Paris Moda Haftası 2025 İlkbahar/Yaz Koleksiyonları
Yazı Boyutu:
Kutlu moda haftalarının son durağı olan Paris’e gidiyoruz. Milano’dan sonra gözler Paris’e çevrilmişken modaevlerinin İlkbahar/Yaz 2025 koleksiyonlarını birlikte inceleyelim.
Moda dünyasının gözbebeği Paris, Milano, Londra ve New York‘tan sonra sahneyi devraldı. 23 Eylül – 1 Ekim tarihleri arasında modanın devlerinin yeni koleksiyonlarının ve İlkbahar / Yaz 2025 tasarımlarının görüldüğü Paris her zamanki gibi göz kamaştırdı.
*Bu içerik güncellenmeye devam etmektedir.
Christian Dior
Dior 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonu, atletizmle iç içe geçmiş modern bir kadın gardırobunun nasıl hem güçlü hem de zarif olabileceğini bir kez daha kanıtladı.
Maria Grazia Churi, Dior podyumuna yine harika bir imza attı. Atletik görünümlerin en feminen şekilde tasarıma dönüştüğü koleksiyon Rodin Müzesi’nin bahçelerine kurulan podyumda sergilendi.
Defilenin açılışını yapan multidisipliner sanatçı SAGG Napoli’nin performansı ise hem koleksiyonun ruhunu özetledi hem de en can alıcı sahne oldu. Sanatçının Güney İtalya’dan ilham aldığı dekor çalışmaları ve okçuluk enstalasyonunu koleksiyonun dinamik görünümünü en harika şekilde tamamladı.
Defilenin merkezinde, Maria Grazia Chiuri’nin kadın bedeninin hareketini ve sporun moda ile buluştuğu noktayı keşfetme arzusu vardı. Spor kıyafetlerinin sunduğu özgürlük, koleksiyonun her parçasında kendini gösterdi.
Chiuri, Dior’un 1951 yılında Mösyö Dior tarafından tasarlanan ‘Amazone’ arşivinden esinlenerek, antik drapeler ve modern aktif kadınlar için ileriye dönük bir gardırop oluşturmuştu. Esneyen örgü kumaşlarla tasarlanan omuzları kaldıran kesimler, kadın bedeninin doğal hareketlerini vurgulayarak atletik estetiği ön plana çıkardı.
Dior’un zamansız Bar Ceketi de bu koleksiyonda yeni kesimler ve oranlarla güncellenmişti.
Gövdeyi çaprazlayan detaylar, Louvre Müzesi’nde sergilenen mitolojik avcı tanrıça Diana’nın gücünü simgeleyen referanslar içeriyordu. Cesur kesimlerle birleştirilen bu parçaların, salaş kesimli pantolonlarla bu denli mükemmelce bir araya gelmesi de Dior’un benzersiz yönlerinden biri olarak kendini gösterdi.
Aksesuarlardan kıyafetlerin vazgeçilmez bir parçasına dönüşen ultra uzun eldivenler ise, koleksiyonun arşiv referanslarına bağlı kalan modern dokunuşlarıyla öne çıktı.
Saint Laurent
Anthony Vaccarello, güçlü hatlarıyla Saint Laurent’teki tasarım yolculuğunu cesur ve özgün adımlarla sürdürüyor. 2025 İlkbahar/Yaz koleksiyonunda, ikonik Rue de Bellechasse mekânında gerçekleştirilen defilede sınırları daha da ileriye taşıdı. Podyumun dikkat çeken bir detayı ise Yves Saint Laurent’in Marakeş’teki ünlü bahçelerine atıfta bulunan mavi oval bir podyumda tanıtılmasıydı.
Bu sezon Yves Saint Laurent’in mirasını modern ve baskın bir dille yorumlandı; otorite ve güç temaları ön plana çıktı. Büyük boy maskülen takımlar, geniş kravatlar ve dikkat çekici aksesuarlar, maskülen estetiği yeniden tanımlayan bir tavırla sunuldu. Saint Laurent’in sofistike ve dramatik köklü stil kodlarına sadık kalınarak, modern kadınların sınır tanımayan enerjisini yansıtan bir koleksiyon ortaya çıktı.
Courréges
Courrèges’in Kreatif Direktörü Nicolas Di Felice, 2025 İlkbahar Koleksiyonu’nda ilham aldığı sonsuz daire Möbius şeridini sadece tasarımlarında değil podyum tasarımında da gösterdi.
