İstanbul Sergi Rehberi: Mart 2021
Yazı Boyutu:
İstanbul’daki en yeni sanat sergi programlarını takip etmeniz için detaylı bir rehber hazırladık. Sergi takviminizi yapmadan önce, güncel sergilerle ilgili tüm merak ettiğiniz konuların yer aldığı OGGUSTO Mart Sergi Rehberini mutlaka inceleyin.
İstanbul sanat şehri olmaya devam ediyor. Birçok yeni sergiye ev sahipliği yapan İstanbul’da hangi sergiye gidilmeli diye düşünüyorsanız, en yeni sergi rehberini mutlaka keşfedin. Arter, Meşher, Pera Müzesi gibi İstanbul’un önemli galerilerinde yer alan sanatçıların en çok merak edilen sergilerini bir araya getirdik.
PİLEVNELİ Dolapdere, “Makine Hatıraları: Uzay”, Refik Anadol
PİLEVNELİ, üç yıl aradan sonra Refik Anadol’un yeni kişisel sergisini gerçekleştireceğini açıklamaktan mutluluk duyar. 19 Mart – 25 Nisan 2021 tarihleri arasında PİLEVNELİ Dolapdere’de izlenebilecek “Makine Hatıraları: Uzay” sergisinde, Anadol’un daha önce sergilenmemiş son dönem çalışmaları yer alıyor.
Los Angeles’ta bulunan Refik Anadol Studio’nun İstanbul’da bugüne kadar gerçekleşen en kapsamlı kişisel sergisi “Makine Hatıraları: Uzay”, astronomik araştırmaların insanlık tarihindeki yerini gözler önüne seren ve uzayla ilgili büyük veri kümelerine ışık tutan yeni bir kavramsal çerçeve sunuyor. Sergi, görünmez uzay verilerini, kamusal sanat sayesinde dışa vurulabilen duygularla birleştirip şiirsel metaforlar oluşturuyor.
“Makine Hatıraları: Uzay”, pazar hariç her gün 10.00-18.00 saatleri arasında ücretsiz olarak izlenebiliyor. Covid-19 tedbirleri dolayısıyla hafta sonu kısıtlamalarında değişiklik olması durumunda, sergi pazartesi hariç her gün gezilebilecek.
Sergi öncesi Refik Anadol’un eserleri hakkında detaylı bilgi edinmek için tıklayın.
İstanbul Modern, “Dünya Diye Bir Yer”, Selma Gürbüz
İstanbul Modern, Selma Gürbüz’ü zamandan ve mekândan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtlarıyla Türkiye’de bir müze çatısı altında ilk kez izleyiciyle buluşturuyor.
Sanatçının 35 yıllık sanatsal üretimine tematik duraklar çerçevesinden bakan “Dünya Diye Bir Yer” adlı sergi, Selma Gürbüz’ün dijital çalışmaları da dahil olmak üzere daha önce sergilenmemiş yapıtlarını odağına alıyor.
Selma Gürbüz’ün içinde yaşadığımız dünyadan beslenip, kendine has imge dağarcığıyla buluşturarak yarattığı gizemli ve renkli dünyasında, insanlığa, doğaya, yaşama dair semboller ve hikâyeler hayat buluyor. Sanatçının daha önce sergilenmemiş yapıtlarını odağına yerleştiren sergi, Selma Gürbüz’ün zamandan ve mekândan bağımsız; masallar, mitler, söylencelerle örülü, incelikle işlenmiş yapıtlarını ziyaretçilerle paylaşıyor. Sergide, sanatçının resim, yerleştirme, desen, video ve heykel gibi farklı ifade araçlarıyla ortaya koyduğu yüzden fazla yapıtı yer alıyor. Sergi, 5 Kasım 2020 – 31 Mart 2021 tarihleri arasında gezilebilir.
Mixer, Alp İşmen & Yüksel Dal, “Olağanüstü Denklikler, İnce Benzerlikler”
Mixer’in ana galeri mekanında Alp İşmen ve Yüksel Dal’ın çalışmalarını Nergis Abıyeva küratörlüğünde bir araya getiren “Olağanüstü Denklikler, İnce Benzerlikler” adlı sergi yer alıyor.
Olağanüstü Denklikler, İnce Benzerlikler, Alp İşmen ve Yüksel Dal’ın çalışmalarını birbirine paralel izlenen denkliklerle sunarken izleyiciye her bir sanatçının pratiğini kavrama fırsatı da veren bir kişisel sergi deneyimi sunuyor. Adını Umberto Eco’nun Foucault Sarkacı romanından alan sergi, ilk bakışta, hemen görünür ve kavranır olanın değil, derinleştikçe, katmanlarına inildikçe fark edilenin izini sürüyor. Sergi 3 Nisan 2021 tarihine kadar Mixer’de görülebilir.
