preloader

Uğur Yücel Yıllar Sonra Tiyatro Sahnesinde

02.02.2023
Uğur Yücel Yıllar Sonra Tiyatro Sahnesinde

Yazı Boyutu:

Yıllar sonra Uğur Yücel’i tiyatro sahnelerine geri döndüren “Hiç” oyununun gelişimini, hazırlanışını ve detaylarını oyunun yönetmeni ve Uğur Yücel’in oğlu Can Yücel ile konuştuk.

Uğur Yücel Yıllar Sonra Tiyatro Sahnesinde
Can Yücel

Birçoğumuzun hafızasında edindiği rollerle yer tutan sinema ve televizyon dünyasının ünlü ismi Uğur Yücel yıllar sonra tiyatro sahnelerine döndü. Türkiye’de tek kişilik gösteri kavramının ilk isimlerinden sayılabilecek Uğur Yücel bu kez tarihi olarak hakkında birçok efsane, anektod bulunan Neyzen Tevfik’i canlandırıyor. Uzunca bir süre tiyatroya ara veren Uğur Yücel, Uğraş Güneş’in yazdığı ve oğlu Can Yücel’in yönettiği “Neyzen Tevfik Hiç” oyunu ile tiyatroseverlerle buluşuyor.

Tarihi bir figür olarak hiciv ustalığıyla, şairliği ve neyzenliğiyle bilinen bu renkli karakter Uğur Yücel’in oyunculuğuyla ete kemiğe bürününce ortaya cezbedici bir gösteri çıkıyor. Neyzen Tevfik’in Bodrum’dan İstanbul’a, medreseden mevlevihaneye, akıl hastanesinden Mısır’a uzanan yaşamına odaklanan oyun Türkiye’nin çeşitli illerinde sahnelenmeye devam ediyor.

Neyzen Tevfik’in biyografisini sahneye taşıyan ekibin içerisinde yer alan oyunun yönetmeni ve aynı zamanda Uğur Yücel’in oğlu olan Can Yücel ile hem babasını sahnelere döndüren hisleri hem de oyun ile ilgili merak edilenleri konuştuk.

Uğur Yücel’i yıllar sonra tiyatro sahnesine çıkaran hangi hisler oldu, yakınında biri olarak babanızın hangi duygularını gözlemlediniz?

Babam kariyerinin çok büyük bir kısmını sahnede geçirdi sonra uzun bir süre ara verdi. Canlı performansın verdiği adrenalin ve seyirciyle anlık alışverişi özlediğini düşünüyorum. Bir yandan da diziler, filmler ve kolektif işlerin olduğu projelerde başka insanların dahili var hep. Tek başına bir şey yapmayı da özledi bence.

Belki hatırlayanlar olacaktır, Uğur Yücel’in tek kişilik gösterileri bir dönem oldukça meşhurdu, hatta belki de Türkiye’de ilk kez stand-up Uğur Yücel’le başladı diyebiliriz. Metnin hazırlanışında ve oyunun sahneye konuluşunda nasıl bir dahli oldu Uğur Yücel’in?

Kesinlikle bugünkü formunda stand-up yapan ilk kişi babamdır. Yazım aşaması tamamen Uğraş Güneş’e ait, biz üçümüz 13 senedir çalışıyoruz ve artık birbirimizi çok iyi tanıyoruz. Uğraş tamamen babamın ağzına göre yazdı diyebiliriz. Anca ilk draft çıktıktan sonra editöryal anlamda katkılarımız oldu. Sahneleme kısmındaysa tamamen bana özgürlük sundu, kendisi küçük dokunuşlar yaptı sadece.

Oyunun sahneye taşınma anına kadar nasıl bir hazırlık süreci geçirdiniz?

Oyun aslında pandemi öncesi yazıldı araya covid girince anca bu sene sahneye koyabildik. Yaklaşık 2 aylık bir prova süreci geçirdik. Her şey sorunsuz ilerlediği için hedeflediğimiz tarihten sadece 1 hafta gecikmeli sahneye çıkabildik.

