Sanatçı Sohbetleri: Arslan Sükan
Yazı Boyutu:
Sanatçı Arslan Sükan ile gerçekleştirdiğimiz röportajda, iç mimariden fotoğraf sanatına uzanan ilham dolu yolculuğunu ve eserlerindeki özgün yaratım süreçlerini konuştuk.
Bize biraz kendinden ve işlerinden bahsedebilir misin? Çalışmalarındaki temel motivasyon nedir?
İç mimari okuduktan sonra New York’a gittim ve 10 sene orada yaşadım. İlk 4 sene büyük bir mimari şirkette çalıştım daha sonra kurumsal dünyanın bana göre olmadığını anlayıp, başka bir arayışa girdim. Zaten güzel sanatlar okuduğum için fotoğraf benim için çok pratik, hızlı ve eğlenceliydi. New York’ta yaşarken fotoğraf eğitimiyle birlikte ciddi bir şekilde fotoğraf çekmeye başladım. İçimde yaratıcılık hissediyorum. Bunun bir şekilde dışarı çıkması gerekiyor ve ben de bu yaptıklarımı hem kendi ruhumu beslemek hem de insanlarla paylaşmak istiyorum.
Son sergin “dis(This) appearance” şuan izleyicilerle buluşuyor. Serginin fikir, sergilenme ve izleyiciyle buluşmasına kadar olan süreç deneyiminden bahseder misin?
Bu isleri 5-6 yıldır topluyorum ve aslında bunları daha öncede gösterebilirdim, araya pandemi girdi ve sonrasında hemen göstermek istemedim. Açıkçası su anki zamanlamasından çok memnunum.
Yaptığın bütün işler arasında senin için en heyecan verici ve özel işin hangisi?
Klişe bir cevap olacak belki ama hepsinin ayrı heyecanı ve tatmini var.
Şu anda üzerinde çalıştığın veya çalışmayı planladığın işlerden bahsedebilir misin?
Bu islerin başka serileri var, bunları farklı şehir ve ülkelerde göstermeyi düşünüyorum, birde 3 boyutlu isler üzerine çalışıyorum.
Sanatın eleştiri potansiyelinin dışında dönüştürücü bir gücü olduğunu düşünüyor musun? Ya da sorunun en başına şunu koyalım; sanat eleştirmeli mi?
Herkesin algısı farklı olduğu için, isteyen istediğini yapmalı, her kor satıcının bir kor alıcısı vardır. Sanatı ve tanımını çok dogmatik kalıplara sokmayı doğru bulmuyorum.
LaChapelle bir röportajında “Gerçek sanatçılar şans ve risk alır ve sonuçları hakkında endişelenmezler” demiş, bizim coğrafyamız konjonktüründe buna katılıyor musun?
Evet katılıyorum çünkü risk almanın yeri veya coğrafyası yoktur. Coğrafya kaderdir demek biraz kurban psikolojisine girip bahane üretmek oluyor bana göre.
Pop Quiz
Sanatını üç kelimeyle tanımlayabilir misin?
Algı, illüzyon-gerçeklik, dönüşüm.
İmkânın olsa tanışmak istediğiniz sanatçı kim olurdu?
Picasso ile tanışmak isterdim, ayni gün doğmuşuz.
Türkiye ve dünyadaki galeri ve müzelerden en sevdiklerin hangileri?
Zaten çok fazla yok, hemen hemen hepsini seviyorum.
Evinde hangi sanat eserinin olmasını isterdin?
Picasso’nun Guernica’sini isterdim.
Hangi şehir sana ilham veriyor?
New York, Paris ve İstanbul.
En son ziyaret ettiğin üç sergi hangileriydi?
Dirimart’taki Peter Zimmerman, Galata Rum Okulu’ndaki İrfan Onurmen ve İstanbul Modern’deki İzzet Keribar sergisi.
Sanatçı olmasaydın hangi mesleği tercih ederdin?
Ben zaten iç mimarlık okuduğum ve zaman zaman iç mimarlık yaptığım için buna cevabım iç mimarlık olur.
{323194}