Genç Sanatçılar: Melike Koçak

Çalışmaları Mamut Art Project 2019, Mixer Lens 2022 gibi platformlarda sergilenen genç sanatçı Melike Koçak ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Kendinizden ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

Adım Melike Koçak. Fotoğraf sanatçısıyım, İstanbul’da yaşıyorum. Çalışmalarımda alıştığımız günlük hayatın, yapay ve doğal mekânların aslında ne kadar büyüleyici olduklarını göstermeye odaklanıyorum. Galatasaray Felsefe mezunuyum. Varoluş, madde, ruh gibi konular da sık sık fotoğraflarımda kendine yer buluyorlar. 2020 yılında Canon’un uluslararası eğitim programına kabul edildim. Bu yıl ise ARTPIL’in geleneksel 30 Yaş Altı 30 Kadın Fotoğrafçı seçkisinde yer almaya hak kazandım. Çalışmalarım Mamut Art Project 2019, Mixer Lens 2022 gibi platformlarda sergilendi.

Sanatınıza başlama süreciniz nasıl oldu?

15-16 yaşlarında, evde bulduğum fotoğraf makinesine yönelmemle başladı. Hem babam fakat özellikle annem bu ilgimi çok destekledi.

Çalışmalarınızda hangi bakış açılarını ön plana çıkarıyorsunuz?

Anı yakalamak, bir olayı belgelemek veya başka insanların hikâyelerini anlatmaktan ziyade; fotoğraf makinesinin, doğrultulduğu sahneyi mekân ve zamandan soyutlamasından ilham alıyorum. Çalışmalarımın niteliği de bu çerçevede şekilleniyor. Rüyalar, doğal elementler veya evrensel korkular üzerine üretim yapabilme imkânı buluyorum bu sayede.

Çalışmalarınızda ilham noktalarınız neler oluyor?

Çok küçük yaşlarımdan beri, bir gün evin ortasında bir kapının belirip, büyülü dünyalara girmemi sağlamasını hayal ederim. Temelinde bütün üretimlerim bu hayal için ortaya çıkıyor. Her seride, başka bir büyülü dünya inşa etmeye çalışıyorum.

Yaptığınız tüm çalışmalar arasında sizi en çok heyecanlandıran ve yeri ayrı olan çalışmanız nedir?

Büyüdüğüm sanayi sitesinde ürettiğim, sanayi üretiminin doğayla ilişkisini incelediğim son çalışmam diyebilirim. Bu seri hem birçok anımı canlandırmama hem de babamla bir arada çalışmama imkân tanıdı.

Hayranlıkla yakından takip ettiğiniz sanatçılar kimler?

Pétrel ve Roumagnac ikilisi, Wouter Van de Wourde, Rodrigo Valenzuela, Celine Croze, Gökhun Baltacı, Erinç Seymen, Server Demirtaş ve daha birçok isim var.

Genç bir sanatçı olarak yaşadığınız sıkıntılar ya da engeller oluyor mu?

Köklü kurumlar ve prestijli galerilerin, genç sanatçıları çok belirgin birkaç tema üzerine iş üretmeye yönlendirdiğini düşünüyorum. Bu temaların dışında üretim yaptığınız takdirde, rağbet görmeyeceğiniz ve işlerinizin satılmayacağına dair alt metinlere çok sık rastlıyorum.

10 yıl sonra kendinizi nerede, nasıl görüyorsunuz?

Fotografik imgeyi mekânsal yerleştirmeyle harmanlamak, son dönemde odak noktam haline geldi. Önümüzdeki on yıl içinde, bu yönde hem teorik hem teknik anlamda kendimi gittikçe gelişen bir halde görmek isterim. Birlikte çalışmak istediğim insanlar ve kurumlarla yolumun kesişmiş olmasını isterim. En büyük hayallerimden biri Tate Museum’la çalışmak.

Şu an üzerinde çalıştığınız ya da çalışmayı planladığınız eserleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Eser üretim sürecini zamana yaymayı seviyorum. Farklı zamanlarda başlamış ve farklı zamanlarda bitecek olan Tozkoparan, Rüya Hali ve Demir Akıyor, Ateş Eriyor isimli üç farklı projem var. Tozkoparan serisi, kentsel dönüşüm süreciyle örselenmiş büyülü bir İstanbul mahallesinin atmosferini aktarıyor. Rüya Hali, rüyaların doğası üzerine düşünüyor. Demir Akıyor, Ateş Eriyor ise sanayi üretiminin doğa ve formla ilişkisine odaklanıyor.

Şu an var olan sergileriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?

Şu an Mixer Gallery’nin LENS 2022 kapsamında gerçekleşen İşler Değişti sergimiz devam etmekte.

İleriki dönemde planladığınız sergiler var mı?

Detaylarını yakında paylaşacağım birkaç proje mevcut, heyecanlıyım.

KISA KISA

3 kelime ile sanatınızı anlatabilir misiniz?

Rüya, büyü, renk.

Şansım olsaydı tanışmak isterdim dediğiniz sanatçı kim?

Takuma Nakahira ve Dóra Maurer. Nakahira maalesef aramızdan ayrıldı ancak Maurer ile tanışmak için hâlâ şansım var.

Evinizde olmasını istediğiniz sanat eseri nedir?

Masao Yamamoto’nun herhangi bir fotoğrafı.

Size ilham veren şehir neresi?

İstanbul ve Cusco.

En son ziyaret ettiğiniz 3 sergi nedir?

Pera Müzesi’nde “Bu Ne Bizantizm” Sergisi, Meşher’de “Ben Sen Onlar” sergisi ve Martch Art Galeri’de Şant Mengücek’in kişisel sergisini ziyaret ettim.

Instagram’da beğenerek takip ettiğiniz sanat hesapları nedir?

Ordinary Light, Küratör Melike Bayık, Argonotlar, Kuba Paris.

Sanatçı olmasaydınız hangi mesleği tercih ederdiniz?

Aslında bir mesleğim daha var. Medya sektöründe çalışıyorum. Yalnız fotoğraf değil, görüntünün her biçimine ilgi duyuyorum. Sanırım başka bir meslek daha seçecek olsam, arşivci veya tarihçi olmak isterdim.