preloader

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

26.06.2024
Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

Yazı Boyutu:

Eserlerinde farklı dillerin ve kültürlerin ortak noktalarını araştırarak, izleyicileri bu zengin çeşitliliği düşünmeye davet eden sanatçı Pelda Aytaş ile röportaj gerçekleştirdik.

Vuslat’ın “Emanet” sergisinde yer alan ve Pelda Aytaş iş birliğiyle ortaya çıkan “Kucaklaşma” adlı eser, ’emanet’ kelimesinin içinde yaşadığımız kültürel coğrafyada konuşulan ve 9 ayrı dilde paylaşılan anlamlarını düşünmeye davet ediyor. “E-m-n” kökünden türeyen “Emanet” kelimesinin Aramice-Süryanice, İbranice, Arapça, Farsça, Urduca, Türkçe, Yunanca ve Kürtçe’deki karşılıklarını sunuyor. Eseri ve üretim pratiğini Pelda Aytaş’tan dinledik.

“Kucaklaşma” adlı eserin de yer aldığı, “Emanet” sergisini 30 Temmuz’a dek MSGSÜ Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nde ziyaret edebilirsiniz.

Vuslat’ın “Emanet” adlı sergisinde, iş birliği için ürettiğiniz bir eseriniz yer alıyor. “Kucaklaşma” adlı eseri sizden dinleyebilir miyiz? Birlikte üretme fikri nasıl ortaya çıktı, nasıl yan yana geldiniz?

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

“Kucaklaşma” adlı eser, ’emanet’ kelimesinin farklı coğrafyalarda, 9 ayrı dilde ortak anlam taşıyan fonetik birlikteliğini simgeliyor. “E-m-n” kökünden türeyen ’emanet’ kelimesinin 9 farklı dildeki ses ve yazı biçimleri esere yansıyor. Etimolojik araştırmasını ve tasarımını Vuslat’ın üstlendiği, tekstil üzerine dokümantasyonunu benim yaptığım bir iş birliği oldu. Vuslat ilk olarak 2023’te Baksı Müzesi’nde “Emanet” sergisini gerçekleştirmişti. Bazı yeniliklerle İstanbul’da yeniden yapılması planlanıyordu.

Vuslat & Pelda Aytaş, Kucaklaşma, Tekstil üzerine Kelkit Kadın Halkevi’nde üretilmiş yünden dokuma

Sergideki yeniliklerden biri de “Kucaklaşma” adlı eserimizdi, Vuslat ön hazırlığını yapmış tasarımın gerçekleşmesini bekliyordu. Merve Çağlar bu eser için beni referans gösterdikten sonra böyle bir iş birliği gerçekleşti.

Eserde “emanet” kelimesinin dokuz ayrı dilde paylaşılan anlamları karşımıza çıkıyor. Bu iş birliğinde siz de araştırma sürecinin bir parçası oldunuz sanıyorum. Emanet kelimesinin yansıdığı kültürler ve evrenselliği hakkında ne düşünüyorsunuz?

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

Yaygın üç semavi dinde emanet kavramının toplumsal ilişkilerdeki rolüne ilişkin ayetler, öğretiler ve farklı felsefi yaklaşımlar mevcut olduğu için kelime evrensel bir nitelik kazanıyor. Anadolu, Ortadoğu ve komşu coğrafyaların kültürlerinde “emanet” kelimesi ve türevlerinin önemli bir toplumsal değer barındırdığını söylemek mümkün. Örneğin İncil’de “emanet” paranın korunmasına yönelik yasaların önemi vurgulanmaktadır. Yahudilikte peygamberlerin önemli niteliklerinden biri de güvenilir, yani emin olmalarıdır. İslam ise emanet kavramını çok güçlü bir şekilde vurgular. Kur’an’da emanet kavramıyla ilgili onlarca ayet bulunmaktadır. Atasözleri, deyimler ve hikâyelerde emanetin bu coğrafyadaki toplumsallaştırıcı rolünün altı çizilir.

