Boucheron İzlanda'dan İlham Alıyor
Yazı Boyutu:
Boucheron’un suya saygı duruşunda bulunan ve güzelliği sonsuza uzanan 26 parçalı yüksek mücevher kreasyonunu keşfedin.
Boucheron‘un Kreatif Direktörü Claire Choisne yeni Carte Blanche koleksiyonunu hayati ve değerli bir kaynak olan suya ithaf ediyor. İzlanda’nın güçlü ve ham sularından ilham alan koleksiyonda suyun rengini, dokusunu, ritmini, yansımasını ve hatta şeffaflığını taklit etmek için Maison bir kez daha yaratıcılığın sınırlarını zorluyor.
Cascade
Boucheron atölyeleri tarafından yapılmış en uzun kolye olan bu beyaz altın ve pırlantadan oluşan 148 cm’lik kreasyon, ilham kaynağına sadık kalarak son derece narin bir parça olarak hazırlandı. Bu alışılmadık boyuttaki kolye, gerçek bir hassasiyet ve sabır örneği. “Cascade” adı verilen kolye üzerine, farklı boyutlarda 1816 elmas yerleştirilmiştir. Ayrıca, içinden bir çift küpe çıkarılarak daha kısa bir kolyeye dönüştürülebilme özelliğiyle daha fazla sürpriz sunuyor.
Givre
Kreatif Direktör Claire Choisne, suyun bu geçiş halini yakalamak için yeni bir takı seti olan “Givre”i yarattı. Bu set, bir başlık, bir küpe, bir omuz takısı ve bir yüzükten oluşuyor ve sarkıtların vücut üzerindeki hareketini yeniden üretiyor. Her bir parça, yerçekiminin dikte ettiği bir akışla birbirini takip ediyor. Metal yerine inci, sedef ve elmas gibi değerli unsurlar kullanılmış. Bu parçaların oluşturulması için en az 691 inci gerekiyordu. Yüzük ise bir bilye sistemiyle donatılmış olup, dönen bir plaka ile hareket ederek buzun erimesi gibi elemanların her zaman doğru yönü takip etmesini sağlıyor.
Ondes
Bir damla düşer ve suyun kırılgan dengesini bozar… Boucheron stüdyosu, tam da bu anı ilham kaynağı olarak alarak “Ondes” mücevher setini tasarladı. Öncelikle, organik hareketi yakalamak için bilgisayarda 3D simülasyonunu yarattı ve sonra bir kolye ile iki yüzüğün hacimlerini belirledi. Tasarımda kullanılan yontulmuş ve parlatılmış kaya kristali, parçaların inceliği ve dalgalı hareketlerinin zarafetiyle karakterize ediliyor. Şeffaflıktan ödün vermeden, bu kreasyondaki 4542 yuvarlak pırlanta, kaya kristalinin altında görünmez bir ayara sahip. Her dalganın merkezinde ise kapalı bir ayar ile bir elmas bulunuyor.
Eau Vive
İzlanda sularının itici gücü vücutta iz bırakıyor. Hayata sadık kalan iki “Eau Vive” omuz broşunun simetrik parçalarının her detayı, en son teknoloji ve yüksek mücevher uzmanlığının birleşiminin bir sonucu. 3D yazılımı kullanılarak yaratılan iki broş, dalgaların gerçek hareketine uyacak şekilde tek bir dikdörtgen alüminyum bloktan şekillendirildi. Hafifliği (Altından 8 kat daha hafif) nedeniyle seçilen bu malzeme sete beklenmedik bir rahatlık kazandırıyor.
Vague
Hem bir broş hem de bir saç takısı olan bu “Dalga” suyun gücüne bir övgü niteliğinde. Aynı zamanda Boucheron arşivlerinde bulunan ve Hokusai’nin Kanagawa’nın Büyük Dalgası tablosundan esinlenen 1910 tarihli bir tacı da yansıtıyor. Toplam 20 karatlık 851 yuvarlak pırlanta yerleştirilmiş.
Sable Noir
Dalgaların siyah kum üzerindeki köpüğünün keskin karşıtlığı Claire Choisne’e sahilin renklerini, kontrastlarını ve malzeme dokularını yeniden üreten bir dizi parça yaratması için ilham verdi. Siyah kum, istenen şekil elde edilene kadar çok ince katmanlar halinde uygulanan bir polimer kullanılarak taneleri birbirine bağlayan bir 3D baskı tekniği kullanılarak aglomere edildi. Geleneksel olarak otomotiv ve havacılık endüstrilerinde kullanılan bu teknik, kumun yanardöner dokusunu ortaya çıkaran son derece dayanıklı bir malzeme üretiyor. Organik kar ayarı bu kreasyona olağanüstü bir parlaklık katıyor.
Eau d’Encre
Claire Choisne, “Eau d’Encre” adını verdiği iki parça, bir bilezik ve bir yüzük tasarlamak için koyu siyah renginin güzelliğiyle dikkat çeken volkanik bir taş olan obsidyeni seçti. Bilezik, birbirinin tamamen aynısı iki obsidyen bloktan oluşuyor. Malzeme, dalgaları simüle etmek ve suyun hareketini mümkün olduğunca yakın bir şekilde yeniden üretmek için bir 3D yazıcı yardımıyla şekillendirildi.
Flots
Kayalık yamaçlardan aşağı akan su… “Flots” broşu bu manzaradan esinlenerek tasarlandı. Pırlantaların suyun hareketini gerçekçi bir şekilde taklit etmesini sağlamak için mücevher ayarlayıcıları, taşların etrafındaki metalin kaybolmasını sağlayan çip ayarlar kullanmış. Farklı boyutlardaki yuvarlak elmasların dönüşümlü olarak kullanılması ise parçanın gerçekçiliğine katkıda bulunuyor.
Iceberg
İzlanda “Diamond Beach”deki buz bloklarının siyah kumlu bir plajda parıldaması ve güneş ışınlarını elmas gibi yansıtmasına ilham veren yer ve bu geçici heykellerin ışık ve şeffaflık oyununu yeniden üretiyor. Elmasları çevreleyen alışılagelmiş beyaz altın pençeler yerine kristal taşları doğrudan içine alacak şekilde şekillendirilmiş. Kaya kristalinin altında parıldayan pavé elmaslar ise bir büyüteç etkisiyle ışıltıyı çoğaltıyor.
