İstanbul'dan Dünyaya Açılan Sanat Köprüsü: CI Bloom 2024
Yazı Boyutu:
Türkiye’nin çağdaş sanat galerileri ve sanatçılarının, yurt dışındaki fuarlara erişimde karşılaştığı engelleri aşmayı amaçlayan CI Bloom’a katılan galeriler ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
24 Nisan’da ön izleme, 25-28 Nisan 2024 tarihleri arasında ise Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı Rumeli Salonu’nda genel ziyaretçilere kapılarını açacak olan CI Bloom; Avrupa, Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki sanat dünyasının dikkatini İstanbul’a çekmeyi hedefliyor. Türkiye’deki çağdaş sanat galerileri ve sanatçıların, yurt dışındaki sanat fuarlarına katılımlarında devlet desteği eksikliğinden kaynaklanan zorlukları aşmayı hedefleyerek, yurt dışındaki koleksiyoner gruplarına ve basın mensuplarına Türkiye’nin çağdaş sanatını küresel ölçekte tanıtmayı amaçlayan CI Bloom, Türkiye’nin sanat alanındaki varlığını uluslararası platformlarda daha belirgin kılmayı planlıyor.
OGGUSTO olarak; Türkiye’nin çağdaş sanatını uluslararası arenada tanıtmayı ve sanatçıların da daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlamayı amaçlayan CI Bloom’a katılan galeriler ile keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Adnan Yerebakan
Sanatorium Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Bu seneki CI Bloom edisyonuna Clemens Wolf’un solo standı ile katılmaya karar verdik. Bu edisyonda Avusturyalı sanatçının kendi pratiğinde de oldukça yer tutan ve endüstriyel bir malzeme olan metal çitleri kullanarak yaptığı çeşitli resim ve yerleştirmelerin olacağı yaklaşık 4-5 çalışmadan oluşan bir solo standa yer vereceğiz.
Malzeme üzerinde sürekli çalışmak ve onu keşfetmek, Clemens Wolf’un pratiğinin biçim ve bağlamını oluşturuyor. İşlevsel bir nesneyi alarak onu bağlamından çıkaran sanatçı, malzemenin zamansal ve estetik katmanlarını araştırdığı bir yaklaşım benimsiyor. Bu süreçte ise, sanat pratiğini yeniden keşfederek resim ve heykelin sınırlarını bulanıklaştırıyor. Kentsel bir bariyerin ve sınır çizmenin fiziksel sembolü olan çit, sanatçının çalışmalarında sürekli tekrarlanan bir motif olarak izleyicinin karşısına çıkıyor. Kimi zaman kalın yağlı boya ve pigment tabakalarını tuval üzerine aktaran bir fırça görevi gören çitler, kimi zaman da heykel ve yerleştirme formunda ortaya çıkarak izleyicinin bakışına geçirgenlik ve içgörü sağlıyor.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Genelde fuarlarda amaçladığımız şey temsil ettiğimiz tüm sanatçıların görünürlüğünü arttırmaya çalışmak. Bunu da zaman zaman gittiğimiz fuarlarda o dönem çalışmalarını ön plana çıkarmak istediğimiz sanatçıların genel anlamda pratiklerini izleyicilere sunabileceğimiz seçkiler oluşturup kimi zaman 2’li ya da 3’lü gruplar halinde kimi zamansa burada olduğu gibi solo stantlar kurgulayarak yapmaya çalışıyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
18 yıldır süren bir fuarın parçası olan CI Bloom’un Türkiye çağdaş sanat sahnesini daha görünür kıldığını söyleyebiliriz. CI edisyonuna göre Bloom edisyonun daha kompakt oluşunun sebebinin uluslararası alandaki temsilden ziyade daha çok lokali ön plana çıkarmaya yönelik olduğunu düşünüyoruz.
