2022'de Kaçırılmaması Gereken Sergiler
Yazı Boyutu:
Dünya hangi sanatçı ve sergileri konuşuyor? Dünyanın dört bir yanında mutlaka görülmesi gereken sergileri keşfedin.
Sanattan kopuk geçirdiğimiz dönem artık geride kalıyor. Pandeminin bir nebze de olsa kontrol altına alınmasıyla birlikte, tedbirler kapsamında sanat dünyası da yeniden canlanmaya başladı. Yeni sergiler bir bir seyircisiyle buluşuyor. Peki dünya bugünlerde hangi sanatçıları konuşuyor? Hangi şehirde, hangi müzeyi mutlaka ziyaret etmeli ve hangi sergiyi kaçırmamalı?
2022’de dünyanın dört bir yanında seyircisiyle buluşacak, mutlaka görülmesi gereken sergileri sizler için derledik.
Sanat dünyası 2023 yılında da birçok uluslararası sergi ve organizasyonla buluşuyor. Dünyanın dört bir yanından 2023 yılı boyunca gerçekleşecek kaçırılmaması gereken sergiler ve büyük sanat organizasyonlarını keşfetmek için tıklayın!
“Venedik Bienali”
En eski sanat bienali olan Venedik Bienali, pandemi nedeniyle bir yıl ertelendikten sonra geri döndü ve görünüşe göre sanatçılarla her zamanki gibi tıklım tıklım dolu. Bu sene ilhamını küresel salgın, iklim değişikliğinin yıkıcı etkileri ve yapay zekadaki gelişmelerden alan bienalde, sanatçıların 59. Venedik Bienali’nde bu yılki ana sergi için mücadele edecekleri insanlığın geleceğine yönelik büyük tehditlerden sadece bir kaçı. 59. Venedik Bienali Türkiye Pavyonu’nda ise bu yıl Füsun Onur’un “Evvel zaman içinde…” adlı sergisi yer alacak.
Yer: Venedik, İtalya
Tarih: 23 Nisan – 27 Kasım 2022
Ca’ Corner della Regina – “Human Brains: It Begins with an Idea”
Çağdaş sanat ve kültür kurumu Fondazione Prada, “Human Brains: It Begins with an Idea” adlı sergiyi 23 Nisan – 27 Kasım 2022 tarihleri arasında Venedik’teki Ca’ Corner della Regina’da sanatseverlerle buluşturacak.
“Human Brains: It Begins with an Idea” adlı sergi, insan beynini, işlevlerinin karmaşıklığını ve insanlık tarihindeki merkeziliğini anlamaya yönelik derin bir ilgiyle sürdürülen ve 2018’den beri Fondazione Prada tarafından sinirbilim alanında yürütülen yoğun bir araştırma sürecinin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Nörobiyolojiden felsefeye, psikolojiden nörokimyaya, dilbilimden yapay zekaya ve robotiğe kadar farklı alanları araştırarak sunan serginin küratörlüğünü Taryn Simon ile birlikte Udo Kittelmann üstleniyor.
Yer: Ca’ Corner della Regina, Venedik
Tarih: 23 Nisan – 27 Kasım 2022
Aura/ Contemporary Turkish Art Sergisi
Türk Çağdaş Sanatını tanıtmak amacı ile düzenlenen Aura/ Contemporary Turkish Art sergisi, Hollanda’nın Den Haag (Lahey) kentinde yer alan Pulchri Studio Sanat Merkezi’nde 3 Aralık’tan itibaren ziyaretçilerini bekliyor. 1 Ocak 2023’e kadar açık kalacak sergiye, yaşayan ve eserleriyle öne çıkan 18 Çağdaş Türk sanatçısı katılıyor. Bağımsız Sanat Vakfı’nın organizasyonu ile gerçekleştirilecek olan serginin kordinatörlüğünü Bağımsız Sanat Vakfı Başkanı Hülya Yazıcı, küratörlüğünü Ahmet Özel üstleniyor.
