İddialı Stillerin Vazgeçilmez Parçası Şapka

Şapkanın yüzyıllardır süre gelen hikayesini ve stil önerilerini inceliyoruz.

Şapkalı insan tasvirlerinin ilk kez yaklaşık 15.000 yıl önce Fransa’da bulunduğunu biliyor muydunuz? İşte şapkanın tarihi o denli eski zamanlara dayanıyor. Tabii o yıllarda şapkalar düşebilecek taşlardan ya da soğuktan korunmak için kullanılan bir muhafaza aracıydı. İlk dinlerin doğuşuyla birlikte şapka aynı zamanda manevi anlamlar da taşımaya başladı. Örneğin Mısır’da şapkanın ruhun ikametgahı olduğu için başı koruma görevi vardı. Aynı zamanda Mısır firavunlarının başlıkları Güneş Tanrısı Ra’nın oğulları olduklarını ve onu dünyada temsil ettikleri için şeref ve kutsallığı simgeleyen aksesuarlardı.

Orta Çağ’da ise şapka sosyal sınıfları belirleme görevine de sahipti. Zengin ve soylular, başlarını örtmek için rafine modeller ve kadife gibi değerli kumaşlar kullanıyorlardı. 13′.’üncü yüzyılda ilk şapka dükkânlarının doğmasıyla birlikte Venedikli ve Fransız şapkacılar ün kazanmaya başladı. 1400’lü yıllarda sık sık şapka takan Fransız kralları XI. Louis ve VIII. Charles sayesinde şapka modası daha da yayıldı. Ancak asıl patlamanın 1500’lü yıllarda, tüy, peçe veya değerli taşlarla zenginleştirilmiş, çeşitli tip ve malzemelerden şapkalar üretilmeye başlanmasıyla yaşandığını söyleyebiliriz. Şüphesiz ki Rönesans döneminde daha elegan malzemeler ve tasarımlar kullanılması da şapkanın statüsünü net bir şekilde yükseltti.

{31935}

Şapkanın Altın Çağı

19. yüzyılda şapka kullanımı özellikle kadınlar arasında popülerleşmeye başlıyor. Çene altından kurdeleyle bağlanan modellerden, tüylerle ve çeşitli süslemelerle bezeli gösterişli modellere kadar o dönem şapkanın pek çok formuna rastlıyoruz. 19. yüzyıl aynı zamanda Başkan Abraham Lincoln tarafından ikonik hale getirilen ünlü silindir şapkanın doğduğu dönem olarak biliniyor. Silindir şapkalar Lincoln için büyük önem taşıyordu; zaten uzun olan boyunu daha da uzun gösterdiği için bu şapkaların yarattığı heybetli görünümü seviyordu. Hatta bir rivayete göre önemli belgelerini de yine bu şapkasının altında taşıyordu. Tabii tahmin edebileceğiniz gibi silindir şapka çok yer kaplamasında ötürü o dönem özellikle uzun yolculuklarda zorlayıcı olabiliyordu; bu nedenle 1823’te, Fransız Antoine Gibus, “Opera Hat” olarak bilinen daha kısa modeli yarattı. Bu model, kullananın onu koltuğunun altına koymasına veya küçük alanlarda saklaması için dikey olarak sıkıştırılmasına ve düzleştirilmesine izin veren çok ince çelik yaylar içeriyordu.

1900’lü yıllara gelindiğinde neredeyse hiç kimse evden şapkasız çıkmıyordu. Modeller çoğalmaya başladı ve bugün hala kullandığımız şapkaların birçoğu da bu dönemde doğdu. Artık bir önceki yüzyılın gösterişli modasından sade ve minimalist çizgilere geçildiğini söyleyebiliriz. 1908’de Paris’te ünlü şapkacı Caroline Reboux’nun atölyesinde doğan “Cloche” model şapka, kısa sürede özellikle soylu kadınlar ve ünlüler arasında ikonik bir nesne haline geliyor. Cloche şapkalar, çok kısa ve pürüzsüz bir kesim olan “Eton Crop” saç modelinin de moda olmasıyla 1920’lerde ve 30’larda özellikle popüler oluyor.

İtalyan Etkisi

20. yüzyıl özellikle İtalya için çok önemli bir yüzyıldı çünkü şapka üretimi ekonominin önemli bir dilimini oluşturuyordu. Bu dönemde “İtalyan Malı” şapkalar zarafet ve prestij sembolü haline geldi ve özellikle 1857’de kurulan ve lüks şapka üretiminde uzmanlaşmış eski ve prestijli bir İtalyan şirketi olan Borsalino sayesinde ünlü isimler tarafından da bu şapkalar kullanılmaya başlandı. Borsalino’nun film endüstrisiyle her zaman özel bir ilişkisi olmuş; yarattığı şapkalardan biri, Humphrey Bogart’ın 1942 yapımı Kazablanka filminde giydiği fötr şapka örneğin.

{38021}

Borsalino, kısa süre sonra İngiltere pazarını, özellikle de Borsalino markalı “Melon Şapka” dolaşıma girmeye başladığı Londra’yı da adeta fethediyor. Gerçek bir İngiliz olan Sir Winston Churchill de melon şapkayı da sevenlerden olarak biliniyor ancak özellikle “Homburg” adı verilen, ortası boş ve geniş kenarlı, yükseltilmiş kenarlı yarı sert keçe şapkayı popüler hale getiriyor.

Kullanım Alanı Genişliyor

İkinci Dünya Savaşı’nın sona ermesinden sonra insanlar şapkasız evden çıkmaya başladılar ancak yine de bu aksesuarın popülaritesi azalmadı. Tabii beklendiği gibi zaman içinde moda değişiyor ve uniseks modeller de öne çıkmaya başlıyor. Meşhur beyzbol şapkası da yine bu dönemde doğuyor. Sadece sporcular tarafından kullanılmakla kalmıyor, aynı zamanda bazı silahlı kuvvetlerin üniformalarının da bir parçası halini alıyor. “Snapback” olarak anılan beyzbol şapkaların hiphop kültürüyle birlikte yükselişe geçiyor. Günümüzde fiyatlar değişkenlik gösterse de rahatlığı ve düşük maliyeti nedeniyle gençlerin favori aksesuarlarından biri halini alan bu modellere büyük moda markalarında, üstelik oldukça yüksek rakamlara rastlamak da mümkün.

Başı soğuktan ya da olası tehlikelerden korumak için tasarlandığından günümüze şapkanın çok yol kat ettiğini söyleyebiliriz. Hem bir moda nesnesi hem de statü sembolü haline gelen bu aksesuar, kendi koleksiyonerleri yarattı bile. Hâl böyle olunca Charlie Chaplin’in meşhur melon şapkasının bir müzayedede 57 bin 600 dolara satılmasına da şaşırmamak gerekiyor.

{22014}

Şapka Stilinde İlham Perileri

Yaz-kış fark etmeksizin tüm kombinleri bambaşka bir noktaya taşıyan şapkalardan sizin favoriniz hangisi? Gelin sevdiğimiz influencer’ların şapka seçimlerine bir göz atalım.

{46945}