{773652}
Leyla Emadi, “Gel-Git”
Gel-Git, Leyla Emadi’nin son bir yılda yaşadığı zorunlu değişimler ve toplumsal sorunlarla çalışmalarının nasıl evrildiğini izlememize fırsat sunuyor. Sergi, konfor alanlarımız ve bunun tam zıttı olan bilinmezlik-belirsizlik hallerini sorguluyor. Sanatçı, sergide yer alan çalışmalar ile konfor alanlarımıza ve bu alanlarda mutlu mesut yaşarken ansızın karşımıza çıkan; kontrol edemediğimiz durumlar karşısındaki bocalamalarımız ve duygu durumlarındaki iniş çıkışlar ve gelgitlerin yarattığı belirsizlik halinin “ruh”ta yarattığı “yıkım”a odaklanıyor. Sergi 3 Nisan 2021 tarihine kadar Mixer’de görülebilir.
Arter Dinleyen Gözler İçin, Dick Higgins Albüm Sayfası
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan ve küratörlüğünü Arter Kurucu Direktörü Melih Fereli’nin üstlendiği Dinleyen Gözler İçin başlıklı sergi, çoğu müzikle güçlü bir bağ kuran yirmi üç yapıtı bir araya getiriyor. Ziyaretçiler, galeri alanına hakim olan sessizliğin içinde yapıtlardan yükselen “sesleri” keşfetmeye ve hayal etmeye davet ediliyor. Sergi, 25 Temmuz’a kadar görülebilir.
David Tudor tarafından tasarlanan ve Composers Inside Electronics, Inc. tarafından gerçekleştirilen Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) başlıklı etkileşime açık yapıt ise “Sesli Dizi”nin dördüncü sergisi olarak yine Melih Fereli’nin küratörlüğüyle Karbon’da deneyimlenebilecek. Dinleyen Gözler İçin ve Yağmur Ormanı V (varyasyon 3) sergileri birbiriyle yakından ilişkilenerek ses ve sessizlik kavramları üzerinden tek bir sergi gibi de işliyor. Yağmur Ormanı V, 11 Temmuz’a kadar görülebilir.
Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan ve küratörlüğünü Kevser Güler’in üstlendiği Gökcisimleri Üzerine başlıklı grup sergisi, yaşamsal bir biraradalık düzleminin bugün yeniden düşünülebilir ve inşa edilebilir olmasına dair sorulara odaklanıyor. Yirmi sekiz sanatçının yapıtlarını kapsayan sergi, var olanların bir araya gelme ve dağılma biçimlerini, ilişki kurma tarzlarını, birbirlerine mesafe alma ve yakınlaşma yollarını birlikte düşünmeye davet ediyor. Sergi, 25 Temmuz’a kadar görülebilir.
Sanatorium, Agnès Guillaume “Let’s Escape / Kaçalım”
Agnès Guillaume’un işleri kinayeli, metaforik, asla gerçekçi olmayan, ancak yine de varoluşsal bir gerçeklikle bağlantılı olmalarıyla birleşiyor. Paul Ardenne’in belirttiği gibi Guillaume’un işleri, varoluş olgusu ve yaşam boyu şu soruları sorarak düşünme üzerine kafa yormakla meşgul: Doğru yönü seçip seçmediğimizi hiç bilebilir miyiz? Nasıl ve ne ile var oluruz? Sevgi, talihsizlik, direnç, akışa bırakmayla mı? Ölümlü kaderimizin eylemlerimize uyguladığı korku ve odakla mı? Sığındığımız hayal gücüyle mi?
“Kaçalım” ile sanatçı, meditatif hali kendi üzerine düşünmeye ve gerçeklikten kaçmak için birer davet olarak iki farklı yöne itmeyi amaçlıyor. İnsan olmanın ne anlama geldiğini, özellikle psişe açısından derinlemesine sorgulayan sanatçı, işlerinde bu meditatif hale kapı açmak için, tümü tanınmaz haldeki bedensel biçimlerle karışmış su, kum, kaya, rüzgar ve ışık gibi çeşitli doğa unsurlarını kullanıyor.
Somuttan bir kaçış ve her türlü kesinlik ve tekil düşünce yapısının karşısında olarak sergi, daha açık fikirli, eleştirel ve kişisel bir bakışla gerçekliğe geri dönüş için bir çağrı niteliği taşıyor. Sergi 4 Nisan 2021 tarihine kadar Sanatorium’da görülebilir.
Evin Sanat Galerisi, Karma Sergi
1996 yılından beri Bebek’te sanat etkinliklerine devam eden Evin Sanat Galerisi 2021 ile beraber 25. yılını kutluyor.