Resim ve enstalasyon olmak üzere toplam 84 eserin yer alacağı sergiye sanatçı olarak Ahmet Özel, Bahar Kocaman, Bahri Genç, Berna Erkün, Engin Beyaz, Erhan Lanpir, Erkan Özdilek, Feride Binicioğlu, Figen Batı, Hülya Yazıcı, Kerim Kılıçarslan, Korkut Tiryaki, Mehtap Özdemir, Müfit İşler, Nur Özalp, Ruşen Eşref Yılmaz, Sabahat Çıkıntaş, Şeniz Aksoy katılıyor.
Hollanda Pulchri Studio Art Center’da gerçekleşecek olan sergi, geçmişi uzun yıllara dayanan Türk-Hollanda kültürel ilişkilerine çağdaş sanat üzerinden bir ivme kazandırarak, iki ülke arasındaki dostluk köprüsünü güçlendirmeyi hedefliyor.
Aura/ Contemporary Turkish Art, dünyada yaşanan tüm olumsuzluklara karşın, sanatın etkin diliyle ‘dostluk’ ve ‘barış’ söylemine vurgu yaparak, ülkeler arasındaki sınırları ortadan kaldırmayı amaçlıyor.
Yer: Pulchri Studio Sanat Merkezi, Lahey-Hollanda
Tarih: 3 Aralık 2022 – 1 Ocak 2023
Süresi Dolan Sergiler
Brooklyn Museum – “Andy Warhol: Revelation”
Warhol Müzesi tarafından düzenlenen ve seyahat eden “Andy Warhol: Revelation” sergisi, Brooklyn Müzesi’ne geldi. Daha önce yapılan araştırmalar ve sergilerin aksine, lens ilk kez Andy Warhol’un din ve Katolizm’le ilişkisine döndürülüyor. Warhol’un vakıf koleksiyonuna yeni eklenen calışmaları, tarihi eserler ile karşılaştırmalar yardımıyla Hristiyanlık kimliğine olan bağlılığına ışık tutuyor. Müzenin beşinci katını kaplayan proje, aynı zamanda daha önce görülmemiş eserleri içeren en az 100 objeyi barındırıyor.
Pittsburgh’da Katolik bir ailenin oğlu Warhol, aslında kariyeri boyunca işlerinde Hristiyanlıkla ilgili imgelere ve hikayelere yer vermiş. Ancak Pop hareketine yaptığı önderlik ve getirdiği yenilikler yüzünden, dini konuları ele alan işleri çoğu zaman ikinci plana itilmiş. Eskiz, çizim ve baskı tabloları kapsayan ve daha önce hiç birlikte sergilenmemiş “Last Supper” serisi, Warhol’un kariyerinin ilerlemiş noktalarında bile özüne döndüğünü ve küçükken aşinalaştığı Katolik sanatın yeni tasvirlerini yarattığını gösteriyor. Warhol, kuirliğini ve cinselliğini genç yaşta dünyayla paylaşmasına rağmen, Katolik inancının bazı ritüellerini hayatı boyunca sürdürmüş. Her zamanki gibi, Basquiat gibi birlikte çalıştığı sanatçılar ile yarattığı eserlere de yer verilmiş. Çoğu zaman işindeki neon renklere ve üretim tekniklerine odaklanan sergilere karşın, “Revelation” Warhol’un kariyerine yeni bir nefes getiriyor.
Pandemiden önce Warhol Müzesi’nde başlayan ve sonra Speed Sanat Müzesi’ne seyahat eden sergi, üçüncü durak olarak Brooklyn Müzesi’ne uğruyor. 19 Haziran 2022 tarihine kadar gezilebilir.
Yer: Brooklyn Müzesi, New York
Tarih: 19 Haziran 2022’ye kadar
The Centre Pompidou – “Sculpture – Fiction”
Fransa’da ilk kez, Centre Pompidou ve Bourse de commerce – Pinault koleksiyonu, çağdaş Amerikan heykelinin önemli bir figürü olan Charles Ray’e adanmış bir monografi sunuyor. Sanatçıyla diyalog halinde hayal edilen Centre Pompidou sergisi, sanatçının yolculuklarını temsil eden yapıtlarından oluşan bir koleksiyon aracılığıyla bir yürüyüş, zihnin olduğu kadar bedenin de yaşadığı bir manzara sunuyor.
