Kadınların Sorunlarına Mercek Tutan Sergi: “Ben Bir Kadınım”
Yazı Boyutu:
Sanata gönül veren, sanat tarihinde başladıkları yolculuğu seramik ile sürdüren ve farklı mesleklerden gelen dört kadının buluştuğu “Ben Bir Kadınım” sergisinin sanatçıları ile sanatsal deneyimleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sanata gönül veren, sanat tarihinde başladıkları yolculuğu seramik ile sürdüren ve farklı mesleklerden gelen dört kadının buluştuğu “Ben Bir Kadınım” sergisi 31 Mart – 6 Nisan 2022 tarihleri arasında gerçekleşiyor. Küratörlüğünü yaptığım serginin, seramik ile farklı malzemeleri kullanan sanatçıları ile sanatsal deneyimleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Sanata olan ilgi ve merakınız nasıl başladı ve gelişti?
Ayla İbar: Bir başlangıç hatırlamıyorum. Herhalde aile ile birlikte çocukluktan başlayan, müze gezileri, sergi salonları, arkeoloji kitapları, filmleri gibi şeylerle başladı. Önce üniversitelerde ek derslerle, sonra sanat tarihi seminerleriyle, geziler, seyahatler ve koleksiyon ilgimle ilerledi.
Berfin Kıyıcı: Küçük yaşlarda ailenin ilgisinden herhalde. Kendimi bildim bileli olan bir ilgi. Eğitimlerimle, seminerler ile mesleğimin bir parçası olduğu için ve de koleksiyonculuk ruhumdan ilerlemeye devam ediyor.
Şela Yener: Annemin biz küçükken yaptığı, benim çok ilgimi çeken mozaik tablolarla başladı zannediyorum. Sonraları bu ilgi daha da arttı, sanat tarihinden sanatın her dalına devam etti.
Servil Değirmenci: Sanat tarihi eğitimim, müze ve sergi gezmekten keyif almamla başladı. Sonrasında da heykel eğitimi, anatomiden malzeme bilgisine mekân ve derinlik algısının içinde kaybolduğum bir deryaya dönüştü.
Profesyonel olarak sürdürdüğünüz meslek hayatınızda sanat size farklı bir bakış açısı sağladı mı sağlıyor mu?
Ayla İbar: Mutlaka sağlıyor.… Meslek ne olursa olsun. İster eğitim ister bankacılık, reklam olsun… Hele ki benim gönül verdiğim mesleğim “Sinema”; yedinci sanat olarak tüm sanat dallarını içine saklıyor. Bir filmi analiz edebilmek için sanatın her dalını irdelemek gerekiyor.
Berfin Kıyıcı: Hayatın bir parçası, bir bakış açısı, toplum içinde yaşananların aynası, tüm mesleklere katma değeri yadsınamaz. Benim öğretmenlik mesleğim için olmazsa olmazlardan biri. Hem anne olarak hem de öğretmen olarak çocukların ve gençlerin kültürel eğitimin bir parçası.
Şela Yener: Profesyonel iş hayatında yer aldığım tüm projelerde sanat hep vardı, katılımcıların dikkatini çekebilmek, daha verimli olmasını sağlayabilmek için bazen müzikle bazen mini tiyatro oyunlarıyla geliştirirdik. Her zaman çok daha etkili olurdu.
Servil Değirmenci: İş hayatımda da genellikle sanatsal bir yönden bakmaya çalışarak projeler ürettim. Sanatın hobimin ötesine geçmesini hep istedim.
Neden seramik sanatı?
Ayla İbar: Uzun süredir istediğim çalışmaydı. Pandemi dönemi bize zaman tanıdı. Seramik; uzun ve meşakkatli bir çalışma, bazen sizin yaptıklarınız, emekleriniz bir yerde bitiyor ve fırınlanma işlemi sonrasında her şey değişebiliyor. Bu da heyecan yaratıyor. En önemlisi ise dayanıklı ve binlerde yıl saklanabilen bir yapısının olması. Daha da önemli olan ise; çok eski arkadaşlar arasında, dostluk ile yapılması bizi seramiğe daha çok bağladı.
Berfin Kıyıcı: Uzun zamandır planladığımız vakit ayıramadığımız bir çalışmaydı. Pandemiyle birlikte eski arkadaşların bir araya gelmesi ile hayata geçirmek mümkün oldu.
Şela Yener: Seramik uzun zamandır istediğim ama bir türlü zaman yaratamadığım bir uğraştı. Eski arkadaşlar bir araya gelerek su serüvene başlayınca daha eğlenceli, zevkli bir hale de dönüştü. Daha çok yolun başında olduğumu düşünüyorum. Benim için önemli olan hayatta üretmek yeni bir şeyler öğrenmek ve birilerine dokunabilmek. Şu an bunu seramik ile yapmaya çalışıyorum, bu da beni çok mutlu ediyor.
Servil Değirmenci: Seramik çamurla kurduğum bağın sabırla şekillenmesinde aklımdakileri ve ruhumdakileri hayata geçirebilmemdeki yolu açtı. Detayların güzel ama bütünü görmenin farkındalığı beni yeni malzemeler denemeye itti.
Seramik dışında başka ne tür malzemelerle çalışmak istersiniz?
Ayla İbar: Şu anda da seramik ile birçok farklı malzemeyi, mix medyayı kullanmaya çalıştım. Saatten, antika çantaya, ayakkabıya, gelin tacına ya da müzik plağına kadar. Denemelerini yapmaya başladığım, tuval ile seramik ya da çamur birleşimi çalışmalar var.
Berfin Kıyıcı: Belki farklı materyalleri bir araya getirmek ya da daha dijital bir çalışma olur, henüz bir şey söylemek için erken.
Şela Yener: Şu an seramik benim için çok yeni bir konu öncelikle onu ilerletmek istiyorum. Belki daha sonraki zamanlarda farklı farklı malzemeler ile yeni çalışmalar deneyebilirim.
Servil Değirmenci: Epoksiden betona silikondan seramiğe sırlar dünyasında farklı malzemelerle çalışmak, ufkumu genişletmek beni hep heyecanlandırmaya devam edecek gibi görünüyor.
Erkeğin cinselliğinden ötürü övülmesi, kadının cinselliğinden ötürü yerilmesi, kadının kendisini topluma kanıtlamak için mesleğini, konumunu sürekli öne sürmesi, güzel görünmek için her türlü eziyete katlanması, kadının parçalanmışlık halleri ve yine konu sanat olunca kadın imgesinin sanat tarihi boyunca süregelen bir imge olması bu dört kadın sanatçı tarafından yeniden yine yorumlanıyor.
Sergide görülen her bir eser sizlere şöyle sesleniyordu: “BEN BİR KADINIM!”