Frida'nın İçsel Dünyasına Yolculuk: "Frida Kahlo'nun Günlükleri" Sergisi

Türkiye’de ilk kez sergilenecek olan “Frida Kahlo’nun Günlükleri” sergisini, proje yönetmenleri Cengiz Ayyıldız ve Koray Özdemir ile konuştuk.

Frida Kahlo’nun derin ve fırtınalı dünyasını gün yüzüne çıkaran “Frida Kahlo’nun Günlükleri” sergisi, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmaya hazırlanıyor. Kültür Yolu Festivali kapsamında 28 Eylül’de İstanbul Grand Pera Tarihi Bina’da açılacak olan bu sergi, dünyada bir ilk olarak, Frida Kahlo’nun kişisel günlüklerinden ilham alarak fiziksel ve dijital öğeleri bir araya getiren “phygital” bir deneyim sunuyor. Yapay zekâ ve dijital enstalasyonlarla Kahlo’nun sanatsal yolculuğuna ve içsel dünyasına derin bir bakış sağlayan sergiyle ilgili proje yönetmenleri Cengiz Ayyıldız ve Koray Özdemir ile konuştuk.

“Frida Kahlo’nun Günlükleri” sergisinin hazırlanma süreci nasıl başladı? Bu fikir nasıl doğdu ve “phygital” konsepti ne şekilde sergiye uyarlandı?

Cengiz Ayyıldız: Sergi fikri, Frida Kahlo’nun sanatının sadece yüzeyde kalan imgelerden öteye geçerek, içsel dünyasına ışık tutma arzusundan doğdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın prestijli projeler sunduğu Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında, dünya çapında yankı uyandıracak, yenilikçi ve dijital sanatla harmanlanmış bir sergi oluşturmak istedik. “Phygital” konsepti ise, Frida’nın duygusal derinliğini sadece fiziksel sanatla sınırlı kalmadan, dijital araçlar ve yapay zeka teknolojisiyle genişletmek amacıyla geliştirildi. Bu iki dünyayı bir araya getirerek, ziyaretçilere yalnızca bir sergi değil, duygusal bir deneyim sunmak için yola çıktık.

Frida Kahlo gibi bir ikonun kişisel dünyasına ve günlüklerine dayalı bu sergiyi oluştururken sizi en çok zorlayan ve en çok heyecanlandıran unsurlar nelerdi?

Koray Özdemir: Frida Kahlo gibi bir ikonun kişisel yazılarına erişmek ve bu yazıları ziyaretçilere sunarken onun özünü korumak en büyük sorumluluktu. Bu süreçte bizi en çok zorlayan unsurlar, Frida Kahlo Corporation ile yapılan lisans anlaşması ve yazıların doğru bir şekilde dijital dünyaya aktarılmasıydı. Ancak, bu zorlukların üstesinden geldikçe, Frida’nın duygularını en yalın haliyle yansıtmak bizi heyecanlandıran en büyük unsurlardan biri oldu. Frida’nın sanatındaki samimiyeti ve yazılarındaki derinliği doğru şekilde yansıtabilmek bizi motive etti.

“Phygital” olarak adlandırdığınız bu sergide fiziksel ve dijital unsurların nasıl bir denge içerisinde kullanıldığını göreceğiz? Bu iki unsuru nasıl bir araya getirdiniz?

Cengiz Ayyıldız: “Phygital” kavramı, fiziksel ve dijital sanatın dengeli bir uyum içinde sunulmasını ifade ediyor. Frida’nın tablolarındaki derin duygusal katmanları, dijital teknolojilerle pekiştirerek ziyaretçilerin daha derin bir deneyim yaşamalarını sağlamak istedik. Fiziksel alanlarında, Frida’nın günlük yazılarına ve yaşantısında öne çıkan temel unsurların yansımalarına yer verilirken, dijital enstalasyonlar ve yapay zekâ destekli projeksiyonlar, bu çalışmaların duygusal yankısını güçlendiriyor. Bu iki dünya bir araya geldiğinde ziyaretçiler, Frida’nın içsel yolculuğuna daha yakından tanıklık edebilecek.

Sergide kullanılan yapay zekâ ve yeni nesil teknolojiler izleyicilere nasıl bir deneyim sunmayı amaçlıyor? Bu teknolojilerin sanatsal anlatım üzerindeki rolü nedir?

Koray Özdemir: Yapay zekâ, sergide yalnızca bir teknolojik araç değil, Frida Kahlo’nun yazılarını ve düşüncelerini yeniden yorumlayan bir rehber olarak kullanılıyor. Ziyaretçiler, yapay zekâ algoritmalarıyla hazırlanmış Frida’nın modern versiyonuyla karşılaşırken, dijital araçlar onları Frida’nın içsel dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Bu teknolojiler, sergi ve ziyaretçi arasında daha kişisel bir bağ kurarak, duygusal derinlikleri daha etkili bir şekilde hissettirmeyi amaçlıyor.