Bu heykel ve aksiyonu entegre eden bu olağandışı sergi, Paris’in en ünlü müzelerinden biri olan The Centre Pompidou’da 16 Şubat – 20 Haziran 2022 tarihleri arasında ziyaret edilebilir.
Yer: The Centre Pompidou, Paris
Tarih: 16 Şubat – 20 Haziran 2022
British Museum – “The World of Stonehenge”
Dört bin yıldan fazla bir süre önce inşa edilen Stonehenge, dünyanın en ünlü ama gizemli anıtlarından biri olmasıyla tanınır. Peki ya onu inşa eden ve tarih öncesi Britanya’da yaşayan insanlar kimlerdi? Stonehenge Dünyası, anakara Avrupa ile kurulan ticari bağlantılarla, aslında yaygın olarak düşünülenden daha da gelişmiş olduklarını gözler önüne serecek. Gösterinin şüphesiz en çok öne çıkan özelliklerinden biri, günümüz Almanya’sında keşfedilen ve ilk kez Birleşik Krallık’ta sergilenecek olan ve kozmosun mevcut en eski tasviri olan 3.600 yıllık Nebra Gökyüzü Diski olacak.
Yer: British Museum, Londra
Tarih: 17 Şubat – 17 Temmuz 2022
Fondazione Prada – “Useless Bodies?”
Milano’daki Fondazione Prada’da şu sıra devam eden dikkat çekici bir sergi var: “Useless Bodies?” Yüksek teknoloji ile çevrili yaşamlarımızda bedenlerimizin işlevinin ne olduğu sorusuna çarpıcı bir yanıt niteliğindeki sergi, Elmgreen & Dragset sanatçı ikilisine ait. Daha önce görülmemiş boyuttaki yerleştirmelerden oluşan devasa ve etkileyici bir deneyim olarak tasarlanmış sergide bedenlerimizin işlevini yitirdiği distopik bir gelecek çok detaylı bir şekilde tasvir edilmiş. Bu yılın en önemli sanat olaylarından birisi hakkında daha detaylı bilgi isterseniz bu linkten görebilirsiniz.
Yer: Fondazione Prada
Tarih: 31 Mart – 22 Ağustos 2022
Copenhagen Contemporary – “Light & Space”
Bu yıl gerçekleşen en enteresan sergilerden birisi Danimarka’da ve Copenhagen Contemporary sırasında görülebilir. Light & Space isimli çok niş sayılabilecek, Amerika Birleşik Devletleri merkezli bu çağdaş sanat akımını tam olarak ifade edebilmek için Danimarka, Kopenhag doklarında tam 5 bin metrekareye yayılan bir alan ayırmış.
Light&Space adından da anlaşılacağı üzere ışık ve boşluk üzerine deneysel çalışmaları içeriyor. İkinci Dünya Savaşı ertesinde Güney Kaliforniya ve Los Angeles’tan sanatçılar teknolojik yeniliklerin doğurduğu yeni türden malzemelere hayran oldular. Bu da onları bu yeni malzemelerle kendini ifade etmeye itti. Bu süreçte yeni sanatsal fırsatlar ve ifadeler arıyorken, Kaliforniya’nın büyüyen havacılık, aydınlatma ve uzay endüstrilerinin sunduğu malzemelere; Kaliforniya Üniversitesi’nde o yıllarda yapılan çapraz tozlaşma deneylerinde çalışan araştırmacılarla işbirliğini de ekledir.
Fiberglas, epoksi ve kaplamalı cam bu malzemelerin başında geliyorlar. Geleneksel resim ve heykel kategorilerini genişleten ve sanatı deneyimleme/anlama biçimimizi değiştiren ve zenginleştiren bu yeni sanat akımı zarif ve yansımalı yüzeyleriyle tanınabilir. Light & Space sanatçıları, sanatta nesne ve anlama odaklanmak yerine sanat ve mekanın bedenimizle nasıl deneyimlendiğine dair bir farkındalık geliştirdiler. Bu farkındalık işte o zamandan bu yana briçok sanatçı ve mimar için esin kaynağı oldu.
