AKM'nin Kapıları Yeniden Açılıyor
Yazı Boyutu:
1978-2008 yılları arasında tam 30 sene boyunca kesintisiz şekilde hizmet veren, Cumhuriyet tarihinin ilk opera binası olan Atatürk Kültür Merkezi, 13 yıl aradan sonra kapılarını yeniden açmaya hazırlanıyor.
İnşaatı biten ve son rötuşları tamamlanan AKM, 29 Ekim’de yeniden sanatseverlerle buluşmak için gün sayıyor. Açılış haftasına özel olarak 31 Ekim’de dünyanın en iyi orkestralarından olan Londra Filarmoni Orkestrası’nı ve 2 Kasım’da yaşayan en büyük caz müzisyenlerinden biri olan Grammy ödüllü ünlü trompet sanatçısı Chris Botti’yi ağırlayacak olan AKM, bir hafta boyunca sanatseverlere dolu dolu bir program sunmaya hazırlanıyor.
Cumhuriyet tarihinin en önemli kültür-sanat komplekslerinden biri olan Atatürk Kültür Merkezi’nin dünden bugüne uzanan yolculuğunu sizler için anlattık.
Dünden Bugüne Atatürk Kültür Merkezi
1946 yılında Mimar Feridun Kip ile mimar Rüknettin Güney tarafından projesi çizilen ve temeli atılan yapı, ödenek yetersizliğinden dolayı tamamlanamadığından 1953 yılında Bayındırlık Bakanlığı’na devredilmiştir. 1956’da Mimar Hayatı Tabanlıoğlu projenin başına getirildikten sona yeniden başlayan inşaat, yine yaşanan mali sıkıntılardan dolayı son derece yavaş ilerleyerek 23 yılda tamamlanmıştır. O dönemin parası ile 93 milyon liraya mal olan yapı, “İstanbul Kültür Sarayı” adı ile 1969 yılında kapılarını halka açmıştır. Açılışta İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin “Aida” operası ile Ferit Tüzün’ün “Çeşmebaşı Balesi” sahnelenmiştir.
Peki, Atatürk Kültür Merkezi’ni bu kadar eşsiz kılan şey neydi?
Cumhuriyet döneminin en önemli simge yapılarından biri olan Atatürk Kültür Merkezi, tüm maddi yetersizliklere rağmen 1969 yılında açılışını gerçekleştirdiğinde, o dönemde dünyanın dördüncü en büyük sanat merkezi konumundaydı.
İnşaatı 23 Yıl Süren Kültür Sarayı Sadece 45 Dakikada Kül Oldu
Açılışından kısa bir süre sonra, 27 Kasım 1970 tarihinde Arthur Miller’ın “The Crucible” (Türkçe adıyla Cadı Kazanı) adlı oyunun sahnelendiği sırada bir dekorun tutuşması sonucunda çıkan bir yangında, tamamlanması 23 yıl süren İstanbul Kültür Sarayı yalnızca 45 dakika içerisinde tamamen yanmıştır. İzleyiciler başlayan yangının sahnedeki oyunun bir parçası olduğunu zannedip alkışladılarsa da kısa süre içerisinde yangının ciddiyetinin farkına varılmıştır ve bina boşaltılarak herhangi bir can kaybı yaşanmasının önüne geçilmiştir. O dönem prömiyerini yapması beklenen IV. Murad adlı oyun için Topkapı Sarayı’ndan getirilen eşyaların bir kısmı da bina ile birlikte yanmıştır. Bu şüpheli yangın ile ilgili çok sayıda iddia ortaya atılsa da yangının kaynağı tespit edilememiştir.
Yangın sonrası onarımına başlanan Kültür Sarayı, Mimar Hayati Tabanlıoğlu tarafından binanın dış iskeleti korunarak ve iç dekorasyonu revize edilerek onarılmıştır. 8 yıl süren onarım ve yenileme işlemlerinin ardından bu sefer 6 Ekim 1978 tarihinde “Atatürk Kültür Merkezi” adı ile yeniden kapılarını açmıştır.
1978-2008 yılları arasında tam 30 sene boyunca kesintisiz şekilde hizmet veren Atatürk Kültür Merkezi, 31 Mayıs 2008 tarihi itibarı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından etkinliklere kapatılmıştır. 10 yıl boyunca etkinliklere kapalı olan kültür-sanat merkezi 13 Şubat 2018 tarihinde yıkılmaya başlanmıştır. 10 Şubat 2019 tarihinde yeni temeli atılan Atatürk Kültür Merkezi aylar süren hummalı çalışmanın ardından 29 Ekim Cuma günü, Cumhuriyet’in 98. yılında kapılarını yeniden sanatseverlere açıyor.
{774097}
Opera Küresi İçin 15 Bin El Yapımı Seramik Kullanıldı
Yeni binası 1956 yılında tasarlanan komplekste imzası bulunan Mimar Hayati Tabanlıoğlu’nun oğlu Mimar Murat Tabanlıoğlu tarafından tasarlanan Atatürk Kültür Merkezi’nin girişindeki opera küresi için 15 bin adet el yapımı kırmızı seramik kullanıldı. Aynı zamanda çelik konstrüksiyona sahip kürenin içinde dev bir opera salonu bulunuyor. 2040 kişi kapasiteli salona ait sahne çukuru da 118 kişilik bir orkestrayı ağırlayabilecek bir büyüklüğe sahip.
Atatürk Kültür Merkezi’nin içerisinde aynı zamanda 4 bin 500 metrekarelik bir fuaye alanı, prova salonları, atölyeler, depo alanları, kayıt stüdyosu, sanat galerileri ve sergi salonları yer alıyor. Kompleksin ikinci bölümünde ise 805 kişi kapasiteli, çok amaçlı bir salon olarak planlanan bir tiyatro salonu yer alıyor. 5 bloktan meydana gelen yeni AKM binası, 95 bin metrekare kapalı alana sahip ve içerisinde “Kültür Sokağı” olarak da adlandırılan bir yaşam alanı bulunuyor. Kültür Sokağı ise; 2 katlı bir kütüphane, çocuk sanat merkezi, sinema ve sergi salonu, müzik platformu, kafeler, tasarım dükkânı ve restoranlardan oluşuyor.