Multidisipliner Bir Sanat ve Deneyim Alanı: Decollage Art Space
Yazı Boyutu:
Sürdürülebilir bir sanat ortamı yaratma amacıyla yola çıkan Decollage Art Space’i tüm detaylarıyla kurucusu Viktoria Şahin ile konuştuk ve bugünlerde Amorphe adlı sergisini bu yapıda sanatseverlerle buluşturan sanatçı Arda Büyük‘ün sanatı ve üretimlerini masaya yatırdık.
Genç ve yeni nesile sanatı sevdirmek, sürdürülebilir ve ulaşılabilir bir sanat ortamı yaratmak, multidisipliner üretim alanını desteklemek amacıyla Mimar Viktoria Şahin kuruculuğunda hayata geçen Decollage Art Space, 1’inci yaşına girmek üzere. 2022 yılında hayata geçen yapı çağdaş sanatın yanı sıra gastronomiden bedensel aktivitelere dek uzanan birçok workshop, konuşma, performans ve atölye ile Suadiye’deki mekânında sanatseverleri bekliyor. Decollage Art Space her katında farklı disiplinlerle karşılaşabileceğiniz, etkileşime geçip atölyelere katılabileceğiniz, performansları izleyip yaratıcı insanlarla buluşabileceğiniz bir deneyim alanı olarak konumlanıyor.
Decollage Art Space’in öncelikli hedefleri arasında multidisipliner deneyimleri gençlere aktarıp, içlerindeki yaratıcı ve sanatsal yeteneklerini keşfetmeye ve geliştirmeye motive etmek, ilgilerini çekmek yer alıyor. Decollage Art Space’in programları arasında resim, heykel, mimarlık ve sanat tarihinin yanı sıra, uzmanların ve usta sanatçıların yer alacağı, gastronomiden seramiğe, porselenden cama, vokal atölyelerinden konserlere kadar birbirini tamamlayan pek çok etkinlik ve atölye çalışmaları bulunuyor.
Birinci yaşına gelen bu oluşumu hem kurucusu Viktoria Şahin ile tüm detaylarıyla masaya yatırdık hem de bugünlerde Decollage Art Space’de devam eden “Amorphe” sergisiyle ilgili olarak sanatçı Arda Büyük’ün görüşlerini aldık.
20 yılı aşkın süredir mimarlık yapan Viktoria Şahin’in, yaklaşık altı yılda planlanan mekânın projesinde de imzası bulunuyor. Şahin, son bir yıldır Suadiye’de hayata geçirdiği sanat mekânı Decollage Art Space’i anlattı.
Viktoria Şahin: “Herkesi Sanatla Yaşamaya Davet Ediyoruz”
Decollage Art Space neredeyse bir yaşına girmek üzere. Bir yaşındaki bir çocuk gibi düşünürsek bugün hayal ettiğiniz noktalara temas etti mi bu oluşum, gelinen noktayı nasıl özetlersiniz?
Gerçekten de Decollage’ımız çok yakında ilk yaşını dolduruyor. Ve tıpkı bir çocuk gibi Decollage Art Space’e de dokunaklı ve düşünceli bir şekilde davranıyoruz. Decollage Art Space’teki yeni projelerimizle, sınırlarımızı ve tercihlerimizi kademeli olarak genişletiyoruz. Herkesi sanata katılmaya, onu anlamaya, öğrenmeye ve sanatla yaşamaya davet ediyoruz. Özellikle genç neslin sanatı hayatla özdeşleştirmelerini, sanatın içinde yetişmelerini, sanatla gelişmek istemelerini hedefliyoruz. Böylece, çalışmak ve yeni bir şeyler öğrenmek için her daim arzu ve merak duyarlar diye düşünüyoruz. Ne de olsa gençlerimiz, bugün bizim onlara aktardıklarımızı sonrasında yeni nesillere aktaracaklar. Bu zincir sayesinde yeni fikir ve yaratımların yoğunlaşacağını düşünüyorum. Her çocuk yetenekli doğar – her yönden. Bizim görevimiz ise onlara yeteneklerini keşfetme ve kendilerini deneme amacıyla alan sağlamaktır.
Decollage Art Space’i sizce niteleyen en önemli unsur nedir diye sorsam nasıl tanımlarsınız? Nasıl bir işlevi var bu yapının ve diğer sanat mekânlarından hangi çerçevede farklılaşıyor sizce?
