Sanat Tarihinde Renklerin Anlamları
Yazı Boyutu:
Sanatçıların eserlerini anlatırken başvurdukları temel öğelerden biri olan renklerin anlamlarını keşfedin.
Renk sanat tarihi içinde, sanat tarihçileri ve eleştirmenler tarafından ele alınırken, sanatçılar tarafından da kendi çalışmalarını anlamlandırmada başvurdukları en temel öğelerden birisidir. Renkler; geçmiş, günümüz, şimdi ve gelecek süreç içinde kültürlerdeki anlam farklılıklarını, sanatçıların çalışmalarında ele alınışını ve farklı yorumlarını dile getirir
Pembe
Tatlı bir pembe gördüğünüzde, duygusal bir heyecana yol açtığını hissedersiniz fakat bazen pembenin koyuya kaçan başka tonunu görür ve içinizdeki ruhsal dünyada onu akan kanı çağrıştırdığını düşünebilirsiniz. Renklerin tek bir sıfatla betimlenebilmesi o yüzden ki zordur.
Renklerin Ustası: Claude Monet
Claude Monet; -evde oturup resim yapmayı sevmeyen sanatçı- genelde boyalarını ve tuvalini alarak doğanın içerisinde çizimler yapardı. Hâl böyle olunca renklerin büyüsü de sanatçının eserlerine yansırdı. Sanatçının “Nilüferler” adlı çalışmasında pembenin doğal afetini görebilirsiniz.
{37277}
Mavi
Hiç gökyüzüne bakıp mavinin huzuru çağrıştırdığını hissettiniz mi? Evet, mavi izleyicide ruhsal bir hareketlilik uyandırır. Mavi, kendi merkezine dönen hareketi ile derinliği, dolayısıyla dinginliği ve sonsuzluğu temsil eder. İlahi bir renktir. Mavidir; kalbimizin derinliğinde içimizi sızlatan, tınlatan nağmeler…
Fontana Dalgası: Lucio Fontana
Fontana, ışığın tuval üzerinde kullanımının dehası, mekânın ustasıdır. Delinmiş ve kesilmiş tablolarıyla kuraldışı bir sesi olan sanatçı, getirdiği yeniliklerle sanat tarihinde önemli bir yere sahipken eserlerinde renklerin manifestosunu dile getirir.
Yeşil
Yeşilin ruhsal işlevine bakarsak, en huzurlu renktir. Bu rahatlatıcı izlenim yorgun insanların üzerinde olumlu bir etki bırakır. Ayrıca burjuvanın rengidir. Yeşil umudu temsil eder. Yeniliği, canlanmayı temsil ederek insanların daha canlı hissetmesini sağlar. Sevginin bahçesi sonsuz yeşilin içinde saklıdır…
Baharın Gelişi: David Hockney
Pop art akımıyla tanınan 20. yüzyılın en etkili ressamlarından Hockney, “Baharın Gelişi, Normandiya” adlı eseri ile yeşilin huzurunu ve renklerin yalınlığını yer yer içimizi ısıtan ve güneşin varlığını üzerimizde hissettiren tonlarıyla, gözlerimizi kamaştırır.
{35921}
Mor
Mor renk, bilincimizi genişletir. Ruhani yetenekleri ve ruhsal aydınlanmaya ilham verir ve geliştirir. Farkındalığı arttırırken bizi daha yüksek bir bilince bağlar. Mor renk insanın duygularını manevi olarak sakinleştirir ve hayal gücünü temsil eder.
Ufuklara Doğru: James Turell
Yaklaşık 60 dakika süren döngü süresince “Aten Reign” çalışması, renk spektrumu boyunca gölgeler halinde baştan çıkararak, kusursuzca hareket ediyordu. Mor, turuncu, kırmızı, mavi, yeşil ve bolca pembenin oluşturduğu ışık dizileri ilerledikçe, bu renklerin oluşturduğu sürekli değişen çeşitlilik karşısında bambaşka bir dünyaya yolculuk yapıyorsunuz.
Gri
Uzlaşma ve denge, iki zıt renk olan siyah ve beyaz aşırı uçları temsil eder. Bu iki rengin karışımından oluşan gri ise orta yolu bulmayı simgeler. Kararsızların rengi, sıcak ve soğuğu sevmeyen ılık ile idare edenlerin hassas pasifliğin simgesidir.
