Vatikan Müzeleri Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Yazı Boyutu:
Rönesans sanatının en önemli başyapıtlarına kadar birçok esere ev sahipliği yapan Vatikan Müzeleri’ni keşfedin.
Birbirinden ünlü Roma heykellerinden Rönesans sanatının en önemli başyapıtlarına kadar birçok esere ev sahipliği yapan dünyanın en küçük ülkesi ve Roma Katolik Kilisesi’nin kalbi Vatikan’ın müzelerinin kapılarını gelin birlikte aralayalım…
- Vatikan Müzeleri’nin Tarihçesi
- Vatikan Müzeleri’nin Mimari Özellikleri
- Vatikan Müzeleri’nin İçinde Yer Alan Müzeler
- Vatikan Müzeleri’nde Mutlaka Görülmesi Gereken Bölümler ve Eserler
- Vatikan Müzeleri’nin Biletleri ve Gezi Turları
- Vatikan Müzeleri Nerede ve Nasıl Gidilir?
- Vatikan Müzeleri’ne Giriş Ücretleri ve Saatleri
Vatikan Müzeleri’nin Tarihçesi
Roma Katolik Kilisesi tarafından Rönesans döneminde inşa edilen Vatikan Müzeleri’nin kökenleri, 16. yüzyılın başlarında Vatikan’da halka açık sergilenen “Laocoön ve Oğulları” heykelinin Papa II. Julius tarafından satın alınmasının ardından antik heykellerden oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapmak üzere “Belvedere Bahçesi”ni kurmasına kadar uzanıyor. 18. yüzyılda Papa XIV. Clement, antik Yunan ve Roma heykelleri kapsayan Pio-Clementine Müzesi’ni kuruyor ve yıllar içerisinde Gregoryen Etrüsk Müzesi, Gregoryen Mısır Müzesi ve Gregoryen Profane Müzesi dahil olmak üzere yeni galeriler eklenerek Vatikan Müzeleri, 19. ve 20. yüzyıllar boyunca büyümeye devam ediyor. Pius VII’nin papalığı döneminde, Roma heykellerinden oluşan bir koleksiyon içeren Chiaramonti Müzesi kuruluyor ve 20. yüzyılın başlarında Vatikan Müzeleri’ne Yakın ve Uzak Doğu’dan eserlerin sergilendiği Gregoryen Şark Müzesi ekleniyor.
O zamandan günümüze kadar Vatikan Müzeleri büyüklük açısından iddialı bir gelişme göstermektedir. Antik çağlardan kalma geniş bir sanat eseri koleksiyonuna ev sahipliği yapan Vatikan Müzeleri, Katolik Kilisesi ve papalığın yüzyıllar boyunca biriktirdiği müzeleri içerir ve toplam 54 galeri ile 20.000 eser halka açıktır. Bu, 70.000’den fazla sanat eserine sahip olarak günümüzün en büyük sanat koleksiyonlarından biri olarak kabul edilmektedir.
Dini inancı ne olursa olsun ziyaret etmek isteyen herkese memnuniyetle kapılarını açan ve günde yaklaşık 19.000 turist ağırlayan Vatikan’ı ziyaret etmek sadece sanatseverler için değil, aynı zamanda tarih, kültür ve mimari meraklıları için de unutulmaz bir deneyim sunuyor.
Vatikan Müzeleri’nin Mimari Özellikleri
Hıristiyan dünyasının en kutsal yerlerinden ve dünyanın en çarpıcı mimarilerinden olan Vatikan şehri, birçok ikonik yapıdan oluşuyor. Dini mimarinin hakim olduğu Vatikan Şehri’nde farklı zamanlara ait Roma, Barok ve Gotik gibi çeşitli mimari tarzlarla bezeli, çoğu Orta Çağ Dönemi ve 16-18. yüzyıllara ait yapılar bulunuyor.
Merkezinde, çift sütunlu ve önünde dairesel bir meydan bulunan, saraylar ve bahçelerle çevrili Aziz Petrus Bazilikası yer alıyor. Havari Aziz Petrus’un mezarı üzerine inşa edilen bazilika, dünyadaki en büyük dini yapı olup Bramante, Raphael, Michelangelo, Bernini ve Maderno’nun ortak dehasının eşsiz bir ürünüdür.
Vatikan Müzeleri’nin İçinde Yer Alan Müzeler
Her yıl 6 milyondan fazla ziyaretçiyi konuk eden Vatikan Müzeleri, Roma’nın en popüler turistik yerlerinden biridir. 16. yüzyılda Papa II. Julius tarafından kurulan ve binlerce sanat eserine ev sahipliği yapan Vatikan Müzeleri toplamda 54 galeriden oluşmaktadır.
14 kilometrelik şaşırtıcı bir alanı kaplayan Vatikan Müzeleri’nin sanat koleksiyonu; Yunan ve Roma heykellerinden Raphael, Giotto, Perugino ve Caravaggio gibi Rönesans ustalarının başyapıtlarına, Ortaçağ haritalarından duvar halılarına ve Sistina Şapeli’ne kadar binlerce eseri içerir.