Kurulduğu günden beri devam ettirdiği misyonla, ülkemizde üretilen plastik sanatları sadece İstanbul da değil farklı illerde de sergiler gerçekleştirerek sanatseverlerle buluşturmuştur. 25. Yılında isimli sergi kapsamında Nuri İyem, Nasip İyem, Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Ahmet Elhan, Hakan Gürsoytrak, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Zulal, Emin Turan, Setenay Alpsoy’un yeni eserleriyle, galerinin tarihinden notları ve anıları sanatseverlerle buluşturacak.
25. yılına özel 2 Mart – 9 Nisan 2021 tarihleri arasında gerçekleşecek yeni sergisinde Rahmi Aksungur, Cansen Ercan, Temür Köran, Ahmet Elhan, Hakan Gürsoytrak, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Zulal, Emin Turan, Setenay Alpsoy’un özenle seçilmiş son dönem yapıtlarına yer verecektir. Sanatseverler, yeni eserlerin keşfinin yanında Evin Sanat Galerisi’nin tarihine göz atacakları bu sergi 9 Nisan 20201 tarihine kadar görülebilir.
{88219}
Ferda Art Platform, Grup Sergisi, “Kağıttan”
Ferda Art Platform’da açılacak grup sergisi ‘’Kâğıttan’’, malzeme olarak kâğıda farklı bir bakış açısı getirmeyi amaçlıyor. İnci Furni, Ferhat Özgür, Halit Demirel, Buğra Erol, Burçak Bingöl, Gizem Ünlü, Metin Çelik, Gizem Akkoyunoğlu, Kemal Özen, Hüseyin Aksoy, Fatoş İrwen ve Didem Erbaş’ın eserlerinin bir arada görüleceği serginin küratörlüğünü Selin Akın üstleniyor.
‘’Kâğıttan’’ sergisi, pratikleri çeşitli tekniklerle şekillenen 12 sanatçının kâğıdı amaç olarak eserlerine konu ettiği sergiye özel yeni üretimlerini bir arada gösteriyor. Kâğıdın sadeliği, zamana direniş biçimi, görselliği, malzemenin fiziksel yapısı gibi çok yönlü özelliklerinin katmanlı olarak ele alındığı bu sergide izleyicilere kâğıdın alışılmadık biçimleri de sunuluyor. Bu estetik ve yapısal etmenlerin yanı sıra kâğıdın daha samimi, öznel ve eşsiz karakterine göndermeler yapılarak sunulan işler aynı zamanda kâğıdın alışıldığın dışında birçok özelliğini de gösterme fırsatını buluyor.
Farklı üretim biçimleriyle kendilerini ifade eden sanatçıların, ortak bir paydada bir araya gelebildiği ‘’Kâğıttan’’ sergisinde kâğıt adeta bir terazileme görevi görerek herkese eşit mesafede duruyor. Kâğıdın yapısal özelliklerinin yeniden okunmasına, malzemeye dair var olan algıların bir kez daha gözden geçirilmesine sebep olacak işler bir bütünlük içinde sunuluyor. Güncel sanat ortamında çeşitli malzeme ve üretim tekniklerinin gölgesinde kalan; unutulmakla savaşan kâğıdın 12 farklı sanatçının elinden yeniden değerlendirildiği ‘’Kâğıttan’’ sınırları esnetmeyi amaçlıyor. 19 Mart’a kadar görülebilir.
Art On İstanbul, Ahmet Çerkez “Yeryüzüne Yerleşmek”
Ahmet Çerkez, insanın felaketler sonrasında yeryüzüne yeniden adapte olması ve yaşamı yeniden inşa etmesini merkeze aldığı sergide, resmi de yaşamın ilk gününe başlar gibi sakin ve yalın bir üslupla kuruyor. Sergide yer alan resimlerde, akrilik boyayla yaratılan degrade zeminlerin üzerinde yüzen lekeler ve kurşun kalem ile işaret edilen sınır ve hareket dikkati çekiyor.
Çerkez, dünya düzeninde kendisi dışında gelişen ve müdahale edilemeyen yapılara duyduğu tepkiyi, kızgınlık ve öfkeyi, resimde bir tür arınma, sadeleşme, sükûn bulma üzerinden dindiriyor. İnsanın dünya üzerindeki yerleşimi boyunca, kendi içinde de bir kara parçasına yerleştiği, kimi zaman sert kimi zaman kırılgan katmanlarla alanını kurduğunu belirten sanatçı, bu örneklemi resim yüzeyinde doğa gözlemleriyle yansıtıyor. Doğanın zaman içinde ortaya çıkardığı organik bütünlükleri izleyen ve analiz eden Çerkez, bu serbest formların izdüşümünü, minimum müdahale ile kendi resmine taşıyor.
