Berlin Duvarı Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Yazı Boyutu:
Doğu Almanya’dan, Batı Almanya’ya kaçmayı önlemek için verilen karar ile örülen Berlin Duvarı’na dair tüm detayları keşfedin.
Berlin Duvarı, Ağustos 1961 tarihinde Doğu Almanya’dan Batı Almanya’ya kaçmayı önlemek için verilen karar ile örülen bir duvar. O duvarı asmaya çalışanlar ise pek şanslı değildi. Bilerek ya da bilmeyerek, isteyerek veya istemeden birçok insan hayatını kaybetti. O zırhlı kapının ardında özgürlük arayanlar, canları pahasına sınırı aşmak istedi. Gelin, hikayesi herkes tarafından bilinen Berlin Duvarı ile ilgili tüm detayları keşfedin.
“Önce sadece basit bir tel örgü çekildi. Daha sonra bu örgünün yerine adı kapitalist batıda “Utanç duvarı” olarak da bilinen Berlin Duvarı inşa edildi ve bu tel örgü duvarın üstünde yeniden yer aldı. Doğu ve Batı Berlin’in arasındaki bu duvar, aslında biri 3,5 digeri 4,5 metrelik iki çelik parçadan oluşuyordu. Doğu tarafına bakan duvar kaçmaya yeltenecek insanların kolay görünmesi için beyaza boyanmıştı.”
Berlin Duvarı Neden İnşa Edildi?
Duvar resmi sanatı, en önemli ifade biçimi olarak ortaya çıkar. Toplumsal bir sesleniştir. Sanatçı yüzey resminde bir mesaj vermek isteyebilirken, bir sıkıntıya da atıfta bulunabilir. Yaptığı eserler ise sıklıkla tartışmanın odak noktası olabilir. Tutarlı bir şekilde birlik, özgürlük ve iyimserliğin sembolüdür. Duvar resmi sanatı, tarih öncesi çağlardan günümüze bir tür önemli yaşam kanıtı sağlar. İnsanlar var olduğu sürece bu sanat türü var olmuştur ve olacaktır.
Almanya, İkinci Dünya Savaşı’nı kaybedince Berlin işgal kuvvetleri tarafından İngiliz, Fransız, Amerikan ve Sovyet bölgesi olarak dört kısma ayrılmıştır. Batı bölümünde bulunan ittifaklar aynı olan ideolojileri sebebi ile yönetim birimlerinin birleşmesi kararını almıştır. Fakat bu birleşme, otoriter bir rejim kurmayı düşünmekte olan Sovyetler birliğinin hoşuna gitmemiş ve katılmak istememiştir. Bu sebeple de Doğu Almanya tarafından Batı Almanya’ya kaçışlar Berlin üzerinden gerçekleşmiştir. Doğu Almanya’nın verdiği karar ile bir gecede her şey değişmiştir.
Berlin Duvarı’nın İkonik Resmi
Renkli karikatür kafalar dünyaca ünlü sanatçı Thierry Noir tarafından boyanmıştır. Fransız doğumlu sanatçı, 1984’te Berlin Duvarı’nı boyayan ve genellikle hayatını tehlikeye atan ilk kişiydi. Asıl amacı, gerçek bir devrimci eylem gerçekleştirmekti; Berlin duvarını boyamak, dönüştürmek, gülünç hale getirmek ve 1989’daki nihai düşüşünü önleyerek yıkılmasına yardım etmek. Parlak, canlı renkler yoluyla duvarı süslemeyi değil aslında ironik bir biçimde onu aydınlatmayı amaçladı.
Çizdiği Resimlerin Hissi
Noir’in bu ölümcül sınırı oluşturan ve duvara resmettiği ikonik, parlak ve görünüşte masum eserlerin, yegane meydan okumayı ve özgürlüğün yalnız sesini sembolize ettiğini söyleyebiliriz. Resim yapmanın kesinlikle yasak olduğu bu duvara ve yasalara karşı koyan Noir, Doğu Alman askerlerinin yaptırımlarına her ne kadar direnç gösterse de “ebedi geçliği” hatırlamak adına “iki fikir, üç renk” mottosunu kullanarak olabildiğince çabuk resim yapmak ve askerlere yakalanmamak zorundaydı. Seçtiği parlak renklere rağmen duvar resimleri kalıcı bir melankoli duygusu içerirdi. Noir’ın dediği gibi, “üzüntümü tepki ile göstermekten başka bir şey yapmadım…”
Duygularla Çevrili Bir Metafor
Noir’ın pratiği, çizgilere güçlü bir vurgu yaparak formları, en temel öğelerine kadar basitleştirmekti. Bu basitlikten kasıt, kişisel güvenliği için riskler içeren tehlikeli bir ortamda hızlı bir şekilde resim yapma gerekliliğini yansıtırken, Noir dönemin politik olaylarına tepkisini göstermiş oldu.