1
Museo Gregoriano Egizio (Mısır Müzesi)
Bu müze, dokuz odada Eski Mısır’dan kalma geniş bir eser koleksiyonuna ve ayrıca Roma yapımı birçok Mısır eserine ev sahipliği yapıyor. Mısır tarzında dekore edilmiş bu odalarda lahitler, papirüsler, mumyalar, heykeller ve Ölüler Kitabı’nın reprodüksiyonlarından oluşan bir koleksiyon, Eski Mısır takıları, Tivoli’deki Hadrianus Villası’ndan alınan Mısır tarzı heykeller ve M.Ö. 21. yüzyıla kadar uzanan bir dizi otantik Eski Mısır heykeli bulunmaktadır. Koleksiyonun geri kalanından çok farklı oldukları için Mısır antikaları nadiren grup turlarına dahil ediliyor. Ancak bunlar Vatikan Müzesi’nin sanat koleksiyonunun içerdiği çeşitliliğin muhteşem bir yansımasıdır.
2
Museo Gregoriano Etrusco (Gregoryen Etrüsk Müzesi)
Müzenin bu bölümünde Etrüsk uygarlığına ait seramik, bronz ve altın unsurlar yer alıyor. 1837 yılında Papa Gregory XVI tarafından kurulan bu müzede dokuz galeri bulunuyor ve Papalık Devleti topraklarındaki arkeolojik kazılardan elde edilen Etrüsk eserlerinin yanı sıra vazolar, lahitler, bronzlar, pişmiş topraklar, seramiklerin yanı sıra Falcioni ve Guglielmi Koleksiyonları’ndan eserler sergileniyor.
3
Pio-Clementino Müzesi
Pio Clementino Müzesi, Vatikan’ın Antik heykel koleksiyonunun merkezini oluşturur ve aynı zamanda Sanat Müzesi olarak tasarlanan ilk binalardan biridir. Adını, bu müzeyi kuran iki papa olan Clement XIV ve onun halefi Pius VI’dan alır. İlk olarak antik çağ ve Rönesans dönemine ait sanat eserlerini içeren müze, Clement XIV tarafından kurulmuş ve daha sonra Pius VI tarafından genişletilmiştir. Günümüzde müze, Yunan ve Roma dönemlerine ait eserlerle doludur.
4
Museo Chiaramonti (Chiaramonti Müzesi)
19. yüzyılın başlarında, daha önceki soyadı Chiaramonti olan Pius VII tarafından kurulan bu galeride, imparator portreleri, tanrı resimleri ve bazı cenaze anıtları dahil olmak üzere çeşitli heykeller, lahitler ve frizler sergilenmektedir.
5
Galleria Lapidaria (Lapidaria Galerisi)
Lapidary Galerisi, 16. yüzyılda Papa II. Julius için Bramante tarafından inşa edilen Ambulacrum Lulianum koridorunda sergilenmektedir. Bu galeri, Chiaramonti Müzesi’nin bir bölümünü oluşturur ve 3.000’den fazla taş tablet ve yazıttan oluşan bir koleksiyona ev sahipliği yapmaktadır. Genellikle akademik çalışmalar için kullanılan bir alan olarak hizmet verir ve yalnızca özel izinle erişilebilirken, genel ziyaretçilere kapalıdır.
6
Braccia Nuovo (Yeni Kanat)
Roma neoklasik mimarisinin önemli bir örneği olarak kabul edilene tarihi 19. yüzyıla dayanan Vatikan Müzeleri’nin yeni kanadı, 68 metre uzunluğunda olup Chiaramonti Müzesi ile Vatikan Apostolik Kütüphanesi galerileri arasında konumlanmaktadır. Raffaele Stern tarafından inşa edilen bu Yeni Kanat, Yunan ve Roma dönemi heykelleri arasında Prima Porta’nın Augustus’u, Julius Sezar, Doryphoros ve Nil Tanrısı gibi önemli eserlere ev sahipliği yapmaktadır.
7
Museo Gregoriano Profano (Gregoriano Profano Müzesi)
1844 yılında XVI. Gregory tarafından kurulan Gregoriano Profano Müzesi, o döneme ait arkeolojik kazılardan elde edilen bulgulara ev sahipliği yapmaktadır. Bu müze özellikle Yunan orijinallerinin bazı İmparatorluk Roma dönemi kopyaları ve mezar mermerleri koleksiyonu ile tanınır ve görülmeye değerdir.
8
Lapidario Profano ex Lateranense
Lapidario Profano ex Lateranense, 1981 yılında Lateran’daki papalık sarayından Vatikan Müzeleri’ne nakledildikten sonra sergilenen Roma yazıtlarını içeren bir koleksiyondan oluşuyor.
9
Museo Pio Cristiano (Pius – Hıristiyan Müzesi)
Pius-Hıristiyan Müzesi, Roma’daki erken Hıristiyanlık dönemine ait sanat eserlerini sergilemek amacıyla Papa Pius IX tarafından oluşturuldu. Resmi olarak 1854 yılında kurulan müzede, iki yıl önce kurulan Papalık Kutsal Arkeoloji Komisyonu’nun kazıları sırasında ortaya çıkan sanat eserleri sergilendi. Müzenin koleksiyonunda, lahitler gibi öğelerin yanı sıra “ikonik” Good Shepard heykeli gibi önemli eserler bulunmaktadır. Burayı ziyaret ettiğinizde, erken Hıristiyanlık döneminin sanatını ve tarihini daha yakından keşfetme fırsatınız olur.
