Moda Tasarımcıları: Rubeus Milano
Yazı Boyutu:
Nataliya Bondarenko ile İtalyan zanaatini moda, deri ürünler, mücevher ve lüks parfüm kategorilerindeki tasarımlarına taşıyan Rubeus Milano markasını ve tasarımlarını konuştuk.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Karakterimi en iyi sporla açıklayabilirim, mücadeleci ve rekabetçiyim. Birgün iç mimar olma hayalimi gerçekleştirmeye karar verdim ve 2011 yılında iki akademik unvan kazandım.Moskova Otomobil ve Yol İnşaatı Devlet Teknik Üniversitesi Lojistik ve Organizasyon ile prestijli Moskova Mimarlık Enstitüsü Mimarlık ve Tasarım bölümlerinden mezun oldum. Daha sonra Florence Design Academy’de iç mimarlık eğitimi aldım.
Markanızın kuruluşu hikâyenizin hangi noktasına/zamanına denk geliyor?
Floransa’daki mezuniyetimden iki yıl sonra ailemle Milano’ya taşındım ve dünyadaki en güçlü ve sofistike kadınlara adadığım lüks bir proje yaratmaya karar verdim.
Rubeus Milano’nun koleksiyonlarını biraz daha detaylı anlatır mısınız? Neler tasarlıyorsunuz?
Rubeus Milano 2013 senesinde kuruldu. Geçmişteki güçlü kadın sanatçılar Tamara Lempiski ve Frida Kahlo ve fotoğrafçı, model ve oyuncu Tina Modotti’den ilham alan ilk koleksiyonumuzu yarattık. Tamara, Frida ve Tina isimli çantalar sanatı zanaatla buluşturuyordu. 2016’da Venedik Bienali için üretici Luigi Bevilacqua ile hazırladığımız Venice Koleksiyonu doğdu. 2018’de ilk parfümümüz Rubeus Rouge’u piyasaya sürmemizle Tutti Frutti koleksiyonumuz oluştu. Şu an iki parfüm koleksiyonumuz var: Tutti Frutti ve 2021’de Venedik’te çıkardığımız Venetian Gardens. 2019’da yılında ise ilk yüksek mücevher koleksiyonumuz Imperial Alexandrite’in tanıtımını Louvre Müzesi’nde gerçekleştirdik. 2021’de ilk mücevher koleksiyonumuz Duomo doğdu.
Markanızı birkaç kelime ile ifade etmenizi istesek…
Rubeus Milano’yu “nihai lüks” olarak tanımlayabilirim.
Tasarım yapmayı başka bir ‘şey’e benzetseydiniz bu ne olurdu?
Koleksiyonlarımı tasarlamayı bir tenis maçına benzetebilirim.
Koleksiyon yaratım sürecinde nelerden besleniyorsunuz?
İtalya kalbimi çaldı! Daha güzel bir ülke hayal edemiyorum. İnsanların yaratıcılığı, yemekler, moda, arabalar… Şehrin atmosferi yaratıcılığımı besliyor. Seyahat etmeyi, üretimleri izlemeyi, zanaatkarlarla iletişim kurmayı çok seviyorum.
Koleksiyonunuzu oluştururken izlediğiniz kriterler ve bağlı kaldığınız prensipler var mı?
Güzelliğe duyduğum hassasiyet ve iç güdülerim diyebilirim.
Kullanmayı en çok sevdiğiniz malzemeler ve renkler neler?
Yumuşak deri kullanmayı çok seviyorum. Bir de ikonik Mini Liza çantamızda kullandığımız fuşya saten favori kumaşım diyebilirim.
‘Trend’ kavramı sizin için ne anlam ifade ediyor?
“Trendy” olmanın müşterilerimizin ihtiyaçlarının farkında olarak onların istekleri doğrultusunda ürün ve hizmet sunmak olduğunu düşünüyorum.
Moda endüstrisinin aldığı bu yeni form hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu girdaba kapılmalı mı, yoksa çemberin dışında mı kalmalı?
Sektörde ilerlemenin en iyi yolunun marka değerlerimizi ve DNA’mızı kaybetmeden pazarı ve global trendleri takip etmekten geçtiğine inanıyorum.
OGGUSTO okurları markanıza ve koleksiyonlarınıza nereden ulaşabilir?
Bize resmi Instagram hesabımız Rubeusmilano ve web sitemiz‘den ulaşabilirsiniz!