Aslı Hatipoğlu
Simbart Projects Kurucusu
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
CI Bloom’da bu sene temsiliyetli sanatçılarımızdan Melis Erdem, Dilara Göl, Medine İrak, Sibel Kırık, Begüm Mütevellioğlu ve Ezgi Yakın’ın eserlerinden bir seçki sunacağız. Tuval, desen ve heykellerden oluşan farklı medyumlarda çalışan sanatçılarımızın fuara özgü üreteceği eserler sergilemeyi planlıyoruz.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Sergileyeceğimiz eserlerin özgünlüğü bizim için çok önemli, sanatçılarımızın kendi pratikleri dahilinde özgün üretimlerini göstereceğiz. Fuarlarda stantlarımızı bir sergi kurar gibi özenle kuruyoruz, kendi içinde bütünlük sağlaması adına eserlerin yerleştirmesine de çok dikkat ediyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
CI Bloom’un Türkiye sanat ortamı için çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Türk çağdaş sanat ortamının gelişmesine ve daha büyük kitlelere ulaşmasına katkı sağlıyor. Galerilerin ve inisiyatiflerin bir arada bulunduğu bu tarz etkinliklerin sanatın iyileştirici gücüne ve devamlılığına işaret ettiğine inanıyoruz.
Baran Curoğlu
Brieflyart Galeri Yöneticisi
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Brieflyart Galeri olarak bu yılki CI Bloom’a Server Demirtaş’ın solo sergisiyle katılıyoruz. Bu sergide Server Demirtaş’ın yeni kinetik heykelleri yer alacak. Bu heykeller günümüz dünyasının hızla mekanikleşmesine ve teknolojiyle iç içe geçmesine bir göndermede bulunurken bireyin bu dünyadaki hayatta kalma ve uyum sağlama serüvenini somutlaştırarak sorgulamaya itiyor. Eserler, hem günümüz modern insanının hem de öznel olarak sanatçının kendisinin belleğine, anılarına ve iç dünyasına ışık tutuyor. Server Demirtaş çamuru mekanikleştirdiği bu eserlerinde anatomik detaylar ve drape detayları sanat tarihinin Bernini gibi bilindik ustalarına da göz kırpıyor ve çağdaş sanatı klasik heykel sanatıyla buluşturuyor. Mekanik devinimin insani ve içsel olanla birleştiği eserler görsel ve işitsel duyuları sentezleyerek salt üç boyutluluğu aşan bir realizmi insan formunda bütünleştiriyor.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Eserlerin Türk çağdaş sanatını olduğu kadar galerinin vizyonunu ve misyonunu da yansıtması bizim için belirleyici unsur oldu. Brieflyart Galeri çağdaş sanatın farklı disiplinlerini, sanattaki gelişmeleri takip ederek sanatçıyla buluşturmayı planlayan bir sanat alanı olarak kuruldu. Bu bağlamda dinamizm ve yenilikçilik bizim için ön planda olduğu gibi, bu değerleri sergilediğimiz eserlerle izleyiciye aktarabilmek de bizim için çok önemliydi. Böylece kinetik heykelin ve günümüz çağdaş sanatının önde gelen isimlerinden Server Demirtaş ile çalışmak bizim için büyük bir şans oldu. Demirtaş’ın tekrara düşmeyen, her zaman değişen ve farklılaşan eserleri, galerinin yeniliğe açık ve çağını takip eden yapısıyla bir harmoni yakaladı.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Contemporary İstanbul yıllardır hem uluslararası hem yerel alanda Türk çağdaş sanatının izleyiciyle buluşmasında en çok öne çıkan etkinliklerden biri oldu. Bu etkinlikte yer alan sanatçılar uluslararası bir görünürlük kazanırken eserleri toplumun her kesiminden insanla buluştu. Bu tür hem sanatçıya hem sanata hem de izleyiciye büyük fayda sağlayan etkinliklerin ulaşılabilirlik açısından çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sanatın görünür olması, sanatseverlerle buluşması sanatsal ve toplumsal değişim ve gelişim açısından elzem. Aynı zamanda çağdaş Türk sanatında olup bitenleri, değişimleri, yeni ve eski sanatçıların eserlerini takip edebilmek açısından da çok önemli.