10
Lapidario Cristiano & Lapidario Ebraico (Hıristiyan Lapidarium ve Yahudi Lapidarium)
Hıristiyan Lapidaryum ve Yahudi Lapidarium galerileri, Lateran Sarayı’ndaki eski evlerinden Vatikan’a nakledilen iki antik yazıt koleksiyonundan oluşmaktadır. Bu iki galeri, antik döneme ait yazıtları ve taş eserleri içeren önemli koleksiyonları barındırır ve Vatikan Müzeleri’nde ziyaretçilere sunulur.
11
Pinacoteca
Vatikan Müzeleri’nin daha modern bir kanadı olan Pinacoteca, erken Rönesans’tan günümüze kadar uzanan etkileyici bir resim ve eser koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Bu bölüm, 18 farklı odadan oluşur ve ziyaretçilere birçok önemli sanat eserini keşfetme fırsatı sunar. Vatikan’daki sanatın evrimini gözler önüne seren Pinacoteca, sanatseverler için büyük bir cazibe merkezidir.
12
Museo Etnologica Anima Mundi (Ethnological Museum Anima Mundi Etnoloji Müzesi)
Vatikan Etnoloji Müzesi’nin kökeni, 1925 yılında Papa Pius XI tarafından düzenlenen geçici bir sergiye dayanmaktadır. Bu sergide eski uygarlıklara ait buluntular sergilenmiş ve etkinliğin büyük ve beklenmedik başarısı, Papa’yı bu koleksiyonu kalıcı hale getirmeye ikna etmiştir. Bugün, Vatikan Etnoloji Müzesi dünyanın en çeşitli ve kapsamlı koleksiyonlarından birine sahiptir.
13
Padiglione delle Carrozze (Taşıma Pavyonu)
Taşıma Pavyonu, 16. yüzyıldan modern zamanlara kadar papalık hareketliliğinin tarihini sergileyen bir bölümdür. Papaların eski at arabaları koleksiyonunu görebileceğiniz bu koleksiyon, papaların geçmişteki taşıma araçlarına ve papalık hareketliliğine dair önemli bir tarihi perspektif sunar.
14
Museo Cristiano (Hıristiyan Müzesi)
Hıristiyan Müzesi, şu anda Sistina Şapeli’nden müze çıkışına çıkış koridoru olarak kullanılan yeni Belvedere Avlusu’nun batı galerilerinde bulunur. Bu müze, erken Hıristiyanlık döneminden modern Katolik dünyasına kadar inanç ve kültür tarihine odaklanan dini objeleri sergiler. Hıristiyan Müzesi, ziyaretçilere Hıristiyanlık tarihini ve Katolik geleneğini daha yakından inceleme fırsatı sunar.
15
Museo Profano (Profane Müzesi)
Profane Müzesi, halka açılan ilk koleksiyonlardan biri olarak tarihi 1761 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahiptir. Bu müze, Clementine galerilerinin içinde bulunur ve minyatürler, fildişi eserler, bronzlar gibi Hıristiyan olmayan değerli eserleri sergiler. Müze, ziyaretçilere Hıristiyanlık dışındaki kültürlerin sanat ve tarihine dair önemli bir bakış sunar.
16
Sala delle Nozze Aldo grandine (Aldobrandini Düğün Odası)
Aldobrandini Düğün Odası, adını bir zamanlar Aldobrandini ailesine ait olan ve Roma İmparatorluğu’nun en etkileyici tablolarından biriyle ünlü Roma freskinden alır. Bu oda, çevresini saran diğer antik freskler ve mozaiklerle birlikte, sanatseverler için mutlaka görülmesi gereken bir bölümdür. Ayrıca bu odadan Aziz Petrus’un kubbesinin muhteşem manzarası da görülebilir.
17
Cappella di San Pietro Martire (Şehit Aziz Peter Şapeli)
Şehit Aziz Peter Şapeli, Sistina Şapeli çıkışının hemen önünde bulunur. Bu şapel, Giorgio Vasari ve onun öğrencisi Jacopo Zucchi tarafından 1566 ila 1570 yılları arasında inşa edilmiştir. Şehit Aziz Peter Şapeli, ziyaretçilere Vatikan’daki bu dönemin sanatsal güzelliklerini keşfetme fırsatı sunar.
18
Collezioe d’aRTE Moderna e Contemporanea (Çağdaş Sanat Koleksiyonu)
Çağdaş Sanat Koleksiyonu, 1973 yılında Papa VI. Paul tarafından açıldı ve şu anda yaklaşık 8.000 eserden oluşuyor. İtalya’nın en önemli koleksiyonlarından biri olan bu 20. yüzyıl sanat koleksiyonunda Van Gogh, Bacon, de Chirico, Chagall, Morandi gibi ünlü sanatçıların başyapıtları bulunmaktadır. Bu koleksiyon, çağdaş sanatın farklı akımlarını ve önemli eserlerini keşfetmek isteyen sanatseverler için özellikle görülmesi gereken bir bölümdür.
19
Cappella Sistina (Sistina Şapeli)
Sistina Şapeli, İtalyan Rönesansının en önemli sanat eserlerinden biri olan tarihi bir şapeldir. Şapelin tam adı “Cappella Sistina”dır. 1473-1481 yılları arasında Papa IV. Sixtus tarafından yaptırılmıştır. Özellikle tavanında yer alan ünlü freskleri ile tanınır. Bu freskler, Michelangelo’nun yarattığı ve Yaratılış hikayesini betimlediği eserleri içerir. Şapelin duvarları ayrıca Botticelli, Perugino ve Michelangelo gibi önemli Rönesans dönemi sanatçıları tarafından süslenmiştir. Sistina Şapeli, dini törenlerin yanı sıra sanatsal ve tarihi önemi nedeniyle Vatikan’da en çok ziyaret edilen bölümlerden biridir.