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

“Kucaklaşma” başlıklı çalışmamızda yer alan emanet kavramının ait oldukları kültürlerin inanç sistemleri ve sosyal yapılarındaki rolüne bakarsak sadece emanet kavramı değil emanet kelimesinin bile çok derin, zengin bir hafızaya sahip olduğunu söyleyebiliriz. Bu eserle de beraber sergiyle farklı kültürlerde emanetin zengin kavramlarıyla kapsayıcı yönüne odaklanmak, toplum ve doğa ile ilişkileri kopmuş, çevreye karşı duyarsızlaşmış modern insan için sorumluluk etiği açısından önemli kapılar açabilir.

Dokumada kullanılan yünler de özel bir bağı temsil ediyor, bu detaydan da bahsedebilir misiniz?

Orta Asya’dan Anadolu’ya uzanan bir gelenek olan ve günümüzde sadece Gümüşhane’nin Kelkit bölgesi halkevlerinde “zili kilim” dokumak için üretilen yünlerle işlendi “Kucaklaşma”. Eserde kullanılan yünler, bölgenin doğa ve kültür birikimini gelecek nesillere emanet edebilmek için geliştirilmiş bir kök boyama yöntemi ile renklendiriliyor. Kelimelerdeki 8 farklı kök boyada, evelikten karamuğa, sığır kuyruğundan kuşburnuna, kara lahanadan kızamık köküne, böğürtlen ve karayemişe kadar doğal çeşitliliği yansıtan geniş bir yelpaze bulunuyor. Bu coğrafyanın zenginliklerini ve çoksesliliğini yansıtırken hafızamıza ilmek ilmek işlenen, engin bir kültürel mirasın izlerini taşıyor.

Eserin oluşum ve üretim aşaması nasıl geçti, deneyimleriniz neler?

Nakış tekniği üretim dilim olsa da bu eserdeki malzemeyle hiç üretmemiştim. Kanaviçeden farklı bir bez ve muline ipten farklı bir ip. O yüzden oldukça zorladı açıkçası, tasarıma uygun kumaşı, kasnağı bulmak, iplerin nakışlanabilirliğini sağlamak, çoklu iple nakışlayabilmek için iğneyi bulmak bile bir mesele oldu. Vuslat, Los Angeles’tan gönderecekti neredeyse. 🙂 Nakışın dezavantajlarından biri, sonuç çoğu zaman planladığınız gibi olmayabiliyor, o an oldu gibi görünse bile birkaç gün sonra kumaşın ya da iplerin gevşediğini işlerin yolunda gitmediğini görebiliyorsunuz. O yüzden birçok farklı kumaş ve taslakla ve sabırla bu sonucu elde etmeye çalıştık. Mesafelerin aşıldığı, şartların ve medyumun sınırlarının zorlandığı bir süreçti özetle.

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

Dokuma aşamasında sizi zorlayan diller oldu mu?

Eserdeki kelimelerin yüksekliği 30-35 cm ve nakışta ipi bu kadar uzun atmamalısınız, bu tasarımı zorlar uyumlu olmayabilir. O yüzden ipi bu kadar uzun attıran uzun, düz formdaki bütün harfler zorladı aslında.

Sanatçı Sohbetleri: Pelda Aytaş

Sanıyorum ilk defa bu boyutlarda bir dokuma üzerinde çalıştınız, sizin için nasıl bir deneyimdi?

Evet daha önce küçük boyutlu işler ürettim. Normalde tek başıma asla cesaret edemeyeceğim bir boyut bu 4 metreye 9 metre ama güzel bir işbirliği içinde en zoruyla başlamak diğer yapacağım işler için bayağı cesaretlendirdi ve tecrübe kazandırdı.

Gelecek projeleriniz arasında neler yer alıyor, sizi nerelerde görebileceğiz?

Doğayı iç mekân üzerinden düşünürken insanın içsel doğası ile doğanın kendisi arasındaki kesişimleri merkeze alıp bu kesişimde etik sorular üzerinde düşünme alanları açmak istediğim projeleri var, çalışıyorum. Sergi yerleri henüz belli değil.

{271368}

Burcu Dimili
Burcu Dimili Tüm Yazıları