Henri Rousseau; Hayatı, Eserleri ve Bilinmeyenleri
Yazı Boyutu:
Primitivist sanatın özgün ismi Henri Rousseau’nun yaşamını, büyüleyici eserlerini ve sırlarla dolu hikâyesini keşfedin.
Henri Rousseau, 19. yüzyılın sonlarına doğru Fransız sanat sahnesine damga vurmuş, benzersiz bir figür. Kendi kendini yetiştiren bir amatör ressam olarak tanımlanan Rousseau, natüralizmin ve soyut sanatın sınırlarını zorlayarak özgün ve çarpıcı eserler ortaya koydu. “Primitivist” veya “Naif” olarak bilinen sanat akımının önde gelen temsilcilerinden biri olarak, rüya ve gerçeklik arasındaki ince sınırları keşfeden tabloları ile tanınıyor. Bu yazımızda, Henri Rousseau‘nun yaşam öyküsünü, sanat kariyerini ve en etkileyici eserlerini, aynı zamanda onun hakkında az bilinen ilginç gerçeklerle birlikte ayrıntılı bir şekilde ele alacağız.
Henri Rousseau Kimdir?
Post-empresyonizm akımını benimseyen ressamlardan biri olan Henri Rousseau, yaşadığı dönemde hiçbir zaman diğer sanatçılar tarafından başarılı olarak görülmedi. Yaptığı tablolar ölümünden sonra değerlense de Henri Rousseau, yaptığının tabloların güzelliğinden o kadar emindi ki kendini her zaman kendi kendini yetiştirmiş bir sanat dahisi olarak nitelendiriyordu.
Hayatının son 17 yılını resim yaparak geçiren ressam eserlerinde tropik doğayı ve vahşi yaşamı anlattı. Bu tabloların en ilginç yanı sanatçının hiçbir zaman vahşi bir orman görmemiş hatta hayatı boyunca Fransa dışına çıkmamış olması. Yaşadığı dönemin şartları düşünülürse Henri Rousseau’nun hayal gücü ve bunu tuvale aktarma becerisi daha da değerleniyor.
Henri Rousseau’nun Hayatı
1844 yılında, Fransa’nın kuzeybatısında bulunan Mayenne’de dünyaya gelen Henri Rousseau ressam kimliğini ileri sayılabilebilecek yaşlarda kullandı. Tüm hayatı boyunca resme ve sanata merakı olsa da geç yaşına kadar farklı ofis işlerinde çalıştı. En son, annesini yalnız bırakmamak için taşındığı Paris’te gümrük memuru olarak çalıştığı için sanat dünyasında Le Douanier (gümrük çalışanı) takma adıyla da tanınır. 49 yaşında emekli olduktan sonra tüm vaktini sanata ve resim yapmaya veren Henri Rousseau tablolarında özellikle doğayı ve tropik iklimi konu aldı.
1868’de 24 yaşındayken, Paris’ta yaşadığı evin sahibinin kızı 15 yaşındaki Clémence Boitard ile ilk evliliğini yaptı. Çiftin altı çocuğu oldu ama sadece bir tanesi hayatta kaldı. 1888’de eşini kaybetti ve 10 sene sonra ikinci evliliğini kendisi gibi dul olan Josephine Noury ile yaptı. Noury de hastalığa yenik düştü ve evlendikten sadece dört yıl sonra vefat etti.
Henri Rousseau hiçbir zaman tablolarından iyi para kazanamadı ve fakir bir hayat sürdü. 1910 yılında bacağındaki göz ardı ettiği bir yaranın kangren olması yüzünden olduğu ameliyat sonrasında kan zehirlenmesinden hayatını kaybetti.
Kendinden ve çalışmalarından her zaman alçak gönüllülükle bahsettiği için de hak ettiği değeri öldükten sonra görmeye başladı. Kendinden sonra gelen birçok sanatçıya ilham veren Henri Rousseau her zaman en büyük ilhamının doğa olduğunun altını çizdi.