Ahmet Çerkez’in ikinci solo sergisi “Yeryüzüne Yerleşmek”, 8 Şubat-13 Mart 2021 tarihleri arasında Art On İstanbul’da görülebilir.
SALT Galata, Barış Doğrusöz “Ardışık I – Güç Odağı”
Bulduğumuzu korumanın tek yolu, zamanı gelinceye dek onu kumların altına gömmektir…
1920’de Fırat Nehri çevresinde siper kazan İngiliz birlikleri, kamp yaptıkları alanda tesadüfen bir fresk buldu. Bu keşfin ardından başlatılan arkeolojik kazılar, ileride “Suriye Çölü’nün Pompeisi” olarak anılacak Dura-Europos antik kentini, on yedi asırdır gömülü olduğu kumun altından çıkardı. Sanat pratiğini İstanbul ve Beyrut’ta sürdüren Barış Doğrusöz’ün 2017’den bu yana üzerinde çalıştığı Güç Odağı, Deyrizor şehrinde yer alan Dura-Europos’un ekonomik ve siyasi tarihiyle kültürünü inceliyor. Arkeolojik sit alanının yeniden canlandırmasına dayanan ve ilk kez Ardışık programı kapsamında sunulan çoklu medya enstalasyonu, müzecilik ve arkeoloji temelinde harabe estetiği, temsiliyet ve sömürgeci söylemin anlatı inşasına bakıyor.
Kolektif hafızayı tanımlayan verileri yeniden kurgulayıp yorumlayan; tarih anlatısını şekillendiren mekân, zaman ve sistemleri irdeleyen Doğrusöz’ün Güç Odağı video üçlemesi, 28 Mart’a kadar SALT Galata’nın -1 katında görülebilir. Sunum paralelinde düzenlenecek çevrimiçi konuşma, atölye ve gösterim programları saltonline.org’da duyurulacaktır.
Ardışık programı, sanatçılar Barış Doğrusöz, Deniz Gül, Volkan Aslan, Aykan Safoğlu ile Fatma Belkıs ve Onur Gökmen’in 2021’de SALT Galata’da art arda gerçekleştireceği beş bağımsız sunumdan meydana gelmektedir.
{88184}
Cocoon, Bayburt’tan İstanbul’a Maske/ Çağrışımlar
Baksı Müzesi’nde sergilenen Maske/Çağrışımlar, Contemporary Istanbul Vakfı’nın iş birliği ile bu kez İstanbul’da sanatseverlerin ilgisine sunuluyor. Vakfın, Fişekhane’de bulunan ilk üretim ve sergi mekanı Cocoon’da, 21 Nisan tarihine kadar gezilebilecek sergide; 20 sanatçı ve tasarımcının maske yorumlamaları yer alıyor. “Sergide hayatımızın asıl unsurlarından biri halen gelen maskeler, sanatçı ve tasarımcıların yorumları ile tekrar şekilleniyor ve sanat-tasarım yolu ile maskelerle barış yolu aranıyor”
Çağdaş sanatı daha geniş kitlelere ulaştırmak, gençleri koleksiyoner olmaya teşvik etmek ve bununla birlikte sanatçıları desteklemek, uluslararası ve ulusal kuruluşlar ile geliştirilen eğitim programları ile sanatın farklı alanlarında farkındalık yaratma misyonu ile 2019 yılında faaliyetlerine başlayan Contemporary Istanbul Vakfı, Fişekhane’nin tarihi dokusunda bulunan mekanı Cocoon’da İstanbulluları sanatla buluşturmak için Maske/Çağrışımlar sergisini Baksı Müzesi ile yaptığı iş birliğiyle İstanbul’da da sergilenmesini sağladı. 2021 yılında ajandasındaki eğitim programlarının yanı sıra belirli dönemlerde sergilere ve koleksiyon seçkileri ile de sanatseverlere kapılarını açacak Contemporary Istanbul Vakfı, bu kapsamda bu yılın ilk sergisinde 20 sanatçı ve tasarımcının, maske yorumlamalarının yer aldığı Maske/Çağrışımlar sergisine ev sahipliği yapacak. Baksı Müzesi koleksiyonuna bir 20. yıl armağanı olan ‘Maske/Çağrışımlar’ adlı sergide, 20 sanatçı ve tasarımcının, maske yorumlamaları yer alıyor.
Galeri Selvin, Bahri Genç “Yüz Rezonanslarıyla Dans”
Bahri Genç yıllardır boğuşuyor ifade ve yüzlerle. Bir jilet gibi keskin fırça dokunuşları, şeffaf lekelere dönüşüveriyorlar. Üst üste binen ama her biri kendi dilini konuşmaya çalışan boya saçakları sökün ediyor tuvalden.
