık rastlanmayan bir şey yaptı ve lavanta mevsimini kaçırmamak için Paris Moda Haftası resmi takviminde yer almamayı seçti. Bu cesur hamle ise karşılığını kesinlikle verdi!
Mary Katrantzou – İlkbahar/Yaz 2020
Londra merkezli Yunan tasarımcı Mary Katrantzou, İlkbahar/Yaz 2020 Koleksiyonu için tam anlamıyla köklerine döndü! Dünyanın en önemli Antik Yunan Tapınakları’ndan biri olan Poseidon Tapınağı’nda gerçekleşen defile, bir peri masalı sundu izleyenlere. Attika yarımadasındaki Sounion şehrinde konumlanan Poseidon Tapınağı’nın M.Ö. 440’lı yıllarda inşa edildiği tahmin ediliyor. Tapınağın 3 tarafını çeviren muhteşem deniz manzarası ise Poseidon Tapınağı’nın görkemini artırıyor. Bu muhteşem lokasyonda gerçekleşen defilede 36 look, birer tanrıça edasındaki modeller tarafından davetlilere tanıtıldı. Parçaların her biri ise farklı bir couture tekniğine ve Antik Yunan Medeniy
Kapak Görseli: @jacquemus
Moda tarihinin gelmiş geçmiş en ikonik defilelerini sizler için bir araya getirdik.
Yeni sezon kıyafetlerin sergilendiği platformlar olmanın çok ötesinde olan defileler, aslında birer ritüel olarak büyük bir gösteri sunup, izleyenlere bir hikaye anlatıyorlar. Bu hikayeleri iyi anlattıkları takdirde ise o 10 dakikalık gösteriler unutmaz hale geliyor ve hem arşivlere hem de moda tutkunlarının hafızalarına altın harflerle kazınıyorlar. İçerisinde bulunduğumuz dönemde de görüldüğü gibi, platformlar değişse de şov hep devam ediyor. New York Moda Haftası ile başlayan moda maratonu bu sene çoğunlukla dijital platformlar üzerinden düzenlenecek olsa da bu heyecanımızı öldürmüyor; aksine, moda evlerinin kendilerini sürüden ayırmak için teknolojiyi ve hayal güçlerini nasıl kullanacaklarını merak ettiriyor. Bu sorunun cevabını bulana kadar, moda tarihinin en ikonik defilelerine göz atmaya ne dersiniz?
Versace – Sonbahar/Kış 1991
Gianni Versace, Sonbahar/Kış 1991 koleksiyonunu sunduğu defilesi ile moda dünyasında adeta bir devrim yaptı ve yeni sezon kıyafetlerin sergilendiği defileleri, heyecanla beklenen teatral şovlara dönüştürdü. Karl Kagerfeld, Alexander McQueen ve John Galliano gibi diğer ikonik isimler ise peşinden geldi… Peki, Versace ne yaptı? Milano’nun ünlü alışveriş bölgelerinden birinde, mermer bir podyum üzerinde gerçekleşen defile, dönemin en ünlü şarkılarından olan George Michael’ın Freedom’ını yine aynı dönemin en ünlü süper modelleriyle buluşturdu. Linda Evangelista, Cindy Crawford, Naomi Campbell, Christy Turlington ve daha nicesi… Versace, bu defile ile moda tarihinde yeni çağ başlattı! Defileden görseller sosyal medyada hala sıklıkla karşımıza çıkarken etkileri ise sektörden silinmiyor.