20
Stanze di Raffaello (Raphael’in Odaları)
Papa II. Julius ve onun haleflerinin daireleri olan ve Raphael’in Odaları olarak bilinen bu bölüm ismini, 1508-1524 yılları arasında Konstantin Salonu, Heliodorus Odası, Segnatura Odası, Borgo’daki Ateş Odası da dahil olmak üzere dört odayı atölyesiyle birlikte dekore eden Raphael’den alıyor. Raphael’ın çalışma hayatının büyük çoğunluğunu kapsayan bu çalışması, sanat dünyasında büyük bir hayranlık ve saygıyla karşılanmış ve muazzam bir başyapıt olarak Yüksek Rönesans tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul görmüştür.
21
Appartamento Borgia (Borgia Dairesi)
Borgia Dairesi, İspanyol Papa Alexander VI Borgia için özel olarak dekore edilmiştir. Bu dairenin altı alanı, Pinturicchio ve onun okulu tarafından dekore edilmiştir. Yaldızlı Antik Roma süs motifleri, azizlerin hikayeleri ve Papa VI. Alexander’ın etkileyici bir portresi, ustalıkla işlenmiş detaylarla canlandırılarak bu odaları muazzam bir görsel şölene dönüştürmüştür. Borgia Dairesi, sanatsal ve tarihsel önemi nedeniyle Vatikan’da görülmesi gereken önemli mekanlardan biridir.
22
Cappella Niccolina (Niccoline Şapeli)
Adını Papa V. Nicholas’tan alan Niccoline Şapeli, Rönesans döneminin önemli sanatçılarından Fra Angelico tarafından 1447 civarında dini olayları betimleyen fresklerle dekore edilmiştir.
23
Cappella di Urbano VIII (Urban VIII Şapeli)
Urban VIII Şapeli, Vatikan’daki Rönesans dairelerinin içinde yer almaktadır, ancak bu oda 1631 yılında Papa Urban VIII’in isteği üzerine özel bir şapele dönüştürülmüştür. Bu şapel, tamamen İsa’nın Çilesi Hikayelerini tasvir eden sıva ve fresklerle süslü tavanları ve değerli süslü damgalı deri ile kaplı duvarlarıyla muazzam bir görselliğe sahiptir.
24
Sala dell’Immacolata (Lekesiz Hamilelik Odası)
Lekesiz Hamilelik Odası, 8 Aralık 1854’te Papa Pius IX tarafından yapılan Lekesiz Hamilelik dogmasının ilanını kutlamak amacıyla Francesco Podesti tarafından fresklerle süslenmiştir. Dogmanın teolojik yönlerini anlatan güzel resimler dört duvarı kaplamaktadır ve tonozun zeminine orijinal olarak Ostia Antica’dan gelen tam renkli bir Roma mozaiği bulunmkatadır. dini bir olayın anısına adanmış Lekesiz Hamilelik Odası, Vatikan’daki tarihi önemi nedeniyle ziyaretçilere ilginç bir deneyim sunar.
25
Sala dei Chiaroscuri (Chiaroscuri Odası)
Chiaroscuri Odası, ortaçağ sarayının kalbinde yer almaktadır. Bu oda, Raphael tarafından yapılmış bir dizi Havari ve Aziz ile süslenmiştir ve daha sonra Zuccari Kardeşler tarafından restore edilmiştir. Odanın en çarpıcı özelliklerinden biri, Raphael’in orijinal tasarımına dayanan ve Papa X. Leo Medici’nin devasa armasını taşıyan ahşap kaplamalı tavanıdır. Chiaroscuri Odası, Vatikan’daki dini ve tarihi önemi nedeniyle ilginç bir mekân olup genellikle ziyaretçilere kapalıdır.
Vatikan Müzeleri’nde Mutlaka Görülmesi Gereken Bölümler ve Eserler
Vatikan Müzeleri’nin ve bölümlerinin tamamını tek seferde gezmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle OGGUSTO ekibi olarak sizler için mutlaka görülmesi gereken bölümler ve eserlerden oluşan bir liste hazırladık.
Piazza San Pietro & San Pietro Basilica (Aziz Petrus Meydanı ve Bazilikası)
Dünyanın en ünlü ve en nefes kesici meydanlarından biri olan Aziz Petrus meydanın inşası, 1656-1667 yılları arasında Papa XII. Alexander’ın desteğiyle Bernini tarafından yapılmıştır. 320 metre uzunluğunda ve 240 metre genişliğinde bir alana yayılan meydan ayinlerde ve etkinliklerde 300.000’den fazla insanı ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir. Meydanın devasa boyutunun yanı sıra en etkileyici kısmı, meydanı dört sıra halinde çepeçevre saran 284 sütun ve 88 pilasterdir. Sütunların üzerinde Bernini’nin müritleri tarafından 1670 yılında yapılmış 140 adet aziz heykeli bulunmaktadır.
