Türk Moda Tasarımcıları: Eclectic Concept Store
Yazı Boyutu:
Türk moda tasarımcısı Gizem Esendemir, markası Eclectic Concept Store‘u OGGUSTO okuyucularına anlattı.
Önce uzun yıllar marka yönetiminde aktif rol oynayan, sonra ise styling alanına geçerek ünlü isimlerin stil danışmanlığını üstlenen Gizem Esendemir aslında tekstilci bir aileden geliyor. Bu anlamda tekstile ve tasarıma hep çok yakın olmuş. Stil danışmanlığı yaptığı dönemde de kıyafetlere küçük dokunuşlar yapmaya, birkaç parçayı birleştirerek sahne kostümleri tasarlamaya başlamış. Tekstil ve tasarım dünyasına yakınlığı sayesinde kendi markasını kurmaya karar vermiş ve ‘Eclectic Concept Store’u hayata geçirmiş.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1988 yılında İstanbul’da doğdum. Aslen İzmirliyim. Tekstilci bir babanın tek kızıyım. Marka yönetimi üzerine eğitim aldıktan sonra uzun yıllar boyunca birbirinden farklı markaların sponsorluk iletişimleri ve aktivasyon tarafında çalışmaları sürdürdüm. Eş zamanlı olarak da bir takım sanatçıların basın danışmanlığını yaptım. Sonra kendi markamı oluşturmak adına aklımda bir proje vardı, bu projeyi hayata geçirdim. İsmi; Eclectic Concept Store oldu!
Markanızın kuruluşu hikayenizin hangi noktasına/zamanına denk geliyor?
Hayatımın en güzel dönemine denk geliyor diyebilirim. Okurken bir yandan çalıştığım için erken yaşta hayata başladım. İş hayatına başladıktan tam 10 sene sonra kendi markamı hayata geçirmiş oldum. Artık tamam dediğim, ne kadar daha aynı işleri yapacağım ya da kendimi nasıl daha fazla geliştireceğim diye hayatımı sorguladığı bir dönemdi. Risk aldım ve başladım.
Markanızı birkaç kelime ile ifade etmenizi istesek…
Bebek, huzur ve hiç sonu olmayacak…
Tasarım yapmayı başka bir ‘şey’e benzetseydiniz bu ne olurdu?
Çam ağacına!
Koleksiyon yaratım sürecinde nelerden besleniyorsunuz?
Kumaşlardan besleniyorum. Zaten bir şekilde giyinmeyi seven insanlarız. Ama model yaratmak bir noktada tıkanıyor ve o sebeple günümüzde hep birbirinin aynısı ya da benzeri modeller mağazalarda. Ama kumaşçı gezmek, kumaşa dair, tasarıma dair üreticilerin atölyelerini gezmek insana hep farklı fikir dünyalarının kapılarını aralatıyor.
{772546}
Koleksiyonunuzu oluştururken izlediğiniz kriterler ve bağlı kaldığınız prensipler var mı?
Kesinlikle kumaş kalitesi ve dikiş kalitesi. Bir sürü kumaşçı geliyor alımlarımız sırasında , 3 lira daha ucuz diye o kumaşı tercih etmiyoruz. Prensibimiz kaliteden ödün vermemek! Siparişler çıkmadan önce ben kalite-kontrol gibi atölyede tüm dikişleri gözden geçiriyor, tüm ürünlerin son halini kontrol ediyorum.
Kullanmayı en çok sevdiğiniz malzemeler (kumaş, aksesuar vs) ve renkler neler?
Kumaşlarda vazgeçemediğim; krep, deri, nubuk ve tabi ki keten! Aksesuarlarda ise püskül ve etnik şeritler.
‘Trend’ kavramı sizin için ne anlam ifade ediyor?
Trend benim için çok anlamlı bir kavram değil. Marka olarak trendleri takip ettiğimizi söyleyemem. Biz kendi trendlerimizi oluşturuyoruz. Bu yüzden ismimiz ve mottomuz ‘Eclectic’.
Moda endüstrisinin aldığı bu yeni (hızla değişen vitrinler ve stiller) form hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu girdaba kapılmalı mı, yoksa çemberin dışında mı kalmalı?
Bir şekilde yakalamak gerekiyor. Dışında kalırsak sektörden soyutlanırız. Biz de her akımı yakalayamıyoruz ama çemberin içinde kalmaya çalışıyoruz. Zaman zaman zorlansak da bir şekilde bu çemberin içerisindeyiz. Eğer aktif bir şekilde pazarlama stratejisi ile ilerliyorsan ister istemez bu girdaba sen de katılıyorsun.
{772539}
İdeal bir moda haftası kurgulasanız bu nasıl bir organizasyon olurdu?
Ben çok seviyorum böyle organizasyonlar oluşturmayı ve bunlara renk katmayı. Eclectic ilk senesinde insanlara kendini tanıtmak için Bebek’teki mağazasının bahçesinde periyodik zamanlamalarla parti düzenleyen bir markaydı aslında. Sanırım yine o tatta bir organizasyon hayala ederdim. Bir takım markaların sponsor olduğu, sürekli bir aktivitenin yer aldığı, dj’lerle, enstrümanlarla misafirlere güzel bir müzik sunulan bir organizasyon olurdu bu. Modayı da içine bir şekilde entegre ederdik.
OGGUSTO okurları markanıza ve koleksiyonlarınıza nereden ulaşabilir?
Kış aylarında Küçük Bebek’te olan showroomumuzda randevu sistemi ile ilerliyoruz. Online satış platformlarımız ise kendi web sitemiz ve Trendyol Luxury Designer bölümü. Yaz aylarında ise Çeşme’de The Beach of Momo’da bir pop up mağazamız oluyor.
