Milano Moda Haftası Sonbahar/Kış 2024-2025 Koleksiyonları

Yoğun takvimiyle unutulmaz moda anlarına ev sahipliği yapan Milano Moda Haftası’nın dikkat çeken Sonbahar/Kış 2024-2025 koleksiyonlarını keşfedin.

Hız kesmeden devam eden moda haftalarının en yeni durağı, moda dünyasının başkentlerinden biri olan Milano! 20-26 Şubat arası gerçekleşen Milano Moda Haftası, yine birbirinden büyük moda evlerini ve yepyeni kreatif direktörleri ağırladı. Iceberg ile başlayan moda haftası, bir süredir koleksiyonun yapım aşamalarını internet sitelerinden canlı yayınlayan ve seyircileri koleksiyona dahil ederek moda sektöründe çığır açan Diesel ile devam etti. Birbirinden özel moda anlarına ev sahipliği yapan Milano Moda Haftası, Fendi, Versace, Roberto Cavalli, Dolce&Gabanna, Prada ve Ferragamo gibi ünlü İtalyan moda devlerini podyumlarla buluştururken Feben ve Sagaboi gibi yükselen moda evlerini de dünyaya tanıttı.

Bu sene üç büyük kreatif direktör değişikliğine ev sahipliği yapmasıyla da öne çıkan Milano Moda Haftası, şüphesiz senenin en heyecanlı moda haftalarından birine dönüştü bile! Adrian Appiolaza, Moschino için moda haftasının ikinci gününde podyumda yerini alırken haftanın üçüncü gününde Tod’s için Matteo Tamburini ve Blumarine için Walter Chiapponi, ilk koleksiyonlarını moda severlerle buluşturdu. Yeni kreatif direktörlerin yanı sıra ilk sezonlarında yakaladıkları başarılarla dikkatleri üzerlerine çeken Sabato De Sarno ve Peter Hawkings de Gucci ve Tom Ford için merakla beklenen ikinci koleksiyonlarını Milano podyumlarına çıkardı.

Modanın ışıltısını artıran tasarımlara ve sezonun öne çıkan trendlerine bakmak için tıklayın.

Milano Moda Haftası’nda bir diğer öne çıkan detay ise Alberta Ferretti, Elisabetta Franchi ve Marni’nin resmi programa geri dönmesi! Öncü moda evlerinin yeni sezonun trendlerini belirlediği koleksiyonları, yeni kreatif direktörlerin adlarından söz ettirecekleri çıkışları, ilk sezonlarında yakaladıkları başarıların ardından merak uyandıran kreatif direktörlerin kendilerini kanıtlayacakları ikinci koleksiyonları ve ünlü moda evlerinin Milano podyumlarına geri dönüşleri gibi önemli moda anlarıyla dolu olan Milano Moda Haftası takvimi, yine unutulmayacak bir moda haftasına imza attı!

Diesel

Glenn Martens, daha önce görülmemiş bir defile formatına imza atıyor ve 1.000 kişilik seyirciyi, Zoom üzerinden canlı yayınla defileyi izlemeye davet ediyor! Yine defile gününden bir hafta önce Diesel’in websitesinden ve instagram üzerinden canlı yayınla defilenin stili, atölye, model seçmeleri ve podyum kurulumu gibi hazırlık sürecini seyirciyle buluşturan Martens, yenilikçi ve yaratıcı vizyonunu gözler önüne sererken markanın geleceğinde bizleri olağanüstü yeniliklerin beklediğinin sinyallerini de veriyor.

Martens, ”benzersiz bir röntgenci ve etkileşimli deneyim” ve ”izleyeni izlemek” olarak tanımladığı bu çığır açan yaklaşımını ise kıyafetlerle de buluşturuyor ve canlı yayın seyircilerinin yüzlerinin olduğu etekler, elbiseler ve bluzlarla bizleri bir kez daha şaşırtıyor. Markanın imzası olan denim ve jarselere yine yer veren Martens, bu kez denim ve jarseye birleştirilmiş silüetler, kaplama işlemeler ve yıpratılmış bitişlerle yeni görünümler kazandırırken tüyler ve suni kürklerle iki boyutlu manipülasyonlar yaratıyor.

Koleksiyonda çita ve çiçek desenlerinin birleştirilerek kullanıldığı jarse takımları, suni kürkten yapılmış paltolar ve parti sonrası ter çizgilerini taklit etmesi amaçlandırılmış, eskitilmiş kumaşlar ve transparanlarla yapılan bluzlar, gömlekler, etekler, elbiseler ve pantolonlar öne çıkarken Martens’in klasik terziliğin dışına çıkan tarzı, resmi giyime kattığı yorumlarla kendini yine belli ediyor. Giyilebilirliği ve yeniliği mükemmel bir şekilde harmanlayan Martens, dış giyimde suni kürk kullanarak yarattığı neredeyse dünya dışı görünen abartılı silüetleri daha vücudu saran giyim parçaları ve sokak giyimin öne çıkan bomber ceketleri, kargo pantolonları ve oversize üstleriyle birleştirerek pratik, giyilebilir ama sıra dışı bir koleksiyona imza atıyor. Renkler, desenler, dokular ve kumaşlarla oynamaktan çekinmeyen Martens, günlük ve resmi giyim parçalarını ustalaştığı tarzıyla birlikte renkli, yenilikçi ve cesur parçalara dönüştürerek sıradışı silüetler ortaya koyuyor.