Beren Boran
x-ist Galeri Koordinatörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
CI Bloom süresince 16 sanatçımızın en az bir yeni eserini sergileyeceğiz. Her ismin görünürlüğü bizim için önemli bu yüzden bütün sanatçılarımıza eşit fırsat tanımaya çalışıyoruz. Öne çıkan isimler olarak; Ansen, Ali Bilge Akkaya, Aydın Berk Bilgin, Aylin Zaptçıoğlu, Burak Dak, Burçin Başar, Gökhan Gökseven, Gülin Hayat Topdemir, Metin Alper Kurt, Merve Atılgan, Murat Palta, Sayna Soleimanpour, Seda Hepsev, Serkan Yüksel, Tayfun Gülnar ve Tuba Şamlı’yı yani 16 ismi iletmek doğru olacaktır.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Keskin kriterler yerine sanatçılarımızın yeni işlerini önceliklendirdiğimiz bir seçki sunuyoruz. Fuarlar sanatçıların tanınırlığının genişlemesinde büyük bir rol oynuyor. Bu yüzden isteğimiz tekrara düşmemek ve hem izleyicinin seyrini taze tutmak hem de sanatçılarımızın güncelliğini koruyabilmek.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Contemporary İstanbul’un yabancı basın ve koleksiyoner davetleri yerli galeri ve inisiyatiflerin uluslararası ölçekte anılmasında bir köprü görevi görüyor. Türk çağdaş sanatının bilinirliğinin artmasına katkı sağlayan etkili bir aktör olduğunu söyleyebiliriz.
Buğra Uzunçelebi
Galeri 77 Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Bu seneki CI Bloom etkinliğine Galeri 77 portföyünden 22 yerli ve yabancı sanatçının işleriyle katılıyoruz. Ziyaretçiler bu seneki fuar seçkimizde; Karen Arakel, Narek Arzumanyan, Roman Babakhanian, Erhan Coral, Hakan Çınar, Vahram Davtian, Bayram Demir, Gago, Armen Gevorkian, Sedat Girgin, Hakan Gürbüzer, Vav Hakobyan, Mehmet Resul Kaçar, Roman Kakoyan, Mesut Karakış, David Martirosyan, Daron Mouradian, Armén Rotch, Kirkor Sahakoğlu, Arthur Tonakanyan, Halil Sercan Tunalı ve Arman Vahanyan’nın farklı üslup ve çeşitli tekniklerle ürettiği heyecan verici eserleriyle karşılaşacaklar.
Resim, heykel ve fotoğraf eserlerin yer alacağı bu seneki Galeri 77 fuar sergisinde Narek Arzumanyan, Bayram Demir, Sedat Girgin, Hakan Gürbüzer, Vav Hakobyan, Roman Kakoyan, Mesut Karakış ve David Martirosyan’ın eserlerinin ön plana çıkacağı düşüncesindeyiz. Narek Arzumanyan’ın kasvetli konuları capcanlı renklerle ve yer yer eserlerinde kendini de kullanarak mizahi unsurlarla ele alış şeklinin; Bayram Demir’in tekstil sanatında ürettiği işlerinde grafik sanatı, tekstil teknolojisi, dijital resim, felsefe, psikoloji, semboloji, mitoloji ve şiir gibi farklı disiplinleri büyük bir başarıyla harmanladığı, hayal gücünün sınırlarını zorlayan kalabalık kompozisyonlarının; Sedat Girgin’in modern insanın absürt ve tuhaf durumlarını bu sefer aidiyet kavramı üzerinden sorguladığı büyük boyutlu yeni işlerinin; Hakan Gürbüzer’in kübizm, foto-gerçekçi ve sürrealizm akımlarını ustalıkla bir araya getirdiği ve kendine özgü üslubuyla ülkemiz çağdaş sanatına yepyeni bir bakış açısı kazandıran dramatik işlerinin; Vav Hakobyan’ın bir nevi rüyaların resmedildiği ve resimdeki her unsurun sürekli değişip dönüştüğü rengarenk neo-pop art işlerinin; Roman Kakoyan’ın mimari öğeleri içinde bulunduğu doğa ile birlikte Hockney vari bir renk paletiyle ele aldığı duru ve minimal eserlerinin; Mesut Karakış’ın deneysel yaklaşımla geliştirdiği kendine has meşakkatli tekniğiyle bu sefer figür ve soyut arasında gidip gelen yeni serisinden işlerin; David Martirosyan’ın bizlere gündelik yaşamdan kesitler sunduğu kompozisyonlarını sanki fotoğraf gibi algılanan titizlikte resmettiği renkli işlerinin etkinliğin bu seneki edisyonunda sanatseverler tarafından büyük ilgi göreceği inancındayız.