Türk Mücevher Tasarımcıları: Sim and Roz
Yazı Boyutu:
Hikâyesi olan mücevher tasarımlarıyla radarımıza takılan Sim and Roz’un tasarımcısı Sim Atlı ile bir aradayız.
Tasarım ve mücevherin kesiştiği noktada bugünlerde bir marka öne çıkıyor: Sim and Roz. Ailesinden gelen tasarım mirası, aldığı eğitim ve kendi estetik anlayışını ustaca harmanlayarak Sim Atlı tarafından oluşturulan bu markanın koleksiyonlarına hayran kalmamak elde değil.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Küçüklüğümden beri çizime ve üretime büyük bir ilgim vardı. Milano’daki Instituto Europeo Di Design’dan mezun olduktan sonra moda sektöründe çalıştım, ancak annemin atölyesinde mücevher tasarımına olan tutkum beni bu alana yönlendirdi. Mücevher tasarımı benim için bir kendini ifade etme aracı ve her parçanın ardında bir hikâye olduğuna inanıyorum.
Mücevherlere olan tutkunuzu ne zaman fark ettiniz?
Mücevherlere olan tutkum çocukluk yıllarımda, annemin atölyesinde şekillenmeye başladı. Onun zarif ve detaylı çalışmaları beni hep büyülemişti. Yıllar geçtikçe bu ilgi daha da derinleşti ve sonunda kariyerimi bu alana yönlendirdim.
Markanızın kuruluş sürecini anlatır mısınız?
Markamı kurma kararı, yıllar süren bir düşünce ve hayalin sonucuydu. Moda tasarımı alanında eğitim alıp, beş yıl boyunca moda endüstrisinde tasarımcı olarak çalıştıktan sonra, içimdeki sesi dinlemeye karar verdim. Mücevher tasarımına olan tutkum her zaman aklımın bir köşesindeydi ve nihayetinde bu tutkuyu takip etmek için 2018 yılında harekete geçtim.
Annemin mücevher tasarımcısı olarak kendi yaratıcı yolculuğuna sahip olması ve benim de çocukluktan itibaren tasarım süreçlerine şahit olmam, kendi markamı yaratma fikrini kuvvetlendirdi. Kendi hikayelerimi ve evrensel keşiflerimi ifade edebileceğim, kişisel anlamlar taşıyan tasarımlar yapmak istiyordum. SIM and ROZ’u kurarken amacım, her parçada evrenin bir parçası olma hissini ve derin bağlantıları yansıtabilmekti. Ve böylece, kendi markamı yaratma sürecim başladı; her bir mücevherde evrenin mucizesini ve kişisel hikayelerimi anlatma amacı taşıyan SIM and ROZ doğdu.
Markanızı 3 kelimeyle anlatın desek?
Evrensel, ilham verici ve hikâyesi olan tasarımlar.
Koleksiyonlarınızı hazırlarken nelerden ilham alıyorsunuz?
Tasarım sürecimde ilham aldığım temel kaynaklar doğanın, evrenin ve hayat yolculuklarının anlattığı hikâyeleri okuyor olmam aslında. Doğanın muhteşem manzaraları ve evrenin büyüleyici yapısı, tasarımlarıma yön veren unsurlar arasında.
Ayrıca, yıldızların ve gezegenlerin göksel hareketleri gibi astronomik olaylar ve hayatın sonsuz yolları boyunca yaşadığımız kişisel hikâyeler de yaratıcılığımı tetikliyor. Bu doğal, kozmik ve kişisel deneyimler, her bir tasarımımda estetik bir derinlik ve manevi bir boyut sunmamı sağlıyor. Her koleksiyonum, bu ilham verici unsurları modern ve zamansız bir çerçevede yorumlayarak, taşıyan kişiye hem görsel hem de duygusal bir zenginlik katmayı amaçlıyor.
Hayatınızın sonuna kadar tek bir mücevher takmak zorunda olsanız neyi seçerdiniz?
Hayatımın sonuna kadar tek bir mücevher takmak zorunda olsaydım, kesinlikle bir yüzük seçerdim. Yüzükler, hem tasarım hem de anlam bakımından benim için özel bir yere sahiptir. Özellikle, anneannemin bana hediye ettiği ve benim için büyük duygusal değer taşıyan bir yüzük var. Bu yüzük, bana sevgi ve aile bağlarını hatırlatıyor, bana enerji ve ilham veriyor. Yüzükler, kişisel hikâyelerimizi ve duygularımızı yansıtan güçlü semboller oldukları için, bir yüzüğü hayatım boyunca yanımda taşımak benim için çok anlamlı olurdu.
Gelecekte mücevheri nerede görüyorsunuz?
Gelecekte mücevherin daha da kişiselleşeceğini ve teknolojinin yardımıyla daha sürdürülebilir malzemelerle üretileceğini düşünüyorum. Aynı zamanda, mücevherler hikâye anlatıcılığı ve kişisel ifade aracı olarak daha da önem kazanacak.
Mücevheri en güzel taşıyan kadınlar sizce kim?
Mücevheri en güzel taşıyan kadınlar, kendi tarzlarını ve hikayelerini cesurca ifade eden, zarafet ve özgüvenle taşıyan kadınlardır. Bu kadınlar, mücevherleri sadece bir aksesuar olarak değil, aynı zamanda kişisel ifadelerinin bir parçası olarak kullanırlar. Her bir parça, onların benzersiz karakterini ve yaşanmışlıklarını yansıtır. Mücevherleri, hayatlarındaki özel anları ve kişisel başarıları kutlamak için takarlar ve bu yüzden her zaman etkileyici bir aura yayarlar.
Çok sevdiğinizi birine hediye edeceğiniz mücevher hangisi olurdu?
Çok sevdiğim birine hediye edeceğim mücevher kesinlikle Treasured Ring olurdu. Bu yüzük, hayat yolculuğundaki keşiflerin ve anıların bir sembolüdür. Her bir değerli taş, yol boyunca topladığımız neşe, bilgelik ve güzellik anlarını temsil eder. Treasured Ring, sadece estetik bir parça değil, aynı zamanda duygusal bir anlam taşıyan, derin bir hikaye anlatan bir mücevherdir. Bu yüzden, çok sevdiğim birine bu özel yüzüğü hediye ederek, ona olan sevgimi ve birlikte paylaştığımız değerli anıları ifade etmek isterdim. Bu yüzük, ilişkimizin zenginliğini ve derinliğini simgeler.