3D Baskı ile Üretilen Yaşayan Atıştırmalıklar
Yazı Boyutu:
Yenilebilir bir ekosistem ile besin açısından zengin ve organik bir gıda üretimi sürecinin olasılığını ortaya koyan 3D Baskı ile Üretilen Atıştırmalıkları keşfedin! Tasarım odaklı çalışmalara yer veren içerik platformu Mercado, yaşayan atıştırmalıkları ve üç boyutlu yazıcının yeme-içme sektöründe yarattığı etkileri anlattı.
3D yazıcı teknolojisi son dönem tasarım dünyasının parlayan yıldızı olma yolunda hızla ilerliyor. Mimariden ürün tasarımına, modadan uzay çalışmalarına birçok farklı alanda kullanılan üç boyutlu yazıcı teknolojisi artık yeme-içme sektörünün de radarında. Hollandalı gıda tasarımcısı Chloé Rutzerveld, gıda mühendisliği ve 3D baskıyı birleştiren projesi Edible Growth ile gıda endüstrisine yeni nesil bir üretim alternatifi kazandırıyor.
Edible Growth (Yenilebilir Büyüme), çeşitli tohumlar içeren hamurdan özel olarak basılmış bir dış kılıfa sahip bir tür gıda tasarım konsepti. Daha günlük dille anlatmak gerekirse, içerisinde bitki ve mantarlar içeren dışı çıtır bir atıştırmalık. Bu atıştırmalığı diğer tüm gıdalardan farklı kılan ise dışındaki bu kılıfın 3 boyutlu baskı teknolojisiyle üretilmiş olması. Baskı işleminden beş gün sonra, içerisinde maya, tohum, spor gibi çeşitli organizmalar içeren bu kılıf filizlenmeye başlıyor. Filizlenme işlemi devam ederken maya içindeki katıyı sıvıya dönüştürüyor ve bitkilerin büyümesine olanak sağlıyor. Kılıfın delikli yapısından dışarı çıkmaya başlayan bitki ve mantarlar yemeye hazır hale geliyor.
Daha önce üç boyutlu baskı teknolojisi kullanılarak çeşitli gıda üretim denemeleri yapılmasına karşın çok büyük bir sorunla karşılaşılmıştı. 3D gıda yazıcıları, yazıcının gıda maddesini başarılı üretebilmek için püre, toz veya macun halindeki ham maddeleri kullanmak zorunda. Bununla birlikte meyve ve sebze gibi besinlerin yazdırılabilir macun haline getirilmesi önemli miktarda besin kaybına neden olmakta. Bu noktada Rutzerveld’in bitkileri yazdırmak yerine onların doğal olarak yetişebileceği ve büyüyebileceği “yenilebilir” ortamı 3D baskı ile yazdırması ve bu yenilikçi üretim sürecinde gıdaların tüm besin değerlerini koruması çok önemli bir adım.
Gıda tasarımcısı Chloé Rutzerveld’in dikkati asıl çekmek istediği nokta ise günümüzde tüm dünyada büyük bir sorun haline gelen gıda güvenilirliği meselesi. Yüksek teknoloji gıda üretim yöntemlerinin yükselişiyle, gıda kalitesi ve “gerçekliği” konusu tüketiciler açısından giderek endişe verici olmakta. Genç tasarımcı bu projesi ile aslında sağlıklı ve teknolojik üretim yöntemlerini bir arada kullanmanın yollarını ararken aynı zamanda tamamen doğal üretim süreçlerine sadık kalıyor. Tasarım, yenilebilir bir ekosistem ile besin açısından zengin ve organik bir gıda üretimi sürecinin olasılığını ortaya koyuyor.
Kapıda bekleyen küresel iklim krizi ve kuraklaşan dünyamız gelecekte milyonlarca hektar tarım arazisinin yok olacağını şimdiden bizlere göstermekte. Chloe gibi genç gıda tasarımcıları, 3D baskı gibi teknolojinin son tekniklerini kullanarak geleceğin gıda üretimi için gerekli ham madde sorununa alternatif çözümler üretiyor ve büyük tarım arazilerine olan ihtiyacı azaltmak üzerine çalışıyor. Konuyla ilgili daha detaylı bilgi isterseniz Chloé Rutzerveld’in 2019 yılında satışa sunulan kitabı Food Futures’ı okumanızı tavsiye ederiz.
3D Baskı teknolojisi dünyamızı kurtarabilir mi? Cevabını merak ediyorsanız Mercado’daki yazıya göz atabilirsiniz.
Mercado Hakkında
Mercado, yaratıcı sektörlerin önde gelen profesyonelleri ve yeni nesil temsilcilerine ve global/yerel tasarım haberlerine yer veren bir içerik platformu; aynı zamanda 100’ün üzerinde genç tasarımcı ve sanatçının bir araya geldiği kolektif bir tasarımcı topluluğudur.
Mercado’nun kurucuları platformu şu sözler ile anlatıyor;
“Bu dergi fikri ilk kez Lizbon’daki Mercado de Ribeira’da aklımıza düştü. Bir yandan mutfaklarda en özel tarifler bölgedeki en iyi şefler tarafından hazırlanırken, diğer yandan insanların buluşup bu özel tatları deneyimlediği eşsiz bir ortamdı burası. Aynı fikirden esinlenerek; nasıl ki coğrafyanın en taze lezzetlerini keşfedebileceğiniz fiziksel bir “Mercado” varsa, biz de herkese ilham olabilecek yetenekli tasarımcı ve sanatçıları bir araya getirebileceğimiz dijital bir “Mercado” yaratmak istedik. Birçok özel insanın ve projelerinin yer alacağı bu “Mercado”, aynı zamanda yaratıcı deneyimlere aç olduğumuz dönemde bizleri beslesin, dünyanın kötüye gittiğini söyleyenlere inat bir araya gelip tasarımın ve sanatın gücüyle birleşelim.”