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Galeri 77’nin sanat anlayışını ve İstanbul’un önde gelen galerilerinden biri olarak kimliğini yansıtmanın yanı sıra güncel sanatın biçimsel ve entelektüel zenginliğini de açığa çıkarmak üzere bu seçkide 22 sanatçıdan tek eserle sanatseverlere hem çok sayıda çeşitlilik sunmayı hem de bu farklı eserler arasında mukayese yapma ve ilişkiler kurma imkânı sağlamayı hedefledik. Galeri 77’nin bu seneki fuar sergisinde ekspresyonizmden sürreal işlere, neo pop-art’tan deneysel sanata, foto-gerçekçi, soyut ve hatta minimalist eserlere uzanan geniş yelpazede eserler görebileceksiniz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Fuarlar bölgenin sanatını topluca görebileceğiniz, aralarında mukayese yaparak farklı yaklaşımları ve bakış açılarını yakalayabileceğiniz ve en nihayetinde genel olarak çağdaş sanatın ulaştığı düzeyi gözlemleyerek bir yandan da yepyeni sanatçılar keşfedebileceğiniz büyük fırsatlar sunuyor. Galeri 77 olarak temsil ettiğimiz sanatçıları hem yurt içi hem de yurt dışından daha geniş kitlelere ulaştırabilme açısından CI Bloom etkinliğini çok değerli buluyoruz. Keza fuar organizatörünün ana fuarı Contemporary İstanbul sayesinde uluslararası arenada edindiği 19 yıllık tecrübe ve özellikle yurt dışındaki sanat aktörlerine ulaşabilme imkânına sahip olması bizler için önemli. Bu seneki edisyonda çeşitli ülkelerden müze grupları, yabancı koleksiyonerler ve yabancı basının ağırlanacak olmasının etkinliği benzerlerinden bir adım daha öne taşıyacağı düşüncesindeyiz.
Coşar Kulaksız
DifoArt Galeri Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
DIFOART olarak fotoğrafın gücüne, anlamlı hikâyeleri ve duyguları aktarma yeteneğine ve sunduğu sonsuz olasılıklara ilk günden beri heyecanla yaklaşıyoruz. CI Bloom’da da 13 sanatçının katılımıyla oluşturulan kapsamlı ve ilham verici bir seçki ile yer alacağız.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Eser seçiminde öncelikle estetik değer, güncel konulara duyarlılık, teknik ustalık ve sanatçının bireysel ifadesini ön planda tutarak bir denge oluşturmaya özen gösterdik. İzleyicilerin ve koleksiyonerlerin ilgisini çekebilecek çeşitlilikte eserler seçmeye dikkat ediyoruz. Farklı tarzlarda, konseptlerde ve medyalarda eserlerin sunulması, izleyicilere zengin bir deneyim sunar ve etkinliğin izleyiciler ve koleksiyonerler üzerinde daha güçlü bir etki bırakmasını sağlayacaktır.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Ekibin Türkiye’de yılda iki fuar düzenleyecek kadar güçlenmiş̧ olması, çağdaş̧ sanata olan ilginin artması ve yeni koleksiyonerlerin ortaya çıkması olumlu bir gösterge. CI Bloom’un çağdaş sanatı teşvik etme, Türkiye’den ve dünyanın çeşitli bölgelerinden gelen sanatçıları bir araya getirme ve Türk sanat sahnesinin küresel sanat dünyası ile ilişkisini güçlendirme açısından önemli olduğunu düşünüyorum. Fuarda birçok farklı sanat işini bir arada görme imkânı buluyoruz ve dünyanın farklı yerinden gelen sanatçı, galerici, koleksiyoner ve sanat profesyonellerinin yakından takip ettiği bir fuar bu yüzden Türkiye’deki sanat sektörünün gelişmesine katkısı göz ardı edilemez. Dünya genelinden gelen sanatçılar, galeriler, koleksiyonerler ve sanat profesyonellerinin yoğun ilgi gösterdiği bir etkinlik olması, Türkiye’deki sanat ortamının gelişmesine önemli bir katkı sağlamaktadır.