Döngüselliğin ön planda olduğu ve vücutla ahenk yakalayan kıyafetlerin her biri de tasarımcının dönüşüme ne kadar açık olduğunu da yansıtıyor. Deniz dalgalarını anımsatan bir arka fon eşliğinde düzenlenen defilenin en dikkat çeken detayı ise asimetrik ve cut-out hatlar oldu.
Dries Van Noten
Haziran ayında son erkek koleksiyonunu sunarak modaya veda eden Dries Van Noten’ın ardından, markanın ilk koleksiyonu 2025 İlkbahar/Yaz defilesiyle görücüye çıktı. 38 yıl sonra ilk kez Van Noten’ın imzası olmadan podyuma çıkan bu koleksiyon, henüz belirlenmiş bir kreatif direktör olmasa da, tasarımcının zengin arşivinden ilham alınarak yaratıcı ekip tarafından tasarlandı.
Göz alıcı baskılar, zengin dokular, çarpıcı renk paletleri ve sofistike formlar kusursuz bir iyimserlik içinde birleşti. Hayvan desenleri, çarpıcı renkler, güçlü çizgiler ile bir araya gelerek trençkotlar, ipeksi saten gömlek ve pantolonlarla buluştu.
Balmain
Olivier Rousteing, Balmain’in imza çizgisini en muazzam ve cesur haliyle Palais Chaillot’taki podyumuna taşıdı. Koleksiyon, Balmain’in ikonik askeri ceketlerini altın düğmeler ve net omuz detaylarıyla modern bir şekilde yeniden yorumlarken, transparan kumaşlar ve dantel dokular feminenliği cesur bir şekilde vurguluyor.
Her detayında özgüvenin olduğu Balmain defilesinde göz alan hatlar, cesur omuzlar ve heykelleri anımsatan siluetler Olivier Rousteing’in büyük imzaları ve Pierre Balmain’in arşivlerinden görüntülerle bir araya geliyor.
Acne Studios
Acne Studios’un yeni koleksiyonu sanatçı Jonathan Lyndon Chase’in dekoratif çalışmalarının olduğu bir podyumda, Paris’e çocukluk oyunlarının neşesini taşıyan bir tarzla tanıtıldı. Yükseltilmiş omuzlar, hacimli terzilik ve geniş bel çizgileri ile şekil bulan, bunun yanında markanın yumuşak tarzını da koruyan tasarımlar kendine özgü bir yer edindi.
Beli vurgulayan, dolgun kot pantolonlar ve etekler, pürüzsüz dokulu deri takımlarla bir araya gelerek minyatür oyuncak kıyafetlerini andıran bir etki yarattı. Kalın örgüler ve büyük kare kesimler, sanki dijital bir büyütme işleminden geçmiş gibi gerçeküstü bir görsellik öne çıktı. Aşırı abartılmış göğüs ve omuz detayları, bazı kıyafetlerde modellerin bedenlerinden dışarı taşarak kağıt bebeklerin giydirildiği kitaplara stil anlamında gönderme de defilede öne çıktı.
Louis Vuitton
Louis Vuitton 2025 İlkbahar-Yaz Kadın Koleksiyonu, Fransız modasının zarafet ve zanaatkarlık geleneğini modern bir bakış açısıyla yeniden yorumluyor. Defilede, karşıt unsurların dikkat çekici uyumunu izlerken yumuşak ve güçlü dokular, katı çizgilerle akışkan formlar arasındaki dengeyi ustalıkla kuran tasarımlar, benzersiz bir hareket algısı yarattı. Bu sezonun teması, çelişkilerin estetik bir dansıydı; yapıların esnekliği, zarif ama tavizsiz bir hafiflikle birleşerek podyuma taşındı.
Koleksiyon, Laurent Grasso’nun Studies into the Past serisinden esinlenerek tasarlanmış parçalarla geçmişin izlerini günümüze taşırken, Jamie xx’in yeni albümü “In Waves”den parçalarla ritmik bir atmosfer oluşturdu. Louis Vuitton’un bu sezonki sunumu, modern kadının kendine güvenen ve kararlı duruşunu, aynı zamanda zarif ve akışkan yönleriyle de sahneye taşıyan, etkileyici ve katmanlı bir hikaye anlatımı sundu.
Miu Miu
Hilary Swank, Willem Dafoe, Cara Delevigne, Sunday Rose, Eliot Sumner, Simz, Amelia Gray, Minnie’nin de podyumda olduğu Miu Miu yenilikçi yanını ve nostaljik çizgilerini harmanlayarak seyircilerin karşısına çıktı.