Kopenhag Çağdaş sırasında aralarında Anish Kapoor’un da bulunduğu bu öncü sanat hareketinden ilham alan çağdaş sanatçıların eserlerinin yanı sıra James Turrell, Doug Wheeler, Helen Pashgian, Robert Irwin, Larry Bell, Bruce Nauman, Mary Corse, Olafur Eliasson ve Jeppe Hein işlerini de izleme fırsatına sahip olacaksınız.
Sergiyi pazartesi ve salı hariç 11.00 – 18.00 saatleri arasında ve perşembe günleri 11.00 – 21.00 saatleri arasında 4 Eylül 2022’ye kadar ziyaret edebilirsiniz.
Yer: Copenhagen Contemporary, Kopenhag
Tarih: 3 Aralık 2021 – 4 Eylül 2022
Courtauld Institute – “Morgan Stanley Sergisi: Edvard Munch Bergen’den Başyapıtlar”
“Morgan Stanley Sergisi: Edvard Munch Bergen’den Başyapıtlar” isimli sergi, dünyanın en önemli Munch koleksiyonlarından birine ev sahipliği yapan Norveç Bergen’deki KODE Sanat Müzeleri’nden ödünç alınan 18 eserini gösteriyor.
İskandinavya dışında ilk kez bir arada görülecek koleksiyon, Munch’ın bir sanatçı olarak gelişimine olağanüstü bir genel bakış sunuyor ve kariyerini başlatan 1880’lerin ilk çığır açan resimlerinden başlayarak kariyer yolculuğunun zengin ve kapsamlı bir anlatımını sunuyor. Londra’daki Courtauld Gallery’de 4 Eylül 2022 tarihine dek açık kalacak bu sergiyle ilgili detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.
Yer: Courtauld Institute, Londra
Tarih: 27 Mayıs – 4 Eylül 2022
The Metropolitan Museum Art – “Surrealism Beyond Borders”
Istakoza dönüşen bir telefon alıcısı… Şömineden fırlayan minyatür bir tren… Bunlar, 1924’te Paris’te kıvılcımlanan, bilindik ve gündelik olanın yerine bilinçdışı ve rüyaları öne çıkaran devrimci bir fikir olan sürrealizm ile ilişkili tanıdık imgelerden sadece birkaçı…
Genellikle şiirsel ve hatta mizahi eserler üretebilirken, aynı zamanda politik, sosyal ve kişisel özgürlük mücadelesinde ve dünya çapında birçok sanatçı tarafından çok daha ciddi bir silah olarak kabul edilen sürrealizm akımı, neredeyse başlangıcından bu yana, uluslararası bir kapsama sahip oldu. Ancak hareketin bilgisi öncelikle Batı Avrupa odağı aracılığıyla oluşturulmuştu.
Bu sergi, sürrealizmin coğrafya ve kronoloji sınırları ötesinde ve Doğu Avrupa’dan Karayipler’e, Asya’dan Kuzey Afrika’ya ve Avustralya’dan Latin Amerika’ya uzanan ağlar içindeki gerçek “hareketini” yeniden ele alıyor. 45 ülkede üretilen, neredeyse seksen yıllık çalışmaları içeren ‘Sınırların Ötesinde Sürrealizm’, bu en devrimci ve dünyayı kapsayan hareketin takdirini yeniden şekillendirecek olan kolektif kaygıların ve değiş tokuşların yanı sıra tarihsel, ulusal ve yerel ayrımların yeni bir değerlendirmesini sunuyor.