Ece Köksal
Art On Istanbul Galeri Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Öncelikle bünyemize yeni katılan ve güncel eserler ortaya çıkarmış sanatçılarımız ile katılmayı hedefliyoruz. Hiçbir sanatçımızı diğerlerinden ayırmamak adına hepsine eşit oranda alan açmaya özen gösteriyoruz. Bu sebeple, katılacak bütün sanatçılarımızın ön planda olacağını söyleyebilirim.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Sergileyeceğimiz eserleri seçerken sanatçılarımızın yaptıkları güncel ve yeni işler dışında daha önce sergilenmemiş işlerini de seçmeye özen gösteriyoruz. Daha önce sergilenmemiş, sanat izleyicisi ile buluşmamış eserlerin seçilmesinin fuar ziyaretçisinin ilgisini daha çok çektiğini, bunun dışında sanatçıyı ve eserini de daha ön plana çıkardığını düşünüyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
İstanbul zaten tarih boyunca dünya üzerindeki önemli kültür başkentlerinden biri oldu ve olmaya devam ediyor. Tarihiyle, kendine özgü birleştirici kültürü ile her zaman dünyadaki en önemli metropollerden biri oldu ve olmaya devam edecek. Son yıllarda açılan sergiler, fuarlar, bienaller ve benzeri çeşitli sanat organizasyonlarının da artması ve ivme kazanması ile birlikte bu coğrafyada özellikle çok önemli bir yere sahip oldu. Bu çeşitliliğin ve ivmenin artarak devam etmesi en büyük isteklerimizden biri.
Bu tür fuarlar galerilerin yurt içi ve yurt dışı görünürlüğünü arttırmak, yeni sanatseverlerle ve sanatçılarla tanışmak ve iletişim kurmak için oldukça önemli. Bununla birlikte, galerilerin aynı alanda toplanmasıyla oluşan çeşitlilik de izleyici için oldukça önemli bir deneyim alanı yaratıyor.
Esengül Çelik
PG Art Galeri Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
CI Bloom’da bu sene sergileyeceğimiz eserler arasında temsiliyetimizde olan Ali Şentürk, Ayla Turan, Aysun Bozuklu, Ayşe Gül Süter, Derya Geylani Vuruşan, Devran Mursaloğlu, Emre Namyeter, Gözde Can Köroğlu, Günnur Özsoy, Hasan Pehlevan, Je M’appelle Macid, Memo, Metin Ertürk, Ömer Faruk Yaman, Sinem Demirci ve Sevim Kaya’nın birbirinden farklı malzeme ve tekniklerle ürettikleri çalışmalarına yer vereceğiz.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Fuarda yer alacak eserleri seçerken, temel önceliğimiz galeri kimliğimizi ve sanat anlayışımızı en iyi şekilde yansıtan, özgün ve daha önce hiç sergilenmemiş en yeni çalışmalar olmasına dikkat ediyoruz. Aynı zamanda, farklı sanatçıların çeşitli anlatım dillerine ve tekniklerine sahip eserlerini bir araya getirerek, izleyicilere çok yönlü ve etkileyici bir eser seçkisi sunmayı amaçlıyoruz. Eserlerin sergilenmesinde ise, ortak bir dil veya belirli bir tema etrafında toplayarak, sanatseverlerin standı gezerken organik ve akıcı bir yolculuk yaşamasını ve her bir çalışmanın detaylarını keşfetmesine olanak sağlamayı hedefliyoruz
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
CI Bloom yerel bir fuar olduğu için küresel alanda herhangi bir rolü olduğunu söyleyemem. Ancak Contemporary Istanbul’un sonbaharda düzenlenen edisyonları uluslararası katılımcı galerilere, basın mensuplarına ve koleksiyonerlere ev sahipliği yapıyor. Böylece Türk sanatının globalde tanıtılmasına ve görünürlüğünün artırılmasına katkı sağlıyor. Uluslararası sanat fuarları ve bienallerin, uluslararası sanat camiası ile etkileşimde bulunmak ve küresel sanat trendlerini takip etmek için önemli birer fırsat olduğunu söyleyebilirim.
