Türk Moda Tasarımcıları: Rivus
Yazı Boyutu:
Rivus markasının yaratıcısı Dicle İpek Öztaşkın, markasını OGGUSTO okurları için anlattı.
Dicle İpek Öztaşkın, maliye bölümünden mezun olduktan sonra yurt içi ve yurtdışında önemli markalarda çalıştı. Daha sonrasında kendi markası Rivus’u kurarak zamansız ve mevsimsiz tasarımlar yapan bir marka ortaya çıkardı. Markanın misyonu, başta cinsiyet olmak üzere her türlü ayrımcılığa ”Hayır” demesi… Rivus için sade ürünleriyle, çabasız şıklığı temsil eden, kimlik sahibi tasarımlar sunmak en önemlisi!
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Tasarımcıyım. 20 yıla yakın bir süre profesyonel olarak yüksek hacimli yurt dışı ve yurt içi-perakende satış ve tasarım yapan hazır giyim tekstil firmalarında çalıştım. Aslında 4 yıl maliye okudum, üstüne de 1 yıllık tasarım eğitimi aldım. Ailem finansçı yada bankacı olmamı beklerken ben çocukluğumdan itibaren yapmak istediğim işi seçtim. Bu kabul ettirme süreci hafif sancılı geçti ama sonuç; istediğim işi yapıyorum ve mutluyum. Çalışma serüvenime 1 yıl kadar ara verdim. Daha sonra kendi markam Rivus’u kurdum.
Markanızın kuruluşu hikayenizin hangi noktasına/zamanına denk geliyor?
Kendimi ‘’Neden bu işi yapıyorum ve neden ben?’’ diye sorular sorarken, hayatımı sorgularken buldum. Bize verilen yeteneklerin -ya da her ne ise bu- bir amacı olmalı. Bu sorular ve sorgulamalar ekseninde yeni bir marka yaratma isteğimi keşfettim ve Rivus markası doğdu.
{772539}
Markanızı birkaç kelime ile ifade etmenizi istesek…
Farkındalığı olan, karakter/kimlik sahibi ve kendine özgü.
Tasarım yapmayı başka bir ‘şey’e benzetseydiniz bu ne olurdu?
Yazılım geliştirmek olabilirdi. Asla bir yazılımı ömür boyu ilk tasarlandığı biçimde kullanamazsınız. Sürekli yazılımınızı yenilenmek ve bir üst versiyona upgrade etmek durumundasınızdır. Bu bi zorunluluktur. ‘’Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.’’ sözünden yola çıkarak; tasarımınıza hep yeni, hep gelişmiş ve üst versiyon yüklemek zorundasınız. Tekstil ve moda da böyle. Hızlı, farklı, yenilikçi ve sürekli değişen bir şey! Hatta değişimi yakalayabilen bir kapasiteye sahipseniz kazanırsınız ve devam eden bir başarı grafiğiniz olur. Ve GUSTO elbette. Herkes her işi yapabilir önemli olan o işi nasıl ve hangi vizyonla yaptığıdır. Yoksa kaybedersiniz.
{772156}
Koleksiyon yaratım sürecinde nelerden besleniyorsunuz?
Yurt dışı yayınlarını takip ediyoruz ekip olarak. Sosyal medya akımları, trendleri, yeni toplumsal akımlar… Herhangi yeni bir kelime, vurgu… Ülkeler arası yaşanan durumlar ve dünyada neler olup bittiği. Bunlar, bizim Rivus olarak en çok etkilendiğimiz, ilham kaynaklarımız diyebileceğimiz noktalar. Bir önceki sezon müşteri tercihleri, en çok satan ürün vs. de bir sonraki koleksiyon adına bize yardımcı oluyor. Performans değerlendirmeleri en önemli ve gerçek ilham kaynağımız. Satılabilir ürün yapmak ve bunu giyilebilir kılmak ve her keseye uyması bizim marka olarak olmazsa olmazlarımız.
Koleksiyonunuzu oluştururken izlediğiniz kriterler ve bağlı kaldığınız prensipler var mı?
Yukarıda da belirttiğimiz gibi satılabilir olması, fazla aksesuar ve detay içermeden sade-giyilebilir olması.
Kullanmayı en çok sevdiğiniz malzemeler (kumaş, aksesuar vs) ve renkler neler?
Genelde siyah, taupe, yağ yeşili, haki, ekru vs.Ama pantonedeki ara renkler, sepia tonları da kullanmayı seviyoruz. Kumaş olarak krep saten, deri, farklı işlenmiş likralı kumaşlar ve bu sezon Rivus koleksiyonuna giren deriyi kullanıyoruz.
‘Trend’ kavramı sizin için ne anlam ifade ediyor?
Trend kavramı benim için dengede olmak gereğine vurgu yapıyor. Çok bağlı kalmadan, dozunda ve dengeli bir şekilde uygulanmalı. Aksi taktirde trend takip eden çok fazla tüketici doz aşımından komik durumuna düşebiliyor. Trend lafı benim kişisel olarak içimdeki protest ruhumu ortaya çıkarıyor. Bir şey trend ise onu yapmamalıyım diyorum. Trend olandan ziyade kendine yakışanı giymek ve almak çok daha ‘’Trend’’ olmalı!
{771790}
Moda endüstrisinin aldığı bu yeni (hızla değişen vitrinler ve stiller) form hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu girdaba kapılmalı mı, yoksa çemberin dışında mı kalmalı?
Bence bu harika! Herşey değişmeli, bakış açıları, normlar, kurallar ve tüm kalıplaşmış-klişe alışılmışlıklar. Biz tasarımcıları besleyen bu değişimler. Monoton olmayan ve sürekli yenilenen değerler, bilgiler. Sokak akımları, cinsiyetsizlik, kusurluluk, sınırsızlaşma. Ayrıştırmalara karşı olan akımlar. Ten rengine yüklenmiş aristokratik ayrıştırmanın yuhalanması bunların hepsi herşeyi etkiliyor. Koleksiyonlar, vitrinler ve tüm sektörleri. Biz de değişmek ve gelişmek, büyümek zorundayız.
İdeal bir moda haftası kurgulasanız bu nasıl bir organizasyon olurdu?
50 sene yada 100 sene sonra dünya nasıl bir yer olacak? Ne tip gelişmeler olacak’tan yola çıkarak biraz hayaller üstü, bilim kurgu filmleri aratmayan bir organizasyon kurgulardım. Şaşırtırdım ve hatta şımartırdım.
OGGUSTO okurları markanıza ve koleksiyonlarınıza nereden ulaşabilir?
Rivus’un kendi web sitesi üzerinden ve Reşitpaşa’daki showroom’undan ulaşabilirler. Bunun yanı sıra Rivus ürünleri Hipicon’da, Vitruta’da, Trendyol’da, Lidyana’da ve Brandroom mağazasında görebilirsiniz.