Yer: The Metropolitan Museum Art, New York
Tarih: 30 Ocak 2022’ye kadar
The Metropolitan Museum Art – “Inspiring Walt Disney, The Animation of French Decorative Arts”
Pembe şatolar, konuşan kanepeler ve çaydanlığa dönüşen bir prens: kulağa fantezi gibi gelen Walt Disney Animation Studios’un öncü animasyonları, aslında Rococo Paris’in renkli salonlarının hayal ürünüydü… The Met’in Walt Disney’in çalışmalarını ve Walt Disney Animation Studios’un elle çizilmiş animasyonlarını keşfeden bu ilk sergisi, Disney’in Avrupa sanatına olan kişisel hayranlığını ve filmlerinde ve tema parklarında Fransız motiflerinin kullanımını inceleyerek stüdyoların büyülü kreasyonları ve sanatsal modelleri arasında yeni paralellikler çizecek.
Duvar halıları ve mobilyalardan, Boulle saatlerine ve Sevr porselenine kadar 18. yüzyıl Avrupa dekoratif sanat ve tasarımına ait kırk eser, Walt Disney Animasyon Araştırma Kütüphanesi, Walt Disney Arşivleri, Walt Disney Aile Müzesi ve Walt Disney Imagineering Collection’dan 150 üretim sanat eseri birlikte sergilenecek. Ayrıca Disney’in yaşamı boyunca ve sonrasında, stüdyoların olağanüstü teknolojik ve sanatsal gelişmelerini gösteren seçilmiş film görüntülerine de yer verilecek.
Sergi, Cinderella’daki gotik uyanış mimarisine, Uyuyan Güzel’deki ortaçağ etkilerine ve Güzel ve Çirkin’de hayat bulan Rokoko esintili nesneler de dahil olmak üzere, Disney animasyon filmlerinde Avrupa görsel kültürüne yapılan referansları vurgularken, Güzel ve Çirkin’in animasyonlu tiyatro gösteriminin 30. yıl dönümünü de kutlayacak.
New York’un en ünlü müzelerinden biri olan The Metropolitan Museum Art’da seyircsiyle buluşmak için gün sayan sergi 10 Aralık’ta kapılarını açıyor. 6 Mart 2022’ye kadar devam edecek bu olağanüstü sergiyi mutlaka ziyaret etmenizi tavsiye ederiz.
Yer: The Metropolitan Museum Art, New York
Tarih: 10 Aralık 2021 – 6 Mart 2022
Los Angeles County Museum of Art – “Black American Portraits”
Kehinde Wiley ve Amy Sherald’ın resmi cumhurbaşkanlığı ve first lady portrelerini ele aldığı eşi görülmemiş bu sergi, Barack ve Michelle Obama’nın çarpıcı orijinal tasvirleriyle, bu yıl Amerikan müzelerinde bir zafer turu atıyor.
7 Kasım’da Los Angeles County Museum of Art’ta açılışı düzenlecek olan sergide, ayrıca Kerry James Marshall ve Lorraine O’Grady de dahil olmak üzere, 1800’lerden günümüze dek bir çok siyahi sanatçının yaklaşık 150 eseri yer alacak. Ünlü siyahi sanatçı Titus Kaphar da özgürleşmeye, Harlem Rönesansına ve Sivil Haklar Hareketine değindiği eserleriyle sergiye katılan isimlerden biri olacak. LACMA’nın küratör David Drskell’in Two Centuries of Black American Art’ı sunmasından 45 yıl sonra düzenlenen bu özel gösteri, yüksek beklentilerle geliyor. 17 Nisan 2022 tarihine kadar gösterimde olacak bu sergiyi kaçırmamanızı öneririz.
Yer: Los Angeles County Museum of Art, Los Angeles
Tarih: 17 Nisan 2022’ye kadar
Royal Academy of Arts London – “Francis Bacon: Man and Beast”
Francis Bacon’un insan ve hayvan arasındaki çizginin sürekli bulanıklaştığı ve bize ilkel içgüdülerimizin yüzeyin hemen altında yattığını hatırlatan resimlerini keşfetmeye hazır mısınız?