Decollage Art Space’in en önemli niteliği, adından da anlaşılacağı üzere tam anlamıyla bir “sanat alanı” olması. Decollage, sanatın herhangi bir alanına özel olarak tanımlanmayan, interdisipliner bir alan. VKoffee ve Artshop’un bulunduğu, herkesin kullanımına açık giriş katı, Decollage Sahne, pek çok workshop için donanımı uygun olan Atölye Katı, sanat kitaplığımızı barındıran Seminer Katı gibi alanlarıyla sanatın her disiplinine kucak açan bir mekân.
Decollage birçok disipline de yer veren yapı. Gelenler tam olarak nelerle karşılaşıyor?
Decollage’ın her katında başka bir sanat etkinliğiyle karşılaşmak mümkün. Mekânımızda sanatın her alanına uzanan birçok workshop, performans, konser ve atölye sanatseverlerle buluşuyor. Ziyaretçilerimiz VKoffee’nin eşsiz kahveleriyle soluklanıp, sıradışı eserlerin bulunduğu sergilerimizi gezebiliyor; resim, performans, heykel, yoga gibi pek çok alanda verilen atölyelere katılabiliyorlar. Sanat kitaplığımızı ve çalışma alanımızı kullanabiliyor, birbirinden değerli sanatçıların konuk olduğu Decollage Sahne’deki etkinlikleri izleyebiliyorlar. Pek çok farklı disiplinin bulunduğu mekanımız, sanatın her alanından yaratıcı insanları bir araya getiriyor.
Decollage’ın özellikle Anadolu yakasında olmasının nasıl etkileri var, nasıl geri dönüşler alıyorsunuz? Uzaklardan ya da civar lokasyonlardan gelenler oluyor mu?
Mekânımızın konumu, açıldığı ilk günden beri ziyaretçilerden olumlu geri dönüşler almamıza sebep oluyor. Decollage, İstanbul’un her yerinden ziyaretçiye ev sahipliği yapıyor fakat İstanbul’daki sanat mekânlarının çoğunluğunun Beyoğlu’na sıkışmış olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Suadiye’de bulunan mekânımızın Anadolu yakasındaki sanatseverlere bir soluk aldırdığını söyleyebiliriz.
“Decollage Art Space’in Ana Misyonu Kucaklayıcı Bir Sanat Anlayışı”
Decollage’ın gerçekleştirdiği sergilerde nasıl bir kürasyon süreci var, sergilerinizi oluştururken kriter aldığınız üslup ve çizgilerinizden bahsedebilir misiniz?
Decollage Art Space’in ana misyonu kucaklayıcı bir sanat anlayışını sürdürülebilir kılmaktır. Bizler için ana seçim kriteri, yeni ve sıra dışı sanattır. Yoğun fikirlerin, becerinin tezahür ettiği işleri konuk etmeyi tercih ediyoruz. Yaratıcı, yeni, ilgi uyandırıcı, olağan akışın dışında işlerle ilgileniyor; konuklarımızı sanattaki farklı trendlerle tanıştırmak istiyoruz.
Bir deneyim mekânı olarak da düşünürsek Decollage’a gelenler neler deneyimleyebilir?
Sürdürülebilir, ulaşılabilir, disiplinlerarası bir sanat ortamında çağdaş sanatın sıra dışı genç sanatçılarının ve üstatlarının işlerini; bahsettiğimiz pek çok sanat alanında sanatı ve sanat yoluyla kendilerini keşfetmeyi deneyimleyebilirler.
Gelecek projeleriniz hakkında ve 2023 özelinde neler söylemek istersiniz?
2023 ile ilgili çeşitli projelerimiz mevcut. 2023’ün en büyük projelerinden biri; iki çok boyutlu alanın birleşmesi diyebileceğimiz bir proje. Dormen Akademi ile iş birliği yaptık. Decollage Art Space’in çalıştığı alanlarla tiyatronun kesiştiği zeminde bir dizi ortak proje yayınlayacağız. Ayrıca bu yılki programımız, yetenekli ve genç sanatçıların ilginç ve farklı sergilerini de içermektedir. Bu yıl da devam edecek çeşitli konserler, ilgi çekici profesyonel atölyeler, önemli sanatçılarla yapılacak buluşmalar programımızda mevcut. Elbette, etkinliklerimizin çoğunluğu, ziyaretçilerin geri bildirimlerine bağlıdır. Geri bildirim döngüsüne önem veriyor, ziyaretçilerimizin yorumlarını inceliyoruz. Buna bağlı olarak, programımız farklı alanlarda da dallanıp budaklanıyor. 2023 için en genel planımız, geniş bir sanat alanını tüm tezahürleriyle kapsamaktır.