Bahri Genç her bir çehreyi ve ifadeyi dilimlere ayırıyor bir cerrah titizliğiyle. Yakından bakılan boya uzağa çekildiğinde tebessüm oluyor ya da endişe… Binbir insan hali hemhal oluyor boş yüzeyde aniden… Gözler kendini silmeye çalışsa da elimizde kalan kocaman yüzler oluyor.
Bahri Genç, çağdaş bir portre yorumcusu olarak, insan yüzündeki ifade derinliğini “soyutlamacı” bir tavırla ele alıyor. Metaforlarla saydam anlam katmanları oluşturuyor. Eserleri yakından incelendiğinde soyut bir görünümdeyken, uzaktan bakıldığında farklı bir gerçeklik sunuyor.
Bahri Genç’in “Yüz Rezonanslarıyla Dans” isimli resim sergisi 23 Şubat – 20 Mart tarihleri arasında Galeri Selvin’in Nişantaşı adresinde ziyaret edilebilir.
Galeri Selvin, Ekrem Kadak “Süpür II”
Yaşamı boyunca Kapadokya’ya ilgi duyan Ekrem Kadak için Kapadokya, resmine eklentiler oluşturma sürecinin önünü açan deneysel bir sürecin başlangıcı niteliğinde. Cam paletin diğer yüzündeki büyü onu dünyada cam altı resmi konusunda neler yapıldığını araştırmaya yönlendirmiş ve şimdi ise 20.yy da büyük sanatçıların ilgisiyle zanaattan sanata evrilen bu duruma çağdaş göndermeler oluşturarak çalışmalarına devam ediyor.
2018 AANKSRS Sanat kurumu yılın sanatçısı ödülüne layık görülen Ekrem Kadak‘ın “Süpür II” isimli sergisi 17 Nisan tarihine kadar Galeri Selvin’de görülebilir.
{771174}
Daire Sanat, Özge Enginöz “Alfabe” & Özgül Kahraman “Üç İhtimal Üzerine”
Daire Sanat’ın ev sahipliği yaptığı Açık Atölye Sanatçı Programı’nın yeni dönem sanatçıları belli oldu. 15 Mayıs 2021 tarihine kadar Daire Sanat’a konuk olacak sanatçılar Fırat Arapoğlu, Örge Tulga, Sevil Binat, Evrim Kavcar ve Elif Öner’in oluşturduğu Seçici Kurul tarafından Özge Enginöz ve Özgül Kahraman olarak belirlendi. Sanatçılar bu tarihler arasında atölyelerini Daire Sanat’ın Cihangir’deki mekanında kuracak ve başvurularındaki projeleri üzerinde çalışacaklar. Sanatçı atölyeleri 15 Mayıs 2021 tarihine kadar her Salı ve Perşembe günü saat 11.00- 18.30 arası Daire Sanat’ta görülebilir.
Özge Enginöz konuk sanatçı programı kapsamında bu üç ay boyunca Alfabe adlı projesi üzerinde çalışacak. Sanatçı, Virginia Woolf’un Deniz Feneri kitabı ve günlüklerinden alıntıladığı cümlelerle kolajlarını bir araya getirerek bir video kitap tasarlayacak. Sesli metin ve kolajlarla bir bütün oluşturacak kitabı program sonrası basım aşamasına getirmek ise projenin ikinci basamağını oluşturacak.
Özgül Kahraman, son altı aydır görme yetersizliğinin insan yaşamına yansımaları üzerine yoğunlaşmaktadır. Bu bağlamda görme engelli bir öğretmenin desteğiyle Braille alfabe sistematiğini öğrenen sanatçı, çalışma pratiğine yansıyan bu yazı sistematiği Üç ihtimal Üzerine adlı projesinde kullanıyor. Görme yetersizliği olan bireylerin yaşam dinamiklerinden ilham alan Üç İhtimal Üzerine, projesi iletişimin imkân ve imkânsızlıklarını, insanın soyut olarak inşa ettiği yaşam dinamikleriyle sorgular. Tikelden tümele doğru yol alan bu çalışma serisi, görmeme ya da az görmeden kaynaklı eşitsiz durumları, insan yaşamındaki anlamlandırma ölçütlerini anlamsızlaştırarak sorgular.
x-ist, “Ak-sayanlar”
Art Unlimited tarafından oluşturulan “Ak-sayanlar” serisi, x-ist işbirliğiyle matbu dergi ortamından sergi mekanına taşınıyor. 15 ismin ikili birlikteliğinden doğan 8 üretimin yer aldığı karma sergi “Ak-sayanlar”, 11 Mart-17 Nisan 2021 tarihleri arasında x-ist’te görülebilir.
