Ali Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine
Yazı Boyutu:
Contemporary Istanbul’un kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ile Türkiye’deki sanat anlayışı ve Contemporary Istanbul üzerine konuştuk.
Orta Doğu Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun olan Ali Güreli, 2001-2005 yılları arasında, kurucusu olduğu Türkiye’nin ilk çağdaş sanat fuarı Art Istanbul’un Yönetim Kurulu Başkanlığını yaptı. Lütfi Kırdan Uluslarası Kongre ve Sergi Sarayı’nın da kurucu ortaklarından olan Güreli, 1993-2002 tarihleri arasında kongre merkezinin Yönetim Kurulunda önemli bir yer aldı. Şu anda Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TTYD)’nin Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı görevini sürdüren Güreli, aynı zamanda kurucusu olduğu Contemporary Istanbul’un Yönetim Kurulu Başkanlığını da yapıyor.
Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Sanatla olan ilişkinizin başlangıcı hayatınızın hangi noktasına denk geliyor?
Ben birkaç ayrı kimliği birden üstlenmiş bir iş adamıyım. Ancak bu kimliğimin yanı sıra ülke tanıtımına katkıda bulunan bir yönetici, gönüllü bir elçi ve bir sanatseverim. Contemporary Istanbul’un kurucusuyum; Contemporary Istanbul’un ve Contemporary Istanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı’nın Yönetim Kurulu Başkanlığını aynı anda yürütüyorum. Contemporary Istanbul Sanat Fuarı, 14. yılında bölgenin en önde gelen sanat fuarı haline geldi. Bunun yanı sıra Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’nın kurucu ortaklarındanım ve hala Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği’nin Başkan Yardımcılığını yürütüyorum.
Contemporary Istanbul, ilk başladığı yıldan bugüne kadar ne gibi gelişmeler yaşadı? Türkiye’deki sanat algısı Contemporary Istanbul ile nasıl değişti?
Yıllar içinde Contemporary Istanbul markası İstanbul ile birlikte anılmaya başlandı. Özellikle yerli ve yabancı çağdaş sanat çevrelerinde fuar tarihimiz heyecan ve merakla beklenir hale geldi. Ancak belirtmek isterim ki sadece koleksiyonerler değil, her yaş aralığında ve farklı segmentlerde izleyiciler fuarımızı ziyaret ediyor. Geçen sene fuarımızı ziyaret edenlerin %64’ünü 35 yaş altı, genç olarak nitelendirebileceğimiz kitle oluşturdu. Fuarımızın hedeflerinden biri var olan sanat algısını daha genele yaymak ve daha geniş kitleleri çağdaş sanatlarla tanıştırmak.
Sanat dünyasında Türkiye hangi konumda?
Türkiye genelinden İstanbul özeline inmek gerekirse, İstanbul şu anda bir ivme yakalamış durumda. Önümüzdeki iki yıllık süreçte, kültür ve sanat alanında dünyadaki beş büyük kent arasında olacak. Sergiler, müze açılışları ve kültür sanat alanındaki projeler İstanbul’un çehresini değiştirecek ve var olan algıyı çok yukarı taşıyacak.
{772388}
Contemporary Istanbul’da bu sene katılımcıları neler bekliyor?
Contemporary Istanbul’da bu sene özel projelerin başında Recent Acquisitions/Son Edinimler sergisi geliyor. Bunun yanı sıra Galeri Destek Programımız bu yıl da devam ediyor. Galeri Destek Programı ile dünyanın dört bir yanından galerilerin katılımına olanak sağlanırken; Rusya, Çin, Azerbaycan, Gürcistan, Romanya, Portekiz, ABD, Güney Afrika, Gana ve Peru gibi ülkelerde galerileri destekleyecek şekilde büyüyen program, Contemporary Istanbul’a olan ilgiyi farklı bir boyuta taşıyor. Bu yıl yedinci senesinde olan Plugin, Esra Özkan küratörlüğünde gerçekleşecek. Artistik Direktörümüz Anissa Touati, bu yıl ilki gerçekleşecek olan Lütfi Kırdar’da açık hava heykel sergisi düzenleyecek. Yine bunun yanı sıra CIF Dialogues’da “Akdeniz Ufukları” teması işlenecek. Güney Fransa’daki ilk uluslararası sanat fuarı olan ART‐O‐RAMA ile 2019 edisyonları için bir iş birliği yaptık. Bu kapsamda yapılacak panelleri Delfina Foundation Direktörü Salma Tuqan yönetecek. Etkinliklere koleksiyonerler, sanatçılar ve paydaşlar davet edilecek.
Anissa Touati
Esra Özkan
Yurt dışında en beğendiğiniz sanat fuarı hangisi? Contemporary Istanbul için size ilham kaynağı oluyor mu?
Mexico City’deki Zona Maco fuarını çok beğeniyorum. Biz ilk başladığımızda dünyada 21 tane fuar vardı, şimdi 300. Önemli olan bu 300 fuarın içinde Contemporary Istanbul’u nasıl konumlandırdığımız, Contemporary Istanbul’un ilk 10’un içine nasıl gireceği. Bir kimlik meselesi bu. Bu kimliğimizin bu yıl daha da oturduğunu söylemek isterim.
Ne zaman koleksiyoner olmaya karar verdiniz? Koleksiyonunuzda neler var? “Sky is the limit” olsa, hangi sanat eserini almak isterdiniz?
Ben koleksiyoner olmaya hiç karar vermedim ki. Paris’te tanıdığım arkadaşlarımın resimlerini sevdim ve yavaş yavaş para biriktirip onları almaya başladım. Senede iki iş alırken 5‐10 iş almaya başladım, böyle böyle genişlemeye başladı. Sonra Art Istanbul ve akabinde Contemporary Istanbul döneminde daha çok almaya başladım. Aynı dönemde yurtdışındaki gibi fuarları ziyaret etmeye başladıkça, daha doğrusu sanatı daha da yakından izledikçe, takip ettiğim sanatçının farklı işlerini ve fiyatlarını fark ettikçe daha çok eser almaya başladım. Hala kendimi bir koleksiyoner olarak görmezken bir bakmışım 300’e yakın eser var ve bir Güreli koleksiyonu oluşmuş. “Sky is the limit” olsa ben hangi eserden çok, hangi sanatçıya giderdim diye düşünürdüm. Herhalde cevap Jean Michel Basquiat.
Jean-Michel BASQUIAT, Untitled (Pollo Frito)
