Birleşmiş Milletler 75. Yılını Sanatla Kutladı

Merkezi Cenevre’de bulunan, misyonu ‘uluslararası barış ve güvenliğin korunması’ olan Birleşmiş Milletler (BM) 75. yılını sanatla kutladı.

1945’te ikinci Dünya Savaşı'nın ardından, birlikten güç doğar felsefesiyle ortaya çıkmış. İnsan hakları, sürdürülebilir gelişme, uluslararası hukuk gibi konularda faaliyet gösteren BM, bugün 75 yaşında. Ev sahibesi Cenevre ise “multilateralismin” (çok taraflılık) simgesi oluşunun 100. yıl dönümünde.

Peki, Covid-19 ile belirsizliğin rutine bindiği, uluslararası seyyahatin kısıtlandığı, güvenlik, eşitlik, farklılık, insan hakları gibi konuların tarihsel tavan yaptığı bir dönemde, insanlığı ne birleştirir? Medeniyetler arasında barışı ve diyaloğu sağlamak için hangi yollar etkilidir? Şüphesiz sanat bu yollardan biri. Belli ki Birleşmiş Milletler de bu fikirde. Yeni yaşını, pek çok farklı etkinliğin yansıra sanatın birleştirici gücünden faydalanarak kutluyor.

FRIDTJOF NANSEN by AXEL REVOLD

Rusya, İzlanda, Israil, İtalya, Almanya başta olmak üzere çeşitli ülkelerin desteğini de arkasına alarak, “Tout du Monde” (Bütün Dünya) isimli bir sergi ile özel koleksiyonunu sanatseverlerle buluşturuyor.

Ekvator’dan Kazakistan’a farklı tekniklerle çalışan sanatçıların insani değerleri yorumladıkları 2000’i aşkın eser, pandemi şartlarının iyileştiği ve organizasyonların serbest bırakıldığı Cenevre’de, özlenilen günlere umut olmayı hedefliyor.

D10 Art Space’de 23 Haziran’da yapılan açılışta, BM Cenevre Genel Direktörü Tatiana Valovaya’nın sözleri kayda değerdi: “Bu proje sanatın ortak anlayış, çok taraflı diplomasi ve dayanışma açısından ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Geleceğe ortak bir bakış açısıyla yaklaşmamızın önemini çiziyor… Özellikle sıkıntılı bir dönemin ardından, mesafeli olsa da normalleşen Cenevre’deki ilk toplu organizasyonun, BM’nin 75. yılının, çok taraflılığın 100. yılına denk getirilmesinin sembolik anlamı da büyük”.

{773125}

Sergideki Eserler:

Robert Rauschenberg’in sürdürülebilir malzemeler kullanarak bilimden mimariye, müzikten edebiyata, 21. yüzyılın insani değerlerini temel alan 21 eserinin sergilendiği bölüm, serginin en dikkat çeken parçaları arasında.

Brezilyalı illüstratör Otávio Roth’un litografileriyle can verdiği insan haklarının 30 maddesi, insanlık gelişiminde kat edilen ve edilmekte olan mihenk taşlarını çarpıcı bir şekilde sunuyor.

OTÁVIO ROTH

Diğer bir parça Norveçli gezgin, bilim adamı, diplomat Fridtjof Nansen’in resmedildiği Revold tablosu. Nansen, 1. Dünya savaşı ardından ülkesiz kalan mülteciler için “Nansen Pasaportu’ diye bilinen ve 50 ülkede geçerli bir sertifika çıkartmış ve 1922’de Nobel Barış Ödülü’yle onurlandırılmıştı.

Mimmo Rotella’nın Pax’i (Barış) ile Günther Ücker’in kaos ve düzen arasındaki ikilemi sorguladığı “çivili” panelleri de diğer çarpıcı eserler arasında.

Bu sergi neden önemli?

İz bırakan pek çok sanatçının eserleriyle zengin BM koleksiyonu, insani değerlere farkındalığımızı artırırken, tam da bu pandemi döneminde en ihtiyacımız olana işaret ediyor: İnsanlığı kurtaracak bir şey varsa Evrensel Birliktir. Sanatın var oluş nedeni sadece estetik değerler değildir çünkü. Bir yandan ruhumuzun en derin yaralarına merhem olurken, öte yandan yargılarımızı, dogmalarımızı dibinden sarsar.

‘Kral çıplak! ‘ der. Bizi ‘ötekine’ ve aslında bizi bize yaklaştırır. Sanatın, sanatçının var oluş nedeni ırk, dil, din, milliyetler üstüdür. İnsanlığa hizmeti, çok taraflılığın, kültürel çeşitliliğin sembolü ve mirası olmasıdır. Ne zaman ki kültürel çeşitliliğimizi birlik ve dayanışma için kullanırız, o zaman medeni bir dünya yaratabiliriz. İnsanlık olarak karşılaştığımız zorlukların üstesinden ortak aklımızı kullanarak gelebiliriz.

Not: Sergiyi sanal ortamda gezmek için aşağıdaki QR kodu kullanabilirsiniz.