Fendi

Kim Jones, 2024-2025 Sonbahar/Kış koleksiyonunda klasik terziliğini asimetrik kesimlerle buluşturarak pratik ve sofistike bir Fendi kadını yaratıyor. Koleksiyon için Fendi’nin 1980’lerdeki arşivlerini inceyen Jones, Londra’nın aynı dönemde öne çıkan Blitz Kids, Yeni Romantikler, Japon tarzı, aristokratik tarz ve iş kıyafetlerinin benimsenmesi gibi öne çıkan kodlarından da ilham alıyor ve İtalyan tarzının korunduğu, İngiliz etkilerinin hissedildiği bir koleksiyona imza atıyor. Toprak tonlarının ve nötr tonların hakim olduğu koleksiyonda ise Kim Jones’un terziliği ve katmanlama stili dikkat çekiyor.

Günlük giyim tarzına sofistike dokunuşlarda bulunan koleksiyonda yuvarlak kesimli, bele tam oturan ve aşağı doğru yine yuvarlak bir şekilde açılan ceketler ve paltolar öne çıkarken yakaların ve omuzların yerine örgü boleroların yerleştirildiği siluetler dikkat çekiyor. Koleksiyon boyunca örgülere bolca yer veren Jones, bazı görünümlerde örgü kazakları modellere giydirmek yerine modellerin boyunlarından geçirerek omuzlarından dökümlü bir şekilde bırakırken bazı görünümlerde ise kazakların yalnızca kollarını modellerin kollarına geçiriyor.

Bele tam oturan ve vücudu saran formlarla feminen ve klasik kadın profilleri yaratan Jones, asimetrik kesimler kullanarak ise yarattığı kadın profiline modern ve sıra dışı dokunuşlar katıyor. Derilerin ve tüllerin sıkça kullanıldığı koleksiyonda gündelik giyimle ilişkilendirilen denime de yer veren Jones, geleneksel terziliğini kullanarak denimi de şık bir Fendi kadınının giyebileceği bir parçaya dönüştürüyor. Koleksiyonda renk bloklarına da yer veren Jones, grilerin yoğunlukta olduğu koleksiyonu yeşiller, maviler, sarılar ve pembeler kullanarak kırıyor ve canlı renkler aracılığıyla koleksiyona hareket katıyor. Koleksiyonda dikkat çeken bir diğer unsur ise tanrıçaların heykellerinin elbiselerde, bluzlarda ve eteklerde kullanılması. Şehirli, şık ve sofistike silüetlerle devam eden koleksiyonda kullanılan tanrıça heykelleri ile Jones hem Fendi’nin kökenlerine saygı duruşunda bulunuyor hem de zamanlar ve kültürler arası bir koleksiyon sergiliyor.

Prada

Miuccia Prada ve Raf Simons, geçmişten izlerin günümüze taşındığı romantik bir koleksiyona imza attı. Gösteriden kısa bir süre önce yayınladıkları açıklamada “Miuccia Prada ve Raf Simons’un Sonbahar/Kış 2024 Prada koleksiyonu, güzellik kavramlarının ve anıların oluşturduğu çağdaş bir dünyanın keşfinde modayı tarihten parçalarla birleştiriyor. Burada geçmişle bir romantizm var” diyen Prada, tarih boyunca belli dönemlerle özdeşleşmiş parçaları günümüze taşıyor ve konukları adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor.

1920’lerin slip elbiseleri, 1950’lerin kalem etekleri, örgü bluzları ve hırkaları, 70’ler ve 80’lerle popülerleşen deri ceketler ve 90’ların kolej ceketleri burada Prada ve Simons’ın modern yorumuyla buluşuyor ve geçmişten referanslarla hazırlanan koleksiyon, nostaljiğin aksine modern ve yeni hissettiriyor.

Prada’nın ikonikleşmiş ofis stilini de yeniden yorumlayan koleksiyon, ceketlere geniş ve keskin omuzlar ekliyor ve takım elbise kumaşından yapılmış etekleri kurdelelerle süslüyor. Koleksiyon boyunca öne çıkan kurdele detayı ise koleksiyona eğlenceli, modern ve renkli bir dokunuş katmasının yanı sıra hem günümüzün en sevilen trendlerinden olan kurdeleleri 2024/2025 sezonunda da görmeye devam edeceğimizin sinyallerini veriyor hem de koleksiyona çok daha derin ve duygusal bir anlam katıyor. Küçük kız çocuklarıyla ilişkilendirilen kurdeleler burada daha feminen, modern ve olgun silüetlerde karşımıza çıkıyor ve koleksiyon, bir kadının küçük bir kız çocuğundan yetişkin bir kadına evrilme sürecini kıyafetler aracılığıyla hissettiriyor. Koleksiyon boyunca geçmişi anlamayı amaçlayan Prada ve Simons, geçmişin parçalarını modern dokunuşlarla harmanlıyor ve tüm zamanlara taşınabilen yenilikçi bir koleksiyon sergiliyor.