Thierry Mugler – Couture Sonbahar/Kış 1995
Fütüristik tasarımları ve keskin formları ile tanınan Fransız tasarımcı Thierry Mugler, iş defile yapmaya geldiğinde ise tam bir şovmendi. Markasının 20. yıldönümünü podyumda kutlamaya karar veren Mugler, 90’lı yılların en ikonik defilelerinden birine imza attı. Usta müzisyen James Brown’un hafızalardan silinmeyecek bir performans sergilediği gecede; Naomi Campbell, Kate Moss ve Eva Herzigova gibi dönemin en parlak isimlerine podyumda Jerry Hall, Carmen Dell’Orefice ve Veruschka gibi efsaneler eşlik etti. Paris’teki Cirque d’Hiver’de gerçekleşen defilede, bugün bile Beyonce’den Cardi B’ye çok sayıda isme ilham vermeye devam eden 300 look tanıtıldı. Arkadaşların ve aile üyelerinin katıldığı bir saat süren bir kutlamaya dönüşen defileden geriye unutulmaz kareler kaldı. En sıra dışı anlardan biri ise Nadja Auermann, oversized paltosunu çıkarıp biyonik bir robota dönüştüğünde yaşandı.
Dior – İlkbahar/Yaz 1998
Paris’in en ikonik yapılarından olan Opera Garnier, Mösyö Dior’un markasının her köşesine sinmiş sofistike ruhu ve modanın asi çocuğu John Galliano’nun dehası birleşirse ortaya ne çıkar? Biz söyleyelim: Hafızalardan da arşivlerden de silinmesi mümkün olmayan bir görsel şölen! Galliano’nun Dior’un kreatif direktörlüğünü üstlenmesinden kısa süre sonra gerçekleştirdiği İlkbahar/Yaz 1998 defilesi de işte böyle bir şöleni sundu izleyenlere. Opera Garnier’nin mermer basamaklarında son bulan defilede modellerin üzerlerine süzülen kağıttan kelebekler, şiirsel bir etki yarattılar. Egzantrik bir isim olan Marchesa Caseti’den ilham alan tasarımların sergilendiği defile, Dior’un “New Look”u ile Galliano’nun asi ruhunu bir araya getirdi.
Alexander McQueen – İlkbahar/Yaz 1999
Gelmiş geçmiş en sıra dışı tasarımcılardan biri olan Alexander McQueen’in defileleri de en az kendi kadar sıra dışı, yaratıcı, ilham verici ve ikonikti. Bu defileler arasında en çok göze çarpanlardan biri ise, tasarımcının dehasını tam anlamıyla ortaya koyan İlkbahar/Yaz 1999 koleksiyonunun defilesiydi. Neden mi? Çünkü runway’de modellere 2 tane büyük, beyaz robot eşlik ediyordu. Defilenin en hafızalardan silinmeyecek anı ise, Alexander McQueen’in robotlar aracılığı ile adeta sanat dersi verdiği final oldu. Dönemin ünlü modellerinden Shalom Harlow, beyaz elbesiyle podyuma çıktığında her şey olağan gözükse de Harlow adımını dönen bir platforma attığı anda işler değişti. O ana kadar hareketsiz duran robotlar adeta canlandı ve Harlow’un bembeyaz elbisesini siyah ve sarı sprey boyayla boyamaya başladılar. Modelin yüzü, koreografi, seçilen müzik… Her şey bu ikonik anı daha da mükemmelleştirmek için tasarlanmıştı.
Chalayan – Sonbahar/Kış 2000
Sınırları zorlamasıyla tanınan Hussein Chalayan, izleyenlerin hafızalarından silinmeyecek Sonbahar/Kış 2000 koleksiyonunun defilesi ile adını bir kez daha moda tarihine altın harflerle yazdırdı. Tasarımlarının teknik üstünlüğü tartışılmaz olan ünlü tasarımcının yaratıcı dehası ve hikaye anlatma yeteneği de bu defile ile bir kez daha kanıtlandı. Nasıl mı? Mobilyaları kıyafete çevirerek… Hem de tam o anda, podyumda! Sandalyeler paltoya, sehpalar ise elbiselere dönüştü davetlilerin gözleri önünde. Fütürizm ve minimalizmin sofistike bir dengede buluştuğu, kendine has tarzı ile tanınan Chalayan’ın bu defilesi 90’lı yılların unutulmaz moda olaylarından biri olarak kabul ediliyor.