Gamze Güler
Bozlu Art Project Sergi ve Proje Sorumlusu
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
CI Bloom’a bu sene Ercan Akın, Ali Alışır, Sara Baruh, Murat Germen, Tülay İçöz, Kazım Karakaya ve Gamze Taşdan ile katılım sağlıyoruz. Sanatçılarımızın hemen hepsi her sene fuara özel yeni üretimler içerisine giriyorlar ve sergilenecek eserlerin çoğu, ilk kez fuarda izleyici ile buluşuyor. Yine yakın zamanda ürettikleri çalışmalara da yer veriyoruz. Fuarda yer alacak olan tüm eserler, sanatçılarımızla birlikte titizlikle seçildiği için hepsinin ön planda olması ve sanat severlerin beğenisine sunulması, bizim katıldığımız tüm fuarlarda öncelik verdiğimiz bir konu.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Fuarlara biz genellikle uzun yıllardır temsil ettiğimiz sanatçılarımız ile katılım sağlıyoruz. Ayrıca proje bazlı olarak çalışmakta olduğumuz sanatçılar da mevcut, onlarla da güzel fuar deneyimlerimiz oluyor. Bu fuarda da yine çağdaş sanata katkısı olan, alt metni dolu, izleyicilerin beğenisini kazanacak eserler seçildi. Ayrıca resim, heykel, fotoğraf gibi farklı disiplinlerdeki eserlerin olmasına özellikle dikkat edildi.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Türkiye’deki çağdaş sanat galerilerinin ve bu galerilerin özelinde de temsil ettikleri sanatçıların, Türkiye’de çağdaş sanatın büyümesine odaklanan bu fuarlarda yer alması sanat piyasasına çok değerli katkılar sağlıyor. Belli bir istikrar sağlanarak her sene katılımda bulunulması, belli bir izleyici kitlesinin oluşmasında önemli bir rol oynuyor. “Contemporary İstanbul” ve “Contemporary İstanbul Bloom” gibi etkinlikler, uluslararası arenanın Türk sanatını ve sanatçılarını tanıyabileceği, Türkiye’de sanat sektörünün gelişmesine ve çeşitlenmesine katkı sağlayan, dinamik bir platform olarak karşımıza çıkıyor. Her katılımımızda, küresel sanat dünyasının aktörlerinin ilgisini de fuar üzerinde hissetmek bizim için umut verici bir gelişme. Yurt dışındaki koleksiyonerlere ve basın mensuplarına Türkiye’deki çağdaş sanat sahnesini tanıtma misyonunu benimseyen bir fuar olan Bloom’u da bu nedenle kıymetli buluyoruz.
Gülden Bostancı
Den Art Galeri Kurucusu
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
CI Bloom’da Antalya’da yaşayan ve den art bünyesinde olan sanatçıları sergileyeceğiz. Daha önce sergilediğimiz Baran Kurtoğlu, Baki Bodur, Deniz Karakurt Şekerci’nin yeni eserleri yanı sıra galeriye yeni katılan Haşime Altaylı, Hale Feriha Hendekçigil ve Alp İşmen de bulunmakta. Bu yeni sanatçıların eserleri ilk defa sergilenecek olması bizi çok heyecanlandırıyor . Her CI katılımımızda yeni sanatçılar ve çalışmalar sunmaya özen gösteriyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Contemporary Istanbul Türkiye’de bulunan uluslararası düzeyde tek ve çok başarılı bir platform. CI Türkiye’deki galerilerin yurtdışına açılan kapısı. Bu platformda bulunmak, den art gibi, sanat merkezi olan Istanbul dışı galeriler için çok önemli. Aynı anda hem İstanbul’a hem yurt dışına galerimizi ve sanatçılarımızı sunabiliyoruz.
Hazal Özkan
10__12 Galeri Kurucu Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
10__12 Gallery, Contemporary Istanbul Bloom’un Nisan ayında gerçekleşecek 2024 edisyonuna katılımını memnuniyetle duyurur. Genç ve yetenekli iki sanatçı, Hazal Özgür resim alanında, Sinem Ören ise seramik alanında, fuar için özel olarak eserler üretiyor. Ziyaretçiler, Özgür ve Ören’in bireysel eserlerinin yanı sıra iki sanatçının ortak olarak ürettiği, sanatsal vizyonun ve yaratıcılığın birleştiği eserler görmeyi bekleyebilir. Bu fuar sergisi farklı medyumlar arasında yenilikçi sanatsal diyalogları teşvik etmeye verdiğimiz önemi yansıtırken, aynı zamanda CI Bloom 10__12’nin ilk sanat fuarı katılımı olması önemini de taşıyor.