Moschino

Adrian Appiolaza, adına ”Collezione 0” dediği ilk koleksiyonuyla Moschino’nun yeni döneminin açılışını yapıyor! Jeremy Scott’ın aksine daha giyilebilir parçalarıyla öne çıkan koleksiyon, Moschino arşivlerinden izler taşıyarak Franco Moschino’yu onurlandırmayı da unutmuyor ve Moschino İlkbahar/Yaz 94 koleksiyonundan İtalya bayrağını anımsatan dökümlü bluz ve ayrı ayrı kravatlardan yapılan üstler ve etekler Appiolaza’nın koleksiyonunda yeniden hayat buluyor. Appiolaza Moschino’su çok daha minimal ve giyilebilir ancak sıkıcı, alışılmış veya sıradan değil!

Koleksiyon boyunca öne çıkan dize kadar uzanan tişörtler ve tişört elbiseler, Moschino’yla yıllar içinde özdeşleşmiş barışa ve sevgiye teşvik eden sloganları ve büyük, parlak soru işaretleriyle dikkat çekerken, bulut desenli etek ve Jeremy Scott’tan alıştığımız gülen yüz de koleksiyonda sıklıkla karşımıza çıkarak Moschino’nun renkli ve yaratıcı enerjisinin geleceğe taşınacağının sinyallerini veriyor. Koleksiyon boyunca fırfırlar, tüller ve satenlerle oynayan Appioloza, siyahların ve toprak tonlarının ağırlıklı olduğu bir renk paleti tercih ediyor ancak maviler, kırmızılar, pembeler, sarılar ve puantiye desenleri kullanarak feminen, renkli ve eğlenceli bir koleksiyona imza atıyor.

Sezon trendleri, stil önerileri, tasarımcılardan en son gelişmeler için tıklayın!

Tom Ford

Geçen sezon Tom Ford’un kreatif direktörlüğündeki ilk koleksiyonuyla oldukça beğeni toplayan Peter Hawking, merakla beklenen ikinci koleksiyonunda da Tom Ford’un alıştığımız çizgilerinden çıkmadığı oldukça göz alıcı bir koleksiyona imza atıyor. Terziliğiyle dikkat çeken Hawkings, vücudu saran triko elbiselerden Tom Ford’un imzası haline gelmiş üç parçadan oluşan takım elbiselere, transparanlardan gösterişli metaliklere, satenlerden fırfırlara ve kürklerden derilere kadar uzanan geniş kumaş ve doku yelpazesiyle feminen, iddialı ve göz alıcı silüetler yaratıyor. Koleksiyon için güç ve baştan çıkarma temasını işleyen Hawkings, 1960’ların Fransız şarkıcı François Hardy, Helmut Newton’un ünlü fotoğraf çalışması Pola Woman ve beyazperdenin güzelliğiyle öne çıkan sevilen oyuncusu Sharon Stone gibi isimlerden ilham alıyor. Koleksiyon, Hawkings’in terziliğiyle yeniden yapılandırılmış bezelye ceketlerinin ve askeri ceketlerin yanı sıra, göz alıcı uyluk yüksekliğindeki yırtmaçlı elbiseler ve göbeğe kadar inen derin yakalı gömlekler gibi çeşitli parçalardan oluşuyor.

Güç ve baştan çıkarma temasını zıtlıklar üzerine kuran Hawkings, deri mikro mini şortu kombinlediği kürk ceketten moda dünyasının klasikleşmiş parçası küçük siyah elbiseye kadar farklı silüetleri ve stilleri harmanlıyor. Hawkings’in moda evi ile özdeşleşen takım elbiselerinde ise ekru, siyah, gümüş ve mor gibi klasik, güçlü ve cesur renkler kullanırken koleksiyonun en göze çarpan, eğlenceli ve seksi parçalarından olan halter yaka, taşlı transparan elbiselerde altın sarısı seçmesi, Tom Ford’un klasik estetiğine değinirken moda evinin öne çıkan feminen ve seksi stiline de eğlenceli, renkli ve modern bir dokunuşta bulunuyor. Dış giyim parçalarıyla da öne çıkan koleksiyon, altın düğmelerle süslenmiş yün paltolar, hacimli kürkler, timsah desenli deri ceketler ve ekru transparan yağmurluk gibi dikkat çeken parçalarıyla koleksiyonun seksi ve zamansız zarafetini tamamlıyor.

Kapak görseli: Tom Ford