Bu güçlü sergi, Bacon’ın hayvanlara olan şaşmaz büyüsüne ve onun insan vücuduna yaklaşımını nasıl şekillendirdiğine, onu nasıl çarpıttığına odaklanıyor. Varoluşun en uç anlarında yakalanan figürleri, insan ya da hayvan olarak zar zor tanınabiliyor. Bacon’ın Güney Afrika gezileri sırasında vahşi doğada hayvanları gözlemleyerek hayvan hareketlerinden nasıl büyülendiğini anlatan sergide, sürekli olarak Eadweard Muybridge’in 19. yüzyıldaki insan ve hayvanların hareket halindeki fotoğraflarına atıfta bulunduğu da dikkatlerden kaçmıyor.
Bacon’ın 50 yıllık kariyerini kapsayan, öne çıkanlar arasında, Bacon’ın ilk eserlerinden bazıları ve şimdiye kadarki son tablolarının yanı sıra, ilk kez birlikte sergilenecek olan üç boğa güreşi tablosu da yer alıyor.
Financial Times’ın ‘2022’nin merakla beklenen gösterilerinden biri’ olarak adlandırdığı sergiyi 29 Ocak – 17 Nisan 2022 tarihleri arasında Royal Academy of Arts London’da ziyaret edebilirsiniz.
Yer: Royal Academy of Arts London, Londra
Tarih: 29 Ocak – 17 Nisan 2022
Yves Saint Laurent aux Musées
Altmış yıl önce, Yves Saint Laurent (YSL) adı altında ilk defile podyuma çıkmıştı. Bu dönüm noktasını kutlamak için altı Paris müzesi, şehri kapsayan bir sergide işbirliği yapıyor. Her biri YSL kreasyonlarını Mondrian, Picasso, Matisse, Bonnard ve Dufy gibi sanatçıların eserleriyle eşleştirecek. Örneğin, Musée d’Art Moderne de Paris’te, Dufy’nin La Fée Electricité’sinin (elektrik perisi, 1937) yanında üç muhteşem ipek elbise duracak, Musée d’Orsay ise muhtemelen Marcel Proust’a olan hayranlığına odaklanacak. Bu arada Musée National Picasso, moda tasarımcısının Picasso’nun Ballets Russes setlerine ve kostümlerine (1976) yaptığı övgüden 1988 Kübist koleksiyonuna kadar İspanyol ustanın Saint Laurent üzerinde ne kadar etkili olduğunu gözler önüne serecek.
Yer: Musée d’Art Moderne de Paris, Centre Pompidou, Musée d’Orsay, Musée National Picasso Paris, Musée Yves Saint Laurent Paris, Musée du Louvre
Tarih: 29 Ocak – 15 Mayıs 2022
Fondation Beyeler – “Georgia O’Keeffe 25 Years”
Fondation Beyeler, 2022’ye büyük bir sergiyle merhaba diyor. 20. yüzyılın en önemli sanatçılarından biri olarak görülen Georgia O’Keeffe’nin sergisinde, sanatçının ilk soyutlamalarından ikonik çiçek tasvirlerine ve Güney Amerika’nın manzaralarına kadar bir seçki sunuyor. Sergi, Georgia O’Keeffe’nin bakış açısını inceleyerek, onları yeni ve şimdiye kadar görülmemiş gerçeklik görüntülerine dönüştürecek. “İnsan bir çiçeği gerçekten görmek için nadiren zaman harcar. Benim gördüğümü başkaları görsün diye oldukça büyük boyadım.” 1926’dan bu alıntı, O’Keeffe’nin sanatında ve yaşamında ortak bir konu haline geldi. Basel’deki sergi, dikkatleri O’Keeffe’nin cesur ve radikal bakış açısının güncelliğine odaklanıyor.
Yer: Fondation Beyeler, Basel
Tarih: 23 Ocak – 22 Mayıs 2022
Documenta Fifteen
Bir pandeminin ortasında dünyanın en büyük ve en etkili çağdaş sanat sergisini düzenlemek zor, ancak planlandığı gibi devam edip edemeyeceğine dair bazı şüphelerin ardından Documenta Fifteen bu yaz Kassel’de gerçekleşecek. Küratörlüğünü Endonezyalı sanat kolektifi Ruangrupa’nın yaptığı sergi, her beş yılda bir gerçekleşen bu genişleyen gösterinin önceki baskıları kadar zamanımızın bir yansıması olmayı vaat ediyor. Katılmak üzere davet edilen sanatçılar çoğunlukla küresel güneyden ve birçoğu bireylerden ziyade aktivist kolektiflerden oluşuyor. Aralarında Kenya’nın Yuva Kolektifi, Arjantin’den La Intermundial Holobiente, Keleketla! Güney Afrika Kütüphanesi ve Kamboçya Sa Sa Sanat Projeleri bulunuyor.