Güncel sanat dergisi Art Unlimited tarafından 2017 yılından bu yana düzenli olarak yayımlanan “Ak-sayanlar”; farklı alanlarda üretimlerini sürdürenlerin ortak çalışmalarıyla filizlenen yeni birliktelikleri ve çalışma pratiklerini görünür kılmayı hedefliyor. “Sanat ve sanatla ilişkilenen farklı disiplinler bugün nasıl yan yana gelebilir?” sorusu etrafında, Ak-sayanlar serisi, vesile olduğu birliktelikleri daha sıkı dokumak, alanlar arası beslenme olanaklarını ve ilişkilenme şekillerini incelemek üzere dergi mecrasından çıkarak x-ist’in galeri mekanında sergiye dönüşüyor.
Merve Akar Akgün ve Çınar Eslek tarafından hazırlanan “Ak-sayanlar” serisinin x-ist’e taşınan formatında katılımcı olarak Ece Eldek ile Emin Alper, Ferhat Özgür ile Süreyyya Evren, Kemal Özen ile Şebnem İşigüzel, Kirkor Sahakoğlu ile Tayfun Pirselimoğlu, Murat Palta ile Gülfem Pamuk, Neriman Polat ile Sema Kaygusuz, Pınar Öğrenci ile Fırat Demir eşleşiyor; Orhan Cem Çetin ise kendi içinde ürettiği edebiyatçı partneriyle yer alıyor. Seri için bir araya gelen yazarlar, yönetmenler, şairler ve sanatçılar dergi sayfalarında geliştirdikleri diyalogları sergi hazırlığı sürecinde yeni sorular, formlar ve kavramlar ile mekana göre yeniden biçimlendiriyor. Sergi mekanına yayılan sekiz farklı karşılaşma kimi zaman ortak, kimi zaman da dergide yer alan diyaloğun çağrıştırdığı ayrı ayrı üretimlere evriliyor. Katılımcıların bireysel tecrübeleri, ortaklıkları ve diyaloglar arası ilişkiler sergide farklı kesişmelere olanak sağlıyor. “Ak-sayanlar”, 17 Nisan 2021 tarihine kadar x-ist’te görülebilir.
Artopol Gallery, Grup Sergisi “Bir Hayalim Var”
Artopol Gallery ev sahipliğinde Hakan Kürklü’nün küratörlüğünde şekillenen “I Have A Dream – Bir Hayalim Var” adlı 11 sanatçıdan oluşan grup sergisi 4 Mart 2021’de canlı ve keyifli bir baharı müjdeliyor.
Bir sanat eseri nasıl üretilir? Teknik bilgi, yaratıcı fikir ve bu ikisini bir araya getirerek yeni bir biçim kazandıran hayal gücüyle… Yeri geldi mi en katı sanat geleneklerini yıkan, sanat tarihinde kırılmalar yaratan hayallerin gücüyle…
Her eserin alt metni olan bu güç, yeni sergimiz için bir ilham kaynağına dönüşüyor. Kendi iç zenginliklerini kişisel ve sağlam üsluplarıyla buluşturan sanatçıların güçlü figürleri ve soyut dünyaları, özlediğimiz sanat ortamını vadediyor. Sonrasında ise sıra, izleyicinin hayallerine geliyor. Kırmızı rengin kuvvetli ve canlı kapsayıcılığında bir araya gelen sanatçılar, uzun süredir ihtiyaç duyduğumuz keyifli ve sanat dolu bir etkinliğin kahramanları olarak, bize güzelliklerin ulaşılabilirliğini anlamlı çizgilerle gösteriyor. Sergi 4 Nisan 2021 tarihine kadar Artopol Gallery’de görülebilir.
{88184}
EKAV Gallery, Nezih Çavuşoğlu “Reçetesiz II”
EKAV / Eğitim, Kültür ve Araştırma Vakfı, içinde bulunduğumuz zor pandemi dönemine hitaben sanatın büyüleyici ve tedavi edici gücüne dikkat çekerek 13 çağdaş sanatçının yer aldığı, Nezih Çavuşoğlu’nun küratörlüğünü üstlendiği “Reçetesiz II” isimli karma sergiye 30 Mart – 7 Mayıs 2021 tarihleri arasında Ekavart Gallery’de ev sahipliği yapıyor.
İnsanoğlunun bugüne kadar yarattığı en kalıcı değer daima sanat olmuştur. İnsanlığı bütünleştiren sanat tarih boyu toplumsal travmaların tedavisinde çok önemli bir rol üstlenmiştir. Dünya sanatçılarının ve kendi sanatçılarımızın pek çoğu başyapıtlarını bu travmatik dönemlerde üretmişlerdir.