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Fuar standımızın küratörlüğünü üstlenen kurucu direktörümüz Hazal Özkan, farklı medyumlarda çalışan ve birbirinden bağımsız olarak sanat pratiğinde Freud’un “okyanus hissi” kavramından ilham alan, iki genç kadın sanatçı, Hazal Özgür ve Sinem Ören’in eserlerini bir araya getiriyor. Hazal Özgür’ün çalışmaları, dille, sınıflandırmalarla ve ikililerle tanışmamızdan önceki bir zamanın kalıntılarını keşfetmeye odaklanıyor. Özgür, resimlerinde içerisi ve dışarısı, gece ve gündüz, ışık ve karanlık gibi karşıt ikilikleri bir arada kullanıyor, tül ve maskeleme tekniğinin yardımıyla bir görsel çerçeveden diğerine atlıyor, ancak bu ikiliklerin hiçbirine tam olarak bağlı kalmıyor. Sinem Ören, insanlık tarihi tarafından oluşturulan ilk dil olan sembollerden ve varoluşun çözülemeyen örgüsünün yarattığı kaygıyı hafifletmek için geliştirilen ritüellerden esinlenerek, kendi varoluşsal kaygısı ile baş etme mekanizması olarak seramik üretimlerinde bir dünya oluşturmaya çalışıyor. Kendi bilinçaltı yansımalarında özellikle organik oluşumlar, sualtı ve balık figürlerini sıkça kullanıyor. Özgür ve Ören CI Bloom fuarında sergilenecek eserlerini yakın iletişim içinde üretiyor.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Sanat fuarları, sanatçıların ve eserlerinin uluslararası alanda tanınmasında önemli bir rol oynuyor. Bu etkinlikler, sanatçıların eserlerini dünyanın dört bir yanından koleksiyonerler, küratörler, galericiler ve sanat meraklılarından oluşan geniş bir kitleye sergileyebilecekleri dinamik platformlar olarak hizmet ediyor. Bu fuarlar sanatçı ve galeriler için iletişim ağı oluşturma fırsatlarını kolaylaştırıyor, sanat dünyasındaki önemli oyuncularla bağlantıları güçlendiriyor ve yurtdışındaki potansiyel işbirliklerine ve sergilere kapı açıyor Contemporary Istanbul, Türkiye’deki çağdaş sanat galerileri ve sanatçıların yurtdışındaki koleksiyoner gruplarına ve basın mensuplarına Türkiye çağdaş sanatını küresel ölçekte tanıtmayı hedefleyerek hem İstanbul sanat dünyasının canlılığını arttırırken hem de uluslararası platformlarla iletişimi kuvvetlendirmeyi destekliyor
Öykü Eras
Direktör Piramid Sanat
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Bu sene CI’a 14 sanatçı ile birlikte katılıyoruz. Eserlerin gerekliliklerine göre alanlar belirlemeyi öncelikli tutuyoruz. Kürasyon açısından daha yerleşik bir sistemimiz var. Bizim dikkatle baktığımız konu, “hangi sanatçının eserini öne çıkaralım” tavrından ziyade, sanatçımızın hangi eserinin onu daha iyi temsil edeceği… Sonuçta fuar alanı sergileme mekanı olarak çok elverişli bir yapıya sahip değil; daha agresif bir akışı var. Bu sebeple sanatçılarımızın her biri için en uygun sergileme unsurlarını göz önünde bulunduruyoruz.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Stant tasarımına, sanatçılarımızın son eserlerini içeren bir grup sergisi mantığıyla yaklaşıyoruz. Fuar çok kısa bir süre içinde oldukça kalabalık bir kitleyi ağırladığı için ziyaretçilerin de eserlere olan algısını en yüksek seviyede tutmaya yönelik bir sistem üstünden ilerliyoruz. Sanatçılarımızın CI’a olan heyecanı zaten kendilerini en iyi şekilde temsil edecek eserleri önermelerine destek oluyor. Biz de Piramid Sanat olarak bu duyarlılıklarını paylaşıyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
CI özellikle son 5 senede görünürlük açısından iddialı adımlar attı. CI Bloom belki daha lokal olarak değerlendirebilir ama genel olarak fuarın evrensel tutumu hem sanatçı-galerici-koleksiyoner-eleştirmen ilişkisinin uluslararası boyutta gelişmesini sağlıyor hem de CI’ın organize ettiği yurtdışı etkinlikler de bu piyasadaki ciddiyetlerini pekiştiriyor.