Pierre Cardin – İlkbahar/Yaz 2008
İkonik Fransız tasarımcı Pierre Cardin, İlkbahar/Yaz 2008 koleksiyonunun gösterimi için davetlileri tam anlamıyla dünyanın öbür ucuna uçurdu. Çin’in kuzeybatısındaki Gansu bölgesinde yer alan Dunhuang şehrinde moda tarihine geçen bir defile düzenleyen Pierre Cardin’in ilham kaynakları arasında yer alan isim ise, elbette, doğu ile batı arasında bir köprü kuran gezgin Marco Polo’dan başkası değildi. Whistling Sand Mountain isimli çölde gerçekleşen defilede 200 tasarım yer alırken, finaldeki gelinlik tasarımı ise deve üzerindeki bir model tarafından taşındı. Meşhur İpek Yolu’na çok yakın mesafede gerçekleşen defilenin egzotik lokasyonundan alınan ilhamla koleksiyon; Venedik, İpekyolu ve Zanadu olmak üzere üçe ayrıldı ve doğu ile batı arasındaki bağı simgeledi.
Fendi – Çin Seddi Defilesi
Konu Karl Lagerfeld olduğunda hayaller de gerçekler de hiçbir zaman sınır tanımadı! 12 aylık bir çalışma sonucu ortaya çıkan bu defile ise, Çin Seddi’ni gerçek bir podyuma dönüştürerek bunu kanıtladı. Bu ikonik yapının 2.4 kilometre uzunluğundaki bir bölümünde gerçekleşen defile için dünyanın dört bir yanından Kate Bosworth ve Thandie Newton gibi çok özel isimler davetli olarak getirildi. Tahmin edebileceğiniz gibi tarihte bir ilk olan defile için özel bir koleksiyon hazırlanırken, markanın İlkbahar/Yaz 2008 koleksiyonundan tasarımlarda podyumda yer aldı. Çin’in lüks haritasındaki yerini sağlamlaştırmaya başladığı yıllarda gerçekleşen defile, özellikle bürokratik sebepler yüzünden oldukça zorlu bir sürecin sonunda ortaya çıksa da peşinden gelenlere lham oldu. Fendi’nin defilesinden sadece bir yıl sonra, Hermes de buradaki ilk defilesini gerçekleştirdi.
Chanel – Sonbahar/Kış 2014
4 Mart 2014 sabahı, Karl Lagerfeld moda ve eğlence dünyasının en ünlü isimlerini hiç beklemedikleri bir yere götürdü… Süpermarkete! Paris’te yer alan Grand Palais’i yıllar içerisinde tren istasyonunundan uzay istasyonuna çok sayıda dönüşüme uğratan Karl Lagerfeld, Chanel’in Sonbahar/Kış 2014 koleksiyonu için ise mizah duygusunu ve yaratıcı zekasını konuşturdu. Sonuçta, dünyanın en pahalı tasarımlarını bir süpermarkette moda severlere sunmak başka kimin aklına gelirdi ki? Chanel marka yiyecek ve içeceklerin de modellere eşlik ettiği defilenin konukları arasında ise Rihanna, Keira Knightley ve Melanie Griffith gibi yıldız isimler yer aldı. Chanel Süpermarketi’nin koridorlarında poz veren davetlilerin fotoğrafları ise günlerce sosyal medya hesaplarını süsledi.
