Sanatçı Sohbetleri: Enis Arıkan

Türkiye’de ilk defa tiyatro sahnesine taşınan “Balina” oyunuyla tiyatro sahnesinde izlediğimiz Enis Arıkan ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.

Samuel D. Hunter’ın aynı isimli oyunundan uyarlanarak ilk kez Türkiye tiyatro sahnesine taşınan “Balina” oyunuyla sahneye çıkan Enis Arıkan ile tiyatro kariyeri, oyuna hazırlık süreci ve gelecek projelerini konuştuk.

Oyunculuğa nasıl başladınız ve tiyatroya olan ilginiz nasıl gelişti?

Lise yıllarındayken okulda tiyatro grubu kuruldu, ilk oyun Haldun Taner’in “Ayışığında Şamata” adlı oyunuydu. Bana da orada bir rol vermişlerdi, ailelerimize oynamıştık ve ilk sahneye çıktığımda çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. İkinci yıl tekrar devam etti tiyatro grubu ve bu sefer Adalet Ağaoğlu’nun “Evcilik Oyunu” adlı oyununda oynadım, o günden sonra “Ben kesinlikle tiyatrocu olacağım başka hiçbir şey yapmak istemiyorum” dedim.

Kariyerinizdeki en unutulmaz anları neler ve hangi roller sizi en çok etkiledi?

Craft Tiyatro’dan İpek Bilgin bir gün beni arayıp “Garaj” isimli bir oyun yaptıklarını ve Türkiye’de bu oyunu benden başka kimsenin oynayamayacağını söylemişti. Bu beni çok heyecanlandırmıştı ve hemen yapmak istemiştim. Provalar altı ay sürdü ve bu süre boyunca her gün çalıştık. Hayatta beni en heyecanlandıran rol oldu, hem oyuna aşıktım hem yönetmenime aşıktım.

Yeni bir tiyatro oyununa hazırlanırken, oyunun temasına ve karakterinize nasıl derinlemesine girer ve bağ kurarsınız?

Henüz sahneye çıkmadan ve oyun seyirciyle buluşmadan evvel sadece prova süreci ile kalmam her yerde ve her zaman her sahneyi kafamın içinde oynarım. Karakteri hiç aklımdan çıkarmam, gün içinde sürekli karakter ve metin üzerine düşünüyor olurum.

Şimdilerde ise “Balina” oyunu üzerine çalışmalarınız sürüyor. “Balina” oyununun konusundan biraz bahsedebilir misiniz?

Samuel D Hunter’ın aynı isimli oyunundan uyarlanan Balina bir baba ve kızın uzun yıllar sonra bir araya gelmesi ve ölmek üzere olan karakterimizin kızıyla geçirdiği bir hafta içerisinde yaşadıkları karşılıklı yüzleşme ve affetme duygusu üzerine bir oyun.

“Balina” oyunundaki karakteriniz olan Charlie’nin hikâyesini nasıl tanımlarsınız?

Charlie başına gelen üzücü olayların ardından kendini adeta yaşadığı yere hapsetmiş, online edebiyat dersleri vererek geçimini sağlayan bir öğretmen. Kendine yaşattığı bu hayata ve yaşadığı onca üzüntüye rağmen hayata olumlu tarafından bakmayı kendine alışkanlık edinmiş ve hayatında var olan ve yeni giren herkesin içindeki iyiye inanan ve onu vurgulamaktan çekinmeyen ince ruhlu biri diyebilirim.

Bu karakteri oynamak için nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?

Sahnede 270 kiloluk birini canlandırmak her anlamda zorlayıcı bir deneyim oldu. Fiziksel görünümümün tamamen değişmesi, saatlerce süren makyajım, boynuma uygulanan prostetik makyaj ve giydiğim kostümün hareket alanımı fazlaca kısıtlaması gibi zorlayıcı bir hazırlık süreci gerektirmesine rağmen her şeyden çok memnunum. Aylarca süren, çok fazla çalıştığımız, karakterler üzerine çokça düşündüğümüz bir prova süreci yaşadık ve geldiğimiz noktadan çok mutluyum.

Balina oyunundan sonra oyunculuk kariyerinizdeki gelecek projeleriniz neler?

Bu oyunun üzerine bir müzikal yapmak istiyorum, tek kişilik bir oyun yapma isteğim de var. Ayrıca bir stand-up gösterim olabilir ileride. Hepsi size de bana da sürpriz olacak gibi…

Pop Quiz

Size en çok ilham veren şehir hangisi?

İstanbul.

En son okuduğunuz kitap ve izlediğiniz film hangisi?

“Moby Dick” ve “The Whale”.

Performans öncesi ritüelleriniz nelerdir?

Sahne kostümümü giymeye başlarken sağ tarafla başlarım.

{141067}