Türk Mücevher Markaları: Melis Goral Jewelry

Tasarımlarını beğenerek yakından takip ettiğimiz Melis Göral ile mücevher dünyasını ve koleksiyonlarını konuştuk.

Kendine has imza tarzı, zarif detayları ve göz alan koleksiyonlarıyla Melis Göral her zaman çok severek takip ettiğimiz mücevher tasarımcılarından bir tanesi. Mücevher tasarımı dünyasında adını zarafeti ve yenilikçi yaklaşımıyla duyuran Melis Göral, şıklığı ve sanatı bir araya getiren özel tasarımlarıyla kendi hikâyesini ve duygusunu yansıtmayı başarıyor.

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Mücevherlere olan tutkunuzu ne zaman fark ettiniz?

Milano NABA’da bir yıl moda tasarımı eğitimi aldıktan sonra, Istituto Europeo di Design’ın Mücevher Tasarımı bölümünden mezun oldum. 2008 yılında ise ailemin kuyumculuk alanındaki tecrübesini kendime miras edinerek, bu alanda kendi tasarımlarımı ve markamı yaratma yolunda çalışmalara başladım. Annem tekstil, babam ise mücevher işindeydi, bu yüzden çocukluğumu hep yaratıcı atölyelerde geçirdim. Mücevher tutkusu bana aslında miras kalan bir duygu oldu. Kalıcı ve değerli tasarımlar yaratabilmek ise en büyük hayalimdi.

Markanızın kuruluş sürecini anlatır mısınız?

Mücevherde ailenin 3. kuşak temsilcisi olarak, kariyerimin ilk dönemlerinde babamın yanında, Ziya Mücevherat bünyesinde çalışarak, ilk tasarımlarımı hayata geçirmeye başladım. 2009 yılında ise Melis Goral markasını kurmaya karar verdim. İlk olarak Beymen mağazaları ve Ziya Mücevherat’ta satışa sunulan tasarımlarım, 2015 yılında Bebek’te açtığım kendi showroom’umda sergilenmeye başladı. 2021 yılında ise Bebek’teki yeni showroom’umun açılışı ile markamı daha geniş bir kitleye ulaştırdım. Şu sıralar ise ikinci mağazamı İstinyePark’ta açacak olmanın telaşı ve mutluluğunu yaşıyorum.

{246660}

Markanızı 3 kelimeyle anlatın desek?

Koleksiyonlarınızı hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

Hayatı yaşarken karşıma çıkan her türlü formu incelerim. Bu formların çizimini ve üretimini hayal ederek yola başlarım. Dekorasyon ve sanatsa benim en değerli ilham kaynaklarım arasında. Koleksiyonlarımda sanattan, mimari yapılardan, farklı kültürlerden etkilenirken, düşünsel ve manevi değerlerden de ilham alıyorum. Markamın estetiğinin temelinde Art Deco stilinin prensipleri yer alıyor. Kübizim ile evrimleşen dönemin geometrik formları, tasarımlarımda önemli bir yer tutuyor.

Hayatınızın sonuna kadar tek bir mücevher takmak zorunda olsanız neyi seçerdiniz?

Dedemin bana hediye etmiş olduğu zümrütler ile tasarladığım küpem.

Gelecekte mücevheri nerede görüyorsunuz?

Sürdürülebilirlik ve etik üretim süreçlerinin mücevher sektöründe önemli bir rol oynayacağına inanıyorum. Teknolojik ilerlemelerle birlikte, mücevher tasarımında yeni materyaller ve üretim teknikleri kullanılacak, bu da daha inovatif ve özgün tasarımların ortaya çıkmasını sağlayacaktır. Mücevherler, sadece estetik bir değer taşımakla kalmayacak, aynı zamanda giyilebilir sanat eserleri olarak kültürel ve kişisel hikâyeleri anlatan araçlar haline gelecek.

{25483}

Mücevheri en güzel taşıyan kadınlar sizce kimler?

Mücevheri en güzel taşıyan kadınlar, özgüven sahibi ve stil sahibi olmasının yanı sıra, aynı zamanda kendi tarzını ve kişiliğini mücevherlerle ifade edebilen kadınlardır. Bu kadınlar, mücevheri sadece bir aksesuar olarak değil, kendi hikâyelerini yansıtabildikleri bir aracıdır. Böylece mücevher, onların zarafetini ve özgünlüğünü yansıtan bir tamamlayıcı haline gelir.

Çok sevdiğiniz birine hediye edeceğiniz mücevher hangisi olurdu?

Hem kişisel anlamı olan hem de zamansız bir tasarımı tercih ederim. Eğer hediye edeceğim kişinin parmak ölçüsünü biliyorsam, yüzük tercih edebilirim. Ölçüsünü bilmiyorsam, zarif ve şık bir çift küpe ideal bir hediye olabilir. Hem kendi tasarımım olması hem de kalıcı ve zamansız olması manevi olarak da bir hediyeyi daha da değerli kılıyor düşüncesindeyim.