İlham Verici Dönüşüm: Ali Rıza Akdolu ile "ALIENS" Sergisi Üzerine
Yazı Boyutu:
Küratörlüğünü gerçekleştirdiğim mücevher tasarımcısı Ali Rıza Akdolu’nun yıllardır yapmış olduğu mücevher tasarımlarından ilham alarak yarattığı heykellerden oluşan “ALIENS” başlıklı yeni sergisi öncesinde bir sohbet gerçekleştirdik.
Mücevher tasarımından heykellere yönelmeniz nasıl oldu?
Mücevher sektöründe çok yoğun bir 20-25 sene geçirdim, halen de hem üretim hem mağazacılık anlamında devam etmekteyiz. Bu süreçte birlikte sanırım biraz da mesleki doygunluktan olsa gerek, aslında her zaman da aklımda olan mesleğimle sanatımı birleştirmek istedim. Resim ve heykel zaten hayatımda her zaman vardı.
“ALIENS” sergisindeki heykellerin amorf ve uzay yaratıklarına benzeyen formlarını yaratırken hangi duygusal ve düşünsel süreçlerden geçtiniz?
Bu yüzyılda yaşayan insanlar olarak pandemi gibi çok farklı bir deneyimden geçtik. Bu süreçte eminim benim gibi herkes hayatı yeniden sorguladı. Alien’lar da başkalaşımı sembolize eden bir seri olarak oluştu.
Bu heykellerin başkalaşım ve yeniden doğuş temalarını nasıl ele aldığını düşünüyorsunuz?
Değerli taşlardan ürettiğim heykeller doğanın ham hali ile insanın yaratıcı sürecinin birleşimini sembolize eder. Bu taşlar, doğal oluşum süreçlerinden geçirilerek sanatsal objelere dönüştürülürken bir başkalaşım geçirir.
“Aliens” heykeller, bilinmeyen ve yabancı olanın keşfini ve kabulünü simgeler. Bu figürler, insanın kendi varoluşunu ve evrendeki yerini sorgulama çabalarının bir yansımasıdır. Yeniden doğuş teması, bu bilinmeyen varlıkların formunda hayat bulan yeni ve farklı kimliklerle ele alınır.
Heykellerinizde kullandığınız taşların türleri ve tiplerini neye göre seçiyorsunuz?
Heykellerimde kullandığım değerli ve yarı değerli taşların gerek tedariğini gerekse kesimleri ve diğer işlemleri uzun bir zamana yayılmakta. Her biri dünyanın farklı bir coğrafyasında bulunan bu taşları tek çatı altında birleştirmek gerçekten zorlu bir iş. Bu koleksiyondaki taşların tamamının tedariği ve kesme işlemi toplamda iki yılı aşkın bir zaman aldı.
Sanatın toplum üzerindeki etkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sanatın toplum üzerinde iyileştirici bir gücü olduğuna inanıyorum. Kendim için de sanat var olma sebebime eşdeğer. Hayatımın hiçbir döneminde üretmeden duramadım. Atölyem benim en huzur bulduğum yer, ben kutsal mabedim diyorum. 3-5 günlük bir seyahate çıksam dahi ikinci günden itibaren atölyemi özlüyorum.
İzleyicilerin eserlerinizle etkileşime geçmesini nasıl bekliyorsunuz ve umuyorsunuz?
Aliens serisinde birbirinden farklı elli karakter var. Ben sanatseverlerin bu başkalaşım hikâyesinde illa ki bazı ‘Alien’ları değerlerine göre kendilerine yakın hissedeceklerini umuyor ve bekliyorum.
Sanat yolculuğunuzun bir sonraki adımında neler keşfetmeyi umuyorsunuz?
Üretim odaklı olduğunuzda hayatta daha mutlu bir insan oluyorsunuz. Benim çoğunlukla ellerim beynimin ürettiklerine yetişmekte zorlanıyor. Aslında daha Alien serisini tamamlamadan ikinci frekansı olarak “Sphere” serisi heykellerin çalışmalarına başladım.
Yine kıymetli metaller ve taşlar kullandığım bu heykelleri de önümüzdeki yıl sanatseverlerle buluşturmayı hedefliyorum.
{260305}