Base İstanbul Sanatçısı: Olgun Kaşıkçı
Yazı Boyutu:
Base İstanbul 2019’da Magnum için yeni yıl ambalajı tasarlayan Olgun Kaşıkçı, hakkında merak ettiklerimizi yanıtladı.
Magnum, sanatseverler ve yaratıcı endüstrilerin genç yetenekleri keşfetmesine aracı olmayı amaçlayan BASE’e sponsor olarak sanata ve sanatçıya olan desteğini devam ettiriyor. Bu amaçla yola çıkan Magnum, BASE platformunda yer alan yeni nesil sanatçı adaylarını Magnum yeni yıl ambalajını tasarlamaya davet etti. Başvurular sonucunda genç sanatçı adayı Olgun Kaşıkçı, Magnum 2019 yeni yıl ambalaj tasarım projesinin kazananı oldu.
Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz? Kimdir Olgun Kaşıkçı?
1991’in mükemmel kışında sabah 9:30’da İstanbul’da doğdum ve şu an TBWA/ İSTANBUL’da Art direktörlük ve tasarımcılık yapıyorum.
Sanata olan ilginizi nasıl keşfettiniz?
Çok fazla çizgi filmlizleyerek büyüdüm (hala izliyorum ve Teen Titans Go favorim). Disney dünyası hep ilgili olduğum bir dünya oldu ve izlediğim çizgi filmler beni çizmeye itti. Sonra Universal Studios Monster’larını keşfettim. Dracula’yı her ne kadar ilk Bela Lugosi olarak izlemesem de izlediğim bu filmler beni bu dünyanın kökenine itti. B filmlerine yani… O kafalarındaki soyut korkunç dünyayı insanlarla paylaşlamarına ve onların ilgilerini çekmeleri beni hala hayrete düşürüyor ve büyülüyor.
Dracula, Frankenstein, Hollow man gibi karakterler benim süper kahramanlarım olmuştu. Zor olan ise bu bir tarafı korku, gizem ve dışlanmışlık diğer tarafı ise eğlence ve ciddiyet barındıran iki tarafı nasıl birleştireceğimdi. Aslında çevremize baktığımızda dışlanmış birçok karakter görebiliriz; kara kedi, yerdeki büzülmüş peçete, yıkık bina ve tabii ki insanlar. Bu dışlanmış insanlar popüler kültürüde yaratmış insanlardır, buna Punk kültürü ve Sid Vicious’ı örnek verebiliriz. Punk müzik, filmler ve Disney beni bu konuda motive eden katalizörler oldu hep.
Eserlerinizi nasıl tanımlarsınız?
Gotik, Punk ve çocuksu diyebilirim. İşin ciddi boyutundan bakarsak eğer yoğunlukla grotesk bir yapı ve alman ekspresyonizmi barındırmakta. Genel olarak dışlanmış konsepleri Edward Gorey, Maurice Sendak, Dr. Seuss, Quentin Blake ve Tim Burton etkilendiğim kişiler arasında.
Base İstanbul’da eserlerinizi sergilemek nasıl bir duyguydu?
Bu bahsettiğim kültürler ne kadar underground kültürler ve kitle kültürü olsada aslında ulaştırması ve beğendirilmesi çok zor tarzlar. Düşünsenize kafanızda kendi yarattığınız o çatlak dünyayı resmedip ilusture ederek karşı tarafı bunun içine almayı planlıyorsunuz. Base İstanbul, bu konuda benim kendimi tanıtmak için çıktığım merdivende asansör oldu. Hatta ilk sergide beni tanıyanlar bile çıktı. Dürüst olmak gerekirse baya mutlu ve motive oldum. Sponsorum oldu ve işlerimi daha uygun ve kesintisiz yapmaya devam ettim.
Magnum’un yeni yıl ambalajını tasarlarken nelerden esinlendiniz?
Eğer en başa dönersek; Magnum ‘’haz’’ kelimesiyle eş değer bir marka olarak kendini hep tanıtmıştır. Hazzın olduğu yerde Magnum fikri bana en başta zaten bir esin kaynağı oldu. Yılbaşında neden keyif alıp yapıyorsan, Magnum’un zaten bunun bir parçası olduğunu göstermek istedim. Bu süreçte geleneklere sahip kaldım… Sonuçta Noel Baba gerçek, öyle değil mi?
Gelecekteki hedefleriniz neler?
Sinematografi kesinlikle! Okulumu bitirdikten sonra hemen sinema eğitimi aldım çünkü hep bir ilgim olmuştur böyle fantastik ve soyut dünyalara… Bu yüzden aldığım eğitimin kesinlikle hakkını vermek istiyorum. İlk başta tabii bir müzik video klibi startup’ıyla başlayıp sonra dünyamı genişletmek ve geliştirmek istiyorum. Bununla birlikte sanatımın devamlılığını sağlamak ve yaptığım sanatlardaki ortak dünyayı korumak harika olur benim için. Sanırım bu gelecekten kendime yazdığım bir mektup gibi oldu!
Hayalinizde eserlerinizi sergilemek istediğiniz bir galeri var mı?
İstanbul odaklı düşünersek; Galerist, SALT, PG Art Gallery, X-ist, Art On İstanbul, Mixer, Pi Artworks’ü ve Kadıköy’de çok sevdiğim bir yer olan BİNA’yı isterdim.Yurt dışında spesifik bir yer söyleyemem ancak illüstrasyon fuarlarında ve işlerimi rahatça ve güzel temsil edecek bir galeride neden olmasın!