Panter Figürüyle Dikkat Çeken Çanta: Panthère de Cartier
Yazı Boyutu:
Trapez formu, ince, granüllü derisi ve mücevher detaylı tokasıyla dikkat çeken, Panthère de Cartier çanta koleksiyonuyla tanışın.
1940’lı yıllarda Cartier’de kreatif direktör olarak çalışırken, panter figürünü imzası olarak benimseyen ilk kişi Toussaint oldu. Adeta heykelsi bir panter tasarladı. Gururlu ve mıknatıs misali çekici bu panter, Cartier mücevherlerinin sembolü olacaktı. Güçlü bir tarzı simgeleyen panter figürü, Cartier’nin son çanta koleksiyonuna da damgasını vuruyor. Adeta kusursuz bir imza. İlk olarak fark edilen ve hemen ilgiyi çeken, değerli siyah lake detaylı bir toka. Bir de görünmeyenler var. Belli belirsiz bir şekilde panterin hareketi fikri ve çantanın kapağında yarattığı hafif bir dalgalanma. Panter figürü bir çanta olsaydı, bu çanta olurdu.
Her detay bir yapıya sahip: form, askı ve köşeler. Bu minimalist yaklaşım, çantanın tokası için bir vitrin görevi görüyor. Düz hatlı ve grafik panter kafasını taşıyan halka, Cartier tasarım stüdyosu ve yüksek mücevherat ustalarının yakın iş birliğiyle yaratıldı. Partner gerçekçiliğini, hatlarının yalınlığını ve oranlarının kesinliğini onlara borçlu. Feminenliğini ve sofistike tarzını ortaya koyan karakteriyle panter, hem omuza takılabilen hem de elde taşınabilen “Grande Maison” çantanın ortak paydası. Küçük boy ve mini olmak üzere iki boyutta sunulan çanta, siyah, kiraz, yeşil ve uçuk pembe renklerde tasarlandı.
Panthère çanta, sanat direktörü Marlin Yuson’un liderliğindeki aksesuar tasarım stüdyosunda tasarlandı. Bu kreatif, parlak ve ışık dolu laboratuvar ve stüdyo, ilham dolu ve incelikli ifade ve yaratıcılığın adresi Paris’te yer alan Cartier International’ın genel merkezinde bulunuyor. Derilerin en güzeli ve sofistike madenler bu istisnai yere mutlaka uğruyor. Panthère çantayı tasarlamak için Marlin Yuson, Cartier atölyelerinin mücevher uzmanlığından ve olağanüstü bir deri seçimlerinden yararlandı. Bunlar aynı zamanda, çantanın kıymetini ve zarafetini belirleyen iki kusursuzluk kriteriydi.
Öncelikle çantanın tokasına odaklanıldı. Hacmi, C harfi ve farklı boyutlardaki her bir siyah lakenin daha da öne çıkardığı profil çalışması, pantere hayat veriyor ve hareketi ortaya çıkarıyor. Tasarımcı ve mücevher ustası ilk kalıptan nihai ve kusursuz forma kadar bu ortak çalışma boyunca sürekli iletişim halinde kalarak işbirliği yaptı. Her detayın canlı olması ve panterin canlılığını yeniden kazanması da gereklydii. Ayrıca panterin her bileşeni, ışıltısını arttırmak üzere elde cilalandı.
{771395}
Ardından, çantanın derisine odaklanıldı. Dalgalı, granüllü dokusu ve parlaklığı, çok özel ve aynı zamanda titiz deri ürünleri uzmanlığını zorunlu kıldı. İyi özellikleri sayesinde yalnızca en üst kalite dana derisi seçildi. Önce yıkanıp tabaklanan deriler bazı aşamalardan oluşan sanatsal bir süreçten geçtiler. Böylece deriler Palmelatto adını taşıyan bu dalgalı ve granüllü efekti kazandılar. Öncelikle sabitleyici bir sprey kullanılarak derinin yüzeyine kağıt uygulanıyor. Ardından deri sarılarak kurutuluyor. Böylece kağıt dokusu yüzeye geçiyor. Kağıt çıkarıldığında deri üzerinde dalgalı bir baskı bırakıyor. Son olarak, bunu korumak ve pırıltılı bir etki sağlarken çizilmezlik özelliğini temin etmek için deriye sabitleyici sprey uygulanıyor.
Panthère de Cartier çanta koleksiyonu, Cartier’nin sürdürülebilirlik ilkelerine ve uygulamalarına taahhüdünü yansıtıyor. Bu öncelik, derinin menşeinin takip edilebilirliğini, tedarik zinciri boyunca insan kaynaklarına gösterilen özeni ve deri materyallerinin üretiminde çevreye gösterilen saygıyı garanti ediyor. Nitekim Cartier, ürünlerini çoğunlukla Avrupa Birliği içerisinden tedarik ediyor ve en iyi uygulamaları devreye aldıklarından emin olmak üzere kendi deri ürün tedarikçileriyle yakından çalışıyor.