Pelin Angün
One Arc Galeri Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Galerimizin holistik anlayışı çerçevesinde temsil etmekten memnuniyet duyduğumuz farklı disiplinlerden gelen uluslararası sanatçı portföyümüzün içindeki çok güçlü Türk, İspanyol ve Fransız sanatçılarımızın işlerini sanatseverlerle buluşturacağız. Her biri kendi disiplininde özgün çalışmaları ile 21. yüzyıl sanat anlayışını kendi hayata bakışları ile harmanlamış, sanata ve hayata dair meseleleri olan kıymetli sanatçılar.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Etkinlikte sergileyeceğimiz eserleri seçerken, öncelikle One Arc Gallery’nin vizyonunu yansıtan unsurları göz önünde bulunduruyoruz. İnandığımız ve desteklediğimiz sanatçıların eserlerini sergilemek bizim için önemli. Sergileyeceğimiz eserleri seçerken öncelikle sanatçıya ve eserine duyduğumuz saygıya odaklanıyoruz. Sanatçılarımızın özgün vizyonunu ve sanatsal ifadesini yansıtan eserleri tercih ediyoruz. Galerimizin hedefi, farklı sanat anlayışlarını ve evrensel fikirleri desteklemek olduğu için bu doğrultuda üretilmiş eserlerin izler çevre tarafından alımlanmasına aracılık etmek istiyoruz. Eserlerin sahip olduğu yenilikçi üslup ve kavramsal altyapının sanatseverlerin kuracağı etkileşimde belirleyici olduğunu düşünüyoruz. Bu kriterler doğrultusunda, CI Bloom’da sergileyeceğimiz eserleri seçiyoruz ve sanatseverlerle buluşturuyoruz.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
CI Bloom gibi uluslararası etkinlikler Türkiye’nin çağdaş sanatını dünyaya tanıtmak ve Türk sanatçılarının uluslararası alanda daha fazla görünürlük kazanmasına yardımcı olmak için büyük bir rol oynuyor. Bu tür etkinlikler, sanatçılarımıza uluslararası platformlarda kendilerini ifade etme ve diğer sanatçılarla bağlantı kurma şansı veriyor. Aynı zamanda, Türk sanatının zenginliğini ve çeşitliliğini dünya çapında sergileyerek, Türk kültürünü ve sanatını daha geniş bir kitleye ulaştırıyorlar. Bu etkinlikler, ticari hacim yaratılmasının ötesinde bir misyon üstlenerek Türkiye’nin sanat alanındaki potansiyelini dünyaya duyuruyor.
Sera Sade
Galeri Siyah Beyaz Direktörü
CI Bloom’da sergileyeceğiniz eserler hakkında bilgi verebilir misiniz? Hangi sanatçıların eserleri ön planda olacak?
Galeri Siyah Beyaz, Sıtkı Kösemen, Ebru Döşekçi, ha:ar, Esat Tekand, Ardan Özmenoğlu Gökhan Tüfekçi, Günnur Özsoy-Nevzat Sayın, Argun Okumuşoğlu, Hayri Şengün, Beril Ateş gibi isimlerin son dönem eserleri ile CI Bloom’da yer alıyor.
Etkinlikte sergileyeceğiniz eserleri seçerken hangi kriterleri göz önünde bulundurdunuz?
Bu yıl Galeri Siyah Beyaz’ın 40. yılı. 2023-2024 sezonunda, birlikte üretme pratiğinin bir karşılığı olarak sanatçı eşleşmelerine ev sahipliği yapıyor. Zamanlarını ve mekanlarını birbirleri ile paylaşan sanatçı ikilileri, aynı malzemeye farklı zamanlarda müdahale etmenin yanı sıra aynı mekânda birbirlerinin malzeme ve imgelerini dönüştürüyor. Sanatçı ikililerinin üretim sürecinden başlayan ve temelde bir yaşam pratiği olan bu birliktelik, sanatçıları, galeriyi ve izleyicileri ortaklaşmaya davet ediyor. Galeri, bu eşleşmelerden bir seçkinin yanı sıra 40 yıla ithafen farklı kuşaklardan sanatçıları CI Bloom’da izleyici ile buluşturuyor.
Türkiye çağdaş sanatının uluslararası alandaki temsilini artırmak adına CI Bloom gibi etkinliklerin rolünü nasıl görüyorsunuz?
Türkiye Çağdaş Sanat’ının uluslararası alandaki temsili hem Türkiye’de yaşayan uluslararası sanatçılar hem de Türkiye merkezli galerilerin uluslararası alandaki rolü ile orantılı olarak görünür hale gelmektedir.
{47706}