Berlin Üzerindeki Gökyüzü
Savaş sonrası dönemin atmosferinin karıştığı Berlin’de gezmekte olan iki meleğin öyküsünü anlatan Wim Wenders’ın 1987 yapımı “Wings of Desire” filmi, utanç duvarıyla ikiye bölünen Berlin şehrini anlatır. Filmin hikayesinde, Noir’ın ayırt edici görsel dilini ve Wendersın’ın şiirsel fantastik bakışını gözlemleyebilirsiniz.
{44289}
Berlin Duvarı ve Keith Haring
Yirmi yaşlarının başlarından itibaren Keith Haring, New York metrolarında resim çizmek için tebeşir kullanırdı. Metro çizimleri basitti, kendisini izleyen ve ona çizimlerin ne anlama geldiğini soran insanların önünde günde onlarca çizim yaptı. 1980 yılında eserlerini sergilemeye başlayan Haring, 1981 yılında kara kâğıt üzerine ilk kabataslak tebeşir çizimlerini yapmış oldu.
Bir gün metroya binerken, bir reklamın olması gereken yerde bu boş siyah paneli gördüm. Bunun çizim yapmak için mükemmel bir yer olduğunu hemen anladım.
KEITH HARING
Haring’in sanatını ticari kaygılardan bağımsız olarak gerçekleştirme hayali vardı. Döneminin sanatçılarından farklı olarak sanatını sergi ve galerilerde göstermek yerine sokaklarda, duvarlarda ve metrolarda göstermeyi tercih etti. Bir metro istasyonunda mat siyah kağıtla kaplı kullanılmayan reklam panolarını fark etti ve sanatını bu panolar sayesinde daha büyük kitlelere ulaştırabileceğini düşündü. Yerin altında, metro hattı boyunca bulabildiği boş panoların üzerine beyaz tebeşirle çizimler yapmaya başlayan sanatçı, 1980’lerin “metro çizimi” graffiti’sinin laboratuvarı haline getirdi. Keith Haring, Berlin Duvarı’na sözden bağımsız görsel resimler çizerek sokak sanatının ve graffiti’nin tarihini değiştirdi.
Bu siyah boşlukları gittikçe daha fazla görmeye devam ettim ve her gördüğümde üzerlerine çizdim. Çok kırılgan oldukları için insanlar onları yanlız bıraktı ve onlara saygı duydu; onları ovalamadılar ya da alt üst etmeye çalışmadılar. Onlara başka bir güç verdi. Metro tüm bu gücün, gerilimin ve şiddetin ortasındaki bu tebeşir beyazı kırılgan şeydi. İnsanlar tamamen büyülendi.
KEITH HARING
{6578}
Keith Haring’in Berlin Duvarı’na Müdahalesi
Keith Haring, 23 Kasım günü sabah saat 10’da Berlin Duvarı üzerinde çalışmaya başladı. Seçtiği renkler, Doğu ve Batı Berlin’in bayraklarının ortak rengi olan sarı, kırmızı ve siyahtı. Döneminin en ünlü sanatçılarından olan Haring’i doğal olarak kalabalık bir kitle takip ediyordu. Sanatçıyı havadan takip eden bir Amerikan helikopteri bile vardı. Bu ilgiden şüphelenen Doğu Alman sınır polisi Haring’i megafonla uyarırken, kalabalık da giderek artıyordu. Haring’in yaklaşık 90 metre uzunluğundaki duvarı boyaması altı saatini aldı.
İki ülkenin bayraklarının renklerini kullanarak birlik ve beraberlik mesajları veren sanatçı, çatışmalarla yaşayan toplulukların ortak paydalarının farkına varmaları adına attığı adım ile bazı kesimler tarafından yanlış anlaşılmalara ve eleştirilere tabii tutuldu.
Berlin Duvarı’nı boyayan ilk sanatçılardan biri Thierry Noir, Keith Haring’in duvarı boyadığını öğrenip, çiziminin hala orada olup olmadığını görmek için olay yerine gitti. Noir’ın “Özgürlük Heykeli” çizimi, sarı boyanın altında rahatça seçilebilecek vaziyetteydi. Graffiti’nin iki önemli ismi Noir ve Haring, tarihe iz bırakan eserleri sayesinde önce karşı karşıya geldi, daha sonrasında ise huzurlu bir sonla sanatla olan yollarına gittiler.
{28804}