Frida Kahlo’nun günlüklerinden esinlenerek oluşturulan bu serginin sanatçının yaşamına ve eserlerine dair nasıl yeni bir perspektif sunduğunu düşünüyorsunuz? Ziyaretçiler sergide Kahlo’nun sanatına ve içsel dünyasına dair ne tür derinlikler keşfedecek?

Cengiz Ayyıldız: Frida Kahlo’nun günlükleri, onun sadece bir sanatçı olarak değil, bir insan olarak yaşadığı acıları, tutkuları ve içsel mücadeleleri açığa çıkarıyor. Bu sergi, Frida’nın yaşamına dair bilinenlerin ötesine geçerek, onun en kişisel düşüncelerini ve duygularını sanatseverlerle buluşturuyor. Ziyaretçiler, Frida’nın hayatındaki dönüm noktalarını keşfederken, onun ruhunun en derin köşelerine dokunacaklar. Sanatına ilham veren acıları, aşkları ve mücadeleleri daha yakından görme fırsatı bulacaklar.

Frida Kahlo’nun günlüklerinden yola çıkarak farklı disiplinlerden sanatçıları bir araya getiren bu projede sanatsal disiplinlerin nasıl bir etkileşim içinde olduğunu göreceğiz?

Koray Özdemir: Frida’nın dünyası, disiplinler arası bir yaklaşımla sergileniyor. Dijital medya sanatçılarından yapay zekâ uzmanlarına, mimarlardan enstalasyon tasarımcılarına kadar birçok farklı alandan sanatçıyı bir araya getirdik. Bu etkileşim, Frida’nın hayatını ve sanatını çok boyutlu bir şekilde yansıtıyor. Her sanatçı, Frida’nın iç dünyasını kendi disiplini aracılığıyla yeniden yorumlayarak, izleyicilere çok yönlü bir deneyim sunuyor. Bu disiplinlerin uyumu, Frida’nın sanatsal vizyonunu daha da derinleştiriyor.

Serginin Türkiye’de ilk kez düzenlenen Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında gerçekleşmesi ışığında projenin uluslararası anlamda nasıl bir yankı uyandırmasını bekliyorsunuz?

Cengiz Ayyıldız: Türkiye Kültür Yolu Festivali, uluslararası sanat dünyasında büyük yankı uyandıran bir etkinlik. Bu festivalin bir parçası olarak, Frida Kahlo’nun yaşamına dair bu benzersiz sergiyi Türkiye’de sanatseverlerle buluşturmak bizim için büyük bir onur. Serginin global yankısı olacağına eminiz; Frida’nın hikâyesi evrensel ve insan ruhuna dair de evrensel duygulara hitap ediyor. Bu proje, sanatın kültürler arası köprüler kurma gücünü bir kez daha gözler önüne serecek.

Serginin en dikkat çekici dijital veya fiziksel enstalasyonları hangileri? Ziyaretçilerin kaçırmaması gereken özel bölümler veya deneyimler var mı?

Koray Özdemir: Serginin en dikkat çekici unsurlarından biri, yapay zekâ destekli dijital enstalasyonlar. Özellikle, Frida’nın günümüzde yaşasaydı nasıl görüneceğine dair oluşturduğumuz dijital simülasyon büyük ilgi görecek. Ayrıca, Frida’nın günlüklerinden esinlenerek oluşturduğumuz “dev dijital günlük” ziyaretçilerin onun duygusal dünyasına daha yakından tanıklık etmesini sağlayacak. Her bölüm, Frida’nın yaşamına dair bir kesit sunuyor ve ziyaretçiler bu bölümler arasında adeta Frida’nın içsel yolculuğuna eşlik ediyor.

Frida Kahlo dünyada birçok insana ilham vermiş bir sanatçı. Kahlo’nun hayatını ve sanatını Türkiye’deki izleyicilere sunmak sizin için ne ifade ediyor?

Cengiz Ayyıldız: Frida Kahlo, yaşadığı tüm zorluklara rağmen sanatıyla hayatta kalmayı başarmış bir figür. Onun içsel dünyasını Türkiye’de sanatseverlerle buluşturmak, hem Frida’nın sanatıyla kurduğu derin bağa saygı duruşu niteliğinde hem de izleyicilere ilham verecek bir deneyim. Bu sergi, yalnızca bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda Frida’nın yaşam gücünün ve sanatsal direncinin bir kutlamasıdır.

{286499}