EKAV, Yaşadığımız bu zor günlerde, 2017 yılında EKAVART GALLERY’de ilkini gerçekleştirilen – R E Ç E T E S İ Z – karma sergimizin 2.sini gerçekleştirerek sanatın büyüleyici ve tedavi edici gücünü bir kez daha ortaya koyarak, düşündüren kavrayan ve umut dolu bir ortamı sanat izleyicisi ile buluşturuyor. İnsanoğlu sanatla bütünleştiğinde ruhsal bir zenginliğe ulaşır ve bu durum zihinsel bir arınma ve aydınlanma sürecini de beraberinde getirir. Sanatın bu olağan üstü özelliği tamamlayıcı bir tedavi niteliğindedir ve üstelik – R E Ç E T E S İ Z D İ R. “Reçetesiz” sergisinde yer alan sanatçılar herhangi bir kavrama, kurguya bağımlı kalmadan, yapıtlarını hür olarak üretmişlerdir. Bora Aşık, Börte İpek, Carole Turner, Cengiz Yatağan, Eda Baysal, Erkut Terliksiz, Eyüp Ataş, Horasan, Jinoos Misaghi, Kemal Özen, Nezih Çavuşoğlu, Nurdan Likos ve Seçil Erel’in eserlerinin yer aldığı sergi 7 Mayıs tarihine kadar EKAV Gallery’de görülebilir.
Mixer, “LENS’21: Video Sanatında Kişisel Anlatılar”
Mixer, 2019 yılında fotoğrafa odaklanarak ilkini gerçekleştirdiği LENS sergi serisinin ardından bu sene bir üretim aracı olarak videoyu daha geniş bir perspektiften ele alıyor. Sanat kurumları arasında işbirliğinin gücüne inanan Mixer, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da paralel olarak gerçekleşecek konuşmalar ve online gösterimler ile Bilsart, Monitör ve Loading’i Lens’21 sergisi kapsamında bir araya getiriyor.
Videonun, sanatsal ifade biçimi olarak gelişiminde etkin rol üstlenen sanatçıların; kişisel anlatılarından yola çıkarak oluşturdukları çalışmaları bir araya getiren Lens’21 sergisi, 15 Nisan – 29 Mayıs tarihleri arasında Mixergaleri alanı ve Bilsart’ta izleyici ile buluşacak. Cengiz Tekin, Çağrı Saray, Erkan Özgen, Ferhat Özgür, Hale Tenger, Neriman Polat, Nil Yalter, Özgür Demirci ve Vahap Avşar’ınçalışmaları Mixer’de yer alırken, Ali Şentürk’ün ‘’Hafif Derinlikte Açığa Çıkan Birtakım İhtimaller’’ başlıklı video yerleştirmesi ise Bilsart’ta ziyaret edilebilecek.
Galeri Diani, “Kök”
Sanatçılar Gülseren Südor, Hale Sontaş, Hülya Düzenli, Zeynep Dilek Çetiner, Sema Bicik, Tuba Önder Demircioğlu’nun ‘KÖK’ kavramını merkeze alarak işaretlediği üç temel anlayışı aydınlatmaya çalışıyor. Küratörlüğünü Telga Südor Mendi’nin üstlendiği sergide ayrıca onur sanatçısı olarak Eren Eyüboğlu’nun da eserleri yer alıyor.
Birbirinden çok farklı ve öznel yapıtlar üreten ve hatta farklı kuşaklardan olan bu yedi güçlü kadın sanatçı ‘kadının’ isteyerek ve çoğunlukla da istemeden yüklendiği üç görev üstünde yoğunlaşarak ‘KÖK’ kavramını açmaya ve izleyiciyle bütünleştirmeye çalışıyorlar. Karşı: Tüm engellere karşı güçlü kalmayı Öteki: Ötekileştirme ve Öteki olmayı Kahraman: ise istemeden de olsa tabulaştırılmayı aynı zamanda da gücü iyi yönde kullanıp öncü olmayı temsil ediyor.
Sanatçılar son bir yıldır yaşamakta olduğumuz Covid-19 salgını nedeniyle yalnızlaşma ve bireyselleşmenin düşüncelerimize ve bilinçaltımıza yoğunlaşmamıza neden olduğu düşüncesinde birleşirken ‘KÖK’lerimize dönüp bir bakıma aydınlandığımızı ve yeni bir geleceği olgunlaştırmanın temelini oluşturduğumuzu dile getiriyorlar. Sergi 20 Nisan 2021 tarihline kadar Galeri Diani’de görülebilir.
