preloader

Kedi ve Köpeklerde Anestezi Yöntemleri

29.04.2022
Kedi ve Köpeklerde Anestezi Yöntemleri

Yazı Boyutu:

Akademi Hayvan Hastanesin’den Doç. Dr. Cem Perk, anestezi yöntemlerini ve anestezinin öncesi-sonrası süreçleriyle ilgili bilinmesi gerekenleri anlattı.

Kedi ve Köpeklerde Anestezi Yöntemleri
Cem Perk

Anestezi, kökenini eski Yunanca’dan alan an (yokluk) ve isthesia (his) sözcüklerinin bileşiminden oluşan ve hissizlik, duygusuzluk anlamını taşıyan bir deyimdir. Alman ekolünde narkoz olarak tanımlanır. Kedi ve köpeklerdeki anestezi yöntemleri, yapılacak tıbbi işlemin ya da operasyonun özelliğine göre lokal anestezi ya da genel anestezi olarak uygulanır.

Lokal anestezi, hayvanda bilinç kaybı oluşmaksızın yalnızca operasyon uygulanacak bölgenin geçici olarak hissizleştirilmesidir. Bu yöntemle küçük çaplı ve kısa süreli operasyonlar gerçekleştirilebilir. Örneğin dikiş atılması, küçük bir tümörün alınması,göbek fıtığının onarılması, biyopsi yapılması gibi…

Lokal anestezi uygulanması planlanan kedi ya da köpeğin mizacının sakin olması gereklidir. Agresif ve hırçın hayvanlarda bu yöntemin uygulanması zordur. Bilinç ve refleksler kaybolmadığından tutulmaya karşı tepki gösterirler. Bu durum çabalamalar sırasında hem personele hem de kendisine zarar verebilir. Özellikle agresif kediler lokal anestezi yöntemine uygun değillerdir.

Uzun süreli ve kapsamlı her türlü operasyon ile MR ve tomografi çekimleri, endoskopi uygulamaları ise genel anestezi eşliğinde gerçekleştirilir. Genel anestezi, merkezi sinir sisteminin baskılanmasıyla bilinçsizlik, hareketsizlik, kas gevşemesi ve ağrı duyusunun ortadan kalkmasıyla oluşan derin bir uyku halidir. Aynı insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da genel anesteziden önce değerlendirme ve hazırlık sürecinin tamamlanması şarttır. Bu kapsamda ise hayvan sahibine sorulan sorulardan başlanır.

Hangi hayvanlara anestezi uygulanabilir?

Kedi ve Köpeklerde Anestezi Yöntemleri

Bunlar arasında hayvanın yakın zamanda bir sağlık problemi geçirip geçirmediği, medikal ya da cerrahi bir uygulama yapılıp yapılmadığı öğrenilir. Son bir hafta içerisinde iştahsızlık, ishal, kusma, ateş gibi belirtilerin olup olmadığı sorgulanır; varsa ilaç allerjisi hakkında bilgi alınır. Sonraki aşamada hayvanın klinik muayenesi yapılır, kan parametrelerine bakılır. Yaşlı ve riskli hastalarda akciğer röntgeni, EKG ve ultrason alınır. Tüm bu verilerin eşliğinde hayvana anestezi uygulanıp uygulanamayacağına karar verilir ve anestezi protokolü belirlenir. Günümüzde yaşlı, kardiyolojik problemli ya da börek yetmezliği bulunan hayvanlarda dahi uygun anestezi protokolleri ile anestezi uygulanabilir. Genel anestezi uygulanacak hayvanların 12 saat öncesinden aç bırakılması gerekir. Su operasyondan bir saat öncesine kadar verilebilir.

Anestezi amacıyla kullanılan ilaçların etkileri nelerdir?

Genel anestezi amacıyla kullanılan ilaçlar enjeksiyon şeklinde uygulanabildikleri gibi, anestezi cihazlarıyla da verilebilirler. İnhalasyon anestezisi denen bu yöntemde anestezik gaz hayvana solunum yoluyla ulaştırılır. Günümüzde veteriner anesteziyolojide kullanılan en modern ve güvenilir yöntemdir. Anestezik gaz kesilip, akciğerler oksijenle yıkandığında hayvan kısa sürede uyanır. Anestezik gaz metabolize edilmeden direkt solunumla atılır. Oysaki enjeksiyon yoluyla uygulanan anestezikler karaciğerde parçalanıp, böbrekler yoluyla atılırlar. Bu nedenle de yaşlı ve anestezi riski yüksek hayvanlar için uygun değillerdir.

Anesteziden sonraki süreç nasıl ilerler?

Kedi ve Köpeklerde Anestezi Yöntemleri

Anestezi sırasında vücut ısısı birkaç derece düşer bu nedenle hayvanlar titreyerek uyanırlar. Kedi ve köpeklerde uyanma ortamının ısısı 22 derece olmalı, üşüyen hayvanın üstü örtülmelidir. Genel anesteziden uyanmakta olan hayvanlara yutkunma refleksi yerine gelmeden ağızdan bir şey verilmemelidir. Tamamen uyandıktan sonra önce su, daha sonra sıvı gıdalar verilir. Ertesi gün normal katı beslenmeye geçilebilir. Yaşlı hayvanlar anesteziyi sorunsuz geçirmiş olsalar bile olası bir böbrek yetmezliği gelişmemesi için birkaç gün serumla desteklenmelidir.

Doç. Dr. Cem Perk
Doç. Dr. Cem Perk Tüm Yazıları