Uğur Yücel Yıllar Sonra Tiyatro Sahnesinde

Oyunu hazırlarken araştırma sürecinde Neyzen Tevfik’in yaşamına dair nasıl detaylar yakaladınız, en çok dikkatinizi çeken ne oldu?

Benim için en etkileyici kısmı finali. Neyzen öyle bir hayat yaşamış ki cenazesine hem devlet erkanı hem evsizler hem de şarapçılar gelmiş. Tarihte böyle insanları buluşturabilen tek insan derler Neyzen için.

Neyzen Tevfik tarihi birçok anektoduyla biliniyor, oyunun ilerleyen aşamalarında yeni anektodlarına da yer verilebilir mi?

Anektodun doğruluğunu kanıtlayabilirsek neden olmasın tabii ki. Çünkü bu konuda acayip bir bilgi kirliliği var.

Kamuoyu sizi genelde sinema projelerinden biliyor, sizin tiyatro yönetmenliğine geçiş ile ilgili serüvenizinizden bahsedebilir misiniz? Sinema disiplini ile tiyatroyu kıyaslamanızı istesem neler söylersiniz?

Aslında hiç aklımda olan bir şey değildi, babamdan geldi teklif. Önce kabul etmedim daha önce yapmadığım bir şeydi. Biraz üstüne düşününce eğlenceli olabilir diye düşündüm, aynı zamanda farklı bir tecrübe olacaktı. Tiyatro sahnesine çıkıncaya kadar neredeyse aynı süreçlerden geçiliyor diyebilirim. Önce bir okuma provası süreci sonrasında oyun provası ve paralelinde yaratıcı ekiplerle toplantılar. Eski zamanlarda en büyük fark oyunculuktu, tiyatro sahnesinde daha grotesk, sesi öne atan diyafram oyunculuğu vardı. Sinemada daha minimal bir anlayış vardı. Artk bu makas da kapandığı için birinin canlı performans olması dışında hiçbir farkları kalmadı bence.

Biyografik tek kişilik oyunların ne tür zorlukları var sizce, yönetmenlik açısından çalışırken üzerinde durduğunuz hangi kıstaslar oldu?

Tek kişilik oyun başlı başına zor bir tarz, 90 dakika tek bir kişide dikkati toplamak ve seyirciyi kaybetmeden tempoyu sürdürebilmek. Hele bir de biyografik olunca herkesin o kişiye dair bir fikri oluyor, ikna etmek daha zorlaşıyor. Yönetmenlik açısından tek amacımız sahnede Neyzen’i oynayan bir tiyatrocu değil de Neyzen’in kendi varmış hissini yaratmak oldu. Bunu da sanıyorum başarabildik.

Uğur Yücel Yıllar Sonra Tiyatro Sahnesinde

Merak edenler için sizin hiç babanızla, çatıştığınız ya da fikir ayrılıklarınız oluyor mu, nasıl besliyorsunuz birbirinizi?

Tabii ki oluyor ama kısa sürede birbirimizi ikna ediyoruz ve yola devam ediyoruz. Artık 2007’den beri beraber çalışıyoruz bizim için çok olağan bir durum bu.

Sahne tasarımı ve ışık açısından nasıl yorumlar alıyorsunuz, oyunun improvize edilebileceği göz önünde bulundurulursa gelecek oyunlarda bir değişiklik öngörüyor musunuz?

Cem Yılmazer ile güzel bir iş birligi yaptık, çok içime sinen bir iş çıktı. Oyunun eski biyografik tek kişilik oyunlardan farklı gözükmesini, modern bir görünümde olmasını hayal etmiştim Cem de hem dekor hem ışık tasarımıyla çok yardımcı oldu.

Oyunu izlemeye geleceklere bir şeyler söylemek ister misiniz?

Hem Uğur Yücel’i sahnede özleyenleri ve izlememiş olanları hem de Neyzencileri bekliyoruz…

* Yaşanan deprem felaketi nedeniyle “Hiç” oyununun 25 Şubat 2023 tarihinde Maximum Uniq Box’ta sahnelenecek gösteriminden elde edilen tüm bilet gelirleri afet bölgesindeki çalışmalara aktarılacak.

Uğur Ugan
Uğur Ugan Tüm Yazıları