Yer: Kassel, Almanya
Tarih: 18 Haziran – 25 Eylül 2022
Fondation Beyeler – “Mondrian Evolution”
Sanatçının doğumunun 150. yıldönümünü kutlamak için İsviçre’deki Fondation Beyeler, Hollandalı ressam Piet Mondrian’a (1872–1944) kapsamlı bir sergi ayırıyor ve kendi koleksiyonundan eserleri ve önemli uluslararası kurumlardan bir seçkiyi bir araya getiriyor.
Avrupa ve ABD’deki özel ve kamu koleksiyonlarından toplam 89 eserin izlenebileceği “Mondrian Evolution”, sanatçının 19. yüzyılda bir peyzaj ressamından modern sanatın önde gelenlerinden birisi olmasına dek geçen sürede sanatçının işlerindeki değişimi görmek için de harika bir fırsat.
Sergi, yalnızca 20. yüzyıl sanatını değil, tasarım, mimari, moda ve pop kültürü gibi diğer alanları da önemli ölçüde etkileyen Mondrian’ı yeniden keşfetmek veya yeni bir bakış atmak isteyenlere çok nadide bir fırsat sunuyor. Bu sergi aynı zamanda 50 yıl sonra İsviçre’de sanatçıya adanan ilk kişisel sergisi olma özelliğinde. 9 Ekim 2022’ye dek izlenebilir.
Yer: Fondation Beyeler, İsviçre
Tarih: 5 Haziran – 9 Ekim 2022
Serpentine Gallery – “Black Shapel”
Londra’daki Kensington Bahçeleri içerisinde yer alan Serpentine Galleries arazisi üzerinde her yaz bir başka mimar veya sanatçıya sipariş edilen meşhur pavyonların 2022’deki ismi: Black Chapel/Kara Şapel. Bu yıl diğer yıllardan farklı olarak komite görevi daha önce hiç mimari pratiği bulunmayan bir tasarımcıya, Şikagolu Theaster Gates’e verildi.
Gates, Kara Şapel’i David Adjaye Architects’in ona işaret ettiği İngiltere’nin çömlekçilikle meşhur Stoke-on-Trent isimli bölgesinde yer alan şişe şeklindeki fırınlardan ilhamını alıyor. Bu fırınlar ne gariptir ki Batı Amerika Birleşik Devletleri’nin kovan şekilli fırınlarına, San Pietro ve Roma tempiettolarına ve Musgum çamur kulübeleri, Kamerun ve Kampala, Uganda Kasubi Mezarları gibi geleneksel Afrika yapılarına aşırı benziyor. Pavyonun daireselliği ve hacmi, Macar yuvarlak kiliselerinin kutsal biçimlerini ve Afrika diasporasının kutsal uygulamalarında tanık olunan zil sesleri, vudu çemberleri ve roda de capoeira’yı yansıtıyor.
Kara Şapel, Kensington Bahçeleri’ndeki muazzam Serpentine arazisi içinde yer alan tefekkür ve toplanma yeri olmak niyetinde. Yapının merkezindeki (tepe) açıklık, yani Oculus/Göz, yansıma, sığınak ve şenlik için bir alan yaratacak şekilde tek bir ışık kaynağı yayıyor olacak. Gösteriler, dans performansları, dikkati sahneye odaklamayı gerektiren konuşmalar gibi aklınıza gelecek her türden, huşu içinde vuku bulması gereken etkinliğe izin veren mistik bir ortam oluşturmak esas amacı tasarımcının.