Meydanın ortasında Vatikan Dikilitaşı ve arkasında dünyanın en büyük kilisesi olan Aziz Petrus Bazilikası bulunmaktadır. Cephesi 115 metre genişliğindedir ve tepesinde 136 metrelik yüksekliği ile bazilika’nın kuşkusuz en etkileyici kısımlarından biri olan görkemli kubbesi yer almaktadır. Tasarımı Michelangelo tarafından başlatılan ve Giacomo Della Porta tarafından devam ettirililen kubbenin inşası 1614’te Carlo Maderno tarafından tamamlanmış. Bu eşsiz tasarımlı harikası, Washington’daki Capitol ve Londra’daki St Paul Katedrali gibi birçok katedral ve binaya da ilham kaynağı olmuştur.
Dünyanın en büyük kiliselerinden biri olan ve Rönesans tarzında inşa edilen Aziz Petrus Bazilikası, Hıristiyanlığın en kutsal tapınaklarından ve dünyanın en büyük kiliselerinden biridir. Papa yıl boyunca burada bir çok ayinlere başkanlık eder. Aziz Petrus Bazilikası, Katolik Kilisesi’nin en kutsal tapınaklarından biri ve önemli bir hac bölgesi olarak kabul edildiğinden turistik olarak oldukça rağbet gören bir merkezdir.
Yeni bazilikanın inşaatı, 1506 yılında eski bazilikanın yıkılmasıyla yılında başlamış ve 1626’da tamamlanmış, 18 Kasım 1626’da kutsanmıştır. Bazilikaya İsa’nın on iki havarisinden biri ve Katolik Kilisesi’nin kurucularından olan, Roma’da idam edilen ve Bazilika’nın şu anda bulunduğu yere gömülen ‘Aziz Petrus’ anısına onun adı verilmiştir. 190 metre uzunluğunda ve 46 metre yüksekliğindeki Aziz Petrus Bazilikası 20.000 kişiyi ağırlayabilecek kapasiteye sahiptir.
Bazilikanın içerisinde Bernini tarafından tasarlanan büyük bir bronz baldaken olan Aziz Petrus’un Baldachin’i, Michelangelo’nun ünlü heykeli olan Pietà ve tahtındaki Aziz Petrus heykeli gibi bir çok eşsiz sanat eseri yer alıyor.
Aziz Patrick Meydanı ve Bazilikası ücretsiz olarak gezilebiliyor. Bu nedenle de özellikle turistik zamanlarda ve hafta sonlarında uzun kuyruklar oluşabiliyor. Burayı ziyaret etmek istiyorsanız uzun bekleme sürelerinden kaçınmak için sabah erken saatleri seçmenizi tavsiye ederiz. Müzeler ve Vatikan Bahçeleri için biletinizi mutlaka önceden almanızı da öneririz.
Cortile della Pigna & Fontana della Pigna (Kozalaklı Avlu & Kozalak Çeşmesi)
Cortile della Pigna meydanına bakan duvarda geniş bir nişi süsleyen eski bir Roma çeşmesi olan Kozalak çeşmesini mutlaka görmelisiniz. Eskiden İsis Tapınağı’nın yanındaki Pantheon’un yakınında duran bu çeşme, Orta Çağ’da Eski Aziz Petrus Bazilikası’nın avlusuna taşınmış, daha sonra 1608 yılında ise şimdiki yerine taşınmıştır. Bulunduğu avlu aslında Donato Bramante tarafından Papa VIII. Masum’un sarayını Sistina Şapeli’ne bağlamak için tasarlanan Cortile del Belvedere’nin bir parçasıydı. Bramante öldüğünde mimar Pirro Ligorio projeyi tamamladı ve avluyu kapatmak için duvar ve niş ekledi. Vatikan Kütüphanesi’nin inşası Cortile del Belvedere’yi iki bölgeye ayırdı. Avlunun üst kısmı olan Cortile della Pigna, adını bu çeşmeden almaktadır.
Sala Rotonda (Kubbeli Oda)
Kubbeli Oda, Vatikan Müzeleri içindeki en çarpıcı odalardan biridir. 1779 yılında mimar Michelangelo Simonetti tarafından tasarlanan bu bölüm, Muses Odası’nın yanındaki odadır ve Sistina Şapeli’ne giden yol üzerindeki Yunan Haçı odasından hemen önce gelir. Kubbeli Oda’nın tavanı, ölçeği çok daha küçük olmasına rağmen Roma’nın tüm antik Roma tanrılarına adanan en önemli tapınağı olan Pantheon’dan esinlenilerek tasarlanmıştır. Mozaik zemin, Roma’nın eski limanı olan Ostia Antica’daki antik hamamlardan parça parça alınarak döşenmiştir. Mozaik zemin, Kentaurların savaşının hikâyesini anlatır.
Bu odanın en önemli parçası İmparator Neron’un Küveti‘dir. Nero’nun MS 64’te inşa ettiği büyük Altın Sarayından veya Domus Arius’tan alınmıştır. Nero, Altın Sarayını, bazılarının onun sorumlu olduğuna inandığı büyük Roma yangınından sonra inşa ettirdi. Küvet, Kırmızı porfir adı verilen çok nadir ve değerli bir taştan yapılmıştır ve çevresi 13 metredir. Kubbeli odadaki en önemli Heykeller arasında ayrıca Antinous, Herkül, İmparator Galba, İmparator Claudius Antik Roma dönemine ait heykelleri bulunmaktadır.