Arda Büyük: “Benim Amacım Farklı Bir Bakış Açısı Yaratmak”
Decollage Art Space’de bugünlerde devam eden Arda Büyük’ün Amorphe adlı sergisi ise yeni bir dil arayışının sınırlarında geziyor. 17 Ocak-12 Şubat 2023 tarihleri arasında görülebilecek sergi Arda Büyük’ün çalışmalarına kapsamlı bir bakış imkânı sunuyor.
Belli bir şekle, yapıya sahip olmayan anlamına gelen “amorphe” kelimesinden yola çıkan sergi, Büyük’ün kendi düzenini kurmak için, var olan düzenleri kabul etmeyerek figürlere ve objelere yeni formlar kazandırdığı üretimlerini bir araya getiriyor. Sanatçının, dünyaya iz bırakan ikonlara, tanıdık formlara yaptığı yeni yorumlar farklı kapılar aralıyor, tekamül yolculuğunun bir izdüşümüne dönüşüyor. Seçkideki çalışmalarında Büyük’ün insan, doğa, yaşam ve dünyanın dengeleri üzerine üretimlerine tanıklık ediyoruz.
Günümüz ve gündemden öte geleceğe ve varoluşa dair izleri çalışmalarına taşıyan sanatçı ile son sergisi Amorphe’u konuştuk.
Serginizi siz nasıl tanımlarsınız? Çalışmalarınızda tam olarak nasıl bir noktaya temas ediyor bu serginiz?
Sergiyi isminden de anlayacağınız üzere benim amorf formlarım olarak tanımlamak isterim. Resimlerim insan yolculuğunun geçmişine, geleceğine ve gerçekliğine inandığım doğa üstü bir dünyanın formalara ve figürlere olan temaslarıdır.
Amorf kelimesi gündelik hayatta da ağıza çok yakıştığını düşündüğüm bir kelime. Burada bilindik olanı ve var olanı bozup yerine kendi düzeni oluşturmak gibi radikal bir yaklaşımdan söz edebilir miyiz?
Aslında böyle kelimeler birer tanım niteliği taşıyor ve sergi için kulağa hoş gelmesinden ziyade doğru bir tanım olması çok daha önemliydi. Radikal bir yaklaşımın sanatın gerçekliğini yaşayan biz sanatçılar için kaçınılmaz olduğunu ve hayatlarımızın dönüm noktalarının da bu kararlarımızla ilintili olduğunu düşünüyorum.
“Amorphe”un bildiğimiz figürlere ve objelere yeni formlar kazandırdığını söyleyebilir miyiz, tam olarak nasıl bir amacın peşinden gittiniz?
“Amorphe” için bildiğimiz gördüğümüz şeylere bir Arda Büyük yorumu diyebiliriz. Ben sadece hayatın bana verdiği bu ayrıcalığı kendi filtremden geçirip alımlayıcıya sunuyorum. Bir şeye yorum katmak ona yeni bir kimlik kazandırmak istiyorsanız iyi incelemeniz ve onu var olan formundan çıkarmanız gerek bana kalırsa. Bu değişimi yaparken dikkatli de olmak gerek. Hassas bir çizginin üzerinde geziniyorsunuz çünkü. Benim amacım gerçekliği çarpıtmak ya da dikkat çekmek değil benim amacım farklı bir bakış açısı yaratmak.
Arda Büyük’ün ikonokrafisinde nasıl bir hayal dünyası var peki, size ilham verenlerden söz etmenizi istesem neler söylersiniz…
Öncelikle hayal dünyamın beni götürdüğü ve bana sunduğu hikâyeler gördükleriniz. Özellikle anatomilerdeki zor ve fizik kurallarına aykırı noktalarda yoga benim en büyük kılavuzum oldu. Kendimi kontrol edemediğim tek noktam sanatım ve hayal dünyam. Sanırım sanat ile yolumuz çok uzun…Şunu söylemek istiyorum “Acıyı öyle resmederim ki renklerin enerjisi ile o acıdan zevk alabilirsiniz ya da mutluluktan sizi bir daha yaşamak istemeyecek kadar uzaklaştırabilirim.” Benim zaafım da en güçlü yanım da aynıdır. İlham noktam duygularımdır, beni yönetir, ben de o duygulardan aldığım güç ile fırçamı.
Sergi yakın gelecekteki korkulara ilişkin de bir mesaj taşıyor, gelecekle ilgili hem kişisel çalışmalarınızla hem de evrensel olarak fütüristik hangi duyguları taşıyorsunuz?
Aslında tam da bu sorunuz üzerinde zihinsel olarak çok çalışıyorum ve bu konudaki sanat çalışmalarımın bazı parçalarına sergide yer verdim. Dünyevi zevkler özellikle benim bu konudaki tavrımın yansıması diyebilirim.