Türk Moda Tasarımcıları: Kleris Strumza
Yazı Boyutu:
Türk moda tasarımcılarından Kleris Strumza, aynı adı taşıdığı markasını OGGUSTO okuyucularına anlattı.
Kleris Strumza, Amerika’da psikoloji lisans eğitimini tamamladıktan sonra moda tasarımı okumaya karar verir. Ardından kendi markasını kuran Strumza, antik broşlar ve altın işleme detaylarını kullanmayı seviyor.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tabii. Amerika’da psikoloji masterimi bitirdikten sonra evlenip Milano’ya yerleştim. Her zaman hayalini kurduğum moda tasarımı okumaya karar verdim. O kadar zevk alıyordum ki eşime iyi geceler dedikten sonra dikiş makinemi açıp hiç durmadan sabahlara kadar kıyafetler yapıyordum. Beni bir şeyler yaratabilmek o kadar çok heyecanlandırıp tatmin ediyordu ki doğru yolda olduğumdan emindim ama bir türlü marka kurma cesaretinde bulunamıyordum.
Markanızın kuruluşu hikayenizin hangi noktasına/zamanına denk geliyor?
Bu daha ilk sezonum. Markamı kurmaya bir türlü cesaret edemiyordum. Ya tutmazsa, ya reddedilirsem gibi korkular önüme geçiyordu. Yaratmış olduğum ama bir türlü hayata geçiremediğim koleksiyonum ve ben sıkışmış kalmıştım. Bir gün bu korkularımın beni olduğum yerde tuttuğunu ve hiçbir şey yapmamakla reddedilmenin aslında aynı sonuçlara varacağını fark ettim. O zaman bir şeyler yapıyım ve reddedilirsem de en azından yapmış olacağım için bunun beni tatmin ve mutlu edeceğine karar verdim. Reddedilmekten zevk alacak haldeydim. İşin aslı hiç de reddedilmedim ama edilseydim de umurumda değildi.
{771705}
Markanızı birkaç kelime ile ifade etmenizi istesek…
Markamı zamansız ve çarpıcı olarak nitelendirebilirim. Her parça klasik olup, kadınların gardırobunda bulunan güvenli dediğimiz, 5, 10 hatta 20 sene sonra bile aynı etkiyi bırakabilecek, kombini kolay parçalardan oluşuyor. Dikkatleri üzerine çeken, ağırlığı olan, ölçülü ve klas kadınlar için ideal bir koleksiyon…
Tasarım yapmayı başka bir ‘şey’e benzetseydiniz bu ne olurdu?
Benim için kumaş ve aksesuar bakmak oyuncakçı dükkânındaki bir çocuğun oyuncak seçmesi gibi bir şey. Kendimden geçiyorum ve sonrada onlarla oynayıp yaratmaya bayılıyorum.
Koleksiyon yaratım sürecinde nelerden besleniyorsunuz?
Şimdiye kadar bir antika koleksiyoncusu olan babanım antik objelerinden etkilendim.
{772524}
Koleksiyonunuzu oluştururken izlediğiniz kriterler ve bağlı kaldığınız prensipler var mı?
Var. Koleksiyonumu yaratırken özellikle kendimin değer verdiği kriterleri ele aldım. Tasarım bir parçaya hepimizin bildiği gibi belli rakamları sarf ediyoruz. Ben buna yatırım gözüyle bakıyorum. Klasik olması her zaman giyilebileceği anlamına geliyor, klasik olmasına rağmen dikkat çekmesi de yatırımımın bana geri dönmesi anlamına geliyor. Kimse yatırımını görünmez olmak için yapmaz.
Kullanmayı en çok sevdiğiniz malzemeler (kumaş, aksesuar vs) ve renkler neler?
Antik broşlar, altın işlemeli düğmeler, ipek kadife, kaliteli payet kumaşlar, saten kumaşlar kullanıp, bordo zümrüt yeşili, mor, siyah gibi çarpıcı renkler kullanmayı seviyorum.
‘Trend’ kavramı sizin için ne anlam ifade ediyor?
Trend benim için süregelen yenilik ve pazarlama stratejisi anlamına geliyor.
{771406}
Moda endüstrisinin aldığı bu yeni (hızla değişen vitrinler ve stiller) form hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu girdaba kapılmalı mı, yoksa çemberin dışında mı kalmalı?
Her şey gibi moda da çok hızlı tüketiliyor. Kıyafetlerin yüzleri çabuk eskiyor. Bence ne bu girdaba takılmalı nede uzak kalınmalı. Kendimize yakışanı giymeli ve trend parçalardan esinlenip kendi tarzımızla harmanlayabiliriz.
İdeal bir moda haftası kurgulasanız bu nasıl bir organizasyon olurdu?
Bence çok güzel yetenekler var ülkemizde ama maalesef keşfedilemiyorlar. Bazen insanların dürtülmeye ya da el verilmesine ihtiyacı olabileceğini düşünüyorum bu sebepten. İdeal bir moda haftasında genç yeteneklerin kendilerini sunabilecekleri bir platform oluşturup onların da şanslarının olduklarını gösterip motive ederdim.
OGGUSTO okurları markanıza ve koleksiyonlarınıza nereden ulaşabilir?
Harvey Nichols, Brandroom ve Galeries Lafayette Istanbul mağazalarından ulaşabilirsiniz.