Hologram Bulguları Yansıtan Sergi: "The Many Manifested Selves"

Sanatçı Alea Pınar Du Pre ile uzun bir aradan sonra Türkiye’de gerçekleştirdiği “The Many Manifested Selves” adlı kişisel sergisi üzerine konuştuk.

Sanatçı Alea Pınar Du Pre’nin uzun bir aradan sonra Türkiye’de gerçekleştirdiği “The Many Manifested Selves” adlı kişisel sergisi sanatseverlerle buluşuyor. Yaşamın gerçekliğini sorgulayarak, yaşadığımız hologram bulgusundan ilham alan “The Many Manifested Selves” adlı kişisel sergide 12 eser karşımıza çıkıyor. Sanatçının kendi yarattığı puantlizim tekniğinin yeni bir yorumu ile tek tek nokta vuruşları ve çizgiler halinde yoğun el emeği gerektiren bir süreç ile ortaya çıkan bu eserleri, sanatçının kurucusu olduğu atölye ve aynı zamanda bağımsız sanat mekanı olan Aura Art Hub Bebek’te ziyaret edebilirsiniz. Haziran ayı boyunca devam edecek “The Many Manifested Selves” adlı kişisel sergiyi, sanatçı Alea Pınar Du Pre ile konuştuk.

Serginizin ilham noktasını ve hikâyesini anlatabilir misiniz?

İlhamımı, her zamanki gibi içsel yolculuğumdan ve durmak bilmeyen çocuksu merakımla gerçekçiliğin temel doğasını sorgulamaktan alıyorum. Varsaydığımız bu gerçeklik hiç de bildiğimiz gibi bir gerçeklik değil. Modern bilimin anlayışı; tüm parçaların karıştığı ve bir bütünsellikle birleştiği, kendi içinde bölünmemiş bir evreni göstermekte. Bu evrenin içinde tüm bize form veren parçacıklarımız saniyenin milyonda birinde bir hızla sürekli var olup yok olmakta. Yani bizler ve madde olarak bildiğimiz her şey sürekli yanıp sönen bir doğaya sahibiz, sürekliligimiz aslında bir ilüzyon. Bu bulgulardan esinlenerek; kendi varoluşumuzun çok boyutlu hallerine benzetmeler yaratmak amacıyla yola çıktım. Dijital sanatın sentetik duruşunun üzerine kurguladığım figürler, tanıdık ama gerçeklikten uzak, iki hareketin içinde donmuş kareler sunmaktadır.

“The Many Manifested Selves” isimli kişisel serginizde vurguladığınız mesajlar ne oldu?

“Birçok Tezahür Eden Benlik”te, süreksiz anın içindeki kopuşları ve tekrar varoluşları anlatıyorum. Parçalanmış yansımalarla tanıtılan feminen görüntüler, hologramın içindeki “Büyük Ben”in parçalanmış kimliklerini birer birer gözler önüne seriyor.

Bunun için günümüzdeki sentetik ve dijital dünyamıza gönderme yapmak amacıyla geliştirdiğim göz yanıltıcı bir teknik ile çalışıyorum. Bu eserlerime kinetik ve holografik bir efekt veriyor. Yaşadığımız dünya gibi gerçek ile dijitalin arasında kaymalar yaratıyor.

Bu sergimin amacı, içsel algıların biraz da olsa açılmasına yardımcı olmak. Tuvale ve ötesine bakarak, gördüklerimizi hikayelemenin yeni yollarını bulacağımızı umuyorum. Her işin, izleyiciye gerçekliği ve algıyı, görüneni ve görünmeyeni düşündürtmek için tasarlanmış hikayeleri var. ‘Gerçeklik nedir?’ sorusu, aslında yarattığım bütün serilere hâkim olan temayı oluşturuyor ve her resimde, gözümüzün önünden uçup gitmeden önce, bunun bir anına tanık oluyoruz.

Dileğim, bilinen inanış sistemlerini soruşturmak ve kanvasın ötesine bakarak gerçekliğimizi farklı yorumlamamıza ilham vermek.

Sergideki eserlerinizde analog ve dijital tekniği bir arada kullanıyorsunuz. Bize tekniğinizi daha detaylı anlatabilir misiniz?

Sergide bulunan son derece soyutlaşmış, hologram efekti çok yoğun olan 12 adet figüratif eserler, uzaktan dijital resimlere benzese de, resmin geleneksel malzemeleri tuval ve akrilikten vazgeçmeyerek, kalın akrilik ve pasta boyama tüpleriyle, tek tek noktalayarak ve çizerek elde ettim.

Holografik etkiyi düz bir yüzeyde, iki boyutlu bir resimle yakalamak hiç de kolay degil. Bu yüzden bu serimdeki eserleri ilk önce bilgisayarda tasarlıyorum. Zaten istediğim etkiyi tuvalde spontan bir şekilde yaratmak mümkün değil, matematiksel, keskin ve muntazam bir şekilde oluşturulması gerekiyor. Sonrasında tek tek kalınlaştırılmış akrilik ile uzun ve detaylı bir süreç ile tuvale aktarıyorum. Bu yoğun el emeği ancak eserleri canlı görünce algılanabiliyor.

Serginizi hangi tarihler arasında ziyaret edebiliriz?

Sergim Ttemmuz sonuna kadar Aura Art Hub’da randevu üzerine sanatseverlere açık.

Peki ileriki dönemde planladığınız sergiler var mı?

Bir yandan temmuz ayında yeni açılan Gallery Artport Bodrum’da “Watermelon Sugar High” adında kişisel sergim için hazırlıklarım devam etmekte. Diğer yandan uluslararası çok güçlü bir sanat müdürü ile yeni bir sözleşme yaptım ve bununla beraber çalıştığım galerilere şimdiden 3 yeni galeri eklendi. Bundan dolayı Las Vegas ve Park City gibi şehirlerde çok değişik yeni iş birlikleri için yeni eserler hazırlıyorum.

Ardından hem Londra hem Miami fuar sezonu için hazırlıklarım var.

*Bu içerik Aura Art Hub Bebek iş birliğinde hazırlanmıştır.