Louis Vuitton – İlkbahar/Yaz 2014
Marc Jacobs’ın Louis Vuitton’dan ayrılacağı, İlkbahar/Yaz 2014 Koleksiyonu’nun defilesinden saatler sonra açıklanmış olsa da, o gün orada olan davetliler şov başladığı an bunu anlamışlardı. Çünkü defilenin seti, moda dünyasının dahi isimlerinden olan Marc Jacobs’ın bugüne kadar Louis Vuitton için yarattığı büyülü dünyaların hepsinden birer iz taşıyordu. Meşhur şelale, ikonik tren istasyonu, çok konuşulan yürüyen merdivenler… Hepsi, Marc Jacobs’ın büyük vedası için saygı duruşunda bulunuyorlardı sanki! Ortama hakim olan siyah renk ise bu vedayı daha da hüzünlü kılıyordu. Ünlü tasarımcının davetlileri nostaljik bir tura çıkardığı defile, hem kendisi hem de moda evi için bir dönemin bitişini simgeliyor ve hatta biten bir dönemin cenazesini andırıyordu kimilerine göre.
Valentino – Haute Couture İlkbahar/Yaz 2019
Ünlü sanatçı Celine Dion’un göz yaşları içerisinde bir defileyi izlediği, finalde ise ellerini patlatırcasına alkışladığı görüntüleri görmeyen yoktur. İşte söz konusu defile, bu defile! Uzun yıllar Valentino’nun kreatif direktörlüğü Marie Grazia Chiuri ile birlikte yürüten Pierpaolo Piccioli’nin, Chiuiri’nin ayrılığından sonra kendini bulduğu defile olarak da kabul ediliyor. Efsane fotoğrafçı Cecil Beaton’ın, bir grup modeli başka bir efsane olan tasarımcı Charles James’in tasarımları içerisinde fotoğrafladığı ikonik kareden ilham alan defile; adeta güzelliğe, zerafete ve özgünlüğe yazılan bir şiir gibiydi. Adut Akech, Liya Kebede ve Naomi Campbell gibi süpermodeller podyumda yürüdüğü defiledeki makyajlar da çok ses getirdi. Öyle ki, Instagram bunun için özel bir filtre bile hazırladı.
Jacquemus – İlkbahar/Yaz 2020
Simon Porte Jacquemus’un markasının 10. yılını kutladığı Menswear Spring/Summer 2020 defilesini görmeyen kalmamıştır diye tahmin ediyoruz. Güney Fransa’daki meşhur lavanta tarlalarının ortasına serilmiş fuşya runway’de gerçekleşen defile, hiç kuşkusuz 2000’li yılların en ikonik moda olaylarından biriydi. Hala sosyal medyada sıkça paylaşıldığı ve çokça referans yapılan defilenin ilham kaynakları arasında ünlü ressam David Hockney yer alıyordu. 10 yılını kutlamak için köklerine, doğup büyüdüğü yer olan Güney Fransa’ya dönen tasarımcı, bu uğurda çok sık rastlanmayan bir şey yaptı ve lavanta mevsimini kaçırmamak için Paris Moda Haftası resmi takviminde yer almamayı seçti. Bu cesur hamle ise karşılığını kesinlikle verdi!
Mary Katrantzou – İlkbahar/Yaz 2020
Londra merkezli Yunan tasarımcı Mary Katrantzou, İlkbahar/Yaz 2020 Koleksiyonu için tam anlamıyla köklerine döndü! Dünyanın en önemli Antik Yunan Tapınakları’ndan biri olan Poseidon Tapınağı’nda gerçekleşen defile, bir peri masalı sundu izleyenlere. Attika yarımadasındaki Sounion şehrinde konumlanan Poseidon Tapınağı’nın M.Ö. 440’lı yıllarda inşa edildiği tahmin ediliyor. Tapınağın 3 tarafını çeviren muhteşem deniz manzarası ise Poseidon Tapınağı’nın görkemini artırıyor. Bu muhteşem lokasyonda gerçekleşen defilede 36 look, birer tanrıça edasındaki modeller tarafından davetlilere tanıtıldı. Parçaların her biri ise farklı bir couture tekniğine ve Antik Yunan Medeniyeti’nde doğan felsefi bir fikre referans yaptı. Tasarımlar komplike ve gösterişli olsa da, modellerin giydiği Antik Yunan sandaletleri tüm koleksiyona ulaşılabilir bir his verdi.