Laocoön ve Oğulları
Museo Pio-Clementino içerisinde görebileceğiniz Laocoön ve Oğulları heykeli, antik Yunan ve Roma mitolojisinin ünlü bir sahnesini tasvir eden ve 1. yüzyılın başlarında yapılmış olan ünlü bir heykeldir. Bu heykel, rahip Laocoön iki oğlunun Truva Savaşı sırasında tanrı Poseidon’un öfkesini üzerine çektiği için, deniz yılanları tarafından cezalandırılmak üzere saldırıya uğrayışını tasvir eder. Heykelin detaylı anatomi ve ifadesi, ve Antik dönemin sanatının büyüleyici bir örneklerindendir. Laocoön ve Oğulları Heykeli, 1506 yılında Roma’da keşfedildi ve Papa II. Julius tarafından Vatikan’a getirilerek Vatikan Müzeleri’nde sergilenmeye başlandı.
Pietà
Aziz Petrus Bazilikası’nda bulunan Michelangelo Buonarroti’nin Rönesans dönemine ait bir heykeli olan “Pietà”, sanatçının aynı temayı taşıyan birçok eserinden ilki olarak kabul edilir. İsa’nın çarmıha gerildikten sonra annesi Meryem’in kucağındaki cesedini tasvir eden heykel, Fransız Kardinal Jean de Bilhères için Roma’da temsilci olarak görev yaptığı sırada yaptırılmıştır. Carrara mermerinden yapılan ve aslında kardinalin cenaze anıtı için tasarlanan heykel, 18. yüzyılda Aziz Petrus Bazilikası’na yerleştirilmiştir. Michelangelo’nun imzaladığı tek eserdir.
Belvedere Torso
Belvedere Torso, antik Roma dönemine, 1. yüzyılın başlarına ait olduğu ve Yunan heykeltıraş Apollonius’un bir eseri olduğu düşünülmektedir. Heykelin adı “torso” yani “gövde”den gelmektedir çünkü heykelin baş ve kolları kayıptır. Antik dönem sanatının ve anatomi bilgisinin önemli bir örneği olarak kabul edilmektedir.
Pinacoteca
Galeri içinde bir galeri olan Pinacoteca, Papa Pius XI’in emriyle sanat galerisine ev sahipliği yapmak üzere 1932 yılında inşa edilmiş, Vatikan Müzeleri’nin daha modern bir kanadıdır ve erken Rönesans’tan günümüze kadar uzanan etkileyici bir resim ve eser koleksiyonuna ev sahipliği yapar. Eserlerin ait oldukları okula göre kronolojik sırayla sergilendiği 18 ana odadan Pinacoteca’da Vaticana, Raphael, Caravaggio, Giotto, Fra Angelico, Perugino, Tiziano’nun başyapıtları ve Leonardo da Vinci’nin Vatikan Müzeleri’ndeki tek eseri olan Vahşi Doğadaki Aziz Jerome’da dahil olmak üzere bir çok sanat eseri sergileniyor.
Stanza della Segnatura, Atina Okulu Freski, Rafael Odaları
“Stanza della Segnatura” Raphael tarafından yapılan 16. yüzyılda fresklerlerden oluşur. Oda adını Papa Julius II’nin 1508-1511 yılları arasında Rafael’i bu odanın süslenmesi için görevlendirdiği ‘Stanza della Segnatura’ belgelerinden alır. Bu odadaki fresklerlerden şüphesiz en ünlülerin biri de “The School of Athens” (Atina Okulu)’dur. Rönesans dönemi düşünce dünyasının sembollerini ve filozofları temsil eden bu freskte, Platon ve Aristoteles önderliğinde bir araya gelen ünlü antik filozoflar ve bilim adamları tasvir edilmiştir.
Appartamento Borgia (Borgia Daireleri)
Borgia Daireleri, İspanyol papa Alexander VI Borgia için dekore edilmiştir. Dairelerin altı alanı Pinturicchio ve okulu tarafından dekore edilmiştir. Yaldızlı Antik Roma süs motifleri, azizlerin hikâyeleri ve Papa VI. Alexander’ın şaşırtıcı bir portresi, ustalık becerileriyle detaylandırılarak parlak ve sarsıcı renklere dönüştürülerek bu odaları mutlaka görülmeye değer kılmaktadır. Borgia Daireleri Sibyls Odası, İman Odası, Liberal Sanatlar Odası, Azizler Odası, Gizemler Odası ve Papazlar Odası olmak üzere toplam altı bölümden oluşur.
Galleria Delle Carte Geografiche (Haritalar Galerisi)
Galleria delle Carte Geografiche, coğrafi haritaların sergilendiği bir bölümdür. 16. yüzyılda Papa Gregory XIII tarafından yaptırılmıştır. Burada bilhassa İtalya’nın coğrafi bölgelerini ve illerini tasvir eden büyük ölçekli fresk haritalar bulunur. Bu haritalar, İtalya’nın tarihi ve coğrafi detaylarını yansıtır. Toplamda 40’tan fazla büyük boyutta harita bu galeride sergilenmektedir.