{771174}
Anna Laudel İstanbul, Karma Sergi “Love Over Entropy”
Anna Laudel İstanbul, güzelliğin ve dayatılan tüketim kültürünün “standart” olduğu ekosistemde, aklın mercek altına alındığı “Love Over Entropy” isimli karma sergiye ev sahipliği yapıyor. Küratörlüğünü Ayça Okay’ın ve koordinatörlüğünü Lal Batman’ın üstlendiği sergide, farklı teknik ve materyallerle üretim yapan 19 sanatçının yakın dönem eserlerinin yanı sıra sergiye özel ürettikleri yeni eserleri de yer alıyor.
“Akıl” unsurunun potansiyeli ve yarattığı hazza gönderme yapan “Love Over Entropy”, 29 Nisan 2021 tarihine kadar Anna Laudel İstanbul’da ziyaret edilebilecek.
Art On, Olgu Ülkenciler “Meneviş”
Sergiye ismini veren “meneviş” sözcüğü, “bir yüzeyde ışık ile oluşan renk dalgalanmaları, parlaklık” ve Farsça “hare” anlamına geliyor. Sanatçı, bu sözcükten hareketle resim yüzeyini problematize ettiği sergisinde, içinden geçtiğimiz zamanı romantize etmeden anlama gayreti ile yüzeyde araştırdığı yeniliği, değişimi bir arada sunuyor.
Olgu Ülkenciler, insana olan inancını, insanın eksiltildiği gelecek kurguları içinde bir kere daha yineliyor ve serginin bütününe bu umudu yerleştiriyor. Meneviş sözcüğünün edebiyatta ve halk arasında tam da böyle bir umudu simgelediğine inanan sanatçı, sıradan insanlar için hayatı yaşanılır kılanın, bir umut ışığıyla beliren parıltı olduğunu düşünüyor.
Olgu Ülkenciler, “yeniden insan” demeyi sürdüğürdüğü “Meneviş” ile insanı, yeryüzünün parıltısı olarak öne çıkarıyor ve insanca yaşama hakkını savunuyor. Olgu Ülkenciler’in altıncı kişisel sergisi “Meneviş,” 22 Nisan tarihine kadar Art On İstanbul’da görülebilir.
Pi Artworks İstanbul, İz Öztat “Watercolor on Paper”
Pi Artworks İstanbul, İz Öztat’ın ikinci kişisel sergisi Watecolor on Paper sergisine ev sahipliği yapıyor. Öztat’ın uluslararası alanda büyük beğeni toplayan Suspended isimli galerideki bir önceki kişisel sergisi, 2019 yılında 16.İstanbul Bienali kapsamında gerçekleşmişti. Sergi, Rivers North of the Future (2014-2017), Pleasure/Sizzle (2018-2019) ve April Diary (2020) sulu boya serilerinden bir seçkinin yanı sıra Recounting Nightmares (2015) başlıklı videoyu bir araya getiriyor. Öztat’ın suluboya çalışmaları 2014 yılından beri sanatçının araştırma süreçlerine geçici yapımlarının ve ilişkili oldukları bağlamların soyut izlerini taşıyan bir günlük gibi eşlik ediyor. Sergi, 19 Mart’a kadar görülebilir.
Online Sergileri Evinizden Gezin
Artcrowdistanbul, Burcu Aksoy “00:03”
Türkiye’nin öncü çevrimiçi sanat platformlarından Artcrowdistanbul Online Galeri’de açılan ve küratörlüğünü Şanel Şan Sevinç’in üstlendiği, sergi değerlendirme yazısını İpek Yeğin-sü’nün kaleme aldığı 00:03 isimli sergisinde sanatçı Burcu Aksoy, yine, izleyiciye objektifin göremediği ve fotoğrafı ‘oluşturanın’ kendisinden başkasının önceden hayal edemeyeceği görüntüyü sunuyor. Farklı, çeşitli ama eşsiz zihin durumlarının oluşturduğu görüntüler ve algılar üretme -anlatma isteği Burcu Aksoy’un çalışmalarının temelini oluşturuyor.
Sergide izlenecek fotografik işler iki seriden oluşuyor; SEDUCTION THEORY ve PARAPRAXIS. İlki; Freud’un 1896 yılında yayınladığı bir makale ile tanımlanmış olan ‘Baştan Çıkarma Teorisi’dir ve histeriklerin etiyolojisinde yer tutan ‘baştan çıkarma’ olgusunun etrafında geliştirdiği teoridir. İkincisi; yanlış bir hareket, gaf veya dil sürçmesi, bir eşyayı yanlış yere koyma gibi hafıza yanılmalarını ifade eder. 00:03 sergisi, 18 Nisan 2021 tarihine kadar Artcrowdistanbul Online Galeri’de çevrimiçi olarak izlenebilir.