Sanata Yön Verenler: Ceren Ballık Erdirik
Yazı Boyutu:
Delly markasının kurucusu ve sanat koleksiyoneri Ceren Ballık Erdirik ile evinde gerçekleştirdiğimiz keyifli röportaj ve çekimlerde, sanatın derinliklerine dair ilham verici bir yolculuğa çıktık.
Koleksiyonunuza başlarken sizi ne ilgilendirdi ve ne zaman başladınız?
Çok doğal gelişti, sanata çocukluğumdan itibaren her zaman ilgim ve sevgim vardı. Kendime ait bir yaşam alanına sahip olduğum andan itibaren de önce duvarlarımı doldurmak için eser almaya başladım. Ardından evden ve duvarlardan bağımsız, gördüğümde sevdiğim işleri almakla devam ettim. Bugün ise sevdiğim sanatçıların eserlerine sahip olma çabasıyla koleksiyonumu geliştiriyorum.
Sanat dünyasındaki değişimler ve trendler hakkında düşünceleriniz nelerdir?
Her alanda olduğu gibi sanatta da trendler sosyal medyanın güçlü etkisiyle sürekli bir devinim halinde. Özellikle Pop Art sanki instagramable art gibi birbirinin benzeri şeklinde ve durmaksızın çoğalıyor ve bu da beni Pop Art’tan biraz uzaklaştırıyor. Koleksiyonumda çok severek ve yükselerek aldığım fakat bugün artık her yerde gördüğüm için bende yorgunluk yaratan işler var.
Bir de köklü galerilerin sayısının giderek azalmasına üzülüyorum. Galeriler tabii ki ticari kaygı taşımalı ama bir misyona da sahip olmalı veya sahip oldukları misyondan kopmamalılar. Sırf popülerlik uğruna misyonundan kopan galeriler beni demotive ediyor. Çünkü hem sanatçı portföyü hem sergiledikleri işler hem de fiyat politikaları belli bir çizgide devam etmiyorsa güven de devam etmiyor. Bu sanata yatırım yapan herkes için ince bir çizgi sanırım.
Sizin için bir eserin değerini belirleyen en önemli faktörler nelerdir?
Eserin ve emeğin kavramsal bir anlam taşıması çok önemli. Sanat ve zanaat çok iç içe kavramlar mesela. Bir sanat eserinde sanatçının yaratısına zanaatkâr değil de sanatçı gözüyle bakmasını ve üretmesini ve de ortaya kendine ait bir dili, tarzı olan, ünik bir iş çıkarmasını çok kıymetli buluyorum. Bu zanaati takdire değer bulmuyorum şeklinde algılansın istemem, tam tersi sanatı içindeki zanaatin eserin değerini sanat düzeyine çıkarmasını çok önemsiyorum. Ama bu öyle bir çizgi ki bazen büyük emekler verilen işler sanat eserine değil de hediyelik eşyaya dönüşebiliyor.
Sanat koleksiyonunuzu genişletirken hangi kriterleri göz önünde bulunduruyorsunuz?
Köklü ve prestijli galeriler haricinde alım yapmamaya özen gösteriyorum. Ben bir eseri gördüğüm ilk 40 saniyede alıp almayacağıma karar veriyorum zaten, çünkü kalbimle satın alma yapıyorum. Bütçeme uygun ise de bu ileride değerlenir veya değerlenmez hesabını yapmıyorum…
Genç sanatçılara destek vermek ve onların eserlerini koleksiyonunuza dahil etmek size ne hissettiriyor?
Burada en önemli kriterim eserini beğendiğim genç sanatçı ile kurduğum ilişki sanırım. Buna çok dikkat ediyorum. Onların eserini almaya niyet ettiğimdeki yaklaşımları, heyecanları, beni etkiliyor. Sanatçı ile kurduğum olumlu, umut verici deneyimden çok motive oluyorum ve mutlaka ondan bir iş alıyorum.
Koleksiyonunuzdaki eserleri sergilemek veya kamuya açmak gibi planlarınız var mı?
O kadar çok isterim ki, ileride belki çocuklarım büyüdüğünde, koleksiyonum geliştiğinde böyle bir imkân yaratılır. En son koleksiyoner sergisi olarak Mustafa Taviloğlu’nun “Yarısı Gümüş Yarısı Köpük” sergisine gittim, o adanmışlık beni çok etkiledi. Sanata olan tutkusuna ve hobilerine her dönem zaman ayırmış, maddi, manevi emek vermiş ve sonunda da karşılığında büyük bir tatmin yaşamış, olağanüstü bir örnek Taviloğlu. Umarım bir gün ben de böyle bir sergi yapabilirim.
Gelecekte sanat koleksiyonunuza eklemek istediğiniz belirli sanatçılar veya eserler var mı?
Olmaz mı o kadar çok var ki hem de. Ömer Uluç, Fikret Mualla, Onur Hastürk, Elvan Alpay, Evren Erol, Elif Uras, Canan Tolon çok beğendiğim ama henüz koleksiyonuma katma fırsatı bulamadığım Türk sanatçılar arasında. Bununla birlikte beni kadın hikâyeleri çok etkiliyor bunu anladım. Kadın portrelerinde sanırım kendimden, hayat mücadelemden bir şeyler buluyorum ve çok seviyorum. Kendimi bu yönde seçki yapabilecek şekilde de geliştirdiğimi söylemeliyim.
{84450}