Bramante Merdivenleri
Vatikan’da iki adet Bramante merdiveni bulunmaktadır. Biri 1500’lü yılların başında yapılan, diğeri ise 1932’den yenilenen modern eşdeğeridir. Pio-Clementine Müzesi’ndeki Orijinal Bramante Merdiveni, 1505 yılında Donato Bramante tarafından çift sarmal bir tasarımla inşa edildi. Granit sütunları ve balıksırtı döşeme desenine sahip merdivenler insanların ve yük hayvanlarının rahatça çıkıp inmesine olanak sağlayacak şekilde tasarlanmış ve Papa II. Julius’un özel konutuna hâlâ arabasındayken girmesine izin verecek şekilde inşa edilerek Belvedere Sarayı’nı dışarıya bağlayan binanın kare şeklindeki kulesinde konumlandırılmıştır.
Modern Merdivenler ise yine Pio-Clementine Müzesi’nde bulunan ve genellikle “Bramante Merdiveni” olarak anılan modern çift sarmal merdivendir ve Giuseppe Momo tarafından tasarlanmıştır. Antonio Maraini tarafından heykeltraşlanmış ve 1932’de Ferdinando Marinelli Sanat Dökümhanesi tarafından yapılımı gerçekleştirilmiştir. Tıpkı orijinal Bremente merdiveni gibi bu modern kopyası da çift sarmal bir yapıya sahiptir ve iki merdiveni vardır. Bu yapı sayesinde, yukarı çıkan insanlar aşağı inen insanlarla karşılaşmaz ve orijinalinde olduğu gibi bu tasarımın da temel amacı her yönde kesintisiz trafiğe olanak sağlamaktır. Yaklaşık on beş metre genişliğindeki merdivenlerin ortasında açık bir alan bulunur ve bir merdiven boşluğunun dış duvarını çevreler. Rampanın etrafındaki korkuluklar süslü bir şekilde işlenmiş metalden yapılmadır. Yukarıda bulunan bir gölgelik, merdivenleri aydınlatmak için gerekli ışığı sağlar. Merdiven müze ziyaretinin sonunda yer alır ve tüm ziyaretçiler bu rotadan ayrılır. Momo’nun merdiveninin, bilhassa tavan penceresi ve atriyum ile rampanın sarmal yapısı ve inşaatının teknik yönleriyle, Frank Lloyd Wright’ın New York’taki Solomon R. Guggenheim Müzesi’nin ikonik tasarımına ilham kaynağı olduğu düşünülmektedir.
Cappella Sistina (Sistina Şapeli)
Sistina Şapeli Vatikan’ın en büyük cazibe merkezlerden biri ve günümüze kadar gelmiş en önemli başyapıtlarından biridir. Michelangelo’nun başyapıtı olarak kabul edilen Sistina Şapeli’nin inşaatı, bugünkü adını borçlu olduğu Papa IV. Sixtus’un mandası sırasında 1473-1481 yılları arasında mimar Dolci’li Giovanni’ye yapılmıştır. Şapel, Papa Sixtius IV tarafından inşa ettirilmiştir. Ayrıca, 1481-1482 yıllarında Botticelli, Perugino ve Ghirlandaio gibi sanatçılar tarafından şapelin yan duvarlarına, Hz. Musa ve İsa’nın hikayelerini tasvir eden fresklere sahip olan tablolar yaptırılmıştır.
Şapelin en dikkat çeken ve ilgi gören kısmı, bir nesil sonrasında Papa II. Julius tarafından Roma’ya çağrılan ve aslında heykeltıraş olan Michelangelo’nun şapelin tavanını ve duvarlarını süslemeyi kabul ettiği freskleridir. Bu freskler, Adem’in Yaratılışı, Nuh’un Sarhoşluğu ve Aydınlıkla Karanlığın Ayrılması gibi Yaratılış hikâyesinden gelen dokuz sahneyi tasvir eder. Michelangelo, şapelin duvarlarını tamamladıktan 25 yıl sonra, 1536 ile 1541 yılları arasında sunak duvarına “Kıyamet Günü” freskini yapmıştır. Bu fresk, İsa’nın ikinci gelişini ve Tanrı’nın insanlığa son ve nihai kararını temsil eden bir başyapıttır.
Vatikan Bahçeleri
Vatikan Bahçeleri’nin tarihi, meyve bahçeleri ve üzüm bağlarının Papalık Apostolik Sarayı’nın kuzeyine uzandığı orta çağa kadar uzanır. 1279 yılında Papa III. Nicholas, konutunu Lateran Sarayı’ndan Vatikan’a taşıyarak bu alanı duvarlarla kapattı ve bir meyve bahçesi, çayır ve bahçe yarattı. 1. yüzyılın başlarında, II. Julius’un papalığı sırasında, peyzaj yeniden düzenlendi ve Donato Bramante’nin orijinal tasarımı altında üç yeni avluya bölündü: Cortile del Belvedere, Kütüphane Avlusu ve Cortile della Pigna. Ayrıca Rönesans tarzında şimşir ağaçlarından oluşturulan dikdörtgen bir labirent eklenerek bu alan zenginleştirildi. Bramante, Nicholas III’ün inşa ettiği duvarı büyük bir düz çizgi duvarla değiştirdi.
Günümüzün Vatikan Bahçeleri, meyve bahçeleri, parklar, ormanlık alanlar, ortaçağ surları, Rönesans ve Barok dönemi binaları ve heykeller ile süslü 23 hektarlık geniş bir alana yayılmıştır. Bu alan, doğanın, mimarinin ve sanatın büyüleyici bir birleşimini sunar. Bahçeler içindeki yapılar, meyve bahçeleri, ormanlar ve heykeller, bu alanda ziyaretçilere tarihi ve manevi bir deneyim sunar.