Kendine Özgü Sanat Anlayışı: Marc Chagall
Sanat tarihinde bazen siyaset ve dinsel temalı eserler vardır. “Beyaz Çarmıha Geriliş” adlı eserde olduğu gibi Chagall’ın, tüm acıların üstesinden gelen Hıristiyan İsa’yı değil, kurtuluş umudunu taşımayan Yahudi İsa’yı tasvir etmeye çalıştığını ortaya koymaktadır. Bu eser, gri bir zemin üzerinde başlar ve kim bilir nasıl son bulur…
Siyah
Sessiz ve gizemli olan griden sonra; güç, korku, gizem, otorite, zarafet, formalite, kötülük, saldırganlık, isyan ve sofistike ile ilişkili olan diğer renklerin derinliği ve renk tonunun değişmesi için yine kendisine başvurulan siyah renk. Rengin olmaması halidir. Belki bir boşluk, belki de gizemin ardında saklı kalandır…
Kara Tablolar: Francisco de Goya
“Oğullarından birini yiyen Satürn” adlı eserinde Goya, kendi yerine geçmelerinden korktuğu çocuklarını doğumlarının hemen ardından yiyerek öldürmesini anlatır. Bir kehanetin gerçekleşmesinden kaçarken, karanlık ve nevrotik düşünceler onu esir alır.
Beyaz
Beyaz, sonsuzluk gibidir. Lekesiz saflığın rengidir. Temiz ve paktır. Saflığın, dürüstlüğün, adaletin simgesidir. Beyaz renk, tüm renklerin pozitif ve negatif yönünü dengeleme unsuru olarak kullanılır. Beyaz rengin amacı denge sağlamaktır.
Ellerin Kavuşması: Michelangelo
“Adem’in Yaratılışı” eserini birçoğunuz biliyorsunuzdur. Bu resim aslında tavana resmedilmiş bir fresktir. Tanrı’nın Adem’e hayat üflemesini tasvir etmektedir. Birbirine değen parmaklar, insanlığın başlangıcını gösteren bu eserde, bir resimden çok daha fazlasını görüyorsunuz.
{35518}
Kırmızı, Sarı, Turuncu ve Kahverengi
Kırmızı; belirleyici, yönlendirici ve hırslı bir renktir. Sarı ise insanın verimliliğini ve üretkenliğini olumlu etkiler. Kahverengi; bolluğu ve bereketi temsil ederken turuncu, başarıyı, cesareti simgeler. Tüm bu renkler hatta daha fazlasını ise eserlerinde sık sık kullanan isim Mark Rothko’dur.
Sıra Dışı Bir Kafa, Sıra Dışı Bir Ressam: Mark Rothko
“Renk Alanı Resminin” başlıca temsilcilerindendir. Rothko’nun resimlerine baktığınızda rengin onun resminin ana formu olduğunu göreceksiniz. Bir şeyi temsil etmez, tuvalini kendi olarak doldurur ve izleyeni içine alarak büyüler. O yüzdendir ki birbirini tekrar ediyor gibi görünen eserlerini inceleyenler farklılıkları rahatlıkla görebilir.
Rengin sonsuz ve uçsuz bucaksız varlığıyla karşı karşıya bırakır. Rengin konuşanı onun dile gelmiş sesidir. Renk ister parlak ve mat, isterse sıcak ve soğuk olsun daimi olarak kendini anlatır ve adeta ben buradayım der…
Rothko’nun, sanat hayatını incelerken tek bir sanat akımına odaklanmanın, sanatçının sanat yolculuğunu anlamaya yeterli olacağını düşünmemelisiniz. Mark Rothko, yaşamı boyunca pek çok akımdan etkilendi ve kimseninkine benzemeyen farklı tuvaller yarattı. Kullandığı renkler çeşitli duyguları yansıtmakla beraber insanı etkisi altına almayı başardı. Ressamın en tanınmış kompozisyonlarının temelinde, sanatçının Rönesans mimarisi ve sanatından ilham alarak basitleştirdiği formlar bulunmaktadır.
Resimlerini “tuvalin üstüne üflenen bir nefes” olarak tanımlayan Rothko, dünden bugüne pek çok ismi etkisi altına almaktadır. Rothko, büyük ebatlı renk alanı resimlerini duygusal – ruhsal etkiler altında yaratmıştır. Tuvallerin kenarlarındaki yumuşak olan alanlarla koyu renklerin farklı tonları birbirinden ayrılarak bir gelirim yaratmaktadır ki Rothko bu gerilimi insan ilişkilerindeki gerilim gibi düşünmüştür. Dolayısıyla resimlerinde ruhsallık ve psişik belirsizlik gizlidir.
Çağdaş sanatın en önemli isimleri arasında yer alan, pek çok akımı özümseyerek kendi tarzı ve imza kompozisyonunu yaratan sanatçı 1970 yılında geride not bırakmadan intihar ederek yaşamına son vermiştir.