Sanat Eseri Analizi: Arnolfini Portresi - Jan van Eyck
Yazı Boyutu:
Sanat dünyasının beş asırdır en gizemli eserini sizler için mercek altına aldık. Jan van Eyck imzalı Arnolfini Portresi’ne dair tüm detayları şimdi inceleyin.
Sanat tarihinin en gizemli eseri unvanını 585 yıldır koruyan Arnolfini Portresi tablosu, Brugges’de yaşayan İtalyan tüccar Giovanni Arnolfini ve karısı Giovanna Cenami’nin 1434 yılında Hollandalı ressam Jan van Eyck’e sipariş ettikleri eser olarak biliniyor. Tablo, Londra’daki National Gallery’nin en değerli parçası olarak ziyaretçi akınına uğruyor.
Gizemli Eserin En Önemli Detayı
Batı sanatının en kompleks eserlerinden olan çalışma, ince ve yarı saydam boya katmanlarının ilk kez kullanılması tablodaki nesnelerin yüzeylerinin fotoğraf netliğinde olabilmesini sağlıyor. Ressamın notlarından detayları büyüteç ile tuvale aktardığı biliniyor.
Tablodaki en önemli detay ise ayna üzerindeki yansımalar sayılıyor. Eserin ana konusu çiftin sırtlarının arasından görülen iki kişinin nikahı kıyan kişiler olduğu iddia edilirken, ressam ve tabloya bakan izleyici olduğu da konuşuluyor. Böylece Jan van Eyck’ın eserini inceleyen kişileri de çalışmasına dahil etmiş olması mümkün görülüyor.
{771764}
Ressamın kullandığı geometri ve ışık oyunları ise Vermeer’in ünlü İnci Küpeli Kız tablosunun öncüsü olarak Hollanda sanat tarihinde ayrı bir yere sahip olduğu da unutulmamalı. Sanatçının klasik imza yerine aynanın üzerindeki duvara Latince “Jan van Eyck buradaydı 1434” yazması da dikkat çekiyor.
Tabloda görülen kadın, ilk bakışta sanıldığı gibi hamile değil ancak varlığın sembolü olan kürk kaplı elbisesini kemerine sıkıştırdığı için öyle algılanabiliyor. Kuzey Avrupa’ya o tarihlerde yeni gelen portakalların da çiftin zenginliklerini yansıttığı kadar, odada görülen tüm tekstil ürünlerinin boyandığı renklerin dönemin en nadide tonlarından seçilmesi, çiftin sosyal statüsünü gösteriyor.
{772754}
Kompozisyonda yer alan her nesnenin bir sembol olduğu çalışmada, yuvarlak aynanın her şeyi gören Tanrı’yı, çiftin ayaklarında duran köpeğin sadakati, yerde duran takunyaların bulundukları alana ayakkabı ile girilmeyecek kadar önemli görüldüğünü izleyiciye aktarıyor.
Yüzyıllardır bu eserin evlilik kutlaması mı olduğu yoksa tavandaki şamdanda, Giovanna Cenami’nin tarafındaki sönmüş mumun vefat eden karısını temsil ettiği için zengin tüccar tarafından bir anma tablosu olarak sipariş edildiği konusunda bir açıklık getirilemedi ise de karşısında saatler geçirmek mümkün.