Henri Rousseau’nun Sanat Hayatı
Rousseau’nun sanat tarzı, canlı renkler, düz desenler, soyut formlar ve yoğun tasvirlerle karakterize halde. Natüralist olmayan bu tarz, resimlerinde vahşi doğa, egzotik manzaralar ve rüya gibi unsurları içeriyor. Rousseau, geleneksel akademik resim kurallarını reddederek, sıra dışı eserler üretti ve bu özgün yaklaşım, zamanla sanat dünyasının da ilgisini çekti.
Henri Rousseau’nun En Önemli Eserleri
Henri Rousseau, “The Sleeping Gypsy” (Uyuyan Çingene); 1897
“The Sleeping Gypsy,” Rousseau’nun en ünlü eserlerinden biri. 1897’de tamamlanan bu tablo, deniz kıyısında uyuyan bir çingene kadınını tasvir ediyor. Kadın, uzun beyaz elbisesiyle ve başındaki yeşil bir sarıkla rahatça uyurken, yanında ise sadık bir aslan bulunuyor. Tablo, sakin bir gecede, ay ışığının altında bu sıra dışı manzarayı sergiliyor. Rousseau, bu eserde rüya ve gerçeklik arasındaki ince sınırı keşfederken The Sleeping Gypsy, sanatçının naif tarzının en belirgin örneklerinden biri.
Henri Rousseau, “The Dream” (Rüya); 1910
“The Dream,” Rousseau’nun 1910 yılında ölümünden sadece bir yıl önce tamamladığı bir başka etkileyici tablo. Bu eser, ormanın içindeki bir kadını rüyada tasvir ediyor ve kadının etrafında egzotik bitkiler ve vahşi hayvanlar bulunuyor. Tablo, gerçeküstü bir atmosfer yaratırken izleyiciyi bir rüya dünyasına taşıyor. “The Dream,” Rousseau’nun natüralizme karşı olan özgün ve soyut tarzını mükemmel bir şekilde yansıtıyor.
Henri Rousseau, “The Snake Charmer” (Yılan Oynatıcısı); 1907
“The Snake Charmer,” 1907 yılında tamamlanan bir diğer önemli Rousseau eseridir. Tablo, bir Hint yılan oynatıcısını ve onun izleyicilerini tasvir ediyor. İzleyicilerin yüz ifadeleri ve Hint motifleri, Rousseau’nun egzotik ve gizemli dünyasının bir yansıması niteliğinde. Bu tablo, sanatçının natüralizmi terk edip kendi stilini oluşturduğu dönemin önemli bir örneği olarak sayılıyor.
Henri Rousseau, “Tiger in a Tropical Storm” (Tropik Fırtınada Kaplan); 1891
Bu tablo, 1891’de tamamlanmış bir başka önemli Rousseau eseridir. “Tiger in a Tropical Storm,” tropik bir fırtına sırasında şaşırmış bir kaplanı tasvir ediyor. Rousseau’nun bu tablosu, canlı renkler ve dinamik kompozisyonuyla dikkat çekiyor. Kaplanın ifadesi ve vahşi doğanın gücünü yansıtma biçimi, Rousseau’nun naif tarzının öne çıkan özelliklerinden biri.
Henri Rousseau’nun Ölümü
Henri Rousseau, 2 Eylül 1910 tarihinde Paris’te hayatını kaybetti. Ölümünden önce, sanat dünyası onun eserlerini daha fazla takdir etmeye başlamıştı ve ölümünden sonra ise bu takdir daha da arttı. Rousseau’nun eserleri, modern sanatın evriminde önemli rol oynadı.
Henri Rousseau Hakkında Az Bilinen Gerçekler
- Rousseau, kendi tarzını geliştirmesine rağmen, eleştirmenlerden ve diğer ressamlardan sıkça alay konusu oldu.
- O, sık sık Paris’in doğal tarih müzelerini ziyaret eder ve bu müzelerdeki hayvanları eserlerinde sıkça kullanırdı.
- Ressam Rousseau, 40 yaşına gelmeden önce resim yapmaya başladı ve kariyerinin büyük bölümünü amatör bir sanatçı olarak geçirdi.
{22176}