Bahçeler, Meryem Ana ve diğer azizlere ithaf edilen birçok çeşme, heykel ve yapay mağaraları içerir. Vatikan Bahçeleri’nin turunu yapmak isterseniz, resmi akredite bir rehber eşliğinde ziyaret etmeniz gerekmektedir. Bu tur sırasında Giardino Quadrato, Casio Pius IV, Fontana dell’Aquilone, Grotta di Lourdes, II. John Paul suikast girişimi anıtı, Vatikan Radyo binası ve daha birçok sembolik noktayı görebilirsiniz.
Vatikan Bahçeleri’nin farklı tarzlardaki bahçelerini gezerek İtalyan, Fransız ve İngiliz peyzaj tasarımının özgün örneklerini keşfedebilirsiniz. Her bir bahçe, kendi tarzına ve özelliklerine sahiptir. İtalyan bahçesi, resmi ve geometrik bir yapıya sahipken, Fransız bahçesi heykeller ve su oyunlarıyla süslenmiştir. İngiliz bahçesi ise doğal ve yapay öğeleri bir araya getirir. Vatikan Bahçeleri, yalnızca resmi akredite bir rehber eşliğinde ziyaret edilebilir.
Vatikan Müzeleri’nin Biletleri ve Gezi Turları
Aziz Petrus Bazilikası ücretsiz olarak ziyarete açıktır. Vatikan Müzeleri ve Vatikan Bahçeleri bilete tabidir. Her ayın son pazar günü Vatikan Müzesi halka ücretsiz olarak açıktır. Ayın diğer zamanları için biletler internet üzerinden veya şahsen temin edilebilir. Vatikan’a duyulan yoğun ilgi nedeniyle biletler çok hızlı tükendiğinden, Roma seyahatinizi planladığınızda Vatikan biletinizi almanızı öneririz. Güncel bilet fiyatlarını ise resmi web sitesinden öğrenebilirsiniz.
Tek biletler dışında çeşitli turlar da var. Bu turların fiyatları kapsamına göre değişmekte olup, detaylı bilgiyi web sitesinden edinebilirsiniz.
Vatikan Müzeleri’ne giriş kuyrukları muhtemelen Roma’daki en uzun kuyruklardır. Bunlardan kaçınmak için rehberli bir tur rezervasyonu yapabilirsiniz. Böylelikle hem sıraya beklemeyip hem de rehberinize eşliğinde ilgi Vatikan’ın büyüleyici tarihi hakkında detaylı bilgiler edinebilirsiniz. Vatikan duvarlarının hemen dışındaki turlar için aşırı ücret alan çok sayıda dolandırıcı şirket olduğunu unutmayın. Dolandırıcılıklardan kaçınmak için varışınızdan önce Vatikan Müzesi resmi web sitesi üzerinden veya yetkili tur rehberliği sitlerinden rezervasyon yapmanızı öneririz. Rehberli turlar için aşağıdaki sitelerden kendinize uygun olanı güvenle temin edebilirsiniz.
“City Pass” bileti de Roma’da Vatikan dışında başka müzeleri de gezecekseniz makul bir seçenek. Ancak sadece Vatikan’ı ziyaret etmeyi planlıyorsanız online bilet almanız daha uyguna gelecektir. Eğer rehberli bir tur tercih etmediyseniz, girişte mutlaka “audioguide” talep etmenizi öneririz. Böylece geziniz sırasında bölümler ve eserler hakkında detaylı bilgileri audioguide aracılığıyla dinleyebilirsiniz.
Vatikan Bahçeleri’ni ziyaret etmek için müze biletinden ayrı olarak bilet almanız gerekmekte ve genellikle rehberli turlar tercih edilmektedir. Ziyaretçi sayısı sınırlı olduğundan, Vatikan Bahçeleri turlarına katılmadan önce rezervasyon yapmanızı kesinlikle öneririz. Vatikan Bahçeleri turları genellikle ortalama 3 saat sürmektedir. Rehberli turlar kapsamına göre değişkenlik göstermekte olup, kişi başı ortalama 50 € civarındadır.
Vatikan Bahçeleri turları için detaylı bilgi almak için bu web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Vatikan Müzeleri Nerede ve Nasıl Gidilir?
Şehir merkezinden Vatikan’a gitmenin birkaç farklı yolu var.
Vatikan Müzeleri’ne Giriş Ücretleri ve Saatleri
Vatikan’a ziyaretlerin en iyi ve güvenli koşullarda gerçekleştirilebilmesi için bazı tedbirler alınmaktadır. Vatikan Müzeleri’ne giriş zorunlu çevrimiçi rezervasyonla yapılmaktadır.
Vatikan Müzesi Ziyaret Saatleri
Pazartesi – Cumartesi
09:00 – 18:00
Son giriş: 16:00
Her ayın son pazarı
(Ücretsiz giriş)
09:00 – 14:00
Son giriş: 12:30
Ziyaretçilerin müze kapanış saatinden 30 dakika önce salonları terk etmeleri gerekmektedir.
Aziz Petrus Meydanı ve Bazilikası Ziyaret Saatleri
Nisan – Eylül
07:00 – 19:00
Ekim – Mart
07:00 – 18:00
{202576}