Serpentine’in dinamik yaz programının bir parçası olarak Pavilion, canlı performanslar ve halka açık toplantılar için bir platform haline geliyor. Bir zamanlar Şikago’nun Güney Yakası’nda bulunan önemli bir Katolik Kilisesi olan St. Laurence’den kurtarılan, işleyen bir bronz çan, girişin hemen yanına yerleştirilmiş. Kentsel topluluklarda toplanma ve manevi birleşme alanlarının silinmesine işaret eden bu tarihi çan, yaz boyunca buradaki performansları ve aktivasyonları duyurmak, sinyal vermek ve insanları davet etmek için kullanılacak. Yaz programının tüm detaylarını bu linkten öğrenebilirsiniz.
Serpentine Gallery, salıdan pazara kadar saat 10.00 – 18.00 arasında açık olacak.
Yer: Serpentine Gallery, Londra
Tarih: 10 Haziran – 16 Ekim 2022
Pi Artworks London – “Yonder Cloud”
Şemasal boşluk, çerçeveleme, illüzyon, şeffaflık gibi konulara eğilmesiyle bilinen Selma Parlour yağlı boya tablolarıyla tanınıyor. Zarif tablolar yaratan Parlour, renk içinde açığa çıkan yumuşak keten alt tabakanın örgüsünü gören titiz bir işçi gibi çalışıyor.
Parlour, tarihsel parametreleri eğlenceli bir şekilde yeniden işlemesiyle, gördüğümüz ve yorumladığımız arasındaki farkın altını çiziyor. Parlour’un bir araç olarak resmin içsel/dışsal sınırlamalarına yönelik özel araştırmaları, sanatçıyı soyut eserlere yöneltmiştir. Resmin nesnelliği ile görüntü arasındaki sınırdaki boşluğa gösterdiği özen ile resimleri, somut mekan ve yüzey izlenimimizi sorguluyor.
Yer: Pi Artworks Londra
Tarih: 6-28 Ekim 2022
Tate Modern – ”Cornelia Parker”
Britanya’nın en sevilen ve en beğenilen çağdaş sanatçılarından biri olan Cornelia Parker, meraktan hareketle, dünyayla olan ilişkimizi sorgulamak için evdeki nesneleri yeniden şekillendiriyor. Dönüşüm, oyunculuk ve hikaye anlatımı kullanarak, şiddet, ekoloji ve insan hakları gibi zamanımızın önemli meseleleriyle ilgileniyor.
Sergi, Thirty Pieces of Silver 1988–9 ve Cold Dark Matter: An Exploded View 1991; sürükleyici War Room 2015 ve Magna Carta 2015, anıtsal toplu işlemeler, filmler ve yenilikçi çizimler, baskılar ve fotoğrafları bir araya getiriyor.
Tarihi eserlere atıfta bulunup onlarla diyalog halinde olan bazı parçalar, şimdiden serginin sınırlarını aşıp ve Tate Modern’in kalıcı koleksiyonuna sızacak gibi duruyor.
Siz de Cornelia Parker’ın büyüleyici büyük ölçekli enstelasyonlarını görmek isterseniz, 18 Mayıs – 16 Ekim 2022 tarihleri arasında Tate Modern’i ziyaret etmeyi unutmayın!
Yer: Tate Modern, Londra
Tarih: 16 Ekim 2022’ye kadar
Sainsbury Gallery – “Fashion Masculinities: The Art of Menswear”
Fashion Masculinites: The Art of Menswear sergisi ziyaretçilerini erkek modasında eşi benzeri görülmemiş bir yaratıcılık ve cinsiyet yansımaları dünyasına götürüyor. Tasarımcıların, terzilerin ve sanatçıların, erkekliği nasıl inşa ettiklerini sergiledikleri bu eşsiz yolculuğu keşfetmeye davetlisiniz.
19 Mart 2022 Cumartesi günü İngiltere’nin Norwich kentinde bulunan East Anglia Üniversitesi kampüsündeki Sainsbury Gallery’de kapılarını açacak olan serginin biletleri £20.00’dan satışa sunuluyor.
Yer: Sainsbury Gallery, Norwich
Tarih: 19 Mart – 6 Kasım 2022
